Gençlerbirliği teknik direktörü Ümit Özat, takımının Antalya'da kamp yaptığı tesiste yayıncı kuruluş Beinsport'a bazı değerlendirmelerde bulundu. Özat, yaptığı değerlendirmelerde şunları söyledi;
İkinci yarı hazırlıkları için dün top başı yapan takımının devre arası hazırlık kampına en erken başlayan takım olduğunu vurgulayan Özat, değerlendirmelerine şu şekilde devam etti. ''Dün toplandık, daha gelecek arkadaşlarımız var. Gitmiş oldukları yolun mesafesi uzun olduğu için izin verdiğimiz arkadaşlarımız var. Onların gelmesini bekliyoruz, şu an için bir sıkıntımız yok. Çalışmaya ihtiyacımız var bunun içinde yeni yılın hemen ertesi günü çalışmaya başladık. Umarım ikinci devre kulübümüz için daha iyi geçer, daha istekli olan, daha coşkulu oynayan, daha çok puan toplar ve herkesin daha doğrusu iyi insanların beklediği yerde olmasını istediği bir Gençlerbirliği sahaya süreriz diye düşünüyorum''
Geçen sezon takıma gelmesiyle birlikte yakalanan ivme ve ligin 8.sırada bitirilmesi ancak şu anda ilk yarının sonu itibariyle 17.sırada yer alan bir Gençlerbirliği olması hakkında sorulan soruya ise;
''Biz geçen sene son 10 yılın en iyi derecesini elde ettik, bunu bir başkası yapsaydı 3-4 yıllık anlaşma yapılırdı, öyle hissediyorum. Ancak sanki, son hafta ligde kalmışız gibi bir algı yaratıldı, bu ilk 8 sıra şöyle çok önemli zaten mevcut konjektürde Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir ve Trabzonspor'un önüne geçme şansı yok. Bugün Arda Turan'ın adının bile Başakşehir ile konuşulduğu bir yerde demek ki büyük ekonomilere sahip bu kulüpler. O zaman ne oluyor sonraki 4 sıraya girmiş oluyorsunuz. Hem de bu 5 sıraya giremeyen takımların arasında bir zamanlar şampiyonluk yaşamış Bursaspor var. Siz geldiğiniz de bir takımı alıp belirli bir noktaya getiriyorsunuz, getiriyorum demeyi sevmem getiriyoruz çünkü başarı-başarısızlık bir bütündür. Öyle ya da böyle birkaç oyuncunun satılmasına vesile oluyorsunuz, kulübün kasasına para girmesini sağlıyorsunuz. Şu da var o günlerde rahmetli başkanımız bu oyuncular satılsın dediği zaman ben satılmasın da diyebilirdim. Şunu da söyleyeyim, Ahmet Çalık ile Stancu'nun gitmesini ben istedim. Çok istediğim bir oyuncu değildi bunu açıkça söyleyeyim. Ahmet Çalık ile İrfan Can'ın takımda kalması halinde bu takım çok rahat şekilde ilk 5'i zorlardı. Fakat bu kulübün bir gerçekleri var, 40 yıldır süregelen gerçekleri bir günde değiştirmeniz mümkün değil bunu da söyleyeyim. Bu kulübün 40 yıldır nasıl ayakta durduğunu herkes biliyor, 40 yıldır kulübün ayakta durmasına alkış tutanlar, biz gelince belki de hiçbir oyuncudan kazanılmayan paralar kazanıldığında bu sefer şunu söylediler; 'Ya bu oyuncular neden satılıyor ya da Ümit hoca pazarlamacı da mı bu oyuncular satılıyor'
Bu kulüp 40 yıldır böyle ayakta duruyor. Geremi pazarlanmadı mı, Tarık pazarlanmadı mı, biz de bu kulübe para kazandırmadık mı? Bu oyunculardan bu kulüp para kazanınca alkış tutuyordunuz, biz Ahmet Çalık ve İrfan Can'ın satılmasına vesile olunca 'vay efendim hoca pazarlamacı oldu' diyorsunuz, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu öyle değil mi yani?
Üstelik en değerli iki tane deve dişi gibi oyuncun gitmişken ligi 8.sırada bitiriyorsun. Sonrasında 3 haftada mağlup dünyada eşi benzeri görülmeyecek şekilde bir ayrılık oluyor. Ne oldu? Bazen Fatih hoca ile yaşadıklarımızı benzetiyorum, tabii şöyle ki gel diyorlar geliyoruz. Git diyorlar gidiyoruz, gönderdiklerinde de bir şey demedik ikinci kez çağırdılar yine bir şey demedik geldik. Latife bir yana kulübün içinde bulunduğu en büyük dezavantaj samimi olmak gerekirse benim gönderilmemdir.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.