"HERKES SUÇLU OLABİLİR AMA AZİZ YILDIRIM ASLA"

Habertürk gazetesinden Fatih Altaylı, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Kadıköy'deki Adanaspor beraberliği sonrası yaptığı çıkışı değerlendirdi

- Adana maçı sonrası Aziz Yıldırım’ın açıklamaları için neler söyleyeceksiniz? 

- Haklı olduğu çok yer var. Aziz Bey’in başkanlıktaki büyük tecrübesi ve ortamı iyi biliyor olması çok doğru analizler yapmasına neden oluyor. Pek çok söylediğine katılıyorum ama Aziz Yıldırım’ın sorunu şu: İyi konuşuyor fakat sonunda batırıyor, çünkü lafını ille bir tehditle bitiriyor. “Sahaya sandalye koyarım, maçı oynatmam. Tribündekiler sahaya iner” gibi tehditler. Bazen daha da ötesi. Bunu söyleyince de laflarının hiçbir değeri kalmıyor. Hakemlerle ilgili sözleri hepimizin söylediği şeyler. Verilmeyen penaltıları buz gibi penaltı ama ligde verilmeyen ilk ve tek penaltı bu mu? Federasyonu suçluyor, altyapı diyor, yabancı yasağı diyor. İyi de 20 yıldır başkansın, F.Bahçe altyapıdan kaç oyuncu çıkardı, bir de onu söylesene. F.Bahçe’nin oyuncu çıkarmasını da hakemler veya federasyon mu engelliyor!

- Fenerbahçe, Yusuf Namoğlu’na tam bir savaş açtı. Bununla ilgili neler düşünüyorsunuz? 

- Aziz Yıldırım, F.Bahçe başarısız olmaya başladığı anda hep bunu yapar. Ya federasyona savaş açar, ya hakemlere, ya G.Saray’a. Bunu herkes öğrendi ve artık F.Bahçe taraftarı bile Yıldırım’a gülüyor. F.Bahçe’nin başarısızlığında herkes suçlu olabilir ama Aziz Yıldırım asla! O hep haklıdır ve suç hep başkalarındadır. Takım şampiyon olursa Aziz Yıldırım yapmıştır, olamazsa başkaları yüzünden kupa kaçmıştır. Tabii bu MHK’nin ve bu TFF’nin başarısız olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ama TFF seçimlerini hatırlayın, Yıldırım bu federasyonun en büyük destekçisiydi. Diğer adaylar seçime katılacak imzayı bile toplayamadılar. Tek adamla gidilen seçimlerden iyi bir şey çıkmaz.

HAKEM TERÖRÜ YOK AMA KİFAYETSİZLİĞİ VAR

- Yıldırım, Cumhurbaşkanı’ndan hakemler konusunda yardım istedi. İlk kez böyle bir şey oluyor, ne söyleyeceksiniz? Bir hakem terörü var mı? 

- Hakem terörü yok ama hakem kifayetsizliği had safhada. Sıklıkla değindiğim “Artiz” hakemlerden birinin durumunu gördünüz. Devre arasında sezonu kapadı. Fizik testlerinden geçemedi, saçlarına baktığı kadar hakemliğine bakmadığı için. Bu hakemlerin büyük bölümü futbolu, futbolun ruhunu bilmiyor. O yüzden de çok hata yapıyorlar. Bazıları belki de hayatları boyunca doğru düzgün spor bile yapmamış olabilirler.

ALİ KOÇ BAŞKAN OLURSA SEYİRCİ SORUNU ÇÖZÜLÜR

- Haftanın en sürpriz sonucu Kadıköy’den geldi. Bir zamanlar nefes alınması bile güç olan Kadıköy’de takımlar kolayca puan alabiliyor. F.Bahçe seyirci sorununu nasıl çözecek? 

- Ali Koç başkan olursa bu sorun çözülür. F.Bahçe taraftarı artık Aziz Yıldırım’a zerre inanmıyor ve sevmiyor. Aziz Yıldırım oldukça o tribünler dolmayacak belli. F.Bahçe’nin Kadıköy’de puan kaybetmesine gelince. Bak arkadaşım, F.Bahçe gibi bir takım o haftaya son sırada giren takımın karşısına 1 kaleci, 4 savunma ve 3 de savunmaya dönük orta saha oyuncusu ile çıkarsa, Kadıköy’de daha çoook puan kaybeder. Koca F.Bahçe’nin tek hücum fikri, topu Lens’e atmak. Topu alan, Lens nerede diye bakıyor ve topu ona ulaştırmaya çalışıyor. Adanaspor da Lens’i çok iyi durdurunca F.Bahçe bitti. Bu kadar basit.

