PTT 1. Lig takımlarından Antalyaspor’un başkanı Gültekin Gencer ile samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Röportajımız için günlük programında değişiklik yaparak bizi kulübünde ağırlayan Gencer, kendisini takımına çok bağlı bir başkan olarak tanımlıyor.
Gültekin Gencer, Antalyaspor’un yeniden Süper Lig’e çıkacağına da yürekten inanıyor. Taraftarı da bu yolda 90 dakika boyunca takımı desteklemeye çağırıyor.
Gencer’le Antalyaspor’un Süper Lig’e çıkma macerasından yeni stadyuma, kulübün maddi durumundan Türk sporunun sorunlarına kadar pek çok konuyu konuştuk.
Takımınızın Süper Lig’e çıkma hedefinde şansınızı nasıl görüyorsunuz?
Matematiksel olarak çıkma şansımız olduğunu biliyoruz. Bu şans olduğu sürece Süper Lig’e doğrudan çıkmak için mücadele edeceğiz. Bunu yapacak kadromuz da var. Ama zaman zaman takımımızın şanssızlıklar sonucu istenmeyen sonuçlar aldığını da biliyoruz. Ama ne olursa olsun biz Süper Lig hedefi için yönetim anlamında elimizden gelen her şeyi yapmanın çaresine bakacağız. Allah’ın izniyle de son 7 hafta boyunca her türlü desteği vereceğiz ve ilk 2 içinde çıkmak istiyoruz. Ama olur da play-off’a kalırsak da bu sefer de play-off grubuna oynayacağımız 3 maç sonucunda Süpe Lig’e çıkan taraf olmak istiyoruz.
Takımın kritik maçlarda puan kayıpları sözkonusu ilk yarıdaki Adana maçı, Ordu maçı, Altınordu maçı gibi. Peki takım bu maçlarda puan kaybedince bir yönetici olmanın yanında bir taraftar olarak siz ne hissediyorsunuz?
Hiçbir başkan mağlup olmak istemez. Ben bu kulübün 40 yıllık taraftarı ve zaman zaman yönetici ve şimdi de başkan olarak hizmet ettiğim bir süreçteyim. Biz her zaman takımımızın kazanması için uğraşırız. Bizim dönemimizde takım UEFA’nın kapısından dönmüştü. O sezon devre arasını Galatasaray’ın ardından 2. Tamamlamıştık.
Bizim yöneticilerimizin sosyal hayatları ve aile hayatları bir kenarda takımın başarısı için koşturan insanlardan oluşuyor. Eğer bir maç kazanırsak bizim için adeta “yeme de yanında yat” dercesine mutluluk veriyor. Ama kaybettiğimiz maçın akşamında, o hafta sonunda ya da o gün hafta içiyse benim tüm planlarım alt üst oluyor. Takımla ilgili olumsuzluklar olusa benim o gece uyuma lüksüm yok. En son Altınordu maçı öncesi sabaha kadar oturdum. Denizli maçını da kazandık ama taraftarlardan gelen şikayetler ve bazı huzursuzluklar yine benim uykumu kaçırdı. Bu kadar hassasım takımla ilgili. Takımla yatıp takımla kalkan bir yapım var. Hiç bir zaman da yalnız bırakmam onları.
Kulübün yakın zamana kadar sabit bir forma sponsporu yoktu. Bu sezon var. Antalya gibi bir kentte sponsor bulmak zor mu?
Bu sezon kulübün formasında boş yer yok. Geçen sezon da iyiydik bu konuda. Bugün baktığınızda Süper Lig ‘de ve 1. Lig’de pek çok takımın sponsoru yok. Ama sürekli bir forma sponsoru bulamıyoruz. Yine de münferit satışlarla geçen sezonu da idare ettik. Turizm sektörünün burada olması ve makine sanayinde yatırımların artmasıyla bu konuda çok sıkıntı yaşamadık. Çoğu kulübün çektiği sıkıntılara nazaran biz 1-2 adım daha öndeyiz.
Kulübün ödeme güçlüğü var mı borcu ne durumda?
Biz geldiğimzide kulübün 40 milyon dolar gibi bir borcu vardı. Kısaca şöyle anlatayım. Kulübün ödeme güçlüğü olmaması gibi bir şey olmaz. Biz Süper Lig’de olmadığımız için kulüp ciddi bir gelir kaybına uğradı ve biz teniden yükselmek için bu takıma yatırım yaptık. Ligin ilk yarısında futbolcularımız günü gününe ödeme yaptık. Ama ikinci ayrıda ister istemez biraz da motivasyon eksikliği biraz da alınan sonuçlardan biraz geride gidiyoruz. Ama bu her sezon olan bir şey zaten. Nihayetinde sezon sonunda çözülmeyen bir şey kalmıyor.
