Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın yeniden yargılandığı dava ile haklarındaki hükümler Yargıtay'ca bozulan 31 sanığın yargılandığı dava dosyalarının birleştirilmesiyle "Futbolda şike" davası tek dosya üzerinden görülmeye başlandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu, eski Beşiktaş Jimnastik Kulübü yöneticisi Serdal Adalı, eski Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, Olgun Peker, Bülent İbrahim İşcen, Haldun Şenman ve Ahmet Çelebi katıldı.
Duruşmaya gelmeyen Aziz Yıldırım ve diğer sanıkları, avukatları temsil etti. Duruşmada, davanın müdahili Trabzonspor AŞ, Bucaspor ve Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) avukatları da hazır bulundu.
Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 sanıklı dava ile 31 sanıklı dava dosyalarının birleştirilmesine karar verildiği hatırlatılan duruşmada, sanık ve sanık avukatlarının beyanları alındı.
Yargıtay ilamına karşı diyecekleri sorulan sanıklardan Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu, beraatlerini talep etti.
Adalı, beraat kararı verilmediği taktirde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesini isterken, Havutçu, beraat kararı verilmemesi durumunda hakkında ceza ertelemesi verilebileceğini ifade etti.
Sanıklardan Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz'ın avukatı da Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını talep ederek, verilecek cezanın ertelenmesi uygulamasını kabul etmediğini beyan etti.
Anayasa'ya aykırılık talebi
Bazı sanıkların avukatı Ali Rıza Dizdar ise daha önce Anayasa'ya aykırılık talebinde bulunduklarını hatırlatarak, bunun bekletici sebep yapılmasını TFF'nin kamu kurumu olup olmadığının bilirkişilerce tespit edilmesini istedi.
TFF'nin kamu kurumu olmadığını savunan Dizdar, "Federasyonun kamu kurumu olmadığına dair kendi görüşü vardır. Dinlenilmesini talep ettiğimiz 3 tanıkla beyanları çelişkili olan federasyon sekreterinin de dinlenilmesini istiyoruz" diye konuştu. Sanıklardan Yusuf Turanlı'nın avukatı Aykut Ersan, Cengiz Zülfikaroğlu ve yokluklarında dinlenilen İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Teknik Direktörü Abdullah Avcı'nın tanık olarak dinlenilmesini talep ederek, şike ve teşvik primi suçlarına konu futbol maçlarının kayıtları ile gözlemci raporlarının federasyondan istenmesine karar verilmesini talep etti.
"Aziz Yıldırım hiçbir zaman şike olayına karışmamıştır"
Duruşmada söz alan Aziz Yıldırım'ın avukatlarından Köksal Bayraktar, daha önceki mahkemenin verdiği kararın tamamen hukuksuz elde edilen tapelere dayalı olduğunu ve bu tapelerin kanuna aykırılığının Anayasa Mahkemesi ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hükümleriyle ispat edildiğini savundu.
Bayraktar, "Müvekkilim hiçbir zaman şike adı verilen olaya karışmamıştır ve bununla ilgili delillerin tümünün kanuna aykırı deliller olduğu görülmüştür. Bizim talebimiz, yargılamanın yenilenmesidir. Bu hususta belge ve bilgilerimizi sunduk. Müvekkilimin beraatine karar verilmesini istiyoruz. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebimiz yoktur" dedi.
Sanıklardan İlhan Ekşioğlu'nun avukatı Ersan Şen de dosyanın karışık bir dosya olduğunu, birbirleriyle bağlantısız olaylar ve kişilerin bir araya geldiğini öne sürerek, "Hüküm askıda olduğundan yeni bir hüküm kuracaksınız. Birbirleriyle ilgisi olmayan kişi ve dosyaların ayrılması gerekir öncelikle. Yargının ne olduğu ortada. Soruşturmayı yürüten kolluk (polis) tutuklu. Eğer o kolluğun soruşturma evraklarıyla yargılanacaksak burada bir yanlışlık var. Meşru bir yargılama sürecinden geçmedik" şeklinde konuştu.
"İadeiitibar istiyoruz"
Avukat Şen, özel yetkili mahkemelerin kaldırıldığı 6526 sayılı yasanın TBMM tarafından çıkarıldığını hatırlatarak, şunları söyledi: "Dürüst yargılanma ve iadeiitibar istiyoruz. O deliller hukuka uygun olarak toplanmadı. Toplanmış olsa düzgün bir yargılama yapılabilirdi. Hafta sonu gerçekleşenler ortada. Artık herkesin gözünü açması lazım. Ben bu yargılamanın bir parçası olmayacağım. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılma gerekçesinde, orada yürütülen soruşturma ve kovuşturmaların usulsüz olduğu belirtiliyor. Biz de tam bunun göbeğindeyiz.
