Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun Spor Toto Süper Lig'deki Fenerbahçe maçı öncesi hakem Bülent Yıldırım'ı telefonla arayıp görüşmesini doğru bulmadığını belirterek, "Hacıosmanoğlu, yakinen tanıdığım bir insan. İçinde kötülüğü olan bir arkadaşımız değil ama yapmış olduğu, teşebbüs ettiği, hakemi aramasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Bana göre mutlaka maçın hakeminin değişmesi gerekirdi" dedi.
Cavcav, yaptığı açıklamada, Merkez Hakem Kurulunun başında, Yusuf Namoğlu gibi çok deneyimli, aklı başında birisi olduğunu, hakemlerin de maçlara "bir takıma maçı kazandıralım" kastıyla çıktığına ihtimal vermediğini söyledi.
Hakemlerin de insan olduğunu ve zaman zaman hatalı kararlar verebileceğinin kabul edilmesi gerektiğini anlatan Cavcav, "Hakem hatası, futbolun içinde, bu oyunu renklendiren bir olgudur. Hakemlerin sırtına bu kadar yük vurulmasına anlam veremiyorum" ifadesini kullandı.
Cavcav, Hacıosmanoğlu'nun hakem Bülent Yıldırım'ı telefonla aradığını açıklamasının ardından Türk futbolunda yeni bir tartışma başladığını hatırlattı. Bu telefon görüşmesinin yanlış olduğunu savunan Cavcav, şöyle konuştu: "Hacıosmanoğlu, yakinen tanıdığım bir insan. İçinde kötülüğü olan bir arkadaşımız değil ama yapmış olduğu, teşebbüs ettiği, hakemi aramasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Bana göre mutlaka maçın hakeminin değişmesi gerekirdi. Allah korusun, lehte veya aleyhte bir penaltı vermiş olsaydı veyahut öyle bir pozisyon olsaydı, 'vay penaltıydı', 'vay değildi' diye hem hakemi yakacaktık hem de futbola büyük bir bomba düşecekti. Burada Sayın Hacıosmanoğlu'yla beraber, üzülerek ifade edeyim, özellikle Fenerbahçe'nin cephesi kamuoyunda sansasyon yaratacak, birlik ve beraberliği bozacak bir sürü beyanlarda bulunuyorlar."
"Dört kulübün aldığı para belli, 14 de piyon var"
İlhan Cavcav, Türk futbolunun "3 Temmuz süreci"yle büyük bir sarsıntı yaşadığını vurguladı. Bunun sorumlularının kulüp yöneticileri olduğunu dile getiren Cavcav, şunları kaydetti: "Özellikle dikkat edin, Fenerbahçe çıkıyor 'yok havuzu bozacağım' diyor. Yok Hacıosmanoğlu çıkıyor, 'hakem kötü bilmem ne yaparsa takımı çekerim' diyor. Bunlar futbolumuzu bir yere getirmez. Dikkat edin, her geçen gün seyirci büyük oranda sahalardan çekiliyor. Seyircinin olmaması demek, bu takımların selametlerinin iyiye gitmemesi demektir. Bu bakımdan herkes aklını başına alıp hatta ve hatta bu şekilde beyanat veren kim olursa olsun bunların kulüple ilişkileri dahil kanunen kesmek lazım. Birisi çıkıyor 'havuzu bozacağım' diyor. Havuzdan alınan para belli. Bu dört kulübün aldığı para belli, 14 de piyon var. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon, benimle oynamayıp bilmem Bursa'yla oynamazsan, diğer şehir takımlarıyla oynamazsan nasıl şampiyon olacaksın. Çok üzülüyorum."
Başkent ekibinde kulüp başkanlığı görevini 1978 yılından bu yana sürdürdüğünü anımsatan Cavcav, bugüne kadar hiçbir hakemi aramadığını, onlarla ilgili beyanatlarını maçlardan sonra verdiğini belirtti.
Hakemlerin bilerek değil ancak baskı altında kalıp "Dört Büyükler"i kolladığını savunan Cavcav, "Artık buna alıştık, bu bize garip gelmiyor. Fenerbahçe ile iki maç oynadık, ikisinde de penaltılarla yenildik. İki maçta dört penaltı olur mu? Belki penaltıydı ama yine de ağzımızı açıp laf etmedik" değerlendirmesinde bulundu.
Cavcav, maç yayınlarıyla ilgili havuz sistemi uygulamasına da değindi. Havuzun bozulmayacağını ifade eden Cavcav, "Havuz, kanun meselesi. Onu söyleyen insan aydan gelmiş aydan. 'havuzu bozarım' diyen insan, evet bozar, 'ligden çekiliyorum' der. O zaman da bana göre de Türk futbolunun selameti olur" diye konuştu.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.