CENTİLMENLİK YÜREK İSTER

Aykut Kocaman... Türkiye'de bir büyük kulüple özdeşleşmesine rağmen tüm takım taraftarlarının sevgisini ve takdirini kazanmış nadir isimlerden... Futbolculuğundaki centilmenliğini hocalığına da taşıyan, ülke futbolumuzun kırıcı, saldırgan ruhundan hep uzak duran Aykut Kocaman, sorularımızı yanıtladı.

Kocaman, bu hata sonu Hacettepe ile oynayacakları Ankara derbisi hakkında konuşurken yine farkını ortaya koydu.

Maçın denk kuvvetlerin mücadelesi şeklinde geçeceğini söyleyen Aykut Hoca, "Umarım denkliği bozan biz değil, iyi oynayan olur." diyerek "Ne olursa olsun yeter ki ben kazanayım" zihniyetindekilere anlamlı bir mesaj gönderdi.

Aykut Kocaman'ın Türk futbolu üzerine yaptığı açıklamaların geniş kısmı önümüzdeki günlerde Ligtv.com.tr'de olacak. Bugün Kocaman'ın yalnızca hafta sonundaki derbi üzerine yaptığı açıklamaları yayınlıyoruz.

“FUTBOLU SEVMİYORUZ”

-Ankara’da 4 Turkcell Süper Lig kulübü var. Bir sezonda toplam 6 tane derbi maç oynayacaksınız. Futbol adına güzel ama hemen aklıma tribünler geliyor.
Tribünler çok dolmuyor. Futbolu çok sevdiğimizi söylüyoruz ama futbolu sevdiğimiz söylenemez. Biz daha fazla futbolun getirdiği iddiayı seviyoruz. Tuttuğumuz takım varsa, o da iddialıysa, bu iddia küme düşmeme de olabilir, bir alt kümedeysen şampiyonluk da olabilir... Takım sevgisi, kulüp sevgisi çok yüksek değil. Derbiler aslında bu işin tam tuzu biberi, herşeyi en güzel tarafı. Coşkunun, bir tarafıyla tatlı bir gerilimin, baskının, stresin, rekabet olduğu için arttığı durumlardır.

“EN YÜKSEK GERİLİM ANKARASPOR İLE ANKARAGÜCÜ ARASINDAYDI”

- Bu hafta Hacettepe ile oynayacaksınız.. Ankara derbilerinde bunları yaşıyor musunuz?
Çok üst düzeyde yaşandığı söylenemez. Bu gerilim kısmıyla bundan evvelki dönemde Ankaragücü ile Ankaraspor’un oynadığı maçlarda hakikaten oluyordu. Ankara futbolunu çok iyi bildiğimi söyleyemem, son 3 senedir buradayım ben, zaman zaman benim gözlemim, doğru olabilir olmayabilir, Gençlerbiliriği ve Ankaragücü köklü takımlar ve bu takımların arasında da oluyor ama öbür taraftan daha fazla Ankaraspor ile Ankaragücü arasında gerilimin yüksek olduğu maçlar oynanıyordu, bu sene tahmin ediyorum nispeten bu gerilim biraz daha düşecek ama derbiler için söylüyorum, derbiler bir futbol düzeninin, futbol dilinin en büyük tatlarıdır. İstanbul’da yaşadığımız gibi. Gerçi biz İstanbul’dakini de nefret haline getirdik. O da başka birşey, lezzetin dışına çıkıyor ama.

-Bu hafta Hacettepe maçınız var. Hacettepe geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’yi yendi, siz İstanbul deplasmanında iyi bir performans sergilediniz. Son anda...
Son anda golü atmamız değil de iyi bir performans sergilediğimiz daha doğru.

“FARKLI KAZANSAM BİLE PLANIM BU DEĞİLDİ DİYEBİLİRİM”

-Derbiyi kendi kafanızda nasıl oynuyorsunuz, futbolcularınızın kafasında nasıl oynatıyorsunuz, sahada nasıl oynatacaksınız? Tabii ki taktiğinizi, oyun anlayışınız bana anlatın demiyorum ama...
Anlatsam da problem değil ki. Neden problem değil? Senin anlattıklarının motamot uygulanma şansı yok. Futbolun senaryosu top oyuna girdikten sonradır. Yazılanların çizilenlerin hepsi, bir şeydir, birşeydir sadece. Ama ana şey ve çok şey, top oyuna girdikten sonra o takımın halet-i ruhiyesi, istediklerini yapma konusunda göstereceği iradedir. Esası şu ki top başlama vuruşuyla oyuna girer. Oyun kendi senaryosunu kendi içinde yazar. Sen dışarıda farklı bir senaryo yazarsın, bakarsın bambaşka bir senaryoyla, çok farklı galip gelmişim. O zaman ben yazmadım senaryoyu derim, benim senaryom böyle değildi derim ben de. Ama pek çok teknik direktör tam düşündüğümüz gibi oldu derler.

