Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, 22 Ekim Cumartesi günü gerçekleştirilecek olan Olağanüstü Genel Kurul öncesi Florya Metin Oktay Tesisleri Turgay Vardar Medya Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Başkan Özbek’in toplantıdaki açıklamaları şu şekilde;
Galatasaray'ın yıllanmış çok eskilerden gelen ve güncel de olan bazı sorunları mevcut. Bunların en başında Galatasaray'ın Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ilgili sorunları geliyordu. Defalarca sayın bakanla ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'yle görüşmeler yaptım. Dün Ankara'daydım. Yönetim kurulu üyeleri ve ben sorunları masaya yatırdık. Sorunların çözülmesi konusunda gelişmeler oldu ve dün nihayete erdi. Bunların başında Aslantepe'de yapılaması planlanan 15 bin kişilik salon geliyor. Görüşmeler sona erdi ve Galatasaray Spor Kulübü bu salonu inşa etmek için yetki belgesini bakanlıktan aldı. Çok yakında inşaat için önlemleri alarak bu salonun inşasına başlayacağız.
“Üst kullanım hakkı çözümlendi”
2011 yılında teslim aldığımız Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena üzerinde 5-6 yıldır süren çatı problemi söz konusuydu. Çatı problemi ile ilgili bir 'Biz ileride kapatırız' sözü verilmişti. Bakanlık ile yapılan görüşmelerde davanın geri çekilmesi yönünde mutabakata varıldı. Üst kullanım hakkı çözümlenmiş oldu... Bu iki sorunun çözülmesi ve yeni tesis için girişimlere başlanması Galatasaray için çok önemli.
“Cezanın nedeni 2011-2014 arasındaki mali tablo”
Galatasaray’ın UEFA ile ilgili pozisyonu… Yeterince bilgi sahibi olmayan açıklamalar kafa karışıklığına neden oluyor. Geçen dönemde bir problem yaşandı. 2011 ile 2014 yılları arasındaki mali tablosu nedeniyle 1 sezon men cezası aldık. Buradaki cezaya esas teşkil eden konu 2011 - 2014 arasında Sportif AŞ'nin yapmış olduğu zarar miktarı. Bunun mahkemesi görüldü. Araştırma komisyonu konuyu inceledi. Bir üst kurula, mahkeme diye tabir ettiğimiz kurula rapor verdi. Raporda Galatasaray 2011-2014 arasında 165 milyon Euro zarar etmiştir. Fakat FFP’ye göre kulüplerin 3 senede 30 milyon Euro'dan fazla zarar etmemesi gereken bir madde var. Bu maddeyi aştığı için Galatasaray'ın 2 sezon Avrupa kupaları dışında bırakılmasını teklif ediyoruz dedi. Bunun yanında futbolculara ödenmese gereken prim ve vergiler itibarıyla 95 milyon Euro taahhüt edilmişti. Bu da 97 milyon Euro gerçekleştiği için sözler tutulması ve turnuvadan ihraç istendi. Biz yeni yönetim olduğumuz için savunmamızı yaptık. Nihai karar diyor ki; Galatasaray Spor Kulübü'nü inceledik. Galatasaray’ın mevcut yönetimin süresi içerisinde 2 değil 1 sene turnuvalardan men edilmesine, turnuvaya katılım hakkı kazandığınızda cezayı çekmiş olacaksınız. Galatasaray Sportif AŞ’nin tablosunu inceledik. Bu tabloya bağlı olarak yıllık oyuncu harcamalarını 65 milyon Euro'yu geçmemeli.
