A.Gücü, deplasmanda Bursa’ya teslim olurken, Ankaraspor ve G.Birliği iyi oynasalar da 1 puan aldılar.
SÜPER Lig’de üç hafta geride kalırken, Başkent ekipleri, ‘beraberliğe’ yatkın duruşları ile ön plana çıktı. Üç haftada, 9 maç oynayan 3 takım, bunların 7’sinde sahadan bir puanla ayrılırken, birini kazandı, diğerini kaybetti. Bir anlamda, “Yenemiyorsan yenilmeyeceksin” kuralını işletip, kendi rakipleriyle olan puan rekabetini dengede tuttular. İç saha karşılaşmalarında henüz bir galibiyet sevincine tanıklık edemeyen taraftarlar, bu hasretin bir an önce bitmesini ve seri galibiyetler alacak 11’leri merakla bekliyor.
Bu yönde en olumlu adımları atan takım, Gençlerbirliği. Sezon başındaki görüntülerinden çok farklılar ve gün geçtikçe iyiye gidiyorlar. Yere sağlam basan bir yapıları var. Son Beşiktaş maçında lige ısınmaya başladıklarını gösterdiler. Biten sezonu, 2 kupayla kapatmış olmanın verdiği hava ve son 8 maçta kendilerine karşı sürekli galip gelmenin getirdiği moral ile sahaya çıkan Beşiktaş’a, özellikle ikinci devre 19 Mayıs’ı dar ettiler. Biraz becerikli, biraz dikkatli, biraz da şanslı olsalar, Kartal’ı evine puansız gönderirlerdi. Thomas Doll’ün yeni tertibinde, makası yiyen ilk isim Momha olurken, Alman teknik adam, diğer isimlere formanın garanti olmadığı mesajını verdi.
Taşların yerine oturmaya başladığı Başkent ekibinde, Aykut Demir bu sezonun en iyi transferlerinden biri olmaya aday gibi duruyor. Savunmanın her bölgesinde görev yapabilecek bir oyuncu. İsveçli Harbuzi, Gençlerbirliği’nin çehresini değiştireceğini ikinci maçında iyice belli etti. “Doll’ün saha içindeki lideri benim...” der gibiydi. İyi bir golcünün takıma katılımıyla eksik olan karenin tamamlanması, Gençlerbirliği’nin ileriye daha güvenle bakması, hedeflerin yüksek tutulması anlamına geliyor. Bunun yolu, büyük takımlara karşı üst düzey motivasyonla mücadele eden oyuncuların, diğer maçlarda da aynı ciddiyeti taşımasından geçiyor.
Ankaraspor’a, Röber yönetiminde oynadığı maçların hiç birini kaybetmeyerek farklı bir unvan yüklendi. Futbolcular, ligin daha başı olsa da özgüvenle müsabakaya çıkıyor. Yenik götürdükleri maçları çevirmeleri, son dakikalarda da gol buluyor olmaları bununla yakından ilgili. Gaziantep maçında bu kez tersini yaşadılar ve 3 puanı alıp kaçmak üzere iken, Da Silva’ya yakalandılar. Şimdi yeni bir sorun ile karşı karşıyalar. ‘Güçbirliği’ çerçevesinde 4-5 oyuncunun Ankaragücü’ne gitmesi gündemde. Bunun gerçekleşmesi demek, takımın kimyasının bozulması, omurganın çökmesi demek. Bu süreç, hem Röber hem de diğer oyuncular için birçok sıkıntıyı beraberinde getirecek. Merak edilen, yöneticilerin buna nasıl bir çözüm bulacağı.
Sorunlarla boğuşmak Ankaragücü’nün kaderi gibi. Sarı-lacivertliler, kendi kaoslarından beslenerek yoluna devam ediyor. Kadro darlığı ve yetersizliğine rağmen, Bursa gibi zorlu bir deplasmanda rakibe kafa tutmayı başardılar. Özellikle ilk yarıda harcadıkları net pozisyonlar, onlar adına talihsizlikti. Ankaragücü’nün temel sorunu, bu olsa gerek. İyi oynadıkları maçlarda, iyi oynadıkları bölümlerde, golü bulup, farkı açacak şansları değerlendiremiyor. Sonrasında bir basit hata ve sonucunda gelen gol takımın direncini kırıyor, moralini tüketiyor. Ankaragücü’nü sağlıklı yorumlamak için kongrenin bitimini beklemek, en doğrusu olsa gerek.
Özgür Şahiner/Hürriyet Ankara
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.