ANKARAGÜCÜ HAKKINDA BELEDİYE MECLİSİ'NDE NELER KONUŞULDU?

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Ankaragücü konuşuldu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankaragücü hakkındaki fikirlerini ve gelişmeleri aktardı. Daha sonra söz alan CHP Çankaya İlçe Başkanı Selçuk Dereli, Gökçek'e cevaplar verdi.

Gökçek'in açıklamalarından önemli kısımlar şu şekilde:

Ankaragücü biliyorsunuz Ankara’nın mümtaz takımların bir tanesi. Öncelikle ben buradaki belediye meclis üyelerine, bilen vardır bilmeyen vardır, onun bir tarihi hikayesini anlatmak isterim kendi açımdan. Ondan sonra da geleceğe dair düşüncelerimi anlatmak isterim. Ben ilk 1994 yılında Belediye Başkanlığına aday olduğumda şunu söyledim, dedim ki bütün dünyada başkentlerin şampiyon takımları var ama tek şampiyon takımı olmayan kent Ankara. Onun için İnşallah Ankaragücü’nü şampiyon yapacağız dedim. O zamanlar iyi bir takımla filanca ilişkimiz yok. Ankaragücü’nü bize o dönemin içerisinde bize kesinlikle vermek istemediler. Hatta yönetim boşluğu oldu, hemen ben talip oldum. Makine Kimya Endüstrisi Genel Müdürü o zaman ağırlıklıydı bu işte onun yanına gittim, hatta verebileceğini söyledi. O sırada Mesut Yılmaz (O dönemki Başbakan) devreye girdi ve ‘Melih Gökçek’e kesinlikle bu başkanlığı vermeyeceksiniz’ dedi. Üyelerin büyük ekseriyeti Makine Kimya Endüstrisi’nde çalışan kişilerdi, onlar ne derse o oluyordu o dönemde. Ve cemal aydın başkanlık koltuğundaydı. Cemal Aydın, Gençlerbirliği yönetiminde olan bir arkadaştı, oradan oraya geçti ve başkan oldu. Mesut Yılmaz, Melih’e verirseniz bunu o siyaseten kullanır demiş. Hangisini siyaseten kullandıysak şimdiye kadar? Ondan sonra vermediler, ben ses etmedim. Sonra Ankara Büyükşehir Belediyespor’u önce 3. lige sonra 2. lige, sonra 1. lige sonra Süper Lige kadar çıkardım. Ankaraspor olarak devam ediyordu. ama Ankaragücü bizim hep kalbimizin aşkı olarak kaldı. Yıllar sonra küme düşme tehlikesi geçirdi, Cemal Aydın artık maddi olarak karşılayamadığı için bırakmıştı. Dediler ki biz bunu Ankara Büyükşehir Belediyesinin hakim olabileceği bir gruba bırakalım, onlar da alsın yürüsünler. Çünkü benim kanunen başkan olmam mümkün değil, ancak üye olabiliyorum o kadar. Ben de hemen üyeliği kabul ettim. Dedim ki 400 üyeyle bize Ankaragücü’nü teslim ederseniz, bu üyelerle biz alır götürürüz. Cemal Aydın’ın yüzüne de söyledim. Yani bunun yarın ne olacağı belli değil dedim. Yarın kalkar birisi, arkadaş biz sizden vazgeçtik derler, bu üye sayısına dayanıyor ben bunu garantiye almak istiyorum, elimi taşın altına sokacaksam buna göre de teslim almak isterim dedim. Peki başkan dedi, 400 kişiyi alın dedi, gittik kongreye. Kongrede önerge verdiler. 8 kişi altına imza attı. Bizim 400 kişiyi üye kabul ettiler fakat tüzükte bir madde varmış, ben öyle kolay kolay da atlamam ama işte orada atlamışım. Önergelerin kabul edilip gündeme alınması için üyelerin onda birinin altına imza atması gerekiyormuş. 208 kişi katılmıştı yani 21 tane imza olması lazım. Biz 8 taneye imza attırmışız. Ben şu sözü vermiştim, demiştim ki, Allah izin verirse bir 6 sonra 1 sene sonra Ankaragücü spor kulübü ayda en az o günün parası 5 trilyon lira gelire sahip olacak. Bu yılda 60 trilyon demek. bir de federasyonlarda, totodan gelecek paralarla bu 100 trilyonu geçer ki, bu muhteşem bir takım demektir. Bizim sırtımız bundan sonra kimse yere getiremez. Hatta Ankaragücü’ne bir takım arsa alışları yapar, Belediye Meclisine getirir onları değerlendirir, değerlendirdikten sonra da kısa süre içerisinde Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi dev bir takım haline getiririz dedim. sözüm de buydu. 

