Biraz geçmişe dönelim.
Geçen seneye. İlhan Cavcav vefat etmeden sadece 3 gün önceye.
İlhan Cavcav’ın başkanı olduğu Gençlerbirliği’nde Başkanvekilliği görevini yürüten Niyazi Akdaş’ı hatırlayalım.
Babacan tavrı ile özellikle İlhan başkanın rahatsızlığı nedeni ile takımdan uzak kaldığı dönemde önemli bir rol üstleniyordu.
Ne olduysa 19 Ocak’ta oldu. İlhan başkan vefat etmeden sadece 3 gün önce…
İlhan Cavcav, Trabzon’da olan Niyazi Akdaş’a bir telefon ediyor. “Yönetimde kalmanı istiyorum ancak başkanvekilliği görevine oğlum Murat Cavcav’ı getireceğim” diyor.
Akdaş görüşme bitmeden telefonda istifasını Cavcav’a sunuyor ve Gençlerbirliği’ndeki görevinden ayrılıyor.
2 gün sonra İlhan Başkan yönetim kurulunu toplayıp Akdaş’ın istifasını işleme koyuyor ve Murat Cavcav’ı başkanvekilliği görevine getiriyor.
Aynı günün akşamında da talihsiz bir kaza geçirip evinde düşüyor ve hastaneye kaldırılıyor. 1 gün sonra da aramızdan ayrılıyor.
Niyazi Akdaş’ı Gençlerbirliği ile ilgili bu süreçten sonra sadece İlhan Cavcav’ın cenazesinde gördük. Gözyaşları içinde… “Kırgınlığım yok, bir ağabeyimi kaybettim” dedi sadece.
Ve Gençlerbirliği ile ilgili neredeyse hiç konuşmadı.
Geçtiğimiz hafta Sincan Sanayi Bölgesi başkanlığına seçilen Niyazi Akdaş’ı tebrik etmek için makamında ziyaret ettik. Tebrik kısa sürdü, konu tabi ki Gençlerbirliği’ne geldi.
Niyazi Akdaş yaklaşık 1 sene sonra düşüncelerini Genel Yayın Yönetmenimiz Bülent Atlas ile paylaştı.
Gençlerbirliği’nden uzak kalmasını sorarak başlıyoruz konuya.
Gençlerbirliği’nden uzak kalmadığını belirtiyor. Tribünlerden yönetime gelen tepkileri gördüğünü, kendisi geldiği takdirde farklı bir reaksiyon oluşması durumunda yanlış anlaşılacağını düşünerek maçlara gelmediğini, ancak tüm maçları takip ettiğini söylüyor. “Galip gelince seviniyorum, mağlup olunca koltukları tekmeliyorum” diyor. Tribünlerde olmasa da aynı heyecanı sürdürdüğünü söylüyor.
Gençlerbirliği’nin durumunu soruyoruz.
“Bir şeyler eksik, ama o eksiklikleri yönetimdeki arkadaşların bulması lazım” diye başlıyor söze.
“Gençlerbirliği’nin hak ettiği bir durum değil” bu diyor. “İlhan Cavcav sezonunda Gençlerbirliği’nin daha başarılı olması lazımdı. Sorunu bulup tedavi etmeleri lazımdı. 2 sezon önce biz de ilk yarıyı 13 puan ile tamamlamıştık. Üstüne üstük İlhan başkan rahatsızlanıp hastaneye kaldırılmıştı. Biz tüm yöneticiler bir araya geldik, küskünlükleri, kavgaları bir kenara koyduk. Bu takım için birlik beraberlik içinde olduk, takımla beraber yaşadık, her deplasmana, her antrenmana gittik. Bunu neticesinde de ikinci yarı 28 puan alarak hem ligde kaldık hem de rakiplerin korkulu rüyası haline geldik. Doğru 3-5 transfer ve birlik beraberlik ile takımı toparladık.” diyor.
Yine doğru transferler yaparak takımı kurtarmak mümkün tabi ama böyle paramparça bir Gençlerbirliği içinde başarının gelmesini zor olduğunu düşünüyor. Taraftarından yöneticisine, futbolcusundan teknik heyetine tüm camiada iç barışın bir an önce sağlanması gerektiğini belirtiyor.
Dışardan Gençlerbirliği’ni nasıl görüyorsunuz?
Gençlerbirliği’ni dışardan hiç iyi görmüyorum. Dağınık bir Gençlerbirliği görüyorum. Yönetimden istifalar olmuş, Divan dağılmış, Disiplin Kurulu ötekilenmiş. Bence bunlar doğru şeyler değil. Bunların yeri kongredir. Kongrede kurullar seçilir, uyum içinde çalışır. İstifalar da yanlış, istifa edilecek ortamı oluşturmak da yanlış.
Siz de istifa ettiniz…
Rahmetli başkanımız hakkın rahmetine kavuşmadan birkaç gün önce telefon etti. Yönetimde kalmamı ama Başkanvekilliği görevini bırakmamı istedi. Ben de kendi iradem ile seçilmediğim için, başkan beni listesine yazdığı için daha önce verdiğim bir istifamı tarihini değiştirerek işleme koymasını istedim.
İstifa olmasaydı kulübü kongreye götüren siz olacaktınız, büyük ihtimalle de başkan seçilecektiniz…
Vermemiş de olsam söylemem yeterli. İstifa ediyorum dediysem, o söz ağzımdan çıktıysa yerine getirirdim.
Mayıs ayında bir kongre var. Niyazi Akdaş aday mı?
Ben Gençlerbirliği kulübünün menfaati için herşeyi yaparım. Kulüp bana ihtiyaç duyuyorsa oradayım. Ama ihtiyaç duyulmuyorsa maçımı bir taraftar gibi izler, başarısına sevinir, başarızlığına üzülürüm. Kulübü ikiye bölme gibi bir niyetim yok. Gençlerbirliği’ne zarar verecek hiçbir işin içinde olmam söz konusu değil.
Ben aday olmayı düşünsem önceki kongrede adaylığımı koyardım.
Ama şu anki yönetimin yaptığı üyelikleri de kabul etmem mümkün değil. Şubat kongresi öncesi haber göndererek aday olmayacağımı söyledim. Gençlerbirliği’nin üye profilinin bozulmamasını rica ettim. Şimdi duyuyorum. 900 üye sayısı 2000’i geçmiş. Bunlar beni çok üzüyor. Bunlar yanlış işler. Kim yaparsa yapsın yanlış.
İstifa eden 4 yönetici muhalif hareketi başlattı. Kongre için imzalar toplandı hatta. Niyazi Akdaş bu hareketin bir parçası mı?
Niyazi Akdaş hiçbir hareketin parçası değil. Bir Gençlerbirliği taraftarı olarak maçlarını izliyor. Kimsenin yanında ya da karşısında değil. Tek derdi Gençlerbirliği’nin bu zor günleri bir an önce atlatması. Konuşurlar, anlaşırlar, bir mutabakat sağlanır o zaman ben üstüme düşen ne varsa yaparım.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.