Geçen sezon takımdan ayrılan Samet Aybaba’nın kuübü dava edeceği haberleri çıkmıştı. Böyle bir durum söz konusu mu?
Samet Aybaba ile bir davamız olmadı. Samet Aybaba hocamızla her konuda uzlaştık. Ondan sonra gelen Fuat hocamızla da bir sorunumuz olmadı. Bu dönem gelen Engin hocamızla da sorun olmadı. Sadece tahmin ediyorum Hami hocayla ilgili sorunlarımız olacak. Hami Mandıralı ödeme emri gönderdi. Tahminim dava açacaklar.
Açılmış bir dava var mı?
Ödeme emri gelmesi davanın açılacağına bir delalet. Biz uzlaşma yolunu istedik. Ama Hami Mandıralı bizim onu kovmamızı talep edince biz böyle bir karar almak zorunda kaldık. Davalı olmak istemediğimizi söyledik. Ama arkadaşlar illa davalık olmak istiyorlar. Böyle olacağını hiç beklemiyorduk. Çünkü gelince Hami Mandıralı’nın söylediği bir söz vardı. “Ben Trabzonluyum. İstenmediğim yerde durmam” demişti. Kendisine bunu hatırlattık ama bir restleşme oldu. Biz de üzüntü duyduk. Keşke Hami kardeşimizle de diğer hocalarımız gibi el sıkışıp ayrılmak istedik ama ona nasip olmadı.
Takım Süper Lig’e çıkarsa prim bekliyor mu?
Elbette. Prim olmaz olur mu? Olacak tabi.
Şimdi kulübün hemen yanıbaşında yapılan bir stadyum var. Peki stadyum ne zaman açılacak?
Stadyumumuzun inşaatı sürüyor. Gelecek sezondan itibaren maçlarımızı orada oynamayı planlıyouz.
Peki stadyumun adı belli mi? Belli değilse buna Antalyaspor mu yoksa Bakanlık mı karar verecek?
Şu an stadyumu henüz teslim almış ve ya kiralamış değiliz. Şu an stadyumu Spor Bakanlığı TOKİ’ye yaptırıyor. Müteahhit şirket stadı ya büyükşehir belediyesine ya da Antalyaspor’a teslim edecek. Ama yüzde 90 Antalya Büyükşehir Belediyesi stadyumu teslim alacak. Bizim de talebimiz bu yönde. İşletme hakkı Belediye’ye geçince bu hakkın kiralanması söz konusu. Menderes Türel başkanımızın her yerde söylediği bir söz var. ‘Biz bu stadyumun işletmesini Antalyaspor’a kiralayacağız. Antalyaspor’a gelir olsun istiyoruz’ diye.
O zaman isim hakkı belediyenin mi olacak?
İsim hakkı belediye ya da Antalyaspor’un olsa da Menderes başkanın söylediği bir “gelir” kelimesi var. Gelir kelimesi geçtiğine göre bu belediye ya da bizim tarafımızdan da olsa stadyuma bir isim sponsorluğu verilirse biz buradan kar elde ederiz. Yoksa öbür türlü stadyumun adı Antalyaspor Stadyumu olmalı.
Alanyaspor’la ilişkileriniz nasıl?
Alanyaspor’la ilişkilerimiz çok iyi. Ligin ilk yarısında karşılaştık ve deplasman tribününü Türkiye’de ilk defa o maçta kaldırdık. Maraton tribünümüzü açtık. Oraya “Evinize hoşgeldiniz” pankartı astık. Tüm stadı onlara açtık. Onlar misafir tribünde toplu oturmak istediklerinde orayı da kendilerine açtık. Diğer türlü aramızda başka olumsuz bir durumun olması söz konusu değil zaten.
Antalya halkından Antalyaspor’a beklediğiniz destek geliyor mu ? Bu sezon Antalyaspor tribün kapatma cezası da almadı
Para cezaları aldık ama tribün kapatma cezası almadık. Antalyaspor’u teslim aldığımız zaman maç başı 1250 seyirciye oynuyordu. Seyircilerin stadyum özlemi, şehir merkezindeki stadyumun kapanması bir 10 yıllık süreçte göçebe hayatı yaşaması taraftar vizyonunun kaybolmasına neden oldu. Bu kayıp da ciddi bir gençlik stadyumlardan uzak kaldı. Gençliğin stadyumdan uzaklaşması Antalyaspor taraftarlığı olgusunun kaybolmasına neden oldu. İnşallah bunları yeni satdyumun yapılmasıyla ve takım da Süper Lig’de olursa Allah’ın izniyle eski seyirci profilini kazanacağız diye düşünüyorum.
