Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Sporun Mutfağındakiler" panelinde, tanınmış isimler öğrencilerle bir araya geldi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen panele, milli güreşçi Metehan Başar, milli okçu Mete Gazoz ve eski milli futbolcu Ergün Penbe katıldı. Etkinliği, çeşitli ilkokul ve liselerden çok sayıda öğrenci izledi.
Panelde ilk olarak konuşan milli güreşçi Metehan Başar, önlerinde yeni bir Dünya Şampiyonası olduğunu belirterek, "En iyi şekilde hazırlanıyoruz. Zaten buraya kamptan ayrılarak geldim. Güreş takımının üst düzey bir kadrosu var. Şampiyonaya tüm kategorilerde gideceğimizi düşünüyorum. Bunların arasında altın madalyaya ulaşacak çok iddialı isimler var. Ben de inşallah bu isimlerden biri olarak kendimi görüyorum." diye konuştu.
Başar, hedefleri arasında 2020 Tokyo Olimpiyatları'na katılmak olduğunu da ifade ederek, Türkiye'ye altın madalya kazandırmayı istediğini anlattı.
Genç sporcu Mete Gazoz konuşmasında, okçuluk sporuna henüz 3 yaşında başladığını vurgulayarak, annesinin ve babasının da bu sporla ilgilendiğini aktardı.
Farklı spor branşlarını denediğini dile getiren Gazoz, zamanla en sevdiği sporun okçuluk olduğunu anlayınca, bu alanda ilerlemeler kaydettiğini belirtti.
Penbe: İnanmak, başarmanın en büyük faktörlerinden biri
Katılımcılardan Ergün Penbe, Mersin'de bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak, bir dönem Mersin İdmanyurdu'nda teknik direktörlük görevi yürüttüğünü hatırlattı.
Galatasaray'ın 2000 yılında kazandığı UEFA Kupası'na yönelik anıları sorulan Penbe, "Belki dünyada inanmayan birçok insan bulunurken, bizim içimizde kupayı alacağımıza inanan insanlar vardı. İnanmak, başarmanın en büyük faktörlerinden biri. Kupayı almamızda bunun büyük rolü olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlık ve takım ruhu inanılmaz üst seviyedeydi." şeklinde konuştu.
O dönem de sarı-kırmızılı takımı çalıştıran Fatih Terim ile bir anısını paylaşan eski milli futbolcu, şunları söyledi:
"Arsenal ile 2000 yılında oynayacağımız UEFA Kupası final maçı öncesi inanılmaz bir heyecan vardı. Sadece bizde değil bütün ülkede vardı. Çünkü Arsenal yıldızlarla dolu bir takımdı. Maçta 120 dakika boyunca mücadele ettik ve gol olmadı. Gheorghe Hagi kırmızı kart görmüştü. Maç bitti, 120 dakika boyunca psikolojik savaş verince yere oturduk, kaderimizi bekledik. O ara Fatih hoca yanıma gelerek, 'Ergün ilk penaltıyı atar mısın?' dedi. Normalde Galatasaray'da penaltıları ben atmıyordum. Hagi, Ümit Davala gibi arkadaşlar atıyordu. Şimdi sorsa, 'Atamam.' derdim herhalde. Doğum günümdü aynı zamanda. Kendi kendime hediye vermek istedim. Hiç kaçıracağımı düşünmüyordum zaten. Golü de attım. Bu tabii ki bizim adımıza iyi bir moral olmuştu."
Konuklara panelden sonra çiçek verilip, plaket takdim edildi.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.