Ankara'da spor'un nabzını tutan gazetecilere Ankaragücü ile Melih Gökçek arasında gündemde olan güçbirliği'ni sorduk. İşte Klasspor farkı ile konunun uzmanlarının görüşleri....
MERİÇ ENERCAN |
Gökçek ailesinin Ankaragücü’ne katılması, bir başka bakış açısı ile de Ankaragücü’nü alması 100 yıllık bu kulübün en önemli dönüm noktalarından biri. Bu birliktelik kısa vadede özellikle 4-5 yıllık süreçte çok büyük borçları olan ,bataklığa sürüklenmiş Ankaragücü için ekonomik anlamda iyi sonuçlar doğurabilir, ancak Gökçeklerin Ankaraspor’daki yönetim biçimi hiçbir şekilde bu camiaya uymaz. Üstelik son 12 yıllık süreçte “Ben yaptım oldu” tarzındaki çok kötü bir örnek varken ve bu anlayış Ankaragücünü 27-29 milyon liralık ödenmez borçların ortasında bırakmışken, farklı bir yönetim şekli gerekliliği ortada. Yakın geçmişte Gökçek ailesine şaşı bakanların kulübü şimdi kendi elleri ile şiddetle karşı çıktıkları , tepki gösterdikleri kişilere teslim etmeleri ekonomik batağın doğal sonucu. Kısaca eğer seçilirse Ahmet Gökçek ve ekibinin işinin çok zor olduğu, ancak iyi bir şeyler yapabildikleri taktirde de kazanımlarının beklediklerinden çok daha fazla olacağı Beştepe’nin gerçeği. |
NECMİ KEPÇETUTAN |
Bu güç birliği Ankaragücü’nü kısa vadede kurtarsa da uzun vadede ne gösterir beklemek gerek. Sportif başarıda bir hedef koymak kolay, ulaşmak zordur. Ankaragücü’nün durumunu gelecek sene görmek lazım. Önümüzde Trabzonspor gibi bir örnek var. Başarı süreklilik ile olur. Uzun yıllar yarışın içinde olursan bir yerlere gelebilirsin. İlk senelerde başarı beklemek biraz zor. |
ALİ ÖCAL |
Ankaragücü içinde bulunduğu büyük sıkıntılardan kurtulabilmesi için bugüne kadar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in dışında hiçbir talep olmamıştır. Bu 100 yıllık bir camia için çok büyük bir şanssızlıktır. Melih Gökçek açısından baktığımız zaman ülkemizde spora en fazla değer veren yerel yöneticilerin başında gelmektedir. Bu noktadan hareketle 20 yıl içinde başta futbol olmak üzere spora çok büyük kaynak ve katkı sunmuştur. Şimdi bu kaynakların çok büyük bir bölümünün Ankaragücü adına harekete geçmesi Başkent’de futbol adına heyecan ve coşkunun artmasına büyük katkı sunacaktır. Özlemle beklenen şampiyonluk için bu tarihi bir fırsattır. Zira şampiyonluğun müdavimleri olan 3 büyükler ile makas kapatılmayacak kadar açılmıştı. Tribünler şampiyonluk özlemleri ile yanıp tutuşuyor ancak bir gerçeği görmüyorlardı. Tribün gelirleri olmayan, kombine ve ürün satışından gelir elde edemeyen Başkent takımlarının şampiyonluğu mucizelere kalmışken , bu yıllardır beklenen talebin olumlu sonuçlanması şampiyonluk özlemlerinin gerçekleşmesi için bir milat olacaktır. Bu doğru bir karardır. Futbolu seven bir yerel yöneticinin 100 yıllık bir camiaya katkı sunması bu kadar gecikmemeli idi. Ama zararın neresinden dönülse kardır. Bana göre bundan sonra çağdaş bir yönetim anlayışı ve kurumsallaşma adına sıklaştırılmalıdır. 100 yıllık bir camianın tüm değerlerinden istifade edilmeli, Ankara asrın oyunu futboldan bu güne kadar elde edemediği ekonomik ve sosyal faydayı artık kazanç hanesine yazdırmaya başlamalıdır. 23 Ağustos bir milat olmalı , çok ciddi bir yönetim kurulu oluşturulmalı ve özlenen şampiyonluklar başkent’e gelmelidir. |
ATİLLA TÜRKER |
Ankaragücü daha düne kadar ikinci sınıf topçular ile ayakta kalmaya çalışıyordu. İkinci sınıf topçular ile birinci sınıf işler olmuyordu. Artık para var…. ümit var … heyecan var… hedef var. İçimize sinse de sinmese de gerçeği kabullenmek gerekiyor. Ankaragücü’nün istikbali için bu operasyon kaçınılmazdı. |
SEVİL ARINAN |
