MUSTAFA KAPLAN: "RİSKLERİ ALDIK VE ZAFERE ULAŞTIK"

Uzunca bir yorum olmasına rağmen yorumumu yayınladığınız için teşekkür ederim.

Bu haberle ilgili biraz evvel Yurtspor Spor Stesinde yorum yapmak istedim ama beceremedim. Umarım bir engelleme söz konusu değildir. Böyle bir yüreksizlik yapacaklarına ihtimal vermiyorum. Şimdi gelelim asıl konuya!.. Sezon başında bu takımın oluşturulmasında benim ve Seçkin Topçu'nun sorumluluğu var. Ben sorumluluktan kaçmam. Eleştiri yaparken elimizi kalbimizin ve vicdanımızın üzerinde biraz gezdirirsek en azından bir profesyonel olan Seçkin Topçu'ya da haksızlık etmemiş oluruz!. Sezon başında 17 kendi bünyemizden ve 10 adet dışarıdan ki bunun ikisi de yine kendi bünyemizden 27 oyuncu ile yola çıktık. İlk 5 haftanın sonunda 2 deplasman galibiyeti ve sahamızdaki 2 ve dışardaki 1 beraberlikle 9 puanla 4.sırada idik. Yenilmediğimiz takımlar İstanbılspor, Nazillispor, Zongulodakspor takımlarıydı. 6.maçta ilk yenilgimizi kendi sahamızda Keçiörengücü'ne karşı aldık. Son dakika golüyle aynen ikinci maçta olduğu gibi, aynen ikinci maçta çok iyi oynadığımız gibi, aynen Keçiören'in dünden beraberliğie razı olduğu bir maçta!.. Sonrasında TAKIM ÇOK İYİ ŞAMPİYON OLUR AMA TOLGA HOCAYLA OLMAZ"dendi ve yeni bir dönem başladı ve ben de fiilen çekildim. Seçkin de etkisizleştirildi ve kardeşim Taner Hoca ile yola devam edildi. Olmadı. Cafer Aydın ile devam edildi. Cafer',in başında olduğu takım sahamızda Erzurum'a yenilmedi, deplasmanda Diyarbakır'a 5 attı!. Sonra yine olmadı. Daha fazla detaya girmeyeyim. Her gelen hoca bizatihi bana; “BUTAKIMDA ÇOK İYİ OYUNCULAR VAR. İYİ BİR HOCA İLE EN AZINDAN PLAY OFF'a kalır" diyerek geldi. Başarısız olununca takım yetersiz!. Devre arasında gönderilen oyunculoarla ilgili kararları doğru buluyorum. Mahmut, Serdarcan, Orhan, Fethi, Berat, Tuğrul gibi takvyeleri de çok olumlu buluyorum. Ben Mustafa Hoca ile hem Gençlerbirliği'nde hem de Hacettepe'de çalıştım. Hacettepe'de de Seçkin Hoca ve Mustafa Hoca ile birlikte 2.Lige yükseldik. Şimdi Mustafa Hoca'dan bir ricada bulunacağım. O mutlaka ezbere biliyordur da ben yine de sorayım. Asistlere ve gollere ve de kimlerin attıklarına bir bak!. Orada Onur Uslucan'ı, orada Kadir'i, orada Noyan'ı, orada Abdullah'ı orada Bektaş'ı görürsün. 91 doğumlu Noyan ve 97 doğumlu Abdullah Gençlerbirliği'nin gelecekte faydalanacağı bir oyuncu olarak alınmıştır. Bu btakımın golcüsü Noyan'dır. Golü düşünür. Hüseyin bu takımın en özverili ve en savaşçı abisidir. Golü en son düşünür o yüzden skor gücü yüksek değildir!. Son olarak; Mustafa Hoca bana göreve gelmeden önce; yanımda Emin Eryılmaz da varken; "Abi bu takımın çok niyi oyuncuları var, sadaece takım olmaları gerekiyor" dedi. Ben de haklısın dedim. Doğru'ya doğru. Ama şimdi yanlış transferler diyorsa, istatistiklere bir baksın ve 3 dakika oyunda kalan Noyan'ın ilk topla buluştuğu ve 3 puanı getiren golü bir daha seyretsin. Aynı maçta defalarca pozisyona girdik ama hiçbirinde gol vuruşu yapamadık. Mahmut da dahil!.. Peki bütün transferlerden yeteri kadar faydalandık mı? Hayır!. Devrim beklentimizin altında kaldı. Kaleci Ferhat'a yorum yapmayayım. Ferhat ve Kemal Akbaba abi olarak gelmişti. Onur Erdem şansını kullanamadı. Enes bende hayal kırıklığı yarattı. Yusuf çok genç sözüm yok. Kadir Arı daha iyi mutlaka olur, olmalı. Onur ve Noyan yeterli katkıyı yaptı. Ömeri verebileceğinin çok azında! Abdullah Balıkçı!. Dikkat, dikkat, dikkat!... Bunlar da benim özeleştirim olsun. . Yensen de yenilsen de MOR MENEKŞELER!.. Takımıma özümden başarılar dilerim...