Siz bir yöneticisiniz. Uzun yıllar futbolun içinde yer aldınız. Yönetici gözüyle sizce Türk futbolunun sportif sorunları nasıl çözülür?
Futbolda Dünya Kupası’nda 3.lüğü elde edince Türk futbolunda bir duraklama dönemine girdik. Kulüpsel yapılanma konusunda ve kulüplerin dış rekabete değil de iç rekabete yönelmesi ve bir takım sportif başarıdan ziyade altyapı ve geleceğe yatırım yapmaması nedeniyle bir takım konularda geriye gidilmesine neden oldu.
Bakın Avrupa’da ilk sekizde 2 takımımız var. Hiç belli olmaz belki de Final Four’a iki takımla gideriz. Ama futbola bakınca Şampiyonlar Ligi’nde 8 takımdan üçü İspanyol takımı. İki İspanyol takımı göremeye alışkınız. Geçen sene de 2 İspanyol takımı final oynadı. Bunlar yılların yatırımları, çalışmaları ve belli kalitede oyuncuların bu ligleri tercih etmesi. O yüzden futbolu cazibeli hale ve seyir zevki yüksek hale getirmemiz lazım. Bunun olması için de bence her şeyden önce seyirci olgusunun oluşması lazım. Stadyumlarda en güzel olay, stadyumları renklendiren taraftarlar. Tabi taraftarların da futbol seyretmeye gelen, fanatizmden uzak çizgilerinin olması lazım. Ama Almanya’da 2. Liglere bakıyorsunuz.25 bin ortalamaya oynuyor. İspanya Ligi’nde 50 bin, 60, bin ya da 70 binlere oynuyor. Türk futbolunda önce bu sorunun çözülmesi lazım. Bakın Süper Lig’de İstanbul takımları birbirlerinin stadyumuna seyirci gönderemiyor. Avrupa’ya bakınca neredeyse herkes birlikte maç izleyip kendi takımını destekliyor. Kimse de ‘Neden diğer takımı destekliyorsun’ diye sormuyor.
Çünkü oraya insanlar deşarj olmaya gidiyor. Kavga etmeye gitmiyor. Bizde küfür deşarj olarak görüldüğü için algı bu. Eğlence amacıyla ya da bir cazibe çekimiyle gitmeyince böyle oluyor. Ama kulüplerin de bu konuda ciddi bir girişimde olmalı. Çünkü bu ortamda sponsorlar çekiliyor. Avrupa’da yayın hakları konusunda çok ciddi gelir elde edilmesine rağmen ve biz televizyondan onlara göre daha çok gelir etsek de, bazı maçlar dışında çoğunluk stadyuma gitmeyi tercih etmiyor.
Futbola aç olan şehirlerimiz var. Bu şehrin takımalrının da üst liglerde boy göstermesi ve bu şehirlerin de altyapı ve stadyum ihtiyaçlarının karşılanması lazım.
Fenerbahçe otobüsüne yapılan silahlı saldırıyı kulübünüz hemen kınadı. Bu konudaki görüşleriniz yanında sadece Süper Lig maçlarının ertelenmesi sizi rahatsız etti mi?
Bu da az önce söylediğim konunun aynısı. Süper Lig takımına yapılan saldırı olunca tüm Süper Lig takımlarının ortak hareket etmesi ve birlikte bir karar alması bu olayın güzel yanıydı. Şimdi futbolda şiddetin olmasını istemeyiz. Bir rekabet olmalı ve bu rekabet saha içinde kalmalı. Rekabet saha içine yapılan yatırımların sonucunda olmalı. Futbol dışı hele hele ateşli silahlarla saldırı yapılması futbolun dışında kalmalı. Bu konu bana daha önce soruluğunda şöyle söyledim: Bizim Kulüpler Birliği’ne üyeliğimiz olmadığı için toplantıda yer alamadık ama açıkçası orada alınan karar ve takınılan tavır için PTT 1. Lig kulüplerine de sorulması gerektiğini düşündük. Bizim de aynı olayı başka bir hafta yaşamamamız için buna bir tepki göstermek için tüm fubol liglerinin ortak haereket etmesi gerektiğini düşündük. Çünkü hepimiz biliyoruz, 2., 3. Ve Amatör Ligler’de o kadar çok saldırı oluyor ki? Bunun ayrımı olmamalı. Birisi büyük bir İstanbul kulübü, diğeri Anadolu’nun küçük kulübü. Bu konuda tüm liglerin şiddete ortak tavrının olamsı alt liglerdeki şiddete dikkat çekilmesi yönünde bir talebim vardı. Çünkü alt liglerde bir olay olursa üst liglerdekiler de aynı tepkiyi ortaya koyarsa futbolun güzel yanı ortaya çıkar diye düşünüyorum.
