Sporda ve iş hayatında her zaman başarıyı kovalayan, disiplinli ve sistemli olmanın önemini savunan Etimesgut Belediyespor Kulüp Başkanı, Boks Federasyonu Başkanvekili ve işadamı Hasan Kartal, gündeme ve sezona dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Amatör kümeden itibaren kulüpte doğruları yapmaya çalıştıklarını ve emin adımlarla ilerlediklerini belirten Kartal, Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel ile de uyumlu bir çalışma içinde olduklarını söyledi. 2. Lig’de orta sıralarda mücadele eden takımlar için mutlak suretle hedefleri olacak bir sistem getirilmesi gerekliliğini savunan Hasan Kartal, Süper Lig’de zor günler geçiren Rizespor’un ise sahipsiz olmadığını ve talep olması durumunda başkan olmaktan gurur duyacağını dile getirdi.
Etimesgut Belediyespor her zaman iyi bir takım oldu. Bugüne kadar ki süreci değerlendirir misiniz?
-Disiplinli bir yönetici olursanız mutlak suretle başarıyı yakalarsınız. Önemli olan disiplinli, doğru ve sistemli olabilmek. Biz bunları Etimesgut’ta hep birlikte güzel bir şekilde yapıyoruz. Amatör kümede başladığımız serüveni buralara kadar taşıdık. Bu yolda sporun doğrularını, yanlışlarını düşünüp tartarak, hatalar yapmamaya dikkat ederek geldik. İnşallah bundan sonrada böyle devam ederiz. Hedefimiz en başından beri Süper Lig. O noktaya ulaştığımızda da borçsuz, güvenli ve disiplinli olmaya devam edeceğiz. Mesela bize transfer olan sporcular boş sözleşmeyi imzalar. Giden-gelen tüm futbolcularla ilişkilerimiz iyidir. Bize gelenler düşünmezler. Gidenler de bizim kulübümüzün güzelliklerini anlatır. Hakkımızda kötü söz söyleyecek kimse yok, bu çok önemli.
Bu sezonu nasıl değerlendirirsiniz?
-Bu sene hedefimiz ligi orta sıralarda bir yerlerde bitirmekti. 3. Lig’de düşme tehlikesi yaşamıştık, bunu yaşamak istemedik. Bu yıl bizim 1. Lig’e yakışır tesislerimiz yok. Şimdi sağolsun Etimesgut Belediye Başkanımız Enver Demirel ihalesini yaptı, bu noktada da önemli çözümler üretiyoruz. Altyapı, kalacak yer, stat sorununu da çözerek ilerliyoruz. Biz sıkıntıları adım adım çözerek gidiyoruz. Stadyumu da yeni sezona yetiştirmek istiyoruz. Stat biter, altyapı tesisleri de olursa artık yükselmek için engelimiz kalmıyor. Böyle olursa başarılı, kalıcı oluruz.
Ligden düşme ya da play-off hedefi olmayınca heyecan sona mı eriyor?
-Evet ligde heyecan bitti. Düşme tehlikemiz yok, play-off beklentimiz de yok. Böyle olunca heyecan kalmıyor. Bu kötü bir durum. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Orta sıraları garantileyen takımlara bir hedef konulması gerekiyor. Alt sıralarda mücadele arttı, heyecan var. Üstte yine bir mücadele var. Ama ortada sıralarda hiçbir şey yok. Bu durum alttakileri de üsttekileri de etkiliyor aslında. Genç futbolcuları görmek için sahaya çıkan isimlerimiz yenilebiliyor. Bu yenilgi de başka bir takıma haksızlık olarak yansıyabilir. Bu yanlış. Orta takımları tetikleyecek bir sistemin gelmesi lazım. Mesela Süper Lig’de puana, galibiyete göre ödeme yapılıyor. Bunun 2. ve 3. ligde de olması gerekiyor. En azından takımlar ‘ne kadar üst sırada olursam şu kadar gelirim olur’ diyebilir. Bunun aktif olması gerekiyor. Çünkü özellikle son 4-5 maç, ligin kaderi belirleniyor. İddia’dan da gelirimiz kesildi. Tamam yenilince biz takıma prim ödemiyoruz. Bu kulüp için avantaj belki; ne para geliyor ne de gidiyor ama yenilen takım yönetimi mükafatlanıyor sanki. Bu sistemin düzenlenmesi gerekiyor. Bir beklentisi olmayan takımın mücadelesi, konsantrasyonu ister istemez düşüyor. Mesela biz son hafta Gümüşhane’yi ağırlıyoruz. Ankaragücü için sahada mücadele edeceğiz, hemşehrimiz, dost kulübümüz. Ama öbür türlü düşün, ne olursa olsun, gençlerimiz nasıl oynuyor, onları görüp önlerini açalım diyorsun. Onlar da tecrübesiz, sahada çok varlık gösteremeyebiliyor. Neticede bu yıl böyle geçiyor ama gelecek sezon çok daha heyecanlı olacak bizim için.
