HÜSEYİN DAĞ HAYALİNİ AÇIKLADI

Şanlıurfa’nın futbolda yetiştirdiği önemli isimlerden birisi olan Hüseyin Dağ ile özel bir röportaja imza attık. Şanlıurfaspor Yönetiminin her başı sıkıştığında yöneldiği isim olan Dağ ile; geçmişini, futbola nasıl başladığını, neden futbolu tercih ettiğini ve hedeflerini konuştuk.

Şanlıurfaspor’da ve Şanlıurfa Belediyespor’da antrenörlük görevlerinde bulunmuş olan Hüseyin Dağ,  PTT 1. Lig 2013-2014 Futbol sezonunun sonlarına doğru Urfaspor Yönetimi tarafından teknik direktörlük görevine getirilmiş ve aldığı başarılı sonuçlardan dolayı deyim yerindeyse takımı küme düşmekten kurtarmıştı.

Engin Korukır’dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna yeniden oturan ve başarılı sonuçlar alarak gözleri üzerine çeken Dağ, Şanlıurfaspor’un her zaman emrinde olduğunu belirterek, “Urfaspor’un başarısı için elimden gelen gayreti göstereceğim. Urfaspor’da futbolcuyken şampiyonluk yaşamıştım inşallah teknik direktör olarak da bu şampiyonluğu elde edeceğim” diye ifade etti. 

"Destek bekliyoruz"
Kendisini göreve getiren Urfaspor Yönetimine de teşekkür eden ve onların güvenini boşa çıkarmak istemediğini dile getiren Dağ, “Yönetimimiz takımın başarısı için gece gündüz demeden büyük emek harcıyor. Umarım bu yıl birlik ve beraberlik içerisinde güzel sonuçlar alıp takımımızın kuruluş tarihi olan 1969 yılından bu yana hasretini çektiğimiz Süper Lig’e yükseliriz. Başarıya gidecek bu yolda Sayın Valimizden, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızdan, Urfa Kamuoyundan, iş adamlarımızdan ve taraftarlarımızdan desteklerini bekliyoruz” dedi.

Bu arada Dağ, ligin 4. Haftasında Samsunspor’a 2-0 yenildikten sonra istifa eden Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Engin Korukır’ın yerine göreve gelmişti. Sarı-Yeşilli ekibin başında 4 maça çıkan Dağ, 3 galibiyet ve 1 mağlubiyet aldı.

İşte Hüseyin Dağ ile yaptığımız o röportaj;
Hocam önceliksiz sizi tanıyabilir miyiz?
1968 Şanlıurfa doğumluyum. Futbola 1979 yılında Keçespor’da başladım.1986 Yılında da Şanlıurfa Büyükşehir Belediyespor’a transfer oldum. 1992 Yılında da Şanlıurfaspor’a transfer oldum. Şanlıurfaspor’da oynadığım sezonda 3. Lig’de şampiyonluk yaşadım ve 2. Lige yükseldik. 1997 Yılında da sakatlığımdan dolayı futbolu bıraktım. 1999 Yılından itibaren de antrenör olarak görev yapıyorum. Şanlıurfaspor’un her kademesinde antrenörlük görevinde bulundum, Şanlıurfa Belediyespor’da da görev yaptım. Evliyim 5 çocuğum var.

Hocam futbola merakınız nereden geliyor?
Futbola çocukluğumda mahalle arasında oynayarak başladım. Arkadaşımın tavsiyesi ile Keçespor’a gittim ve orada da beğendiler, bana lisans çıkardılar. 5-6 Yıl Keçespor’da iyi oynadığım için DSİ, Köy Hizmetleri ve Şanlıurfa Belediyespor bana talipli oldu. Beni işe alma karşılığında Şanlıurfa Belediyespor’a transfer oldum. 

Futbolu neden tercih ettiniz?
Futbolu çok seviyordum. Ben Endüstri Meslek Lisesi mezunuyum. Endüstri Meslek lisesini seçmemin en büyük sebebi de orada futbol sahası olmasından dolayıdır. Çocukken anneme futbolcu olacağımı söylüyordum. Biz okul yıllarında genelde harçlıklarımızı babamızdan isteyemezdik, hep annemizden isterdik. Sağ olsun annem harçlığımı verirken, “Ben futbolcu olacağım, sana iyi bakacağım” diyordum. Allah’a hamdolsun ben bütün hayallerimi gerçekleştirdim. Çok sevdiğim Şanlıurfaspor’da futbolculuk döneminde şampiyonluk yaşadım, antrenörlük döneminde de Şanlıurfaspor’da iyi yerlere geldim. Ne istediysem Cenap’ı hak verdi. Bu hedeflerimi gerçekleştirdiğim için mutluyum. Futbol tabi ki bir sevgi, bir aşktır. Liseyi bitirdikten sonra hiç üniversite sınavına da girmedim, direk futbolu tercih ettim. Çünkü hedefimde sadece futbol vardı. 

