Doğma büyüme Ankaralıyım… İlkokuldan başlayıp, üniversitede tamamlanan öğrenim hayatımın her dönemini Ankara’da geçirdim. Vatani görevimi de Ankara’da yaptım… Tatiller ve görevler dışında, uzun süreli ayrılıklarım hiç olmadı bu şehirden.
Kimileri için, kışın insanın içine işleyen ayazı, yazın yüzünü yakan kuraklığı çekilmez olsa da Ankara benim ve benim gibiler için her zaman farklıdır. ‘Denizi bile yok neyini seversiniz şu Ankara’nın dediklerinde, arkadaşlığını, sırdaşlığını, dostluğunu deyip, uzatmadan konuyu kapatırız. Dışarıdan bakıldığında cazip gelen yanı olmasa da bizim için değerlidir, Ankara. Bu kenti sevmek için illa bir sebep aramayız. İçimizden geldiği gibi severiz.
Ancak bir kenti sevmek kadar, onun değerlerine sahip çıkmak onları korumak da önemlidir. Spor konusunda; duyarsız, kayıtsız ve vefasız mı olduk acaba. Her gün değerlerimizi bir bir yitiriyor, elimizden gitmesine engel olamıyoruz.
Futboldaki en büyük markamız Ankaragücü bugün ikinci ligde. (Kabul etsek de etmesek de aslında bulunduğu yen üçüncü ligi) PTT ve Petrolofisi tarih oldu, amatör kümeye kadar inen Şekerspor’u da aynı akıbet bekliyor.
Basketbolda 5-6 takımla ligde yer alan Başkent şimdilerde tek takımla temsil ediliyor. O da ligin dibinde ve daha ilk yarı bitmeden küme düşmüş gibi. Kadınlarda ODTÜ ve MTA’nın şampiyonluklarının üzerinden uzun yıllar geçti, şimdilerde bu kulvarda takımımız bile yok.
Hentbolda; MTA; TMO, Gazi Üniversitesi, Kültürspor, Havelsan, Milli Piyango, Çankaya Belediyesi, ASKİ Halkbank vardı hatırladıklarım arasında. Hepsi de iddialıydı ve şampiyonlukları rakiplerine bırakmazdı.
Kadınlar voleybolda, Emlak Bankası ve Vakıfbank ligi sallardı, erkeklerde Halkbank, şampiyonluk serisi ile Başkenti gururlandırırdı.
Geldiğimiz son noktada, hem takımlarımızın sayısı azaldı hem de başarılarımız. Erkekler voleybolda Halkbank, kadınlar hentbolda Yenimahalle Belediyesi, sancağı tepeye çıkarıp, Başkent’in onur abidesi gibi duruyor. Hepsi bu.
Şimdi, yine üzücü bir gelişme ile karşı karşıyayız. Erkekler voleybolda geçen yıl şampiyon olan son üç sezonun ikisinde zirvede yer alan, Ankara’ya Avrupa kupası sevinci yaşatan, voleybol heyecanı ve coşkusu katan Halkbank’ın, Başkent’ten ayrılıp, İstanbul’a yerleşeceği konuşuluyor. Daha önce gündeme gelmişti, artık açıkça dile getiriliyor.
Kulüp yönetimi, İstanbul’da salon yaptıracak arazi bulursa, takımı taşıyacak. Köklerinden sökülmüş çınarın başka topraklarda ayakta kalmasının, hayata tutunmasının zorluluğu unutulmamalı.
Taşınmanın olması demek, Ankara’nın sporda önemli bir gücünü kaybetmesi, biraz daha yalnızlaşması demek. En önemlisi de ileride bu forma altında birer yıldız olma, A milli takımda oynama hevesiyle yanıp tutuşan Ankaralı çocukların, gençlerin hayallerini yıkmak demek.
İstanbul’da yeterince takım varken, o ekiplerin içinde rekabetin, en az destek ve ilgi çekeni olmak mı yoksa onların karşısına dikilmek mi daha cazip. İdarecilerin bu kararı verirken, iyi düşünülmesi gerekir kanaatindeyim. Banka yönetimi orada kalıp kulüp Ankara’da devam edemiz mi ?
ÖZGÜR ŞAHİNER - HÜRRİYET
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.