İSMAİL KARTAL: EĞER MADDİ SIKINTILAR AŞILIRSA...

Ankaragücü Teknik Direktörü İsmail Kartal, Süper Lig Yolu Dergisi ile yaptığı söyleşide, hem MKE Ankaragücü hem de Türk futbolu adına bir çok merak edilen soruya cevap verdi.

İsmail Kartal, neden Ankaragücü dedi ve yaşanılan süreç nasıl gelişti?

‘’Ankaragücü, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden birisi. Çok coşkulu ve tutkulu bir taraftarı var. Önemli bir camia olması ve başkent oluşundan ötürü burayı seçtim. Yeni kurulan bir takımız, bu lige yeni çıktık. Belirli sıkıntılarımız oldu. Bu sıkıntılar ekonomik sıkıntılar ve halen de devam ediyor açıkçası. Başkanımız ve yöneticilerimiz tüm iyi niyetleriyle kaynak arıyorlar. Aslına bakarsanız bu sorunlara rağmen biz iyi bir takım kurduk. Çok karakterli, kariyerli ve aynı zamanda kaliteli bir takım kurduğumuzu düşünüyorum. Bu geçiş dönemini en az kayıpla geçmek istiyorduk ama yeni kurulan bir takım olduğumuz için beklentilerimizin üzerinde puan kayıpları yaşadık. Bu noktadan sonra oynadığımız maçlarda çıkış yakaladık ama halen daha eksiklerimiz var. Özellikle takıma geç katılan oyuncuların en üst seviyeye gelmesini bekliyoruz. Zamanında tüm oyuncuları kampa toplayabilsek şu durumda olmayabilirdik. Bu süre içinde Nduka’nın da çapraz bağları koptu ve 6-7 ay top oynayamayacak. Bütün bunları üst üste koyduğunuz zaman yeni kurulan bir takım için ortalamanın üzerinde bir durumdayız. İnşallah bundan sonra ki süreçte daha dolu dolu futbol oynayarak camiamızı sevindiririz. Tek bir gayemiz var, taraftarımızı mutlu etmek. Bunu da iyi top oynayıp, puanları alarak yapacağız.’’

İlk haftalarda alınan kötü sonuçların ardından galibiyet serisine başladınız. Bu galibiyetlerden sonra takımdaki hava ne duruma geldi?

‘’İlk 2 maç berabere kaldık. Oyun ve mücadele olarak galibiyete rakiplerimizden daha yakındık. Elazığ maçında Kehinde’nin 18. Dakikada rakibe kafa atmasından ötürü o maçı 2-0 kaybettik. En üzüldüğüm maç evimizde oynadığımız Balıkesirspor maçıydı. 70. Dakikaya kadar 1-0 götürdüğümüz maçta üst üste yediğimiz 2 gol ile kaybettik. O maçta gerçekten iyi oynadığımızı düşünüyorum açıkçası. O maç oynanırken taraftarlarımız beni ve bazı oyuncularımızı protesto etti. Sıkıntı değil bazı şeyler yolunda gitmiyorsa günümüz futbol ikliminde protesto ilk olarak hocaya yapılır. O maçın ardından yaptığım basın toplantısında da söyledim: ‘’Biz iyi bir takımız, zamana ihtiyacımız var. Lütfen sabırlı olalım.’’ dedim. Zaten o maçtan sonra oynadığımız 3 maçta 3 galibiyet alarak güvenimizi kazandık. Artık taraftarımız da bize güveniyor. İyi futbol oynuyoruz ve iyi mücadele ediyoruz. Bu en azından başlangıç olarak nispeten tünelin sonundaki ışığı görmemizi sağlıyor.’’

Eğer mali konularda sıkıntılar aşılırsa, Ocak ayında transfer yapmayı düşünüyor musunuz?

‘’Mali konulardaki sorunları halledersek evet transfer yapmayı düşünüyoruz. Ancak ilk önce oyuncularımın mali sorunları halledilmesi lazım. ‘’

Geçtiğimiz günlerde TRT Spor’da Ankaragücü belgeseli yayınlandı. İzleme fırsatınız oldu mu? Taraftarlara söylemek istediğiniz şeyler var mı?

‘’Evet izledim. Taraftarlarımızın coşkusu, inancı ve hırsı üst seviyede. Her maça gelip bizi destekliyorlar. Bu desteğe devam etsinler hep birlikte Ankaragücü’nü ait olduğu yere Süper Lig’e çıkaralım…’’

‘’Hem Süper Lig hem de Birinci Lig’de görev almış bir teknik direktör olarak iki ligi de değerlendirir misiniz?’’

‘’Süper Lig’in futbolcu kalitesi çok üst seviyede. Buradaki futbol ise daha kompakt, daha sert ve fizik gücüyle oynanan bir seviyede. Burada rakibin fizik gücünü, saha koşullarını daha iyi analiz edenler maçlarını kazanan taraf oluyorlar. Hatta maça çok iyi hazırlanan takım bile, bu ligde saha içinde yaşadığı bir konsantrasyon kaybı ile maçı kaybedebilir. Ama Süper Lig öyle değil. Teknik kapasitesi yüksek, her an skoru değiştirebilecek oyuncular var. Birinci ligde söylediğim gibi fiziksel oyunla, taktiksel disiplini elinden kaybetmeyen takımlar sahadan gülerek ayrılan takımlar oluyor. Biz de buna göre çalışıyoruz.’’

‘’Son günlerde epey yüksek sesle konuşulan ‘yabancı sınırı’ hakkında düşünceniz nedir?’’

‘’Bunlar artık klasikleşmiştir belki ama ben biraz fazla olduğunu düşünüyorum. Aslında bu konuyu konuşmak günler alır. Altyapı, yabancı sınırı, Türk futbolu konularını konuşmak günler alır. Ben kendi adıma konuşayım çok emek verdim bu işe. Joachim Löw, Alman Milli Takımı’nın hocası benim çok yakın dostum. Onunla da konuştum. Alman futbolu neredeydi, şimdi nerelere geldi… Ben açıkçası çok konuşmak istemiyorum bu konu hakkında. Önlem alması gerekenlerin bu konularda yapacağı yorumları merak ediyorum.’’