Hocam şuandaki en büyük hedefiniz nedir?
Ben koyu bir Galatasaraylıyım, futbolculuk dönemimde en büyük hayalim Şanlıurfaspor’da oynamaktı. Bu hedefimi yakaladım ve şampiyonluk da yakaladım. Şanlıurfaspor’da teknik direktör olmayı da hedefliyordum, Allah’a hamdolsun bunu da yaşadım. Şuandaki hedefim de bir Süper Lig takımını çalıştırmak, en büyük arzum ve dileğim Galatasaray’ın maçlarını oynadığını Arena’ya çıkıp orada maç yönetmek istiyorum. Bu Urfaspor olur veya başka bir takım da olabilir, en büyük hedefim gidip o zeminlerde antrenörlük yapmak.

Şanlıurfaspor Yönetimi, başı her sıkıştığında size yöneliyor, size görev veriyor. Yeniden Urfaspor’a teknik direktör olarak geldiniz, Urfaspor’daki hedefiniz ne olacak?
Bu benim açımdan iyi ama gönül isterdi ki; Ya başta geleyim ama şartlar bizim orada olmamız gerektiğini gerektirdiği zaman biz hiçbir koşul, hiçbir şart düşünmeden gözümüzü karartıp geliyoruz. ‘Hüseyin Hoca kaldırmaz, Ahmet Hoca gelsin, A Hoca gelsin’ deniliyor. Peki, Hüseyin Hoca, küme düşmemeye oynayan bir takıma geldi ve Urfaspor’u düzlüğe çıkardı. Bu krizi iyi yöneten bir teknik direktörün akıllı, zeki ve yetenekli olduğuna inanırsınız. Ben kendimi nasıl test ettim? O krizli dönemlerden gelip, o krizi yönetip ve takımımın hep üste taşıdım hem de kısa bir zamanım olmasına rağmen. Bu bir yetenektir ancak kamuoyunda bu çabalarımız unutuluyor.

Bahsettiğiniz gibi 1 buçuk yıl önce takımı küme düşmekten kurtardınız. Yönetim, sizinle neden yola devam kararı almadı?
Ben gidip illa benle devam edin diyemem. Ben buradayım. Önemli olan bir teklif sunulması, güven verilmesi ancak böyle bir şey olmadı. Maalesef yöneticilerimizi korkutanlar da taraftarlardır. Taraftarlarımız isimli hoca istiyor. Şuanda ligin 7. Haftasını geride bıraktık, lige şampiyonluk parolasıyla başlayan birçok kulübün teknik direktörü hocasını değiştirdi. Alanyaspor, Balıkesir, Karabük, Şanlıurfaspor, Karşıyaka’nın hocaları değişti. Ama maalesef 4 maça çıktım, 3 galibiyet aldım ve buna rağmen acaba olur mu? Benim ne yapmamı istiyorsunuz? Her maç kazanılacak diye bir olay da yoktur. Ben TRT’ye de konuştuğumda; ‘Hocam Şanlıurfalısınız, Şanlıurfalı olmanız avantaj mı?’ diye soruldu. Ben de, ‘Urfalı olmam avantaj değil! Dezavantajdır’ dedim. Çünkü benden tüm maçların kazanılması isteniyor. Yabancı hocanın, 3 mağlubiyet opsiyonu varsa bende opsiyon da yok. Her maçı kazanmam gerekiyor, böyle bir şeyde yoktur. 

Hocam yeniden Şanlıurfaspor’da teknik direktörlüğe geldiğinizde ‘ Hüseyin Dağ bu takımı kaldırabilir mi?’ şeklinde eleştiriler oldu. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Ben kendimi zorla bu koltuğa oturtmamışım. Bu koltuğa da yapışmamışım. Ben bu işi fahri olarak yapıyorum. Asla ve asla benim bir tazminatım da yok, benim Urfaspor’u bağlayacak bir mukavelem de yok. Urfaspor’un yararına, Urfaspor’un faydasına gereken her şeyden fedakârlık yaparım. İsimli hocalar da geldi; Bugün Cihat Hoca da geldi, Osman Hoca da geldi. Bu iş teknik direktörle bitmiyor. Başarı için istikrar şart, bu istikrar yönetimden başlıyor, teknik adamda istikrar ve kadroda istikrar. Biz kadroyu 2 yıl üst üste tutabiliyor muyuz, bir teknik direktörle 3 yıllık mukavele imzalayabiliyor muyuz? 

