Dip dibe binaların arasında yeşilden bir vahanın içinde buluştuk Yenimahalle Kadın Hentbol Takımı’nın Antrenörü Serdar Eler ile... Papazın Bağı’ndaki ‘doğal’ ortamda, ‘doğal’ bir sohbet yaptık.
Çarpıcı açıklamalar yapan Serdar Hoca ile buluştuğumuz Papazın Bağı, gerçekten de bir papaza aitmiş. Mübadeleyle giden azınlıkların malı, ihaleyle satışa çıkarılmış. 1923’te Hikmet Kuloğlu’nun babası, ikiz çocukları olunca hanımına bir bağ evi almak ister. Sulu, havuzlu olunca sever diye 3 bin sarı liraya Papazın Bağı’nı alırlar. O zaman da ‘Papazın Bağı’ derlermiş. Bağ evine yazın çıkılır, bütün yaz orada yaşanırmış.
Soğuk havalarda, yağışla kuşların ıslanan kanatları, sabaha kadar donarmış o zaman. Sabah çıkıp onları toplayan ve bir palto içine koyarak sıcakta ısıtan, sularını veren aile, sonra tekrar doğaya salarmış ‘can’ları.
İşte böylesine doğal ve böylesine gerçek bir yerdir Papazın Bağı. Geçen sene Ankara’ya tek şampiyonluğu kazandıran teknik adam olan Serdar Eler ile de burada sezonun ilk röportajını yapmak istedik.
Tanıyanlar bilir; dobradır, doğrudur, gerçekçidir Serdar Eler. Biz aklımızdakileri sorduk, o da düşündüklerini aktardı...
Bu yılın en zorlu sezonunuz olacağınızı düşünüyoruz. Zira geçen yıl mücadele ettiğiniz tüm kulvarlardaki kupaları kazandınız. Bu yıl bir adım daha atmak gerekecek. Neler düşünüyorsunuz?
Takımın başına 3 sezon önce geldim. Küme kalma savaşı verdik. Avrupa kupalarını kıl payı kaçırdık ve bu sezon da zirve yaptık. Lig şampiyonluğunun yanında Süper Kupa ve Türkiye Kupası’nı da aldık. Bu sezon artık beklenti çok fazla. Sadece lig şampiyonu olursak kendimizi tekrar etmiş oluruz. Avrupa’da başarılı olma zamanı geldi. Bu sezon ülke puanı düşüklüğü nedeniyle Şampiyonlar Ligi eleme gruplarında 4. torbadan girdik. Rakiplerimiz bizden güçlü gibi gözüküyor. Bizde ona göre transferlerimizi yaptık. Bizim ilk hedefimiz Şampiyonlar Ligi elemelerindeki grupları aşıp Şampiyon Ligi’ne katılmaktır. Bu başarırsak Türkiye’de ilki başarmış olacağız. İnşallah Şampiyonlar Ligi’ne kalırız. Gruptan çıkıp Şampiyonlar Ligi’ne kalma ihtimalimiz her takımın olduğu gibi şansımız yüzde 25. Şampiyonlar Ligi’ne kalmak için elimizden geleni yapacağız ama kalamazsak Challenge Kupası’nda daha da iddialı oluruz.
Geçen sene kadro derinliği konusunda sıkıntılar yaşandı ancak bu sezon başında yapılan transferlerle takımın kadrosu genişletildi, hamle yapma şansı arttı. Geçen seneki sıkıntılar yaşanmayacak denebilir mi?
Yedek oyuncu kavramı bu sene bizim takımımızda yok. Takımdaki her bölgenin oyuncu rekabeti içinde olacağı bir yıl olacak. Dünya’nın sayılı oyuncularından olan Yeliz Özel’in oynadığı yere bile yabancı oyuncu aldık. Yedek kavramını bu sezon takımımızdan attık. Bizim oynadığımız sistemde diri oyuncular gerekiyor. O yüzen yaptığımız transferlerle geçen sene çektiğiniz sıkıntıları yaşamayacağız. Mola alarak oyun temposunu düşürmeden oyuncu değiştirerek aynı seviyede oyunumuzu devam ettirme imkanı sağladık.
Geçen sene kalede Anka, Merve ve Tatalovic vardı. Bu sene yabancı oyuncu konusunda değişiklikler oldu. Sistem nasıl olacak?
Geçen sene sahada ve kadroda 5 yabancı oyuncuya müsaade ediliyordu. Tatalovic de iyi bir kaleci, kaleci rotasyonları yapmak zorunda kaldığımız zamanlarda iyi maçlar çıkardı. Yabancı oyuncu sınırlaması nedeniyle bir kalecimiz tribünde maçı seyretmek zorundaydı. Federasyonun bu sezon yaptığı yabancı oyuncu hakkında verdiği karar bence doğru. Doğru diyorum, çünkü yabancı oyunculara bir kriter konulmalı. Bu sayede kaliteli yabancı oyuncular ülkeye gelecek. Yabancı oyuncu sayısı 14 oldu, sahaya da 16 kişi çıkıyor biliyorsunuz. Kriter de şu; son 7 yıl içerisinde genç veya A Milli takımlarında en az 10 kez oynama şartı getirildi. Ülke hentbolunu da ileriye taşıyacak bir karar bu. Geçtiğimiz senelerde Avrupa’da belli bir yere geldikten kadroda tecrübeli oyuncu olmaması nedeniyle turlar kaybedilmişti. Devrim niteliğindeki yabancı oyuncu kararı sayesinde yerli oyuncular da kendini geliştirecek ve daha çok değerlenecek. Milli Takımın başarısına pozitif katkı sağlayacak.
