İtfaiye Meydanı Hacıdoğan Mahallesi Esnaflar Kıraathanesi'ne misafir olduk. Burası Ankaragücü taraftarının karargâhı gibi olmuş adeta. Sarı-lacivertli Ankaragücü taraftarının sıcak ve samimi sohbetine biz de burada eşlik ettik. İçeri girdiğimizde 1910 yılından bugüne ulaşan tarih kokulu anılarla, Ankaragücü'ne gönül vermiş, şampiyonluk görmeden genç yaşta vefat etmiş taraftarların fotoğraflarıyla süslü duvarlardan gözlerimizi uzun süre alamadık. Yıllar nasıl da su gibi akıp gitmiş. Kaç nesil sarı-laciverte gönül vermiş... O günlerden bugünlere neler yaşanmış... Daha lafın başında tribün lideri Ali İmdat, "Ölüm bizi ayırsa da gönül bizi ayıramaz" diyor... Bu sevgiye şahit olmak bizi duygulandırıyor.
BU SEVDA BİTMEZ
1910 Ankaragücü Taraftarlar Derneği Başkanı Koray Akdoğan'la başlıyor söze: "15 yıldır dernek başkanlığı yapıyorum. Burası bizim derneğimiz değildi. Arkadaşımızın rahmetli babasından kalma, doğup büyüdüğü bir yerdi. Gecekondu tribününde olan taraftar arkadaşlarımıza burada hizmet vermeye başladık. Ankaragücü sevdasıyla aldık başımızı gidiyoruz..."
SÜPER LİG'E YAKIŞIYORUZ
Göztepe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzon ve Bursa'dan taraftarların arayıp 'Siz bu lige lazımsınız. Yakışıyorsunuz' dediklerini söyleyen Akdoğan, "Süper Lig'deki bazı takımların bizim antrenmanlara gelen seyirci sayısı kadar bile seyircisi yok. Bu ligde yerimizin olduğunu herkes biliyor. Mehmet Yiğiner başkanımız geçen yemekte sohbet ederken bir şey söyledi; 'Süper Lig'e şampiyon çıkarsak. İddialı bir takım kurarım' dedi. Bekleyip göreceğiz"
20 YILDIR TRİBÜN LİDERİ
Tribün lideri Ali İmdat, yaklaşık 20 yıldır "Gecekondu" tribününün liderliğini yapıyor. İmdat, "Efsane sol kapalıdan çıkmayız. Gecekondu tribünü sadece oturan grup halindeydi. Her taraftan çok kalabalık bir tribündü. Zamanla boşluk olduğunu hissettik. Azınlık bir grupla Gecekondu tribününe girme kararı aldık. 16 kişiyle başladık. Sonra çoğalmaya başladık. Ankaragücü seyircisinin azaldığı dönemde (1992-93) senesinde Ankaragücü'nün başarı dönemi hiç yok diyebiliriz. Özellikle futbol da başarı ön plana çıkıyor. O dönemde, 'Şehrinin milliyetçisi olmayan vatanın milliyetçisi olmaz' sloganıyla yola çıktık. Sonradan gelen kuşak coşkulu bir Ankaragücü seyircisini görüp zamanla diğer takımların sempatizanı olan taraftarlarında sempati duyduğunu gördük" dedi.
AMİGO HÜSNÜ: BİR BABA HİNDİ
Ankaragücü'nden bahsederken gözleri dolan, sesi çatallaşan Hüsnü Abi'yi de ziyaret ettik. 70'li yılların başına dayanıyor Hüsnü Sövüt'ün amigoluğu. Sahanın ortasına geçer geçmez taraftarların ayaklandığı, üçlü çektirdiği efsane Amigo Hüsnü... Sövüt şu an 75 yaşında. 2000'li yıllarda parkinson hastalığının baş göstermesiyle amigoluğu bırakan Sövüt geçmiş yıllardan bahsederken duygulu anlar yaşıyor: "Eskiden kulüplerin maddi imkânları yetersizdi. Kulüpleri, şehrin ileri gelenleri, parası olan kişiler idare ederdi. Futbolcuların paralarını öderlerdi. Futbolcular da kendi formalarını eve götürüp yıkarlardı. Ankaragüçlü olan bir idari heyeti bir başkan mevcut gelirleri ile bu kulübü Ankaragücü gibi bir takımı idare de eder. Şampiyonluğa da oynatır. Bunun en güzel örneği Gençlerbirliği... İlhan Cavcav'ın Gençlerbirliği'ni, tutması, sevmesi, kendi şirketini yönetip idare etmesi gibi, Mehmet Yiğiner de öyle."
HAYATI ANKARAGÜCÜ
Babasıyla 6 yaşında maça gitmeyle Ankaragücü hikâyesi başlayan Zafer Sövüt (45) ise geçmiş yılları şöyle anlatıyor: "Babam ilk kez beni maça 6 yaşındayken götürdü. 70'li yıllarda tribünde babam gırtlağını patlatırcasına bağırır, futbolcular da saha da cansiperane oynarlardı. O yüzden böyle büyük bir kitle haline geldi Ankaragücü. Takım bir 20-25 dakika önce sahaya çıkardı. Babam da tünelin kapısında durur. Onları görünce tribüne işareti verir. Sahanın ortasına geçer üçlü çektirirdi. Onun kendine has tezahüratları var. Onları yapar, sonra takım çıkardı. Tribünlerin maçtan önce tek bekledikleri olay babamın stada gelmesiydi. 'Bir baba hindi' diye tezahürat vardı. Onu söylerdi. Asıl yaptığı 30-35 bin üzerinde yarattığı bir etkidir. Babam artık maça gidemiyor, duygulanıyor. Ankaragücü hayatını kaplamış durumda."
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.