Cumhuriyet Gazetesi'nden Sevil Arınan, pistlerin 80'lik delikanlısı Erdoğan Dulda ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi...
Veteran atlet Erdoğan Dulda (80), pistte rakip tanımıyor. Aldığı madalyaların sayısını bile unutan Dulda, Türkiye’nin de en eski lisanslı atleti olma özelliğini taşıyor. Atletizm camiasında da ‘Erdoğan amca’ olarak tanınan Dulda, bugünlerde uzun zamandır 10 bin 800 metrelik ‘Atatürk Koşusu’na hazırlanıyor. “Atatürk için Fizan’da bile koşarım” diyen Dulda, Ulu Önder Atatürk’e olan sevgisini ise “Spordan kopmamamdaki en önemli etken içimdeki Atatürk sevgisidir. Uzun zamandır bu koşunun hazırlıklarını sürdürüyorum. Burada da birinciliği hedefliyorum” sözleriyle dile getirdi.
Çankaya Belediyesi Spor Kulübü’nün sporcusu Erdoğan Dulda’yla keyifli bir söyleşi yaptık...
- Günümüzde aileler çocuklarını spora yönlendirme konusunda zorluk çekerken siz o dönemlerde spora nasıl başladınız?
Erdoğan Dulda: Annemi küçük yaşlarda kaybedince büyükannem bana annelik yapmaya başladı. Büyükannem, beni 5 yaşında annemin yokluğunu unutturmak ve zinde bir vücuda sahip olmam için beni her sabah mahallemizde bulunan şimdiki ismi Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu olan birimin oyun salonunda spora başladım. Salonda eğitmenler eşliğinde yüzer ve squash oynardım. Atatürk’ün emriyle açılan bu oyun salonunda benim gibi birçok çocuk spora götürdü. Ayrıca uzun süre voleybol oynadım, hakemlik de yaptım. Ardından da atletizmle tanıştım. Birçok spor dalıyla uğraştım ama atletizm bir başka. Gücümün yettiği yere dek koşacağım.
- Sizin yaşıtlarınız sağlık sorunlarıyla karşı karşıyayken siz son derece zindesiniz...
E.D: Evet, ciddi bir sağlık sorunum yok. Küçük yaşlarda spor altyapısını sağlam aldığım için zindeyim. Aileler de çocuklarını küçük yaşta spora yönlendirsin. Çocuklar ise sporu zaman geçirmek için değil, sağlıklı olmak için yapsın. Zinde kalmamın diğer bir nedeni de kendimi, insanları ve yaşamayı çok sevmem. İçimdeki bu sevgi beni spora bağlıyor. Ben yaşama bu kadar bağlı olmasaydım bu yaşımda altın madalya kazanamazdım.
- 80 yaşında hâlâ pistlerde olmak size neler hissettiriyor?
E.D: Yıllarımı verdiğim atletizme devam etmek beni çok mutlu ediyor, haz veriyor. Pistlerden kopmamak için elimden geleni yapıyorum. Yaşıtlarımın çoğu hastalıklarıyla uğraşırken ben madalya savaşı veriyorum. Gençlere de söylemek isterim ki spor yapsınlar, ileride hastalıklarla karşılaşmak istemiyorlarsa benim yolumdan ilerlesinler.
- Sporda beslenme çok önemlidir. Beslenmenizle ilgili de bilgi verir misiniz?
E.D: Bütün besinleri mevsiminde tüketmeye özen gösteriyorum. Yemek konusunda seçici olmadığım gibi her şeyi yiyorum. Ama tatlı denildiği zaman akan sular duruyor. Tatlı yemek her şeye bedel. Sütlü tatlılarla baklava vazgeçemediğim tatlar. Reçel sevdam da var. Eşim bu konuda çok hassas. Eşim mevsim meyvalarından bana çeşit çeşit reçeller yapar. Başarımdaki en önemli faktör bu; hem beslenmeme dikkat etmem hem de tatlı tüketimim... Örneğin geçen yıl kış boyunca 18 kilo reçel tükettim. Ayrıca pekmez, tahin ve helva da yiyorum.
- En son İzmir’de düzenlenen ‘Ata’dan Anaya Koşusu’nda birinci oldunuz. Şimdi de 36. kez katılacağınız 10 bin 800 metrelik ‘Atatürk Koşusu’na hazırlanıyorsunuz...
E.D: Her yıl katıldığım bu koşuya çok önem veriyorum. Çünkü bu koşu Ulu Önderimiz Atatürk için yapılıyor. Bendeki Atatürk sevgisi bir başka. Kelimelere dökemiyorum ama onu çok seviyorum. Atatürk’ü gördüğüm günü ve saçımı okşayışını da hiç unutamıyorum. Atatürk için Fizan’da bile koşarım. Uzun zamandır bu koşunun hazırlıklarını sürdürüyorum. Bu yarışta altın madalyayı hedefliyorum. Ayrıca bu koşuya Atatürk’ü seven bütün herkesi davet ediyorum.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.