Fakat ben, etraftan bazı şeyler hissetmeye başladım. Yani bize bir numara çekecekler bir şey olacak falan derken, kongreye itiraz süresi 3 aydır. 3 ay geçirdin mi, kongre için itiraz yapamazsın. Her şey yasallaşır. Tam 3 aya 2 gün kala taa Antalya’dan dava açtırdı Cemal Aydın. Yeterli kişi önergeye imza atmamıştır, bu kongredeki üyelikler geçersizdir, üyeliklerin düşürülmesi diye. Mahkemeyi çok iyi takip ettiler. Biz bu arada Ankaragücü’ne bir yığın transfer yaptık. Türkiye’nin en büyük tesisini Ankaragücü’ne verdik Esenboğa yolunda. Bu arada da Melih Gökçek, iki takımı bir arada yürütüyor dediler Ankaraspor’u da küme düşürdüler; ligten attılar, sildiler, tamamen kaldırdılar. Ben Ankaraspor’u da Ankaragücü’ne feda ettim. Feda olsun dedim zaten iki takım olmasına gerek yok. Ankaragücü olduktan sonra yok. Ve yaptığımız transferlerle altılı bir turnuva yapılmıştı o sene dava bitmeden hemen önce, şampiyon olduk. Sonra dava bitti ve biz kaybettik. Bizim üyeliklerimiz iptal oldu.

BORÇLAR VE YARDIMLAR 

Ankaragücü  yönetimi de devamlı olarak bizden yardım talep ediyor. Biliyorsunuz, belediye meclisimizden bugüne kadar Ankaragücü spor kulübüne 5 trilyon lira yardım çıkardık. Onun haricinde, ben yazın bir toplantı yaptım, 6 trilyon lira da oradan toplandı. etti 11. 27 trilyon lira borcu vardı kulübün, bizim nazımızı çeken bir arkadaşımız var. Yönetimdeki arkadaşlara söyledik. Ankaragücü’nü yük olmaktan kurtarın dedik. 27 trilyon liralık da vergi taksite bağlandı. şu anda yarısından çoğu ödendi. 5-6 ayı kaldı. ne yaptı 38. ayrıca, arkadaşlarımızın ve futbolcuların alacağı var. bizim arkadaşlardan daha önce kulüp yönetiminde olan arkadaşlar, parasını alıyor hacizden alıyor, direkt olarak götürüp kulüp başkanı mehmet Yiğiner’e teslim ediyor. Aldıklarını teslim ediyorlar. Alacaklarını tekrar bağışlıyorlar. 20 trilyon lira da öyle para verildi. 57-60 trilyon lira para. 

Bir taraftar grubu var, tamamen organize edilen bir taraftar grubu, efendim melih gökçek istifa bu takımı sen bu hale getirdin. Ya vicdansızlık etmeyin arkadaş, 57 trilyon lira kim kime verir? Şu anda bu takım kalkıp liderliğe mi oynar? Nereden aldığı parayla gidiyor? Bizden aldığı parayla gidiyor. Ve kendi paramızla kendimize sövdürmeye başladık. Ama bu bir organize işi. Devamlı siyasi olarak kullanılıyor. 