Yeni sezonda güçlenecek mi kadro?
-Hedefi yakalamış, başarılı bir kulüp görüyorum bu sezon. Gelecek sezon ligden çıkacak bir takım kurulacak. Mevcut omurgayı bozmadan, iyi bir hava yakalamalıyız. Seneye hiçbir bahanemiz olamaz, istemiyorum. Tek hedef 1. Lig. Bir engelimiz yok. Seyircimiz var, stat ve tesisimiz yapılıyor, paramız var, borcumuz yok. Bir helva yapmak kaldı yani... Ligi de tanıdık, seneye çıkacağız inşallah.
Kulübün bu tarihi sürecinde hatalarınız oldu mu?
-Hatamız olmadığına inanıyorum, ne istediysek onu yapıyoruz. Dayanışma içindeyiz. Etimesgut Belediye Başkanımız Enver Demirel ile iyi bir birliktelikte, yolumuza devam ediyoruz. Yönetici arkadaşlarımız, teknik heyet ve futbolcularla kurduğumuz sistem inan bizi böyle emin adımlarla ilerletiyor. Bir sıkıntı olsa böyle olmaz. Tüm ekip birliktelik içinde bize yakışan bir aile havamız var. Ben futbolcuların coşkusunu beraber yaşıyorum. Böyle olması çok güzel ve değerli.
Mali durumu nasıl kulübün? Giderlerin sorumluluğu sizde mi?
-Ben hayır yapmayı seven bir insanım. Son olarak Etimesgut’a bir yurt ve cami yaptırdım. Memlekete de güzel yatırımlar yaptık. 300 de öğrenciye burs veriyorum. Bu anlamda kulübe harcanan parayı bir hayır gibi görüyorum. Kulüpte 400 çocuk var. Bizim verdiğimiz parada elimiz titremez. Ekonomik olarak bir problem yaşamıyoruz. Masrafın büyük bölümünü ben karşılıyorum, yönetimden alıyoruz. Belediyemiz de tesislerimizi yapıyor daha ne olsun? Çok şükür... Bu sezonu da borçsuz bir şekilde tamamlayacağız.
Süper Lig’deki takımları sizi örnek almalı? Onların durumları hiç iç açıcı değil...
-Kulüpler doğru idare edilmiyor. Süper Lig’de çok güzel takım idare edilir. Bir başkan kendini göstermek için kulübü borçlandırırsa çok zarar veriyor. Problemler yaşanıyor baktığın zaman önemli takımlarda. Bu borçlarla ne yapacaklar merak ediyorum? Alacaklı kapıya dayanacak bir gün. Ben kulüplerde şirkete de karşıyım. Mesela; Kartallar Şirketi kimin, benim. Etimesgut Belediyespor, Kartallar Holding’in olsaydı kulüp kimin olacaktı, Hasan Kartal’ın olacaktı. Ben istiyorum ki anonim şirket değil de dernek olsun. Çünkü anonim şirket olduğun zaman kimse hisse alamaz. Ama dernek olduğun zaman, statüye göre üyelik parasını yatıranlar o kulübe üye olur ve o zaman herkes sahip çıkar. Bizim takım herkesin, Ankara’nın takımı. Herkes üye olabilir. Takımımız, bir AŞ olsaydı sahibi olacaktı. Ben bunu istemiyorum. Derneklerde de değişmesi gerekenler var ama! Dernek yönetim kurulu başkanı, kendi başkanlığı döneminde borçların en az yüzde 60’ını ödemek zorunda olsun. Yüzde 40’ından da yönetim sorumlu olsun. Bu şekilde yönetim, tüm borçtan sorumlu olacak. Sporla ilgili böyle bir değişime gidilirse; başkan olacak kişi art niyetli ise zaten oraya gelemez. İkincisi de teminat alacaksın. Başkan olacak kişiden borçlandırması için teminat isteyeceksin. Hiçbir şeyin yok, geldin borçlandırdın ve ceketini alıp gidiyorsun. Yani yeni bir dernek yasası oluşturulmalı. Böyle bir yasa olursa; spor kulüplerinin de bu şekilde kurtuluşu sağlanmış olur. Böyle bir düşüncem var.