Yurtdışındaki hentbol maçlarında inanılmaz bir ilgi var, salonda yer bulmak mümkün olmuyor. Ankara’da da bunu sağlayabilir miyiz? Ankaralı sporseverlere bir mesajınız olacak mı?
Ben karamsar değilim. Bu sezon Ankaralı sporseverler Yenimahalle Belediyespor’a çok iyi destekte bulundu. Salonumuz doldu ve bizi motive ettiler. Küllenen ve ölü toprağını üzerinde taşıyan Ankaralı hentbol seyircisi yeniden maçlarımıza gelmeye başladı. Yeni sezondaki oynayacağımız Avrupa maçlarında tabiki daha çok desteğe ihtiyacımız var. Ankaralı hentbol severlerin haricinde kadın sporseverleri de maçlarımızda görmek istiyoruz. Başkanımız Fethi Yaşar’ın sayesinde Yenimahalle sınırlarında ve Ankara’nın çeşitli yerlerinde hentbol takımımız tanıtıcı afişler asıldı. Bu sayede halkımız, takımımız hakkında daha çok bilgi sahibi oldu. Ayrıca Ankara basınına ayrı bir teşekkür etmek lazım. Yenimahalle Belediyesi’nde Başkan ve yardımcılar bunu belirtiyorlar ama bende şahsen olarak belirtmek istiyorum. Ankara Basınından oldukça memnunum. Yenimahalle Belediyesi Hentbol takımı olarak bazı misyonları kendimize aldık. Özellikle diğer Ankara takımlarının basınla bir arada olmasını gerektiğini öğrettik. Hentbolu ve takımımızı basın yoluyla daha çok sevdirebileceğimizi gösterdik. Diğer takımlar da böyle yapmalı.
Federasyon, sadece Ankara’da bulunan salonda Passolig zorunluluğu getirdi. Diğer takımlar bedava seyirci sokarken federasyonun salonunda böyle bir sıkıntı var. Bu sorun aşılacak mı?
Bazı kararlar ilk çıkışında sancılı olabiliyor. Açıkcası Passolig konusunda ben kafa yormadığım için yorum da yapmak istemiyorum. Ama bu durum Yenimahalle’nin zararına oluyor. Gençlerbirliği ve Ankara 1910’nun bu sebepten başka bir salona geçtiğini biliyorum. Passolig’i ya herkese uygulamak lazım yada kimseye uygulamamak lazım.
Muratpaşa ile çekişmeli bir sezon oldu ancak bu sezon diğer takımlar da güçlendi. Neler düşünüyorsunuz?
Bu sene Zağnosspor çok ciddi bir atak yaptı. Geçen sene lige çıkan bir takım olarak iyi işler başardılar. Tebrik etmek lazım. Umarım yeni transferler güçlenip Avrupa’da ülkemizi en iyi şekilde temsil ederler. Trabzon’da yıllardır bir hentbol kültürü vardı. Bu durumun kadınlar hentboluna da yansımasından oldukça mutluyum. Kastamonu da orta sıralamanın üstünde bir takım kurdu. Kastamonu her takım için önemli bir baraj oluşturur. Muratpaşa kadroyu biraz dağıtmış gibi gözükse bile her zaman güçlü bir ekiptir. Bazı takımların forması yetebilir. İddialı bir takım olmaya devam edeceklerdir. Ardeşen de transferlerini yapacak. Güçlü ve çekişmeli bir lig bizi bekliyor.
Kadroyu istediğiniz şekilde oluşturabildiniz mi? Aklınızda soru işaretleri kaldı mı?
Bize sunulan maddi imkanlarla kurulabilecek en iyi kadroyu kurduğumuzu düşünüyorum. Yalnız gönlümüzden geçen bir oyuncu vardı ama alamadık. Değerli bir Fransız oyuncuydu. Onu alabilseydik takımı bir tık daha yukarı götürebilirdi. Olmaması da bizim için bir şey ifade etmez, biz transferleri bitirmiştik. Şampiyonlar Ligi’ni zorlayacak, diğer kupalarda rahatlıkla ilerleyebilecek bir kadro kurduğumuzu düşünüyorum. Laf olsun diye transfer yapmadık, geçen seneki takımın % 80’ini koruyoruz. 5 oyuncu ile yolları ayırdık, 2’si kendi isteğiyle gitti.
Yenimahalle’nin alt liglerde mücadele eden bir pilot takımı var mı?
