A Milli Kadın Basketbol Takımı Menajeri Zeynep Gül Ene, Çekya'da düzenlenecek 2017 Avrupa Şampiyonası'nda hedeflerinin madalya kazanmak olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz ay milli takımdaki görevine başlayan Zeynep Gül Ene, hedeflerini AA'ya anlattı.
Şu anda kısa vadede en büyük hedeflerinin 16-25 Haziran'da Çekya'da düzenlenecek Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası'nda madalya kazanmak olduğunu vurgulayan Ene, şöyle konuştu:
"2011 yılından beri ya madalya alan ya da madalyanın kıyısında dönen başarılı bir kadın milli takımı profilimiz var. Bundan sonra her düzeyde, altyapı dahil, kadın milli takımlarının hedefinin madalyanın altında olmaması gerekir. Dönemsel olarak uluslararası arenada kimi zaman ikinci, üçüncü oluyorsunuz ama Avrupa şampiyonalarında ilk 5'e girmek de çok önemlidir. Çünkü ilk 5'te olmak dünya şampiyonası ve olimpiyatın yolunu açıyor. Avrupa Şampiyonası'nda mutlaka madalya için oynayacağız ancak kötü senaryoda ise ilk 5'te yer alıp, dünya şampiyonası ve olimpiyata katılacak bir milli takımımız olacak."
"Genç oyuncuları monte etmeliyiz"
Ene, A Milli Kadın Takımı'nda jenerasyon geçişinde genç oyuncuların da olması gerektiğini dile getirdi.
Gelecek sezon Bilyoner.com Kadınlar Basketbol Ligi'nde değişecek yabancı kuralının genç basketbolcuların önünü açacağını vurgulayan kadın milli takımı menajeri, şunları kaydetti:
"Hedeflerimizden biri jenerasyon geçişinde aşağıdan gelen genç oyuncuları, kadın milli takımına monte etmektir. Onların aslında yetiştiği, oynadığı yer kulüpler. Bu nedenle yabancı kuralı önümüzdeki sezondan itibaren değişti. Bu da milli takımlara olumlu etki yapacak. Oyuncuların hedeflerini yükseltmemiz lazım. Bu yabancı kuralı değişikliği milli takıma olumlu yansıyacaktır. 1980'lerin jenerasyonunun kazandıkları başarılar tesadüf değil. Bu sporcular, 90'ların sonunda genç takım seviyesindeyken hedeflenen projelerle ortaya çıktı. Kendilerine yapılan yatırımı da bu jenerasyon kesinlikle boşa çıkarmadı."
"Kız sporcular, erkeklerin gelirini görünce vazgeçebiliyor"
Zeynep Gül Ene, kız çocuklarını basketbola kazandırmak için eğitim ile sporun iç içe olduğu projelerin olması gerektiğini anlattı.
Üst düzey sporcuların 13-14 yaşından itibaren sporla eğitimi iç içe tuttuklarını vurgulayan ve federasyonun bu yönde projelerinin olacağına dikkati çeken Ene, "Türkiye'de eğitim sistemi içinde tüm gün okula gidip, üst düzey antrenman yapmak imkansız değil ama çok zor. Sporla eğitimi bir arada tutan model oluşturmak gerekiyor. Yönetimimizle henüz bu konuyu konuşmadık ama bununla ilgili bir şeyler olacağına eminim. Çok önemli bir konu bu. Kız çocukları belli bir yaştan sonra yetenekli olsa da spordan vazgeçebiliyor. Bunun sebebi ileride kendilerine profesyonel bir gelecek görememeleri. Erkek sporcular kadınlara göre daha fazla gelir elde ediyor. Kız çocukları böyle bir soru işareti görünce bundan vazgeçebiliyor. Buna da bir çözüm üretmek gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Burada çalışmak çok keyifli olacak"
A Milli Kadın Basketbol Takımı'nın yeni menajeri, Hidayet Türkoğlu başkanlığında Türkiye Basketbol Federasyonunda yer almanın çok keyifli olacağını aktardı.
Federasyonda herkesin birbirini geçmişten tanıdığını ve bir aile ortamı olduğunu vurgulayan Ene, "Bu anlamda çok şanslıyım. Bu değişimin arkasından burada göreve başlamak çok güzel. Çok uzun yıllardır tanıdığım abla-kardeş ilişkisi yaşadığım insanlarla hep beraber ortak akıl yürütüyoruz. Burada birlikte omuz omuza çalışmak çok keyifli olacak. İlk görüşemeye geldiğim günden beri onların heyecanını, isteğini gördüm. Güzel işler çıkaracağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Sporun içinde doğdum"
Eski futbolcu ve teknik direktör merhum Gündüz Tekin Onay'ın kızı, TOFAŞ Başantrenörü Orhun Ene'nin eşi olan Zeynep Gül Ene, tamamen sporla iç içe bir aileden yetiştiğini dile getirdi.
Babasının görevi nedeniyle futbol ve sporla iç içe yetiştiğini belirten Ene, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben futbolun ve sporun içine doğdum. Kendimi bildim bileli böyleyim. Annem ve babam beni spora teşvik etti. Sporun olmadığı bir hayat düşünmedim, görmedim de. Babam Beşiktaş'ta çalışırken bu kulüpte bulundum. Babamın özellikle ileriyi gören, araştıran, gençlere yönelik projeler üreten yapısı, benim sporculuk ve antrenörlük vizyonuma katkı verdi. Hiçbir zaman eğitiminden de ödün vermeyen bir sporcu oldum. Orhun'la (Ene) da çocukluktan beri arkadaşız. Sporculuk süreçlerimizi de birlikte yaşadık. Bu dünyanın insanları olmak, yaşadığımız zorluklarda paylaşımları da farklı hale getiriyor. Birbirimize destek oluyoruz. Sporsuz bir aile düşünemiyorum."
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.