Önce sondan başlayalım. İlhan Cavcav bir futbol dehası; ama! Kararları doğru almakta gecikiyor. Mustafa Kaplan’ı gönderdi büyük başkan. Kaplan, kulübe iyi hizmetleri olan bir hoca. Gelişi yanlıştı, gidiş şekli de doğru olmadı lakin Mehmet Özdilek’ten sonra daha tecrübeli bir teknik adam gelmeliydi. Yanlış yönetiliyor başkentin kırmızı-karalı ekibi.
Bu bölüm yazımızı hoca maçtan hemen sonra gidince eklemek zorunda kaldığımız kısım…
Benim derdim başkaydı aslında.
Aylarca birbirine hasret kalmış iki sevgilinin buluşmasını bekliyordum ‘soğuk’ Ankara 19 Mayıs Stadı’nda. Umutluydum; zira insanın en körelmiş duyguları bile düzeliyordu zamanla. Bir şeyler değişmeli, Avrupa’nın en kalabalık ülkesinin başkenti de futbolun büyülü dünyasında hak ettiği yeri almalıydı bu sezon. Ankara’nın her noktasından yükselen son model gökdelenlere inat ‘soğuk stat’ şehrin göbeğinde durmaya devam ediyordu. O soğuk havayı giderecek olan tek şey de elbette taraftar. Heyecan ve tezahüratlarla birleşecek takım sevdası, 19 Mayıs’ı misafir takıma dar etmeye yetecekti aslında.
Avrupa’da renkli manzara
Biz de giydik formamızı, güzel havada stadın yolunu tuttuk. Ufak tefek taraftar grupları kimi yerde köfte yiyor, kimi yerde de şarkılar söylüyordu. Ama ‘soğuk stat’ arka fonda gözüme hiç de hoş gelmiyordu doğrusu. Aklımdan, cumartesi günü herhangi bir Avrupa başkentinde futbol statlarının etrafında oluşan renkli kalabalıklar geçti. Bir de bizdeki manzarayı görünce karamsarlığa kapılmam uzun sürmedi. Duygularım tekrar körelmeye başladı.
Tribünlere çıktığımda manzara tümden içimi karartı.
Futbol bile kendine böylesine uzak bir başkenti hak etmiyor bence.
Üstelik rakip; Anadolu’nun şampiyon ekiplerinden Bursaspor. Yani güzel bir maç olacağı isminden belli; Gençlerbirliği-Bursaspor.
Mervan sürekliliği sağlamalı
Hakem Yunus Yıldırım’ın ilk düdüğüyle Bursaspor taraftarının sesi stadı inletmeye başladı. Gençlerbirliği maça iyi başlayan ekipti. Hızlı ve etkili paslar ile rakip kaleye ulaşıyordu. Guido Koçer, fizik olarak güçlenirse takımın ve ligin etkili isimlerinden biri olacak diye düşünüyorum. Mervan Çelik ise Jimmy Durmaz’ın gidişiyle önemli bir fırsat yakaladı. Hurşut Meriç gibi olmamalı, sürekliliğini sağlamalı. Özellikle maçın ikinci yarısında bulduğu fırsatı gol yapabilirdi. Nizamettin olumlu işler yapıyor ama maçın belli bölümlerinde hiç görünmüyor. Doğa ve Gosso tabiri caizse ‘taş’ gibi. Tosiç elinden geleni yapmaya çalışıyor. Hakan, kırmızı-karalardaki ilk döneminde gösterdiği performansın çok uzağında. Oynamasına çok olumlu bakmasam da Dahlin, bu sezon kalede daha güvenli duruyor. Stancu fırsatçılığını çok iyi kullanıyor ve iç saha maçlarında gol atmaya devam etti. Ahmet Çalık, bence milli takımın da geleceği olan isimlerden. Hikmet Balioğlu ise kazanacağı tecrübeyle takımın vazgeçilmezlerinden olacaktır ama daha dikkatli olması gerekiyor.
Kabus gibi çöktü Bursaspor
İlk yarı başkent ekibinin haklı üstünlüğüyle sona ererken ikinci yarının daha kolay olacağı düşüncesi vardı. Çünkü Bursaspor, ‘Şenol Güneş kalitesi’nin uzağında bir ilk yarı oynamıştı.
Bizde sağımızdan, solumuzdan geçen çekirdekçiden aldığımız çekirdek ile başladık ikinci yarıya. ‘Timsah’ın etkili atakları bir anda kabus gibi ceza alanımıza düştü. Sürekli Gençlerbirliği kale önüne geldiler ve özellikle Volkan Şen ile pek çok pozisyonu harcadılar ama tecrübeli futbolcu Bursa formasıyla uzun bir aradan sonra golle buluştu. 54. dakikadaki golden sonra da atakları hız kesmedi konuk ekibin. 69’da bu kez Fernandao sahne aldı ve Bursa 2-1 öne geçti. Aslında gol bize nefes aldırdı. Maçı bizim gibi izleyen Gençlerbirliği teknik patronu Mustafa Kaplan, performansını merak ettiğim Antal’ı oyuna aldı. Fakat kırmızı-karalar etkisiz ataklarını sürdürmeye devam etti. Başkent ekibi hızlı ataklarda nasıl büyük sorunlar yaşayacağını gösterdi biz eve Kaplan’a.
İrfan’da iş var…
Oyunun son bölümünde kırmızı-karalar rakip kaleye orta alandan girmeye çalıştı. Nizamettin’in yerine giren İrfan Can Kahveci’nin kumaşı da iyi bir futbolcu olacağını gösterdi bizlere. Deplasmanda oynadığı son 10 maçı kazanamayan Bursaspor, 3 puana artık çok yakındı. Mustafa hoca Mervan’ı geçte olsa oyundan aldı. Onun yerine oyuna giren Deniz daha güçlü ve istekli görünüyor. Sol kanadın teslim edildiği Tosiç’in üzerine çok yük biniyor. Adam sol şeridi otoban gibi kullanıyor ama mutlaka önünde biri olmalı. 5 dakikalık uzatma bölümü de beklentilerimizi karşılamadı. Oldu olacak derken istediğimiz gol gelmeyince maçı Bursaspor 2-1 kazandı. Gençlerbirliği iyi bir kadroya sahip ancak Mustafa hocanın yapması gereken ödevleri var. Hücum üretkenliğine çözüm bulmalı. Tosiç’i solda yalnız bırakmamalı. Takım savunmasını sertleştirmek acil konular. Gelmeyen Eneramo da bu takımda iş yaparmış diye düşünüyorum.