Mahmut Uslu'nun Fenerbahçe Dergisi'ne verdiği o röportajdan kesitler;
" -Sayın Uslu, bize Fenerbahçe’yi ve Fenerbahçeliliğinizi anlatır mısınız?
Ben Fenerbahçe Yönetimine 14 sene önce girdim. Sonrasında 3 sene ara verdim. Geldiğimde seçme ve seçilme hakkı böyle değildi. Yani, eskiden oy kullanabilmek için 2 sene bekliyordunuz. Ben Yönetime girdiğimde 1 senelik üyeydim ve oy kullanma hakkım yoktu. Bu arada benimde 2-3 kere üyelik talebim reddedildi. İlki Ali Şen Başkan döneminde diğeri tesadüfen Aziz Başkanımızın döneminde. Çünkü üye olmak o dönemlerde kısıtlıydı, kulüp tam olarak oturmamıştı. Son 16 yılda her bakımdan kurumsal olarak çok iyi yerlere getirildi. O zamanlar gruplar vardı, kontenjan limitli olduğundan herkesi üye yapmıyorlardı, biz de dışarıdan biri olduğumuzdan kabul görmedik. Oysa ben o sırada Basketbol Federasyonu 2. başkanıydım. Basketbol Milli Takım antrenörüydüm. Herkes de biliyordu ki, çok iyi bir Fenerbahçeliydim ama dışarıda bir Fenerbahçeliydim.
-Sayın Mahmut Uslu, kongre üyeliği 10 bin lira iken, temsilci üyelik için neden 5’te biri bir bedel olan 2 bin lira talep edildi?
Bunun nedeni şu: Biz halkın takımıyız. Buradaki en önemli konulardan bir tanesi, son yıllarda Türkiye’de çok önemli gelişmeler oldu. Bu konularda çok rahat konuşabiliyorum. Son 17-25 Aralık olayları, öncesindeki gelişmeler. Geriye dönüp bakıldığında Tübitak gibi teknik bir kurum, Askeriye, Üniversiteler de dahil kurumlar ayakta kalamadı. Çok zedelendiler. Bir tane kurum ayakta kaldı; o da Fenerbahçe Spor Kulübü.
Bu Milli Mücadele ruhudur. Fenerbahçelilerde de bu fazlasıyla mevcut. Yoksa 500 bin kişi Bağdat Caddesi’nde yürümez, yoksa 1 milyon 200 bin kişi Anıtkabir’e gelmez. Sadece onlar değil, rakip olduğumuz kulüpler, sempati duyan duymayan bütün kulüpler formalarıyla insanlar geldi. Bir tane ortak nokta vardı: Türk bayrağı.
Evet, Fenerbahçe bu ruhla ayakta kaldı. Bütün bunlara rağmen, 3 Temmuz sürecinde ve sonrasında her sene yine zirveye oynadık. 16 yıldır biz yöneticiyiz, arada 3 sene bölsek de, 16 yıldır her sene zirveye oynamak herkesin harcı değil. Bugün Bayern Münih bile 16 senede 3 ya da 4 kere zirveye oynayamadı. Biz sadece son yıllarda 2008-2009 sezonunda 4. olduk, Aragones dönemi. O da ligin sonuna doğru. Bu işler çok kolay olmuyor. Burada gerek yönetici, gerek antrenörler, gerek oyuncular hepsinin büyük payı var. Bence en büyük pay 12. Adamın ve taraftarımızın ve bu yönetimin arkasında duran Yüksek Divan Kurulu Üyeleri ve Kongre Üyelerimizindir.
-Sayın Mahmut Uslu, siz kulübün Genel Sekreteri ve Basın sözcüsüsünüz ancak Fenerbahçe’nin haklarını korumak için yaptığınız konuşmalar sonucunda hak mahrumiyeti cezaları alıyorsunuz. Bu trajikomik değil mi?
Trajikomik tabii ki, onlar şunu istiyor, konuşmayın, susun oturun. Bu hale gelmemizi istiyorlar. Biz bu hale gelmeyiz. Ama önemli olan bu değil. Bizim konuşmamızda suç unsuru varsa ceza ver. Bakın geçen sene ben yönetime yeni geldim, adımımı attım, Sivas’ta bir maça gittik. Meşhur 2-1 yenildiğimiz maç. Sivas’ta adam resmen voleybolda smaç yapar gibi topa elle vurdu, penaltımız verilmedi. Diğer ikinci konuda adam bizim stadımızdaki maçta Gökhan Gönül’e faul yaptı, hakem oyunu durdurup faul vereceğine avantaj verdi. Birinci devre tam tersine avantaj vermesi gerekirken vermedi. O hakemin ismini vermeyeceğim. Ben de aşağıda bizim soyunma odasına inerken, solda hakemlerin sağda ise bizim soyunma odamız var. Kimseyi rencide etmek için gelmedik. Biz oraya kendi çocuklarımıza, “Rahat olun, hoca yanlış görmüştür ama bu işleri çözersiniz siz” demek için indik. Fakat hakem gülerek karşımıza çıktı. “Hem penaltıyı vermiyorsun hem de sırıtıyorsun” dedim. 30 gün ceza aldım. “Sırıtma” demek, küfür mü? Hakaret mi? Görmeme ihtimali olmayan penaltıyı vermiyorsun, hem kendisi hem de 5. hakem açısından. Sonunda ne olduğunu bilemem. Bir sene 3-5 ay onu öylesine onu dinlendirdiler falan. Çok da iyi insan olduğunu biliyorum hakemin. Penaltıyı vereceksin, veremiyorsan bir idareci de karşına çıkar takımının hakkını arar. Biz köle miyiz? Köle Isaura mı bizim adımız. Bizim adımız Aziz Yıldırım, Mahmut Uslu.
Röportajın tamamını okumak için tıklayınız
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.