Bunlar gerçekleşmediği için başarı gelmiyor. Ben Urfa’da şuna inandım; Urfa’da ön yargı çok, eleştiri çok, bir insanı övmede çok cimriyiz ama yabancıları baş tacı yapıyoruz. Benim babamın adı Urfalıların lafıyla, Hıdır elimden gelen budur. Ben iş bulmak için hiçbir yöneticiyi arayıp da, ‘Beni buraya al demem.’ Ama konu Urfaspor olunca her zaman Urfaspor’un emrindeyiz.

Şanlıurfaspor lige iyi bir başlangıç yapamadı. Bu neden kaynaklanıyor ayrıca sezon başında yapılan transferleri nasıl buluyorsunuz?
Şuanda lig devam ediyor. Futbolcular üzerinden konuşmam çok doğru değil. Netice de ben bunlarla çalışıyrum ve bunları düzeltmek için buradayım. Bir insan, emrinde çalışan insanlardan şikâyetçi olmamalıdır. Ben de asla hiçbir futbolcumdan şikâyetçi değilim. Ben yıkmaya değil burayı toparlamaya geldim ve burayı üst noktaya getirmeye geldim. Yapılan yanlışlıklar yok mu var bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz ama ben yine de bunu mazeret olarak görmüyorum. Giden insanları da eleştirmek doğru değil, daha doğrusu seçim yaptığınız insanı eleştirmek de doğru değildir.

Bundan sonra Urfaspor’u nasıl bir gelecek bekliyor? Sizin hedefiniz ne olacak?
Şuanda halen ligin başı. Bütün takımların şampiyon olabileceği ve bütün takımlarında küme düşebileceği haftalardayız. Bu lig çok farklıdır, 2 maçı yenen bir takım üst sıralara çıkar ama 2 maç mağlup olan takım da küme düşmemeye oynar. Bu ligde her puanın çok büyük bir önemi var. Bizim de gönlümüzden geçen bu takımı şampiyon yapmaktır. Bu yönde de çalışmalarımızı yapıyoruz. 

Ligin 8. Haftasında deplasmanda 1461 Trabzonspor ile karşılaşacaksınız. Bu maç hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?
Bizim için her maç önemlidir, be hep haftalık düşünüyorum. Şuanda 1461 Trabzon maçını düşünüyoruz. Bu maçın hazırlıklarına da başladık. Eksikliklerimizi giderip bu maça hazır bir duruma gelmek istiyoruz. Kenan’ın, Kubilay’ın, Umut’un aramıza katılmasıyla daha iyi bir Urfaspor izleteceğim. Futbolcularımı da gösterdikleri performanstan dolayı kutluyorum. İnşallah 1461 Trabzon maçından da 3 puanla ayrılacağız.

GAP Arena’da sahanın kötü olduğunu gözlemliyoruz. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Kötü zemin rakip takım iyidir. Biz sahamızda oynuyoruz kazanmamız gereken bir maç var ama futbolcularımız kayıp düşüyor, buda ister istemez bizi olumsuz etkiliyor. Ayrıca Cizrespor’un maçlarını GAP Arena’da oynaması sahayı daha kötü yapıyor. Yetkililerden saha zeminin iyi bir düzeye getirilebilmesi için bir çalışma yapmasını bekliyoruz. 

İç saha maçlarında tribünlerin boş kaldığını görüyoruz. Bu konuda taraftarlara nasıl bir çağrıda bulunmak istiyorsunuz?
Taraftarlar başarıya endekslidir. Başarı olursa taraftar gelir. Biz dışarıda 1461 Trabzon maçını kazanırsak Balıkesir maçını iyi bir taraftara oynarız. Biz tabi ki şampiyonluğu hedefliyoruz ama taraftarlarımızdan kötü günde de bizi desteklemelerini bekliyoruz. Birlik ve beraberlik içerisinde hedefimize ulaşalım.

Hocam zamanınızı ayırdığınızdan dolayı çok teşekkür ederiz.İlginizden dolayı ben sizlere teşekkür ederim.

RÖPORTAJ: UĞUR BUDAK