Gençlerbirliği’nin Duayen Başkanı İlhan Cavcav ile çok iyi ilişkileriniz vardı. Ankara’nın diğer takımları ile de yakın mısınız?
-Rahmetli İlhan Abi ile ilişkilerimiz çok iyiydi. Allah mekanını cennet eylesin. Çok sevdiğim bir insandı, çok şey öğrendim. O gelirdi, ben yanına giderdim. Bu anlamda Murat Cavcav Bey’in başarılı olmasını temenni ediyorum. Ben tüm Ankara takımları arasında iyi ilişkiler kurulmasını çok isterdim. Bu anlamda Ahmet Gökçek Bey’e görev düştüğüne inanıyorum. Neden Ahmet Bey derseniz? Hem federasyonda yönetim kurulu üyesi hem de Osmanlıspor Kurucu Başkanı olduğu için onun toparlayıcı bir görevi olabilir. Tüm takımları zaman zaman bir araya getirip sorunlar konuşulur, dayanışma sağlanır, çözüm üretilir ve bir dostluk havası kurulabilir. Bu birlikteliği sağlamak bana düşmez, ben Süper Lig’e çıkarsam olabilir ya da düşünmüyorum ama federasyonda yönetim kurulunda olursam yapabilirim.
Ankaragücü için tarihi bir hafta olacak? Bu konuda neler söylersiniz?
-Ankaragücü’nün şampiyon olmasını çok istiyoruz. Üst ligleri fazlasıyla hak ediyor. Taraftarı olan, tarihi başarılarla dolu bir takım. Son haftaya kalmadan bu işi bitireceklerini düşünüyorum.
Daha önce Çaykur Rizespor yönetimindeydiniz. Takım Süper Lig’de sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Etimesgut’tan önce Rizespor’da yöneticiydim ben. O yıl 1. Lig’deydik, ardından Süper Lig’e çıktık. Ancak Süper Lig’de sıkıntısız bir sezonumuz geçmedi. Hep heyecan ama olumsuz heyecan. Düştü, düşecek telaşı. Yukarı sıralara çıkamadık. Üst düzey bir takım olması gerektiğini düşünüyorum. Bir kulübün yöneticisi, başkanıysam başarımı nasıl gösterebilirim, takım üst sıralarda ise. Bir işadamı olarak neden başarısız olayım. Mutlak suretle her alanda çalışarak başarıyı kovalamak lazım. Rizespor’da maalesef bu yakalanamadı. İnşallah takım düşmez. Kayserispor ile 4 puanlık bir fark var. Bu durum düzelir umarım. Yönetim ve teknik direktör ile ilgili değişiklik sinyali var, baskı yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize’deki konuşmasında bile kulüple ilgili istifa tezahüratları oldu. Sanırım Cumhurbaşkanımız da bu anlamda bir ihtar yapmış olabilir yönetim kurulu ve hocanın takımdan ayrılmaması konusunda. Çünkü takım düşerse gelen yönetim ya da teknik heyet düşürmüş olacak. Cumhurbaşkanımız bu anlamda sonuna kadar devam edin mesajı verdi diye düşünüyorum. Önümüzdeki sezon yönetimde bir değişiklik olabilir.
Tecrübeli bir teknik direktör Hikmet Karaman. İstifa etmemesi futbol kamuoyunda sürpriz olarak değerlendiriliyor. Neler söylemek istersiniz?
-Hikmet Karaman konusu değişik. Çünkü benim yönetim kurulundan ayrılmamda Karaman’a karşı çıkmam önemli bir faktör olmuştu. Süper Lig’e çıkan yönetimden bir tek ben ayrıldım o da hoca konusundaki muhalifliğin yüzündendi. Bugün de Karaman’ın devam etmesi tamamen Cumhurbaşkanımız’ın talimatıyla ilgili.
Sizin Rizespor’da başkanlık gibi bir projeniz var mı?
-Rize’de doğmuş, belli bir dönem yaşamış iş adamı olarak Rizespor’da başkanlık yapmak benim için büyük bir onurdur. Ama tabii bu “ben başkan olacağım” demekle olmaz. Birileri önerir, ihtiyaç duyar ‘ya sen burada başarılısın, gel burada ol’ teveccühü olur o zaman görev verilirse isterim. Çok da iyi yapacağıma inanıyorum ancak şu an kulübe zarar verecek bir adım atmak olmaz. Rizespor asla yalnız değil, benden daha iyi yapabilecek insanlar da var. Bu yönetimden sonra birileri gelip takımı iyi yerlere taşıyabilir.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.