F.BAHÇELİLER BU YIL BASKETBOLA DÖNSÜN

- İkinci yarının ilk haftasına bakıldığında, zirvede sanki Başakşehir, Beşiktaş ve G.Saray yalnız kalacak gibi gözüküyor. Hala F.Bahçe bu işin içinde diyebilir misiniz? 

- Artık zor. Fark 2 puan daha açıldı. Beşiktaş tökezlese G.Saray var, G.Saray tökezlese Başakşehir var. Advocaat’ın da dediği gibi 3 maç 9 puan alsalardı yarışta iddialı olurlardı, ancak daha ilk maçtan 2 puan yitirdiler. Şimdi Başakşehir’le oynayacaklar. Orada da puan kaybederlerse şampiyonluk imkansız olur, ki şu haliyle bile artık zor. F.Bahçeliler bu yıl basketbola dönsünler ve Final-Four için mücadele etsinler. Bu yıl basketbolda gülerler inşallah.

EKİCİ KÖLE DEĞİL

- Mehmet Ekici vakası için ne düşünüyorsunuz, F.Bahçe’yi istiyor ve “Beşiktaş’a gitmem” diyor. Ama Trabzon baskıdan korkuyor... 

- Aziz Yıldırım’ın açıklamalarından anladığım şu. Beşiktaş veya G.Saray kime talip olursa F.Bahçe hemen devreye giriyor veya sokuluyor. Eto’o için de böyle olmuş, Ekici için de. Ekici de F.Bahçe’yi istiyor anladığım kadarıyla. O zaman F.Bahçe’ye gider ve gitmeli. Futbolcu köle değil. Olan Beşiktaş’a olacak ve komik bir paraya Olcay’ı Trabzon’a yollamış olacaklar. Benim anlamadığım şu. Bu Mehmet Ekici’nin bu kadar önemli olmasının nedeni ne? Bu çocuk 2.5 yıldır Trabzon’da değil mi? Bireysel olarak ne yapmış, takıma ne katkı sağlamış da takım üst sıralara tırmanmış. Yetenekli ama o kadar da değil.

AATIF GİTSİN DİYE TRİBÜNLER KULLANILMIŞ OLABİLİR

- Advocaat nerede hata yaptı? 

- Aziz Yıldırım’ı dinlemekle. Advocaat, patron başkanlarla çalışmaya alışık bir hoca. Bunu sezon başında da söyledim. Bence Adana karşısında sahaya çıkan takıma Aziz Yıldırım eli değmişti. Bunu da şuradan anlıyoruz. Advocaat ilk 11’de fazla yer vermediği Aatif’ı sahaya ürmüş. Şaşırtıcı değil mi? Ve Aatif daha sahaya çıkar çıkmaz tribünler yuhalamaya başlıyor. O tribünler ki, Aziz Yıldırım’ın tam kontrolü altında. Belli ki, Aziz Yıldırım, Aatif’ı takımdan yollamak için tribünleri kullanmak istemiş. Bunu benim kafama sokan F.Bahçe’nin içini iyi bilen bir F.Bahçeli. Ama uygun bir fikir. İftira ise bile yakışan bir iftira. Bunun dışında az önce de dediğim gibi tek silah Lens olur mu? Van Persie oyuna bu kadar geç sokulur mu?

SEZONUN SÜRPRİZİ G.SARAY

- G.Saray ürkek gittiği Konya’dan 3 puanla döndü. Bu maçı nasıl yorumluyorsunuz? 

- G.Saray, çok kötü oynadığı maçta, fark yemesi gerekirken galip geldi. Bana göre bu yılın en sürpriz ekibi G.Saray. Ligde hiç olmaması gereken bir yerde. Beşiktaş’ın 2, liderin de 3 puan gerisinde. Bu futbolla orada olmak mucize. Şu anda ligin en kötü futbol oynayan takımı G.Saray desek yanlış olmaz. En azından kadro kalitesine oranla en kötü futbolu oynayan takım diyebiliriz. Buna rağmen öyle oluyor, böyle oluyor, kazanıyor. Gerçi bu maçı G.Saray kazanmadı, Konya kaybetti. İlk yarıda durumu 3-0 yapıp maçı bitirebilecekken, yapamadılar. G.Saray ise bir gol atmayı başardı ve kazandı. İlginç olan golü atanın Sabri; pası verenin, daha doğrusu golü hazırlayanın ise takımda ilk defa forma giyen Rodrigues olması. Riekerink sadece oyunu seyretti. Yine üç kez aynı pozisyonu yedik. Allah’tan boş kaleye atamadı Konyalılar.