Amatör branşlarda durumlar nasıl? Antalyaspor Hentbol Takımı, play-out’a çok iyi başladı.
Biz Antalyaspor A.Ş. olarak sadece futboldan sorumluyuz. Bunun dışında diğer branşlardan sorumlu bir Antalyaspor Derneğimiz var. Bir de malvarlıkalrımızın bağlı olduğu Antalyaspor Vakfı var. Antalyaspor Derneği diğer amatör branşları bünyesinde barınıdırıyor ve ayrı bir yönetimi var. Ama elbette içiçeyiz. Orada yıldız takımlarına kadar olan bir basketbol takımı, Süper Lig’de oynayan bir hentbol takımı var. Gayet ciddi bir yatırım yapıldı. Ama istenen sonuçları alamadı. İnşallah kazasız belasız bir sürecin sonunda takım Süper Lig’deki yoluna devam etmesi temennimiz.
Bunun yanında masa tenisi, bisiklet, sutopu ve korumalı futbol takımı olmak üzere birçok dalda faaliyet gösteriyoruz. Tahminim Türkiye’de en çok dalda faaliyet gösteren kulüplerden biri de Antalyaspor’dur. Aşağı yukarı her branşı var. Orada bu kadar takımın birlikte yönetilmesi, yönetimin ciddi bir çalışmayla oluyor. Şu an yönetimsel anlamda bir sorunu olduklarını sanmıyorum.
Şu an kulübün başkanısınız peki bir son görüyor musunuz görevinizle ilgili? Ben şurada bırakacağım diyor musunuz?
Biz nihayetinde 3 yıllık göreve geldik ve 2 yıllık görev süremiz var. Sezon sonunda mali genel kurulumuz var. Mali genel kurulumuzda bu konu tartışılır. Zaten mali genel kurulumuz bugüne kadar hiç seçimsiz yapılmadı. Hepsine saçim maddesi kondu. Nihayetinde Antalyaspor’a daha çok şey katacak olan, fikirleri olan arkadaşlarımız çıkarsa onların da önünü açarız. Ama şu an bu tarz söylemlerden uzak durup 7 maçlık periyotun sonundaki Süper Lig hedfi için çalışılması en önemli konudur. O yüzden bu söylemlerin şu an gündeme gelmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Sizin taraftara mesajınız var mı? Altınordu maçının ardından yaşanan olaylar da vardı. Buna yönelik düşünceleriniz neler?
Biz zaman zaman söylüyoruz. Ben yeni stadyumun tamamlanamsıyla taraftar sayımızın artacağını düşünüyorum. Şu an az sayıda taraftara oynasak da sonuna kadar fair-play düşüncesi içinde şiddetten küfürden ve hakaretten uzak hareket etmeliyiz. Bizim asbaşkanımız Mehmet AygünAltınordu maçının ardından yaşanan olayların ardından istifa etti. Biz bu konunun takipçisi olduk. Adli makamlara gerekli başvuruları yaptık. Şimdi emniyet ve savcılık çalışmalarını devam ettiriyorlar. Bunun dışındaki olaylar adli makamların işi biz ona karışmıyoruz.
Ancak bu tip olayların hiçbirini de tasvip etmiyoruz. Bunlardan uzak durulmasını istiyoruz. Antalyaspor’un yönetiminde göev almayı düşünenlerin en büyük çekincesi Hasan Akıncıoğlu döneminde Antalyaspor Süper Lig’deyken bile yönetime karşı çok ciddi bir tepki vardı.
Burada maçın 90 dakika olduğunu unutmamak gerekiyor. Maç sona ermeden son 15-20 dakikada küfürlerin başlaması, seyircinin futbolcunun motivasyonunu bozmaya çabalaması şehre de takıma da zarar verir. Unutmayalım önümüzde 1 değil 7 tane 90 dakika var. İnşallah burada ilk 2’ye girip Süper Lig’e gireriz. Ama olmazsa play-off grubuna kalırsak yine lige çıkmanın çabası içinde içinde olacağız ama amacımız ilk 2’de yer almak.
Kaynak: tr.eurosport.com
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.