“Şu anki cezadan başka yaptırım yok”
2015-16'daki harcamamız 60 milyon Euro tutarında. Bunun dışında da bir yaptırım yok. Sanki böyle varmış gibi sahneye çıkmak, Galatasaray’ı hem UEFA hem kendi camiası nezdinde rahatsız edici ifadeleri Galatasaraylılıkla bağdaştırmıyorum. UEFA güncel her şeyi takip ediyor. Tüm gazeteler, söylemler, demeçler orada birikiyor. Bugün buradaki yanlış söylem oraya da gidiyor. Gözden kaçırdığımız bir şey mi var diyorlar. Hiç yoktan iş köpürmeye başlıyor. Bu kadar şeffaf bir yönetim sergilerken, Galatasaray'ın endişe ettiği bir konu varsa birinci dereceden bilgi alacakları başkan olarak bana müracaat eden yok. Benim telefonum herkeste var. Her telefonu da açıyorum. Böyle bir durum varken gerçeği öğrenmek dururken sadece ne olduğu belli olmayan bilgilerle kamuoyunu bilgilendirmeye kalkmanın Galatasaray’a faydası yok. UEFA gerekçeleriyle birlikte mektubu gönderdi. Nihai karar olarak bize bildirisinin ardından halen rahat değiliz. Çünkü UEFA'da ilk kez böyle bir karar alınıyor. FFP çerçevesinde ilk cezayı bize verdiklerini söylüyorlar. İlk olması nedeniyle yanlış anlamalar olabilir dediler. Buradan hareketle diyoruz ki, 2015-16 ve 2016-17 sezonlarında bizim ne yapmamız gerektiğini söylediler. Buna rağmen biz ne yapıyoruz? Biz FFP kurallarına sanki bu karar yokmuş gibi uygulamaya devam ediyoruz. Tekrar böyle bir yanlış uygulamaya muhatap olmaması için gerekli adımları atıyoruz. 2015-16 dan itibaren zarar 17 milyon Euro; 55 milyon Euro'dan bu rakama geldik. Bu sene Sportif AŞ olarak kar etmenin peşindeyiz. Benim hedefim 2016-17'de Galatasaray Sportif AŞ'nin zarar etmemesi.
“Bilgiyi benden isteyin”
UEFA'nın maksadı kulüpleri cezalandırmak değil. Kulüpteki iyileşmeye bağlı kararlar alıyorlar. Bunun için iyileşmeyi esas gösterip performansı sağlamalarını istiyor. Geçmişteki yanlışların en başında 160 milyon zarar varken iki senede bunu düzeltiriz dememiz yatıyor. Anlaşma yapıldığı gün 165 milyon zarara gelmişiz zaten. 5 sene ver deseydik bu cezaya muhatap olmazdık. UEFA ile ilgili bilgi almak isteyen herkese kapım açık. Ama lütfen; bu bilgiyi benden istesinler. Bunu sadece UEFA nezdinde söylemiyorum. Galatasaray'ın her konusuyla ilgili kim ne merak ediyorsa bilgi belge dahil… Anında konuyla ilgili cevap vermiyorsam, kaçıyorsam o zaman haklısınız. Bunu istemeden Galatasaray’ı eleştirmeyin, zarar veriyorsunuz.
“Yeni kaynak yaratmalıyız”
Galatasaray'ın mali yapısıyla ilgili karşılaşılan zorluklarla ilgili defalarca toplantı yaptık. Her seferinde yeterince açıklama yaptım. Muhatap olduğumuz gerçek şu; Galatasaray'ın 1.5 milyar TL’ye varan borç yükünün altındadır. 230 milyon dolar banka ve finans kuruluşlarına, geri kalan kısımları taahhütlerdir. Tedarikçi, sporcu, iş yaptığı yerlere olan taahhütlerdir. Borç yükümüz belli. Yeni kaynak yaratmak zorundayız. Yürüyen bir sistem düşünün. Türkiye'nin en büyük başarılarını sağlamış bir kulüp olarak her zaman taraftarlarını sevince boğmak amacıyla kurulmuş bir kulüp. Ali Sami Yen Bey'in dediği gibi yabancıları yenmek amacıyla kurulmuş bir kulüp. Hiç bir yönetim bu hedeften geri koyamaz. Bizim mali yapımızın ne olduğuna bakmaksızın bu hedefleri kovalamak zorundayız. Seçim manifestomda da var. Mali sıkıntımız olmaması gerekir. Yeni kaynak yaratmalıyız. Kaynağı nasıl yaratabiliriz? Yeni sponsorlar, yeni mecralarda gelir artışı, tabi eldeki gayrimenkulleri de değerlendirmek zorunda. En canlı örnek Mecidiyeköy'deki otel inşaatı. Mecidiyeköy'deki araziyi 2015 sonu itibarıyla değerlendirdik. Arsanın değeri yaklaşık 66 milyon TL. Biz buraya bir bina diktik. Finansmanını da bulduk. Camları takılıyor, içinin dekorasyonuna geçiliyor. 17 bin metrekarelik kapalı saha. Bu arsanın üzerine 10 milyon dolar para harcadım. Ekspertiz değeriyle birlikte 30 milyon dolara geliyor. Ancak şu anda değeri en az 85 milyon dolar. Yani arsa olarak 20 milyon dolarlık bir değere sahip alan 10 milyon dolar harcanınca 85 milyon dolara çıktı.
