Hürriyet Gazetesi'nden Meriç Enercan, Ankaragücü ve Ankaraspor'un bütünleşememesi üzerine yazmış...
"BİRLEŞİLİYOR, Birleşildi; Uzlaşılıyor, Uzlaşıldı..." derken bir kez daha yattı, Ankaragücü-Ankaraspor bütünleşmesi...
İki hafta önce, "Bu iş, yalancı Çoban öyküsünü döndü" demiştim. Ne yazık ki, bir kez daha haklı çıktım.
Yanlışı görüp, çözüm üretemezseniz sorunu da halledemezsiniz.
Bir kez işin adını doğru koymak lazım. Eğer bir eve misafir olacaksanız, o evin şartlarına uymanız gerekir. Yok eğer kız istemek ise amacınız, ortak hedefler ortaya koyulur; koşullar birlikte belirlenir.
Yani önce misafirlik ya da görücülük konusunda kararınız gerekir.
Buradaki "kız isteme işidir." Gönül rızasıyla olacak, iki tarafın isteğiyle gerçekleşecek bir eylemdir. Ancak görülüyor ki, taraflardan biri gönülsüzdür. Ve bir dış zorlama vardır.
O zaman kız elindeki kahveyi götürür, kaynananın kucağına döker ve iş biter.
Ankaragücü-Ankaraspor olayında yaşanan bu kahve dökme eylemidir.
Dışarıdan bu işi istiyor gibi gözükenler, erkek tarafını aldatmasın.
Erkek tarafına evliliği ister görüntüsü verip, kız evine "Boşverin, siz vermeyin kızı" demektedir bu aracı.
İşi, "Kerem ile Aslı Masalına" dönüştüren de Ankaragücü Sevdası'dır...
TRANSFER piyasası, bu sezon çok sessiz. Teğet geçmeyen ekonomik krizden midir yoksa yapılan bunca yanlışın ürkekliğinden mi bilinmez ama ortalık, çok sakin görünüyor. Kısacası, yaprak kımıldamıyor Başkent'te.
Ankaragücü'nde sözleşmesi bitenler, paralarını almak için federasyona başvurdu. Ceyhun anlaştı yeniden, bir de sağ açık Abdullah'ı renklerine kattı. Kalanlar, kader kısmet.
Gençlerbirliği'nde de durum farklı değil. Alman teknik adamla disiplin sağlama hevesinde üst Beştepe'nin disipline muhtaç yönetimi. Thomas Doll'un da Gençler'de yaşayacağı, öğreneceği çok şey var.
Ankaraspor, Aykut Kocaman ile vedalaşıp, Gençlerbirliği gibi Alman'a döndü. Jürgen Röber, yeni sezonun yol haritasını çizecek. Yenikent'te de işler, çok parlak değil. Özer Hurmacı Fenerbahçe, Erhan Güven de Beşiktaş'ın yolunu tuttu. Batak da ülkesine gönderildi.
Geçtiğimiz sezon kümede kalmayı zor başaran takımların durumu, yeni sezon öncesi yoruyor insanı.
Kulüp yönetmek ile şirket yönetmek mantığını eşdeğer tutmadıkları; spor kulüplerinin kişilerin özel çiftlikleri olmadığını anlamadıkları sürece, bu kulüplerin başarılı olmaları mümkün değil.
Ve hatta yaşamaları da...
İSPANYA'nın ünlü Real Madrid kulübü, Milan'daki Brezilyalı Kaka'yı 65 milyon Euro'ya transfer etti ve dikkatleri üzerine çekti. Tabi bunlar, Manchester United'den Christiano Ronaldo'yu 94 milyon Euro'ya alana kadardı. O çok daha büyük gürültü kopardı.
"Bu kadar para nereden veriliyor" diye düşünebilirsiniz. Türkiye Süper Ligi'nde 4 büyükler dışındaki kulüplerin yıllık ortalama gelirlerinin 9-10 milyon dolar olduğunu düşünürseniz, Kaka ile Ronaldo, toplam 222 milyon dolarlık değeriyle 14 takımlı "Öteki Süper Lig'in" tam bir buçuk katına eşit.
Real Madrid, bu transferi hemen paraya çeviriyor. İmza töreni yapılmadan Kaka adıyla forma, tişört, şapka, kaşkol, gibi ürünleri satışa sundu. “Yeni kahraman, yeni malzeme!” sloganını kullanan Madrid yetkilileri, Kaka'nın marketing gelirinden yılda 75 milyon Euro kazanmayı hedefliyor. Yani bir yılda, bonservis bedelinin 10 milyon Euro üzerine çıkıp, büyük kar edecekler.
Bu ilk değil. Madrid, David Beckham'ın forma giydiği 4 yılda bu futbolcu üzerinden 400 milyon Euro marketing geliri elde etmişti. O dönemde Santiago Barnabeu Stadı'nı gezip, hediyelik eşyalara ödediğim 55 Euro, bu rakama benim küçük kişisel katkımdı.
Futbolun önemli bir endüstri olduğu gerçeğinden yola çıkarsanız, Fenerbahçe dışında Türkiye'de ciddi bir spor kulübü sıkıntısı yaşandığı gerçeğiyle yüz yüze gelirsiniz.
Acıdır ama bu yadsınamaz bir gerçektir...
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.