EURO 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için serüvenimiz başladı. Evet bir rezalet, bir hezimet. Üstelik grubumuzdaki ilk maçlara baktığımızda alacağımız 3 puan çok önemli bir başlangıç olacaktı.
Şimdi herkes şu oynasaydı, bu oynasaydı diyor. Teknik bir sürü analiz yapıyor.
Terim tedirgindi
Ben 2 noktaya dikkat çekmek istiyorum. Fatih Terim maçtan önce düzenlediği basın toplantısında, “İyi bir takımla oynayacağız. Fizik gücü yüksek bir rakip var karşımızda. İyi bitirmek önemlidir ama mümkünse iyi başlamak da önemli.” Terim’in tedirgin açıklaması, bence takımda gördüğü havadandı.
Üstünlükleri var
Diğer ayrıntı ise İzlanda ile bugüne dek 9 maç yaptık. 5’ini kaybettik, 2 kez berabere kaldık ve 1 kez de kazanabildik. 9 gol attık, 16 gol yedik. Pek çoğumuzun haritada bile yerini bilmediği İzlanda’nın nüfusu ise 320 binlerde. Aşağı yukarı bizim Düzce kadar bir ülke yani. Ayrıca onlar FIFA sıralamasında 46. basamakta yer alıyor; biz 32. sıradayız.
Averaj zorluk çıkarabilir
Karşımızda mükemmel ortalar yapan, çok sakin oynayan, belli tecrübeye ulaşmış bir takım vardı. Şansımızı daha başından zorlaştırdık. Üstelik kötü bir de averaj yaptık.
İşlerimizi hep böyle yapıyoruz. Son ana bırakıyoruz ama bu kez ruhumuzu da kaybetmiş gibiyiz. Pili bitmiş bir milli takım izledik. Son büyük maç galibiyetini 2012 yılının 6. ayında Portekiz’i özel maçta yenerek alan milliler, uzun bir süredir büyük bir maç da kazanamıyor. Çekler ile yapacağımız 10 Ekim’deki maç tarihi bir önem kazandı. Ya onlar 2006’daki 3-2 kazandığımız maçın rövanşını alarak bize havlu attıracak ya da o beklediğimiz dirilişi gösterecek milliler.
Ne diyelim, yolumuz açık olsun…