Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Ali Oto, federasyonda bütçe sıkıntısı yaşandığını belirterek, "Bu yılı feda yılı olarak seçtik." dedi.
Göreve geldikleri günden itibaren sponsorlarla görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Oto, "Sanıyorum az da olsa bir sponsorluk anlaşması imzalayacağız. Federasyon olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Feda yılını, borçlarımızı azaltalım, sporcularımızı iyi hazırlayalım ve gelecek yıl daha güçlü bir kayak kışı yaşayalım diye yapıyoruz. Mali krizden dolayı spor yapmamak gibi bir şey olamaz ancak bunu küçülerek yapacağız. Bunu da sportif büyüme amaçlı yapacağız." diye konuştu.
"Hakkari'nin dağından futbolcu çıkmaz"
Başkan Oto, 18 yaşına gelen gençlerin spor ile eğitim hayatını bir arada sürdürmeyi düşünmediğine dikkati çekerek, "Gençlerimiz, spor ve eğitim hayatını bir arada yapmayı düşünmüyor ve genelde okulu seçiyor. Doğu illerimizde kayaklı koşuda burslar vererek, okullara yerleştirerek veya milli yaparak başarılı sporcu yetiştirebiliriz. Hakkari'nin dağından futbolcu çıkmaz. Ya kayakçı çıkacak ya atlet çıkacak. 2 bin 200 rakımda futbolcunun çıkması dünyada çok nadirdir. Kayaklı koşu oranın ata sporu gibi bir şey. Bunu gençlere sevdirirsek o dağlardan mutlaka kayakçı çıkacak." ifadelerini kullandı.
"2022'ye iyi hazırlanmak lazım"
Ali Oto, sporda en önemli organizasyonun olimpiyat oyunları olduğunu belirterek, organizasyonda çok sayıda sporcuyla yer almanın ülke adına o kadar iyi olacağını vurguladı.
Olimpiyat oyunlarına ülke puanıyla değil sporcu puanıyla gidildiğini hatırlatan Oto, şöyle devam etti:
"Güney Kore'de yapılan olimpiyatlara kış sporları olarak 6 sporcuyla gittik. 2022 Pekin Kış Olimpiyatları'na iyi hazırlanmamız lazım. Diğer branşlardaki arkadaşlar bana kızıyor belki ama atlama dalında, doğu ve batı illerinde tarama yaparsak, iyi sporcular yetişeceğine ve başarı alacağımıza inanıyorum. Kabiliyetli insanlarımız var. 2,5 milyon nüfuslu Slovenya olimpiyatlara 25-30 sporcuyla, biz 6 sporcuyla gidiyoruz. Bunu sporcuda değil yöneticilerde aramalıyız."
"Yapmamız gereken antrenman için portatif kuleler kurmak"
Oto, Erzurum'da bir atlama kulesi bulunduğunu hatırlatarak, daha çok kule kurulması gerektiğine dikkati çekti.
Bir tane ana kule olmasının yeterli olacağını aktaran Oto, "Yapmamız gereken antrenman için portatif kuleler kurmak. Hakkari'ye, Kayseri'ye, Bitlis'e, Muş'a atlama kuleleri kurmak ve orada sporcu taraması yapmak gerekiyor. Kayak Federasyonu olarak bir avantajımız Erzurum'daki oteldeki kulenin tüm tahsisi bize yapıldı. Biliyorsunuz elim bir kaza oldu ve orası yıkıldı. Yeniden yapıldı ve artık yaz aylarında da atlıyoruz. İnşallah uluslararası sporculara da açacağız." şeklinde görüş belirtti.
"Kayak akademisi üniversitelerle çalışmalı"
Başkan Ali Oto, federasyonun İstanbul'da bir kayak akademisi olduğuna değinerek, akademilerin üniversitelerle çalışmaları gerektiğini vurguladı.
İstanbul'daki kayak akademisinin gelişmiş bir kayak merkezi konumunda olduğuna işaret eden Oto, "Akademiler üniversitelerle çalışmalıdır, amacı budur. Bir üniversite ile hareket etmeyi düşünüyoruz. Üniversite ayağı olmazsa akademinin bir anlamı olmadığına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"İktisadi işletmeler zarar edemez"
Ali Oto, federasyon bünyesinde kurulan iktisadi işletmelerin zarar etmemesi gerektiğinin altını çizerek, aksi halde sporcuların haklarının işletmelere harcanacağını söyledi.
İstanbul'da bir iktisadi işletmeleri olduğunu hatırlatan Oto, şunları kaydetti:
"Bu işletmeyi ele aldık ve zarar ettiğini anlaşınca da bürosunu kapattık. Ordu'daki kayak merkezimizi de belediyeye devrettik. Onların daha iyi yapacağına inanıyoruz. Dünyada kayak merkezlerini işletenler yerel yönetimlerdir. Kayakla ilgili iktisadi işletme kurabilir ve bütçesine katkı sağlayabilir. Bunu da sporcuya harcar."
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz. 