“Ankaragücü için hepimiz fedakarlık yapacağız”

Ankaragücü’nü kesinlikle ve kesinlikle sahipsiz bırakmayacağız. Ankara’ya sahip olacağız. tabi bunu ben bu sefer, tesadüfe bırakmak istemem. Kulübü bütün benliğiyle, ki şirket oldu zaten kulüp, şirketi bütün benliğiyle doğrudan doğruya, bizim söylediğimiz, Ankara eşrafını da oraya almak istiyorum. Teklif edeceğim bir çok kişiye yönetime gelin diye. Böyle yönetim kurmak suretiyle Ankaragücü’nü bundan sonra götüreceğim. Çünkü bunlar öyle kalkıp dökme suyuyla döndürülecek işler kesinlikle değil. Ve bir şey söyleyeyim, yönetimi aldıktan sonra, hep beraber burada söz vereceğiz. Vermeyen varsa kalkıp karşı çıksın. Ankaragücü’ne belediyenin de yasal yollardan belli bir takım yerlerden gelir sağlamasını temin edeceğiz. Ben Osmanlıspor’a böyle bir teklif hiçbir zaman getirmedim. Ama Ankaragücü için getireceğim. Yani ankaragücü spor kulübü arkasında sağlam bir yapı olacak, maddi ekonomik bir yapı olacak. 2 sene sonra Melih Gökçek belediye başkanlığından vazgeçti ama hiç olmazsa o sayede yürüyüp devam edecek. Bunu da beraber yapacağız. Aksi takdirde, bu iş yürümez. Hepimiz fedakarlık edeceğiz. Ankaragücü’ne arsa alacağız, beraberce değerlendirip satacağız. Ankaragücü’ne 2 sefer 3 sefer bunu çevireceğiz. Ankaragücü’nün 100 trilyon civarında bir gücü olacak. Ondan sonra patlayacağız. İlk iki senemiz hazırlık senemiz olacak. Bundan sonra da gerisi gelecek. Düşene yardım için hepinizden söz alıyorum. Özetle böyle siyasete alet etmeyelim. El birliğiyle gidelim. CHP'den para verip içine girecek olan varsa onları da yönetime aldıracağım. Elinizi cebinize atacaksınız. 

Melih Gökçek ile Selçuk Dereli arasındaki karşılıklı konuşmalardan kesitler

SELÇUK DERELİ: Sayın başkan Gökçek 1 haftadır Bugsaş - Ankaragücü maçından sonra kendi tv kanalları da dahil olmak üzere medyada hakkımda konuşma yaptı. Ankaragücü’nün çok önemli bir maçı olduğu için ben bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadım. Ancak iddialarla ilgili birkaç bir şey söylemek istiyorum. Sayın başkan, şunu kaçırıyorsunuz galiba. Ben aynı zamanda bir spor adamı ve spor yazarı ve yorumcusuyum. Dolayısıyla maçlara giderim. daha önceki yıllarda da Ankaragücü maçına gittim. Fakat siz Ankaragücü maçına daha önce gittiniz mi, niye daha önceki yıllarda gitmediniz dediniz, 2015 yılında Ankaragücü - Kartalspor maçı. diğer takımların maçlarına gittiniz mi diye sordunuz. Buyrun Gençlerbirliği - Bursaspor maçı arkadaşlar. Sadece profesyonel maçlar değil. 