A2 ve Süper gençler liginde oynayan sporcularımız var ama alt ligde mücadele eden bir pilot takımımız yok. Yıldız ve Genç takımlarımız Türkiye çapında önemli başarılar ve dereceler elde ediyor. Çok üst düzeyde bir takımın, 1-2 sene içerisinde alt yapıdan oyuncuları çıkaracağız demesi kolay değil. Bizim gibi takımlarda alt yapı takımları maalesef geri planda kalıyor. Bu konu da bizim eksikliğimiz olabilir. Alt yapıdan bir oyuncuyu A takıma çıkarmak biraz zaman istiyor.
Ankara’ya şampiyonluk getiren tek teknik adam olarak karşımızda oturuyorsunuz. Verdiğiniz enerji takıma ve şehre yansıdı. Peki ya sizin şahsi hedefleriniz neler?
Hentbol konusunda çok tatminsiz bir adamım. Bazı durumları rüyamda bile görebiliyorum. Hentbolu bir adım daha nasıl ileri götürürüm diye planlar yapıyorum. Sporculukta vücudumun beni taşıdığı nokta olan 40 yaşına kadar hentbol oynadım. Benim antrenörlükteki beklentim bunun tam tersi. Antrenörlükteki en iyi yere gitmek istiyorum. Eğer o noktadan geriye gidersem antrenörlüğü bırakırım. Sporculuğun fiziksel, antrenörlüğün zihinsel sorunları var. İkisi birbirinden ayrı bir dal. Antrenörlüğü zihninizde kaybetmeye başladığınız an, başarılı bir antrenör olmanız mümkün değildir. Antrenörlük hayatımda Şampiyonlar Ligi’nde gruplardan çıkan ve ilk 8’e oynayan bir takımı çalıştırmak isterim. Oyunculuk dönemimde bu başarıyı yakaladım. Ne kadar keyifli ve zevkli bir durum olduğunu biliyorum.
Ayrıca geçen aralık ayında çok önemli bir görev aldım. Dünya Hentbol Federasyonu tarafından lektörlük sıfatı verildi. Eğitici antrenör oldum. Bu da antrenörlük için önemli bir kariyer noktası. Unvan anlamında dünya üstesinde bunun yukarısı yok. Dünya’da 34 tane lektör var, aktif olanı 24’tür. Türkiye’de Günal Ensari Hocamız ile beraber bu sıfatı alan ikinci kişiyim. 45 yaşına geldiğimde böyle bir ünvana sahip oldum. Bu sıfatı aldığımıza gör bu işimi yapmak istiyorum ama öncelikle Yenimahalle’de 2-3 sene daha kalıp Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olmak istiyorum. Daha sonra zihnimin yettiği kadarıyla da eğitici antrenörlüğü yapmak istiyorum.
Takım içinde ilerleyen yıllarda antrenörlük anlamında faydalanacağımız isimler var. Esra, Yeliz, Duygu’nun ileride çok iyi bi antrenör olabileceğini düşünüyorum. Onların isteğim; sporculukların son döneminde alt yapı takımlarında kendilerini yetiştirmeleridir. İyi oyuncular, iyi antrenör olmayı kendilerine hedef koyarlarsa herkesten iyi antrenör olurlar. İyi oynadıkları dönemde antrenör olmak için çalışmalarını yapmazsa iyi bir antrenör olunması zor. Her işte olduğu gibi antrenörlükte de çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi vardır.
Federasyonun çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Aktif bir antrenör olarak bu tip yorumlar yapmamak lazım ama federasyonun hiçbir ayırt etmeden hizmet etmesi gerekiyor. Federasyon, kulüpler için vardır; kulüpler, federasyon için yoktur. Ben bu ilkede gidilmesi gerekir diye düşünüyorum. Federasyonun anlamı “birlik” demektir. Federasyon, kulüplerin çıkarı anlamında kararlarını almalıdır. Kulüpler motive edilmelidir. Kulüplerin canlanması da federasyonu ileri taşıyacaktır. Mesela Yenimahalle’nin Avrupa’da olması Federasyonu yüceltecektir. Federasyon, daha profesyonel çalışanlar tarafından oluşması gerekiyor. Federasyonun kabuğunu kırması ve yapacakları işleri basınla paylaşması gerekiyor. Hentbolu pazarlayabileceği plan ve programı da yapması şarttır.
Hakemlerin nitelik ve nicelik anlamda eksikleri olmaması lazım. Uluslararası normlarda yetiştirilmesi gerekiyor. Antrenörlerin ve hakemlerin yetiştirilmesi yönünde federasyonun daha çok aktif olması lazım. Belli seviyedeki maçlara aynı hakemleri vererek hakemleri geliştiremeyiz. Laf olsun diye eğitim yaparak bu işler olmamalıdır. Ehli kişiler tarafından eğitimli antrenörleri ve hakemleri hentbola kazandırmak için çalışmalar hızlandırılmalı.
Ben kinci bir adam değilim. Eğer federasyondan, antrenörlere eğitim vermem istenirse, “3 sene önce federasyona adaydım, size yardım etmem” demem. Ne gerekiyorsa hentbol için yaparım. Federasyondan, IHF Lektörü olduğumda herhangi bir kutlama gelmedi ama ben bunu dert etmiyorum. Görev verildiği söylenirse gerekeni yaparım.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.