“En doğru ortaklığı seçmek önemli”
Bugünkü yönetimin ne yapmak istediğine örnek olarak Mecidiyeköy'deki örneği verdim. Diğer gayrimenkullere de bu örneği taşımak istiyorum. Selahattin Beyazıt 40 sene evvel Riva'daki araziyi satın almış. Adnan Polat oldukça uğraşıp imar durumunu çıkarmış. Adnan Polat neden uğraştı, neden imar etmeye çalıştı? Onun bu işte ne kadar deneyimli olduğunu bilmeyen var mı? O gün verilen karar doğruydu. Geriye kalan Sayın Adnan Polat sonrası gelen yönetimlerin bunu gerçekleştirme mecburiyetleri vardı. Yoklamalar, ihaleler yapıldı ama hiçbir şey olmadı. Kimse bu manada olayı yanlış yorumlayarak başka tartışma açılmasına gerek yok. İmar durumu çıkarılmakla kalmamış, ruhsat alınmış. Yani inşaat yapılmaya niyet edilmiş. Sonraki yönetimler tarafından sonuç alınamamış. Diyorum ki buradaki çalışmalar yapılırken Galatasaray’ın menfaatlerinin en üst seviyeye taşınması için bir çalışma yapılması gerekir. Bu gayrimenkullerin en doğru şekilde geliştirilmesi en uygun kurumlarla yapılması gerekir. Çok büyük projelerde ortak partner bulma zorunluluğu da var. En doğru, en sağlam partneri seçmek çok önemli. Biz bütün bunları düşünerek Emlak GYO'yu seçtik.
Riva ile ilgili bir husus daha var. Mali genel kurulda Riva arazisinin geliştirilmesi sırasında altyapı faaliyetlerinin sürdürülmesi için bir alandan bahsetmiştim. Burayı Galatasaray Kulübü’ne kazandıran, çıkış projesi olarak önümüze gelen Riva'yı bize kazandıran Sayın Başkan Selahattin Beyazıt'ın anısını orada yaşatmak için Selahattin Beyazıt Tesisleri yapıp onun hatırasının yaşamasını sağlayacağım.
“Tesisleri geliştirmek zorundayız”
Galatasaray'da futbolun beşiği 84 dönümün tamamı yeşil alan, çocuk oyun parkı ve spor alanı olarak kayıtlarda bulunuyor. Bugün siz bu alanda bir şey yapmak isterseniz bugünkü konumunun dışında herhangi bir operasyon yapamazsınız. Burası bize yetişiyor mu? 2 nizami sahamız var. Bunların birinde A takım sürekli antrenman yapıyor. Diğer nizami sahada altyapıdaki oyuncularım maçlarını oynuyor. Süper Lig'de oynayan takımların çoğundan tesisimiz zayıf. A takım için 3 sahası, 5 sahası olanlar var. Bu doğal çim olduğu için her gün bunun üzerinde maç yapmak, idman yapmak sahayı zorlaştırıyor, futbolcu sağlığını olumsuz etkiliyor. Bunun çözülmesi lazım. Mevcut tesislerin büyümesi ve gelişmesinin gereği var. Futbol bizim en önemli konumuzsa bunu geliştirmek zorundayız. Suphi Batur burayı 1967'de almış. Biz 30 sene evvel ne yapılmışsa orada duralım mı? İleri gitmeyelim mi? Türk futbolunun medarı iftiharının daha iyi bir tesisi olması lazım. Sahayı gezince göreceksiniz Galatasaray’ın hak ettiğinin altında bir tesis var. Altyapıdan faydalanmak istiyorsak 4-5 idman yapılabilecek 2 maç yapabilecek nizamı sahaya ihtiyacı var. Futbol takımının zeminin korunması için en az 4 idman sahasına ihtiyacı var. Cavanda ve Sinan Gümüş burada idmanda sakatlandı. Bu sorunları yönetim kurulunun çözmesi gerek.
Büyüyen ekonomi çerçevesinde kulübün bulunduğu yerler yetmemeye başlıyor. Kulüpler daha büyük ve iyi spor yapabilecekleri yerlere taşınmak zorunda kalıyor. Galatasaray'ın önüne bugün bu gelmiştir. Sportif başarıları tetikleyecek bir alana geçilmesi gerekliliği var. Birinci önceliğimiz bu. Sportif başarımızı artıracak bir arsa verin. Galatasaray kimsenin kişisel malı değil.