Şöyleki, ben bir spor adamıyım ve spor yazarıyım. Aynı zamanda CHP Çankaya İlçe Başkanıyım. Biz mağdrun ve mazlumun her zaman yanında olduk. Osmanlıspor mazlum yada mağdur değil. Osmanlıspor’un yanında olmamıza gerek yok. Ankaragücü’nün bir mağduriyeti ve mazlum durumda olduğunu görmemiz, Ankaragücü’ne destek vermemiz anlamında da önemliydi. Ben hayatımda hiçbir zaman, ne köşe yazılarımda ne spor programlarında siyaseti spora alet etmedim. Ben bir beden eğitimi öğretmeni çocuğuyum. Spor akademisi mezunu bir öğretmenim. Aynı zamanda yöneticilik yaptım. Hiçbir zaman da siyasetle sporu karıştırmadım. Bugsaşspor - Ankaragücü maçında ben bir durum tespiti yaptım. O maçta stattan çıktıktan sonra bana da biber gazı atıldı, plastik mermi sıkıldı. Bunu kabul etmek mümkün mü? Ben de oradaki olayı anlattım, kamuoyu ile paylaştım. Ben oradaki olayları önlemek için olay mahaline giderken bana bibergazı sıkılınca, ben de oradaki durumu anlatmak durumunda kaldım. Çünkü çatıdaki insanların düşmüş olduğu iddia edildi. Beni bir spor adamı olarak şu üzdü, siz diyorsunuz ki, yüzde 5'ten fazla izleyici alınamaz diyorsunuz. Yanlış biliyorsunuz en az yüzde 5'tir o. İsterseniz oraya gelen binlerce çocuğu, taraftarı tribünlere alabilirdiniz. Dolayısıyla bu tespiti yaptım ve yaşanan olayları anlattım. Şöyle ki, Ankaragücü sezon başından bu yana ciddi anlamda mağduriyetler yaşıyor. Özellikle Gümüşhane ile çekiştiği, Gümüşhane’deki maçta yaşanan skandal olaylar ve Gümüşhane’nin aldığı ceza nedeniyle belediye başkanı kepçelerle taraftar için yer açıyor. Beni üzen şu, Gümüşhane belediye başkanı, seyircisiz maçı taraftara izletirken sizin orada tribünleri boş bırakıp izletmemeniz doğru olmadı. Ben bir Ankaralı olarak üzüldüm. 

GÖKÇEK: Bugsaş yöneticisi olsaydınız siz seyrettirir miydiniz? oraya o kadar taraftarı alır mıyınız?

DERELİ: Yani şöyle söyleyeyim, eğer oraya o kadar Ankaragücü taraftarı gelmişse, gerçekten şampiyonluk yolunda önemli bir süreç yaşıyorlarsa, belki alınması en doğrusu olurdu. Orada insanlar kucağında çocuklarla biber gazına boğuldu, çatıdan maçı izlemek durumunda bırakıldı. Bu bir spor adamı olarak beni üzdü. Bir diğer şey de çankaya belediye başkanlığına aday olacağımı söylüyorsunuz. asla böyle bir şey yok. Ben hiçbir zaman olmadım ve olmayacağım. Aslan gibi belediye başkanımız var, sonuna kadar da yanında olacağım. Siz bir iddiada bulundunuz, dediniz ki gecekondu taraftarı kışkırtıldı ve oraya getirildi. Asla da böyle bir şey olmadı. elinizde belge varsa hemen çıkarın. Aonra gecekondudan özür dilediniz bana da bir özür borcunuz var. oraya benim getirttiğimi iddia ettiniz. bunu da sizden bekliyorum. Elbette Ankaragücü ve diğer takımlar, Ankara’nın başkent oluşu ve buradan bir şampiyon çıkmaması hepimizi üzüyor. bir spor insanı olarak, ben durum tespiti yaparak vatandaşlarla paylaştım.

GÖKÇEK: Şimdi biz, Selçuk bey ve yanında da Ankaragücü taraftarı ve arkada da Ankaragücü bayrağı, ellerinde de hayır yazılı broşürler var. Ne olursa olsun, Ankaragücü’nün önünde bu resmi çektirip poz vermeniz, önünde de hayır diye işaret vermeniz siyasete alet etmenizdir. CHP Çankaya, Ankaragücü ne zaman yükselişe geçse birileri hemen müdahale edip engellemeye çalışıyor. Ankaralı taraftar bu düzene hayır diyecek diye tweet atmış. Hayır için de hashtag açılmış. Hiç siyasete alet etmiyorsunuz.

DERELİ: O Yüksel Caddesi’nde, bizim standımızın önünde çekilen bir fotoğraf. Ankaragücü taraftarı beni seviyor gelip benimle fotoğraf çektirmek istiyorsa ben çektirmeyeyim mi? elbette gelecekler. 

GÖKÇEK: Elinizde de hayır broşürüyle propoganda yapacaksın ve buna siyaset demeyeceksin.

