LAWAL: FENERBAHÇE VE BEŞİKTAŞ BENİ İSTEDİ

Adana Demir ve Mersin’de skora yaptığı katkılarla Eskişehirspor’a transfer oldu. Kırmızı-Siyahlı takımda ise rakiplere geçit vermeyen bir önliberoya büründü.

Kırmızı-Siyahlı takımda yaşadığı maddi problemler nedeniyle biraz gözden düştü. Defansif özellikleri ve agresifliğiyle ‘Cellat’ olarak anılmaya başlayan Raheem Lawal, Osmanlıspor’a gidince takımına oynadığı her mevkiide katkı veren bir Yeniçeri’ye dönüştü. 2014’te Cellat kostümüyle röportaj veren Lawal bu kez Yeniçeri üniformasıyla karşımızdaydı. Bu değişimin sürecini samimiyetle anlattı. Söz Nijeryalı’da...
 

‘Osmanlı’yı artık herkes tanıyor’

“Benim için her şey her geçen gün daha iyiye gidiyor. Kendimi daha çok kanıtlıyorum burada. Takımın performansı daha iyiye gidiyor. Hırçın, agresif bir oyuncudan takıma faydalı bir orta saha oyuncusuna dönüşmem ise tamamen kulüp şartlarıyla alakalı. Çünkü biz burada sadece futbolu düşünüyoruz. Yönetimimiz bize çok huzurlu bir ortam sağladı. Sanırım oynadığım en huzurlu kulüp. Çok mutluyuz. Daha önce Osmanlıspor’u kimse tanımıyordu. Fakat elimizden geleni yapıp, takımımızın tanınması için çalışıyoruz. Bunda başarılı olduğumuzu da söyleyebilirim.”

‘Fenerbahçe ve Beşiktaş kontrat önerdi’

“Eskişehirspor’da ise işler farklıydı. Ertuğrul Sağlam yönetimindeki takımda gerçek anlamda iyi bir sezon geçirdim. Galatasaray ile kupa finali oynadığımız sezonun ardından sezon öncesinde Fenerbahçe veBeşiktaş benimle kontrat imzalamak istedi. Çok ciddi teklifler yaptılar. Yeni gelen hocamızsa yönetime, beni takımda tutmalarını söyledi. Fakat o sezon bana hiçbir şekilde para ödemediler. Ciddi anlamda para problemi yaşadım. Bundan dolayı işime pek konsantre olamadım ve takımdan ayrılmak zorunda kaldım.”

‘Başkan çok istedi’

“Osmanlıspor’u seçmemdeki en büyük etken ise başkanımızın beni çok istemesiydi. Yardımcı hocamız Hüseyin Cimşir’in de daha önceden takım arkadaşım olması etkili oldu. Adana Demir’de beraber oynamıştık. Ayrıca iyi bir ücret teklif edildi. Ama en büyük etken kesinlikle başkanımızın transferimde çok ısrarcı olması ve beni çok istemesiydi.”

‘Avrupa’dayız çünkü iyi bir hocamız var’

“Çok iyi bir takımımız var. Herkes elinden geleni yapıyor. Çok iyi bir şekilde oynuyoruz. Öncelikle iyi bir hocaya sahibiz. Onun önderliğinde biz de elimizden geleni yapıyoruz. Hocamız gerçekten çok farklı bir kişiliğe sahip. Osmanlı’yı Avrupa Ligi gruplarına taşımak gibi büyük bir işe imza attı. Bu durum zaten onun ne kadar kaliteli bir teknik adam olduğunu gösteriyor. Onunla çalıştığımız için gerçekten şanslıyız. Hocamızın bu başarıda önemi büyük. Tabii ki yönetimin de. Nerede ne yapması gerektiğini bilen bir yönetime sahibiz. Ne ödemeler ne de başka bir problem. Kesinlikle takıma olumsuz yansıyan bir şey yok. Futbolcular da bu güzel ortamın karşılığını vermeye çalışıyorlar.”

‘Gece hayatı sorun değil’ 

“Gece hayatımla zaman zaman gündeme geliyor olabilirim. Ancak biz futbolcular profesyonel insanlarız. Profesyonel bir iş yapıyoruz ve ben de işimi yapıyorum. Ben işimi yaptığım sürece insanların konuşması bence yanlış. Eğer sahada işimi yapmazsam konuşabilirler fakat ben işimi iyi yaptığımı düşünüyorum.”

‘Onazi’ye ben referans oldum’

“Türkiye’deki Nijeryalılar’la çok yakın değilim ancak aramız gayet iyi. Onazi ile Türkiye’ye gelmeden önce Trabzonspor hakkında bir kaç kere konuşmamız oldu ve ben de ‘Trabzonspor çok büyük bir kulüp senin için iyi bir yer olabilir’ dedim ve transfer gerçekleşti.”

‘Hoca nerede isterse...’ 

“Adana Demir ve Mersin’deyken gole daha yakındım. Çünkü önde oynuyordum. Ancak burada karşımızdaki takıma göre hocamız bazen altı numarada, sekiz numarada, bazen ileriye dönük oynatıyor. Genellikle hocaya kalmış bir şey bu. Ben her mevkide takıma katkı vermeye çalışıyorum.”

‘Türkiye’den vazgeçmem’

“Türkiye sıkıntılı bir dönemden geçti. Yaşanan olaylardan dolayı bazı futbolcular bu ülkeden gitmek istemiş olabilirler. Ancak benim için sıkıntı olmadı, hayat devam ediyor. Afrika’da insanların yaşadıklarını düşününce buradaki olayların aslında çok büyük sorun olduğunu düşünmüyorum. Türkiye güçlü ve bu sorunların altından her zaman kalkabilir. Yaşantımız için yaptığımız işten vazgeçmemeliyiz kesinlikle.”