“Florya'yı daha iyi yere taşıyamazsak...”
Florya tesislerini bir yere taşıyamazsak, bu manada başarılı olamazsak Galatasaray Spor Kulübü'nün Florya'daki arsasını değerlendirme isteği suya düşer. Şu anda futbol takımının yuvası burası. Eğer bunu dediğim manada geliştiremiyorsak Florya'daki proje olmasın. Burayı daha iyi bir yere götüremiyorsam ben yokum demiştim. Yanlış anladılar. 'Başkanlıkta yokum' olarak anladılar.
“Stada yakın bir yer arıyoruz”
Tesislerin stada uzaklığı… Maç günü bir buçuk saatlik yolculuk yorucu. Stada 10-15 dakikalık bir yer istiyoruz kamudan. Bu şartların ışığında arazimizi geliştirmek üzere Emlak GYO ile ön protokol imzaladık. Florya'daki mevcut 23 dönüm arsamızın 2015 sonu ile değerlendirilmesi 79 milyon TL. Yaklaşık 25 milyon dolar. Stada yakın bir tesis kurduğumuzu düşünelim. Değerlendirilmesi için imar ve ruhsat çıkarmak gerekir. Mecidiyeköy'de yaptığımız gibi. Emlak Konut ile yapılan ön protokol bizi düşündüğümüz hedeflere götürecek çalışmalara yöneliktir. Riva ve Florya için birçok kurum ile görüştük ama Emlak Konut bu işi için çok doğru bir yer.
Seçildiğim gün verdiğim söz itibarıyla her konuyu bize ulaşan Galatasaraylılar çerçevesinde denetlemeye açıyoruz. Bu karara giderken bir kurul kurduk. Ön protokolü inceleme görevini onlara verdik. Bağımsız olarak bunu inceleyip genel kurulda sunumlarını yapacaklar.
Pasta ne kadar büyük olursa Emlak Konut ve Galatasaray'ın payı da o kadar büyük olacak. Bu sadece arsa satışı veya gayrimenkul satışı değil. Burada yapılan çalışma Galatasaray ile Emlak Konut'un iki gayrimenkul üzerinde çalışıp daha fazla ekonomi üretmek için yaptığı çalışma. Arsa veya gayrimenkul satışı gibi basit bir şekle indirgenmesini doğru bulmuyorum.
Hiçbir şeyi Galatasaray Genel Kurulu'na anlatmadan yapmıyorum. Ben genel kuruldan yetki istemedim. Ben onların vekiliyim. Amacım Galatasaray'ın menfaatlerini korumak. Çıkacak görüşe ben ve yönetim kurulumuz son derece saygılıyız. İki projenin beraber değerlendirilmesi acil ihtiyaçlarını gidermek zorunda olduğu gibi orta vadeli ihtiyaçlarını da gidermek zorunda. Asıl protokolün yapılması sonrasında acil finansman kolaylığı getirecektir. Bu Galatasaray’ın mali bağımsızlık projesidir. Bunu herkes böyle anlasın. Bunu yaparken, projeyi gerçekleştirerek sadece Galatasaray'ın kazandığı bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Tesisleri daha elverişli, stada yakın bir yere taşımak. Bunu başarırsak Florya’daki operasyon gündeme geliyor. Satalım, kurtulalım ve ya satalım ödeyelim düşüncesinde değiliz. Kendi değerlerimizi geliştirmek mecburiyetimiz var.
“Pasta ne kadar büyükse o kadar fayda sağlanacak”
Florya'nın bugünkü değeri belli. Havaalanı kalkarsa ne olur? Buraya kuleler dikilecek diyorlar. İstanbul'un farklı imar planları var. Arsalar bunlara göre değerlendirilir. Biz burayı ortak geliştirme durumunda olduğumuz Emlak Konut neticede kamu kuruluşu. Galatasaray’ın acil bir finansman modeline ihtiyacı var. Bugünkü sorunlarımı 8 sene sonraya erteleme mümkün değil. Senede 120 milyon TL daha faiz ödeyemem. Galatasaraylılar müsterih olmalı. Galatasaray'ın arazileri, elinde bulunan değerler en üst seviyede değerlendirilecektir. 8 sene sonraya işin götürülmesi çok zor. 8 sene sonra buradan havaalanı kalkacak ve buraya kule dikilecek sözleri hayal. Emlak Konut ile menfaatleri ortak. Ne kadar pasta üretebilirsek o kadar fayda sağlayacak. Arsa bölerek satmak gibi gerçeklerle bağdaşmayan iddialar da yanlış. Arsanın bir bölümünün satılma hadisesi geçmişte de denenmiş ama ihaleyi alan firma vazgeçmiş.