DERELİ: Oradaki herkesin elinde var evet, demekki bu arkadaşlar hayır'ı kabul etmişler. Sporu siyasete alet etmiyorum ama siz ediyorsunuz. niye? siz diyorsunuz ki ben ankaragücünü bağırta bağırta alacağım diyorsunuz. bu ne demek? asıl siz alet ediyorsunuz demek.

GÖKÇEK: Ben onu sizden alacağım anlamında yani CHP'den alacağım anlamında söyledim. sizin siyasetinize de alet ettirmeyeceğim.

DERELİ: CHP'nin Ankaragücü’nün yönetimini almak gibi bir isteği yok. Asla biz öyle bir şey yapmayız.
Yıldırım Demirören TFF başkanı, sizin oğlunuz Ahmet Gökçek de yönetim kurulu üyesi. Yıldırım Demirören spor zirvesinde çıkıp, 'daha güçlü bir Türkiye için evet diyorum' derken niye eleştirmediniz madem sporu siyasete karıştırmıyorsunuz? Lütfen yapmayın, bu ülkede spora siyaset bu dönemde karıştığı hiçbir zaman karışmadı. Bu konuda bizi suçlamayın.

GÖKÇEK: İşadamı kimliğiyle söylerse söyler. Particilik ayrı iş kanaatini söylemek ayrı iş. Bitireyim ben izin verirseniz. Öyle güzel bir dizayn yapmış ki Sayın Dereli fotoğrafları gösteriyor. Amatör spor kulüplerinin maçlarına gitmiş, gittiği maçları gösteriyor.

DERELİ: Ankaragücü maçları sizleri de bekliyoruz başkanım. Gelin beraber gidelim. Kastamonu maçına gidelim beraber. 

GÖKÇEK: Ben son senenin propoganda Ankaragüçlüsü değilim sizin gibi. Sırf bu sene kalkıp, siyasi istismar için oraya gidiyorsunuz. Siz bundan önce Ankaragücü maçına giden biri değilsiniz. Bu kadar laf söylüyorsunuz. Ankaragücü’ne bu kadar fedakarlıktan bahsediyorsunuz. Alper Taşdelen senin sözünden çıkmaz. Belediye Meclisinizden 1 milyon çıkartın dedik, biz sizin iki katınızı verilim dedik. Neden çıkartmadınız? Bu kadar Ankaragüçlüsünüz. İş elini taşın altına koymaya gelince yoksunuz. Siyasete gelince varsınız, olmaz arkadaş. Biz hepimiz taşın altına koyacağız ama siyaset yapmayacağız. Mağdur ve mazur diyorsun, sen mağdur ve mazur olduğunu bunu yapan kim? Onlara sordunuz mu? Sizin bunu yapmaya hakkınız yok. Ben Ankaragüçlüyüm demekle olmaz. Bu iş parayla halledilir, bütün Türkiye’de bütün dünyada futbol parayla halledilir. Para olmazsa mümkün değil. Uğraşıyorsun uğraşıyorsun, süper lige çıktığın zaman bir futbolcu 1 milyon euro kardeşim. Ona göre de para bulacaksın. Bu işin maalesef raconu bu. 

Ben Ankaragücü yönetimini devre biter bitmez çağıracağım. arkadaş bize veriyor musunuz bu yönetimi teslim ediyor musunuz? Veriyorsanız biz de hazırız diyeceğiz. Onlar da Cemal bey gibi vermek istemeyebilirler. Bu demokratik hakları, bir şey diyemem. Verirlerse Ankaragücü’nden Melih Gökçek belediye başkanı olduğu sürece sorumlu. ve tekrar ediyorum, onları da çok ciddi anlamda gelir sahibi yapmaya da söz verdim. Hayırlı olsun.

DERELİ:  Ben büyükşehir belediye meclis üyesi olarak arkadaşlarımla bir öneri sundum. Bizi burada yok sayamazsınız. Ben sizden Gümüşhane belediye başkanının yapmış olduğu o uygunsuz tribünü eleştirmenizi beklerdim. Tüm Ankaragüçlüler de bunu bekliyor. Ayrıca kastamonu maçına davet ediyorum. Beraber gidelim.

• KLASSPOR