AKENGİN: "HİÇBİRİNİZ BURADAN SAĞ ÇIKMAYACAK!"

TSYD Ankara Şubesi'nin eski başkanlarından Gökhan Akengin, Milliyet Ankara'daki Spor Sokağı adlı köşesinde, olaylarla geçen Gümüşhanespor - Ankaragücü maçında yaşananları kaleme dökerek sıkıntılara yol açan kişileri kınadı.

İşte o yazı:

''HİÇBİRİNİZ BURADAN SAĞ ÇIKAMAYACAK''

Yanlış anlamayın bu bir film repliği değil. Ortada bir oyun var ama tiyatro değil. Resmi bir futbol maçının sahaya değil ama tribünlere yansıyan sahnesi. Hem de protokol ve basın tribününe.   

İkinci Futbol Ligi Kırmızı Grup'ta zirve yarışının en önemli maçı. Gümüşhanespor-Ankaragücü. Heyecan mı dorukta, nefret mi, son perde her şeyi gözler önüne serdi Gümüşhane'de. Saha içi ve dışı olaylar,  19 yaralı.

Gümüşhane Yenişehir Stadı'ndan yankılanan ve güne iz bırakan iki ayrı ses duyuldu. Birincisi 90 dakika boyunca bitmeyen tarifsiz küfür dolu tezahüratlar, ikincisi ise vali ve bakanın stada (sahaya) giriş anonsları. Böyle bir girişe belki de ilk kez şahit oldu Türk futbolu. Karşılaşma oynanırken sahadan protokole öyle bir geçti ki devlet kademesi, maçın hakemi korkudan düdüğünü yuttu sanki, durduramadı bile oyunu.

-Nefret tohumları

Gergin maçta ipler 80. dakikadan sonra koptu. Rakip Ankaragücü'nün kente gelişinden çıkışına kadar durumun ciddiyetini kavrayamayan emniyet güçlerinin yetersizliği, jandarmanın sahaya girmesine sebep olayların yolunu açtı. Saha da tribünler de birbirinde. Başkentten aralarında TSYD Ankara Şubesi Başkanı'nın da bulunduğu 16 gazeteci de var statta. Basın tribününden maçı izleyen meslektaşlarımız kıstırılmış, kapalı alanın camlarını zorlayan bir futbolsever (!) tüm konukseverliğiyle konuk spor yazarlarına haykırıyor: ''Hiçbiriniz buradan sağ çıkamayacak.''

Klasspor muhabiri Ahmet Sülak, protokol (!) tribündeki bir kişi tarafından önce sözlü tacize sonra saldırıya uğruyor, merdiven boşluğuna atılmak isteniyor ve ayağından yaralanıyor.  Nefretin boyutu, Ankaralı genç muhabirin sosyal medyadan paylaştığı yazısında o kadar ortada ki:  

''800 kilometre giderek Ankaragücü maçını izlemek için Gümüşhane Stadı'na vardığımızda ciddi sıkıntılar yaşadık. Hatta maç devam ederken adamın biri üstüme saldırarak beni yaralamaya, hatta öldürmeye kalktı. O stattan tek parça çıkmam bir mucize ve Allah'ın taktiridir. Başıma daha büyük olaylar gelmeden TSYD Şube Başkanımız Alper ağabey, beni o girdaptan çıkarıp belki de ölümden kurtardı. Bu yazıyı yazabiliyorsam ve bir yerim kırık değilse onun sayesindedir. Teşekkür ederim Alper ağabey. Bütün basın olarak orada büyük bir tehlike atlattık. Hepimize geçmiş olsun.''

Hoş görüsüzlük bir yana bunun adı nefretten başka bir şey değil. Üzerinden çok geçmedi, teröre karşı en büyük tepkiyi ortaya koyan spor camiası, birlik ve beraberlik mesajlarından çabuk sıkıldı ve yurdun dört bir yanındaki saha ve tribün olaylarıyla kara kaplı deftere imzasını atmaya başladı. Kimse kimseyi kandırmasın. İşler iyiye gitmiyor.  

Futbolun değil, siyasetin oyun kurallarının geçerli olduğu her statta bu sahneleri izlemeye devam edeceğiz. Maalesef.

-Ankaragücü kaybetmedi, kazandı

Gümüşhane deplasmanında alınan yenilgi ve yaşanan olaylar, beklenenin aksine başkentin sarı-lacivertli camiasında adeta doping etkisi yarattı.

Futbolcusundan, antrenörüne, yöneticisinden, taraftarına Ankaragücü camiası daha da kenetlendi, bir oldu. Gümüşhane deplasmanında görülen muamelenin tepkisi çok şey kattı başkentin sarı-lacivertli ekibine. Aylardır süren ''Yalnızız'' haykırışı karşılık buldu başkentte. Dört bir yandan destek mesajları aldılar, herkes yeniden hatırladı Ankara'nın gücünü, kolay kolay pes etmeyeceğini.

Şimdi sıra büyük taraftarının şampiyonluk beklediği teknik direktör İsmet Taşdemir ve öğrencilerinde.

SPOR BAKANI UYARIYOR AMA NAFİLE

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, katıldığı her platformda, konuştuğu her basın yayın organında ısrarla bir şeyin altını çiziyor: ''Sporda herkes sorumluluğunu bilsin.'' Ama nafile.

Bakan Kılıç, Türkiye Futbol Ligleri'nde geçen haftanın maçları oynanmadan sadece 2 gün önce, Kayseri ziyareti sırasında spor camiasına yine önemli mesajlar verdi.

Kısaca şunları söyledi Kılıç:

''Türkiye 'de herkesin olduğu gibi spor camiasının, yöneticiler, sporcular, antrenörler ve taraftarların da sorumlulukları vardır. Herkesin camiaları ve Türkiye'ye karşı sorumlulukları vardır. Herkes bu sorumluluk bilinci içerisinde davranışlarını sergilemek zorundadır.''

Üstünden sadece iki gün geçti. Türkiye Futbol Ligleri'nde hafta sonu heyecan dolu maçlar oynandı. Ama heyecan futboldan değil de vukuattan ibaretti maalesef.

-Hukukçulardan yoğun mesai

Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği yoğun bir mesai yaptı yeni haftaya girerken. Hafta sonu oynanan maçlar sonunda 31 kulüp, 4 idareci, 2 teknik sorumlu, 3 antrenör ve 2 kulüp görevlisi Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk edildi.

Süper Lig'den 9 takım, TFF 1. Lig'den 6 takım ve diğerleri. İdarecisi, teknik sorumlusu, antrenörü, görevlisi. Sevk nedenleri saha olayları, çirkin ve kötü tezahürat ve sportmenliğe aykırı hareketler. Futbol Disiplin Talimatı yine delik deşik edildi geçen hafta sonu.

Sorun futbol oyun kurallarının içinde yapılan yanlışlara ve hatalara paralel oluşan tepkilerden kaynaklı gözükse de kimsenin lafla hizaya gelmeyeceği aşikar.

Toplumda bilinen adıyla ''Sporda Şiddet Yasası'' gerektiği gibi ve tavizsiz uygulanmadığı sürece, devletin başı da uyarsa sonuç hep aynı. Türk futbolu cezalarla dalga geçen ve susmak bilmeyen yöneticilerden de kurtulamaz, spor alanlarını şiddet yoluyla birer arenaya çevirmekte ısrar eden sözde taraftarlardan da.

Tehlike artıyor, herkes hiçbir şey olmamış gibi önündeki haftalara bakıyor.

• MİLLİYET ANKARA - SPOR SOKAĞI - GÖKHAN AKENGİN