Florya'daki futbol tesislerinin buradan taşınması daha gelişmiş bir yere gitmesi bu arsa geliştirme operasyonu ile ilgili değil. Bizim Galatasaray Spor Kulübü’nün futbol takımının daha geniş arazide çalışma zorunluluğu var. İster Emlak GYO bizimle proje yapsın isterse yapmasın.
“Genel Kurul kararına saygılıyım”
Sayın Selahattin Beyazıt Riva'yı almış. Gidip gören var mı bilmiyorum. Enteresan çanak şeklinde bir arazi. Tarla olmaz, tarım yapılmaz. İstanbul'a yakınlığı konumu nedeniyle alınış amacı Galatasaray'a ekonomik fayda getirmesine yönelik. Hiçbir yönetim olduğu gibi bırakma durumunda olamaz. Bu arsanın alınış sebebine bağlı olarak buranın geliştirilmesi şart. Mecidiyeköy’deki otel inşaatını yaparken günü kurtarmak gibi projemiz olmadı. Arsayı satardık, hazır para girdisi sağlardık. Günlük sorunumuzu çözerdik. Eğer öyle bir anlayışa sahip yönetim kurulu olsaydı bugün en kolayı Mecidiyeköy'deki binayı satardı. Mecidiyeköy'deki arsanın değerlendiriliş şekli benim ve yönetimimi bakışını sergiliyor. Hasnun Galip'teki binayı satmak kolay değil mi? Neden proje verdim o zaman? Cumartesi günü genel kurulun kararını son derece saygılıyım. Seçilirken verdiğim sözü yerine getiriyorum. Verilen yetki çerçevesinde bugünkü yapıya uygun hazırladığımız çıkış noktasını götürüyorum. Biz bu çalışmaları yaparken hiç kimse bu çalışmanın alternatifi budur, dikkate al diyerek yanımıza gelmedi.
Galatasaray'ın bir tüzüğü var. Bu toplantılar nasıl yapılır nasıl oylanır yazıyor. Biz yönetim kurulu olarak genel kurula bir şey soruyoruz. Yaklaşık 1 senelik bir çalışma ürünü bu. Sayın Genel Kurul; biz çalıştık. Nakit akışı tablosunun düzelmesi, finansal yapıyı iyileştirmek ve mali bağımsızlığı sağlamak için A arazisi ile B arazisini geliştirmek gerekiyor. Birlikte geliştirdiği takdirde borcumuzu düzeltiyoruz ve mali bağımsızlık kazanılıyor. Arabanın 4 tekerinden birini çıkar öyle devam et derse o mümkün olmaz. Riva'yı çıkaralım sadece Florya'yı yapsınlar diğer kısmı da Florya'yı çıkarsınlar Riva’yı yapsınlar diyor. Florya, gelişmiş olması çerçevesiyle eğer gerekli düzenlemeler yapılabilirse, bugünkü şekliyle değil, 79 milyon TL… Burayı geliştirelim. Mecidiyeköy'de 20 milyon dolardan 80 milyon dolarlık değer yarattıysak Florya ve Riva'yı değerlendirelim diyoruz.
Projenin onaylanmaması durumunda görevimiz mevcut şartlar içinde en iyi şekilde yönetilmesini sağlamak. Seçimden önce söylediğimiz gibi aynı şeyi söylüyoruz. Bu işin sahibi genel kurul. Genel kurulun verdiği karar esastır. Yönetim birçok şeyi teklif edebilir. Geliş sebebimiz Galatasaray’ın mevcut koşullar içinde yönetmektir. Genel kurul sonrası oluşacak koşullan çerçevesinde yine en iyi şekilde yönetme çabasında olacağız.
Florya’da elbette ki motivasyonda eksilme olabilir. Kar da yağsa, güneş de yağsa yönetimin görevi başarıya götürme zorunluluğudur. Hiç kimse genel kurulun vereceği kararın arkasına sığınacağımızı düşünmesin. Hangi şartlarda olursa olsun Galatasaray’ı en iyi şekilde temsil etmek için en büyük mücadeleyi veririm.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.