“BİZ DEĞİL, İYİ OYNAYAN KAZANSIN”

Şimdi maç nasıl olacak, maçla ilgili beklentim ne?
Hacettepe pozitif oyun oynamaya çalışan takımlardan bir tanesi. Geçen senenin son dönemlerinde özellikle oyun oynamaya başladılar. Bu sene de başlangıç olarak Eskişehirspor maçını seyrettim, Fenerbahçe maçını da seyrettim, oyun oynamaya çalışıyorlar. Biz onlarla Ankara Spor Yazarları Derneği turnuvasında bir maç oynamıştık, o maçta da öyleydi. Oyun oynamaya çalıştılar. Bu çok güzel bir şey. İkincisi moralleri yüksek geliyorlar bu da çok güzel. Aynı şeylere biz de sahibiz. Oynayarak kazanma, kazanmadan ziyade oynayarak kazanma yolunu seçenlerden bir tanesiyim. Biz de oyun oynayamaya çalışacağız. İkincisi hakikaten yüksek bir morale sahip olduk. En azından bugün öyle. Maç gününe kadar çok zaman geçecek. Grubun bu konudaki tavrı ne alemde olacak onu bilmiyorum ama bugün öyleyiz. Ve dolayısıyla bu iki unsuru yanyana getirdiğimiz zaman ortaya birbirine denk ve oyun oynamaya çalışan, oyunu birbirine kabul ettirmeye çalışan iki takımın maçı gibi gözüküyor. Genel senaryo bu. Gol atanın gol yiyebileceği, öne geçenin skoru koruyamayacağı veya arkada kalanın denkliği sağlayabileceği bir maç olarak gözüküyor. Bütün bunlarla beraber bizim amacımız, bütün bu denklik içinde kendi oyunumuzu geliştirmek oyunumuzu rakibimize kabul ettirmek, en önemlisi bu. Bu maç, güzel maç olmaya aday. Antrenörü de özellikle çok saygı duyduğum, geçmişten tanıdığım Osman Özdemir. Bütün maçlardan sonra, en sıkıntılı maçlardan sonra da, rakibine saygı duyan, oyuna ait konuşmalar yapan ve hakikaten takımında da onu gözlemlediğim birisi. Maç çok denk gibi gözüküyor. Umarım denkliği bozan biz değil, iyi oynayan olur.

“TARAFTAR UĞULTUSU ÇOK ÖNEMLİ”

-Futbol hayatınızda çok fazla derbi maç oynadınız. Tribünleri tıklım tıklım dolu olan derbilerde mücadele ettiniz. Aynı doluluk burada olsa, nasıl bir artı katar?
Çok güzel olur. Bakın bu yapılan işin en büyük getirisi maddi manevi hepsinin ötesinde o sahadaki iyi iş yaptığınız zaman, sizi destekleyen, onore eden, alkışlayan, seyircinin yaptığı uğultudur. Uğultu bu meslekte yaşayan insanlar için hakikaten en önemli unsurdur. Şimdi böyle bir unsurdan eksik olmak tabii ki coşkuyu, konsantrasyonu biraz aşağıya çekiyor, maksimuma ulaşmamızı engelliyor. Biz de bunu hep şu şekilde halletmeye çalışıyoruz. Ben İstanbulspor’dan da bu konuda biraz deneyimliyim, daha fazla, oyunu çok seven oyuncuları, yani konsantrasyonlarını motivasyonlarını üst düzeye çıkarabilen oyuncuları yakalamaya çalışıyoruz. Oyuncularımızı bunun dışına çıkarak meslek ahlakı pozisyonunda biraz daha yukarı çıkarmaya çalışıyoruz. O uğultu bu iş içindeki insanlar için en önemli şeylerden bir tanesidir. Bazen olumsuz protestoya dönerken bile önemli o uğultu. Orada birileri var ve bizi protesto ediyorlar, takıma bir şekilde hakim oluyor.