“Ankaragücü ile Ankaraspor, birleşecek mi?”, “Ankaraspor, Bank Asya 1. Ligi’ne mi düşürülecek”, “Ankaragücü adı altında mı toplanılacak?”, “Güç birliği mi yapılacak?” "Başkan kim olacak?" İşte Ankaralı spor muhabirleri ve yazarları son 3 sezondur bu konuyu tartışıyor. Haber ve köşe yazılarına taşıyor. Ben de Ankaralı spor muhabiri olarak bu konuyu elimden geldiğince yaptığım röportajlarda ve yazılarda dile getirdim. Küçük yaşlardan bu yana Ankaragücü’nü bilirim. Ankaragücü, başkente mâl olmuş bir kulüptür. Ankaragücü’nün havası her daim farklıdır. Futbolcular Ankaragücü’ne gelmek, taraftarın nefesini hissetmek için o formayı giymek ister. İsterim ki Ankaragücü için en iyisi olsun. Ankaragücü artık düşmemeye oynamasın. Ankaragücü, üst sıralara yerleşsin. Taraftarı yönetimine kızmasın. Futbolcular ve idari personel parasını zamınında alsın. Ama nasıl? Şu an Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Ahmet Gökçek’in adı pazar günü yapılacak Ankaragücü Genel Kurulu’nda başkan adayı olarak geçiyor. Ankaragücü için çeşitli vaadlerde bulunuluyor. Şampiyonluk sözleri veriliyor. Büyüklerimin söylediği, belediyelerin profesyonel takımlara destek vermemesi gerektiği. Ya da bütün kulüplere eşit yaklaşılması... Bu noktada Gökçek ailesinin Ankaragücü'nü bu kadar istemesi de ne kadar doğru bilmiyorum. |
ÖZGÜR ŞAHİNER |
“Daha önce de belirtmiştim. Ankaragücü’nü gerçek Ankaragüçlüler yönetmelidir. Ancak son dönemde yaşananlar, kulübe hizmet etmek isteyenleri küstürdü, soğuttu. Bu birleşmenin bir oldu bittiye getirildiğine inanıyorum. Kulüpte 12 yıl yöneticilik ve başkanlık yapan ve son olarak onursal başkan sıfatı taşıyan Cemal Aydın, mevcut başkan Cengiz Topel Yıldırım ve sarı-lacivertli ekibin en büyük gücünü oluşturan taraftar grupları, böyle bir oluşuma tümden destek veriyorsa, üzerinde çok fazla yorum yapmak gereksiz olur. Herkesin beklentisi, Gökçek ailesinin kulübü içinde bulunduğu darboğazdan çıkaracağı ve ekonomik olarak çok güçlü hale getireceği yönünde. Vaatler bu renklere gönül verenlerin iştahını kabartıyor. Ankaragücü’nün sadece 100. yılında değil, her dönem güçlü olması Ankaragücü’ne gönül verenlerin arzusu. Para olmadan Süper Ligde bir kulübün yönetilmesi gerçekten zor. Bunu 1-2 sezondur Ankaragücü derinden yaşadı. Ancak şu da unutulmasın ki her zaman parayla da saadet olmuyor. Başlangıçta 2 kutuplu bir yönetim olacak. Beklentiler yüksek tutulacak. Bunun gerçekleşmemesi, kulübü yeni kaoslara sürükleyecek. Bu güç birliği kısa vadede iyi sonuçlar verse bile uzun vadede yeni çıkmazları beraberinde getirecek” |
ERHAN KARADAĞ |
Daha önce birleşmeleri lazımdı. Şu anki birleşme takıma güç katar ama sezon başında olsaydı daha iyi bir ekip kurulur ve şampiyonluğa oynanırdı. Şimdi güçlü bir Ankaragücünün temelleri atılıp, gelecek sezonda zirveye oynayabilirler. |
ORHAN SAL |
Ankaragücü’nün geçmiş yönetimleri maalesef kulübü büyük borç batağı içine sokmuşlar ve gelinen noktada çaresiz bırakmışlardır. Kulübün nefes alacak hali kalmamıştır. Cengiz Topel Yıldırım çok iyi niyetli çalışmasına rağmen, bu borç yükünün altından kalkamamış ve sonunda oda pes etmiştir. Camia içinde birleşmeyi içine sindiremeyenler sadece başkan Yıldırım’a kızmamalılar. Bu süreçte herkesin hataları var. Dün sahip çıkmayanlar, bugün “neden kulübü Gökçek’lere verdiniz” deme hakkına sahip değiller. Bu birleşme sonunda Ankaragücü camiası eğer bir suçlu arıyorsa, başta taraftarlar olmak üzere herkes kendine dönüp bakmalı. Eğer onbinlerce taraftarımız var deyip 1000 kombine satabiliyorsanız. Bu ayıp Ankaragücü camiasına yeter. Ben Gökçek ailesini çok hevesli ve heyecanlı görüyorum. Bundan sonra bekleyip göreceğiz ve süreci izleyeceğiz. Başkan kim olursa olsun, ilk önce şampiyonluğu değil, kurumsallaşmayı, mali ve idari yapıyı düzeltmeyi ve borçları temizlemeyi düşünmeli. Eğer bunlar düzelmezse işte o zaman bugünleri mumla ararız. |
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.