TBMM'nin çıkardığı bu kanunu tanımayacaksanız burada işimiz yok zaten. Türkiye'de isteyen istediği kanunu yapıyor. Bu sürecin sonu yok. Tartışmamız usul yönündendir, usulden saparsak esasa giremeyiz. Bizim yargılanmamız gereken yer özel yetkili mahkemeler değildi." Mahkeme heyeti başkanı Ahmet Civelek'in, "Yargıtay kararına ne diyorsunuz?" diye sorduğu Şen, Yargıtay'ın da yanlış bir karar verdiğini ve oraya nümayişte bulunmalarının ya da saldırmalarının beklenemeyeceğini aktararak, şunları kaydetti:
"Biz dürüst yargılanma peşindeyiz. 'Yargıtay'ın onadığı kararı kabul etmiyoruz' demedik, hukuki direnç gösterdik. Hedef Aziz Yıldırım öncülüğünde Fenerbahçe yöneticilerinin toplum önünde suçlu ilan edilip cezalandırılmasıdır. Gerekçeli kararın 31. sayfasında ikrar var zaten. Yargıtayın onayı karşısında yasal çözümlere yöneldik. Anayasa Mahkemesi ve size başvurduk. Bu yüzden buradayız. Usulsüz dinlemelerden başka dosyada hiçbir delil yoktur."
"Suç varsa, suçüstü neden yok"
Şen, dosyada suçüstü sayılacak hiçbir delil bulunmadığını ve fezlekede teknik takip konusunda bütün polislerin her şeyi izlediklerinin anlaşılmasına rağmen suçüstü yapmamalarının anlamsız olduğunu ileri sürdü. Konuya ilişkin somut deliller ortaya konmadığını, sadece telefon konuşmalarına yer verildiğini aktaran Şen, şunları anlattı:
"İnsanları rezil edip toplumun önüne atmak nedir. Sanal ortamda örgüt şeması kuruluyor ve göze gelen kim varsa onu hedefliyorlar. Hedef şahısa ulaşabilmek için yılmadan teknik takip başlıyor. İstenen, Aziz Yıldırım ve yöneticileri mahkum etmek. Giresun'dan bir hadise buluyor ekliyorlar. Oradan başlayan süreçte birbirleriyle ilgisiz kişi ve olaylar bir torba halinde birbirinin içine konulup özel yetkili mahkemeye getiriliyor. Polis, savcı, hakim, mahkeme bir paket sistem oluşturuldu. Biz sizden sadece adaletli yargılanma hakkının tesisini istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız yargıçlarına güveniyoruz ama bağımsızlık ve tarafsızlığı başka bir şeye yöneltenleri reddediyoruz."
Mahkemenin kararı
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, şike ve teşvik primi suçlarına konu maçların, TFF'nin yetkisi ve organizasyonunda gerçekleşen maçlar olduğu gerekçesiyle maçlarla ilgili gözlemci, hakem ve temsilci raporlarının TFF'den istenmesine hükmetti.
Göksel Gümüşdağ, Cengiz Zülfikaroğlu, Lütfi Arıboğan, TFF Sekreteri Pınar Tapan, Abdullah Avcı ve Ali Parlak'ın tanık olarak beyanlarının alınması, mahkemeye çağrılmasına da karar veren mahkeme heyeti, sanıklardan Sami Dinç'in avukatı Emre Nuhoğlu'nun, müvekkiliyle telefon konuşma kayıtlarının dosyadan çıkarılması talebini de, suçun dinlenme tarihinden önce gerçekleştiği gerekçesiyle kabul ederek, tapelerin delil olarak değerlendirilmemesine hükmetti.
Bir kısım sanık avukatlarının, Anayasa'ya aykırılık iddialarıyla ilgili, KCK davalarına bakan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu hatırlatan heyet, bu dosyasının akıbetinin mahkemesinden sorulmasına ve TFF'nin kamu kurumu olup olmadığı hususunda uzman hukukçu bir bilirkişiden rapor aldırılmasını da kararlaştırdı. Mahkeme heyeti duruşmayı 8 Temmuz'a erteledi.
Davanın geçmişi
Kapatılan Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Aziz Yıldırım, Olgun Peker, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun da aralarında bulunduğu 85 sanık hakkındaki kararının temyiz incelemesini 17 Ocak'ta tamamlayan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Aziz Yıldırım ve Olgun Peker hakkında verilen hapis cezalarını onamıştı.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin verdiği onama kararına itiraz eden Yıldırım'ın avukatları, şike davasında "adil yargılanma hakkının ve doğal hakim ilkesinin ihlal edildiği" iddiasıyla 14 Şubat 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş, Yargıtay'ın "bozma" ve "onama" kararları verdiği dava dosyaları, 2 Mayıs 2014'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
Aziz Yıldırım'ın avukatları, mahkemeye başvurarak yeniden yargılanma talep ederken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 7 Haziran 2014'te talebe ilişkin verdiği mütalaada, Aziz Yıldırım ile İlhan Ekşioğlu, Abdullah Başak ve Ahmet Çelebi bakımından yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini istemişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, avukatların yaptığı başvuru üzerine, 23 Haziran 2014'te verdiği kararla hakkındaki hüküm Yargıtay tarafından onanan, aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 6 kişinin yeniden yargılanmasına ve infaz işlemlerinin geri bırakılmasına hükmetmişti. Üst mahkeme sayılan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de 29 Eylül 2014'te, Trabzonspor ve Bucaspor kulüplerinin, 6 sanığın yeniden yargılanması kararına yaptığı itirazı reddederek, bu kişilerle ilgili davanın yeniden görülmesini kararlaştırmıştı.
Davayı yeniden görmeye başlayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Ocak 2015'te verdiği kararla, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın yeniden yargılandığı dava ile haklarındaki hükümler Yargıtay'ca bozulan 31 sanıklı dava dosyalarının birleştirilmesine hükmetmişti.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.