Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta Bandırmaspor ile yaşadığı yarışın ardından şampiyonluk sevinci yaşayan Göztepe'de teknik direktör Metin Diyadin, Eurosport.com Türkiye editörü Mert Sarıbaş'ın sorularını yanıtladı.
Metin Diyadin adı önceki yıllarda da Göztepe ile anılmıştı. Yollar bu sezon buluştu, bunun perde arkasında neler yaşandı?
Göztepe bende her zaman vardı. Ama Süper Lig’den 3. lige inmek benim için büyük bir riskti. Kariyer olarak da risk çalışma arzusu olarak da çok büyük bir risk. Başkan Mehmet Sepil arayıp görüşmek istediğinde açıkçası nezaketen gittim. Sonra Mehmet Sepil’in farklı projelerini, farklı vizyonunu dinleyince fikrim değişti. Kendisinin tavrı, isteği, coşkusu bana bu yolda beraber gitme arzusu hissettirdi ve teklifi kabul ettim.
Şampiyonluk yolunda ne gibi zorluklar yaşadınız?
Göztepe’nin potansiyeli “bu ligde ne işi var” tepkisi verdirtiyor ama realiteye baktığımızda bu ligde mücadele ediyordu. 2002 yılından sonra büyük bir düşüş var bunun taraftar üzerinde büyük bir travma yarattığı da gerçek. Bu süreçte yaş olarak genç taraftar kesiminin gördüğü oyuncu profilleri de düşük kalmış. Doğal olarak bu ligde mücadele etmeyi kabullenememe zorluğu yaşadık.
Devre arasında yapılan takviyeler taraftarlar arasında çeşitli tartışmalara yol açmıştı, o süreçte neyi amaçladınız?
%90 tanımadığım bir oyuncu profiline gelmiştim. Bunun sıkıntısını yaşadım ilk etapta, tanımadığınız bir oyuncu profili ile çalışmak zordur. Bu yüzden devre arasında bazı hamleler yaptık. Şunun altını çizeyim, bazen takıma katkı yapmak sadece gelen oyuncular değil giden oyuncularla da olur. Biz takıma katkı yapmayan, az oynayan oyuncular ile vedalaştık. Devre arasındaki kısa dönemde yapabileceğimiz kadar doğruyu yapmaya çalıştık. Takviyeler yaparken bir yandan kadro sayısını da düşürdük. Ligin ikinci yarısında oynamayan oyuncu yok denebilir, herkes şans buldu böylece herkes işin içinde olmuş oldu. Biz geldiğimizde 28 kişilik bir kadro vardı bunun 13-14’ü devamlı oynuyordu geriye kalanı da her haftasonu istirahatteydi.
Göztepe lig boyunca liderliği geriden takip etti, peki kırılma maçı olarak değerlendirebileceğimiz bir maç var mı?
Takımı gerideyken almanın dezavantajı vardı bunun yanında bir de takımı aldıktan sonra gördüğüm manzara bana ilk yarıyı da geride bitireceğimizi gösterdi. Onun için ben yakın çevreme ilk yarıyı 5 puan geride bitirmeye razıyım dedim. İlk yarıyı tamamlayana kadar farkın açılmaması için mücadele verdim. Sadece saha içi değil saha dışında da bazı uygulamalar yaptık disiplini ve işleyişi de değiştirdik. Bunların oturması da zaman aldı. Zaman zaman gardımızın düştüğü anlar da olsa her zaman sonuna kadar bu işin devam edeceğine inandım.
Bandırma’ya giderken 5 puan farkla gittik herkes yenemezsek iş bitti gibi konuşuyordu. Onlar da berabere de bitse 5 puan farkı koruyoruz ondan sonra şampiyonluğu alırız gibi düşünüyordu. Maçı oynadık berabere bitti, takımın da morali bozuldu. Ben soyunma odasına girerken laf atmalar oldu görüşürüz dedim sezon sonunda. O beraberliği onlar şampiyonluk olarak gördüler ben de kendi lehimize şampiyonluk olarak gördüm. Oyunculara da söyledim soyunma odasında “kaldırın kafayı, biz şampiyon olacağız” dedim. Çünkü ben karşı takımın başında olsam o işi o maçta bitirmeye giderdim. Yenemiyorsam yenilmem ama beraberliğe de sevinmem.
Bandırmaspor maçından sonra fırsat geldi Diyarbakır’da mağlup olduk. Ama rakibimiz de içeri de Kırklareli’ne takılınca gidişatta bir değişiklik olmadı. Büyük ihtimal play-off’a kaldık gibi yorumlar yapıldı orada da “play-off’u asla kabul etmem” dedim. Play-off zaten cebimde duruyor ben niye orayı düşüneyim ki.
Göztepe 5+5 yabancı kuralının ne kadarını kullanacak?
5 tane sahada kullandığın yerde 5 tane tribünde oturtacak yabancıya ekonomik olarak euro vereceksin, o euroları tribüne oturtturmak kulübün bütçesine zarar verir. Diğer yandan aynı oyuncu 3-4 hafta devamlı tribünde kalacak bu sefer oyuncunun motivasyonu da düşer. 10 yabancı hakkınını kesin kullanmam 5’i de kesinlikle kullanırım. Artı 1 artı 2 olabilir bu tabii.
İlk olarak Gekas ismi gündeme geldi, bu konuda bir girişimde bulundunuz mu?
Gekas gerçekten iyi bir golcü ama bu lig için olmaz. Bu ligin gerçeğini bilmek, üst liglerden futbolcuları indirirken dikkat etmek gerek. Futbolculuğuna kesinlikle kötü anlamda bir şey diyemem ama bu yaşta bu lig için bizim profilimize uymuyor.
Peki bu profil neler içeriyor, PTT 1. Lig’de nasıl bir Göztepe izleyeceğiz?
Oyuncu karakteri, yaşı, yeterliliği ve ekonomisi bunlar futbolcu tercihlerimizde belirleyici etkenler olacak. Göztepe’de yapısal olarak camia ve taraftar profilinde bir an önce diye bir hedefleme olabilir ama bunu sağlıklı bir temele oturtmak gerekir. Sürecin sizi sezon içinde nereye taşıyacağı belli olur zaten. Şu an tek hedefim ekonomik olarak, oyuncu profili olarak sağlıklı bir ekip oluşturabilmek.
Son olarak hem futbolcu hem de teknik direktör olarak Göztepe taraftarına şahit oldunuz. İçeriden biri olarak Göztepe tribününü nasıl yorumlarsınız?
Göztepe tribünü ülkemizde elle gösterilecek 5-6 tribünden biridir. Taraftar coşkuyu yakaladığında yani 30-40.000 olduğunda bize çok büyük katkıları oluyor. Az taraftar geldiğinde bazen oyuncular da demoralize oldular onlara da anlattım ben Göztepe taraftarı bu değil, siz burayı görmediniz daha dedim. İvme yakaladığımızda esas taraftarı göreceklerini söyledim nitekim öyle de oldu 25-30 derken son maçımızı 40.000 kişiye oynadık ve müthiş bir taraftar desteğine şahit olduk.
Kaynak: tr.eurosport.com
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.