KARDEŞİM, EREN DÖKÜLÜYOR!

G.Saray’la ilgili yorumları okuyorum ve dinliyorum. Gülüyorum. Mesela basınımız Eren Derdiyok’u sevdi ve toz kondurmuyor. Kardeşim, Eren dökülüyor. Pres yapmıyor. Savunmaya katkısı, hücumda etkisi yok. Yorumcular “Eren’e yan top gelmiyor” diyorlar. Geliyor gelmesine de Eren nerede? Ne olacak yani kafasına mı indirecekler. Keza Selçuk. Dökülüyor. Hiçbir olumlu katkı yapmıyor haftalardır. Niye bilmiyorum ama Selçuk bu değil.

RODRİGUES İYİ TRANSFER 

- G.Saray’ın yeni transferi Rodrigues’i nasıl buldunuz? 

- İyi buldum. Tabii sürpriz etkisini de unutmamak lazım. Bruma veya Yasin bilindiği için rakip hocalar önlem alıyordu. Bu çocuk sürpriz bir şekilde Bruma gibi oynayınca Aykut Kocaman da uyuyunca birden bire çok parlak bir performans sergiledi. Yine de iyi transfer. Bir yanda Bruma, bir yanda Rodrigues rakipler için toplaması zor çamaşır olur. Bir de Sinan Gümüş var. İyi bir hoca ile bu kadro iş yapar gibi duruyor.

KOCAMAN ANLATSIN O YAN YOLLARI DA BİLELİM!

- Maçtan sonra Aykut Kocaman’ın açıklamaları için ne diyeceksiniz? “Yan yollar” derken imalı şekilde Galatasaray’ı işaret ediyor. Çok eleştirilen Mete Kalkavan için yorumunuz nedir? 

- Aykut Kocaman, soyadına uygun olarak yıllardır ‘Kocaman’ laflar etmeyi seviyor. Oyuncusunun kırmızı kart görmesine atıfta bulunuyor. Hakem G.Saraylılar’ı görmüyormuş. Yahu sen önce oyuncuna hakim ol. Hakemle tartışmak, konuşmak başka, hakeme hakaret başka. Konyasporlu oyuncu hakeme tam dört kez “Korkak” diyor. Bir tamam, iki tamam ama 4 kere be kardeşim. Yani aranıyor. Ne yapacaktı hakem? Anladığım kadarıyla Aykut Kocaman geçmişte F.Bahçe’de oynarken ve teknik direktörlük yaparken o “Yan yolları” iyi öğrenmiş ve uygulamış ki, yan yollardan bu kadar rahat bahsedebiliyor. Anlatsın o yan yollar neymiş de bilelim.

RİVA-FLORYA SÖZLEŞMELERİNDE TUFAYA GELİNMEMELİ

- Riva ve Florya’nın satışı ile ilgili uyarılarınız camiada pek dikkate alınmadı galiba? En azından bir hareket yok. 

- Camiada hareket yok ama sizin de bildiğiniz gibi anlattıklarım çok konuşuluyor. Ben de son kez bir uyarı yapmak istiyorum. Galatasaray, Emlak Konut’la 508 milyon TL garantili bir sözleşme yapıyor. Diyelim ki şöyle bir şey oldu. Emlak Konut arazi için ihaleye çıktı. Kimse teklif vermedi ya da iyi teklif gelmedi. Emlak Konut da Galatasaray’a dönüp “Ya Dursun Bey, bakın teklif yok ama biz size söz verdik. Alın 508 milyon TL’yi, araziyi Emlak Konut almış olsun. Siz de eli boş dönmeyin” dedi. Ne olacak o zaman! 508 milyon TL’ye Galatasaray’ın arazileri elinden gitmiş olacak. Bir yıl sonra Emlak Konut o arazileri diyelim ki 1 milyar dolara sattı. Ne yapacak Galatasaray. En azından sözleşmede bu olasılığa karşı bir önlem alınmalı. Bunu da son kez söylüyorum. Çünkü bu olasılığı giderek daha güçlü bulmaya başladım.