Şenol Güneş, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından Antalya'nın Belek beldesinde düzenlenen 52. Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nin "Anadolu'nun Feryadı" başlıklı ikinci gün öğleden sonra yapılan oturumunda değerlendirmelerde bulundu.
Geriye baktığında 48 yıllık sporcu ve teknik adamlık hayatında olumsuzdan olumluya ya da iyiden kötüye giden değerlerin olduğunu belirten Güneş, " Ama özellikle imkanlar arttıkça, ekonomik değerler arttıkça mutsuzluk da artıyor. Adaletli yönetim, uzun vadeli eğitim olmadıkça biz sadece konuşuruz ve bir şey çıkmaz. Bilenle bilmeyenin konuştuğu bir olayı tartışıyoruz, oradan bir sonuç çıkmaz. "2+2 eşittir 4" değildir futbolda 3'tür, 5'tir bazen. O yüzden de herkes kendisini haklı görür. Kendimizle kavga ediyoruz. Suyu temizlemek istemiyoruz, temizlemeden düzeltemeyiz. Hep birilerin suçlar ve bir suçlu bulduğumuzu düşünerek kendimizi kandırırız" diye konuştu.
Eğitimin önemine dikkati çeken Güneş, "Eğitimde taviz, hoşgörü olmaz. Kim olursa olsun. Birini görerek karar veriyorsan adaletli değildir. Hakem için de iş hayatında da bizim için de geçerli bu. Kim olduğunu görmeden karar vermeliyiz. Hak edene forma vermeye çalışırım, yakışıklı diye değil. Hata yapabilirim ama vicdanımı yaralayamam" ifadelerini kullandı.
"Hangi kulübün borcu yok?"
"Gündem konuları bize atılan yemlerdir" diyen Şenol Güneş, yabancı sayısı konusunun Türk futbolunun en son sorunu olduğunu söyledi.
Yabancı sayısı için belirlenen 14 rakamına ilişkin "mutlaka biri için uğurdur" yorumunu yapan tecrübeli teknik adam, "Niye 11 değil, 12 değil, 15 değil. Neden serbest değil. Serbest yap o zaman. Kuralı çıkardık, 'borcu olan transfer yapamaz' diyorlar. Bütün kulüplerin borçları var. Bir ikisinin dışında hepsinin var. Futbolun kalkınması federasyonun elinde. Fikir alıp insanları konuşturabilirsiniz. Yabancı sayısı bence 3 ya da 5 olur, fikrimi koruyorum. Serbest dolaşımı olmayan bir ülke Türkiye, o zaman ben üretimimi korumalıyım. Yabancı konusunu bizim gündemimize koyup da tartışmış değiliz" diye konuştu.
Bugünkü kulüp yapılarıyla borçluların bu statü değişikliğiyle borçlarının daha da artacağını savunan Şenol Güneş, "Önce kuralları koy, kulüpler borçlarını halletsinler sonra da serbest bırak. Eğitim ile öğretimi karıştırıyoruz, eğitim insan karakteriyle ilgilidir. Sen yapıyorsan, oyuncu da hata yapar. Bizim dünyaya bilgi sunmamız gerekiyor. Bu transfer sistemiyle futbol gelişebilir mi? Ayrıca 3 yıllık sözleşme yapıyorsun, oyuncu son yılında tam alışacak gidiyor. O zaman antrenör olarak hiç şansın kalmıyor" değerlendirmesini yaptı.
Kendisinin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) delegesi olduğunu hatırlatan Güneş, "Delegelerin eşit olduğu anda hatıra binaen federasyon başkanlarının belirlendiği dönemleri gördüm. Eğer federasyon böyle oluşursa tartışılır. Rüşvetle bir iş yaptırırsak aslında kendimize zarar veririz" diye konuştu.
"Hoşgörü ile tavizi karıştırmayalım"
Türkiye Futbol Federasyonu delegeleri arasında neden gazetecilerin bulunmadığını soran Güneş, "TFF'ye siz yön vermiyor musunuz? Hakemleri koyalım, antrenörleri oyuncuları koyalım, sizleri de koyalım ve iç denetimini yapalım. O zaman düzelir bu işler" dedi.
"Hoşgörü ile tavizi karıştırmayalım" uyarısını yapan Şenol Güneş, şöyle devam etti:
"Unvanlar önemli değil, bıraktığımız izler karakterdir ve gelecek için de bu önemlidir. Tartışmayan, özgür düşünmeyen, yaratıcılığını kullanmayan millet de olamaz. Geçmişlerden hatalarımızı arındırıp doğrularla geleceği kuracağız. Benim oyuncuyla farkım yok o da insan ben de. Üretim denilen şey çok basittir. Karmaşıklaştırmaya çalıştıkça hatalar yapılır."
Üslubunun tartışılabileceğini ancak asıl söylemek istediğinin ana ilkesinin anlaşılması gerektiğini dile getiren Güneş, şu ifadeleri kullandı:
"Hem bana hem arkadaşlarıma sunulan imkanlar giderek iyileşti ama çok kötü kullanıldığını düşünüyorum. Halı gibi saha ama futbolcu oynamak istemiyor. Bizim toprakta dirseklerimiz soyulurdu. Yönetimler de bir şeyler yapmak istiyor, biz de yapmak istiyoruz. İyi olursa ben, kötüyse o yaptı deniliyor. Futbolla ilgili öne çıktığım zaman sıkılıyorum. Bu benim işim. Benim de oyuncumun da donanımlı olması gerekir. Biz hep birlikte yaptığımız işlerle ülke futbolunu kalkındırabiliriz. Ülker gibi büyük bir firma futbola neden girdi? Neden çıktı? Konuşulacak, o kadar konur var ki. Ama yakında futbolu antrenörler konuşamayacak."
"Adaletli yönetim uzun vadeli eğitim"
Futbol Federasyonu ile zamanında "para meselesi" nedeniyle değil diğer antrenörler için de davalık olduğunu ifade eden Şenol Güneş, "Bana zamanında yapılan para meselesi değildi. Benim meselem param meselesi değil bütün antrenörlerin davasıydı" diye konuştu.
Türkiye'nin herkesin birbirine şüpheyle baktığı bir ülke olduğunu dile getiren Şenol Güneş, şunları kaydetti:
"Adaletli yönetim uzun vadeli eğitim, Türk futbolu ancak böyle kurtulur. Biz Dünya kupasında üçüncü olduk ama dünya futbol piyasasında üçüncü olmadık, olamayız da. Almanya'yı bir kupada yenmeniz demek, geçmeniz anlamına gelmez. Kendimizi kandırmamalıyız. Kulüp yapıları değişmeli, her kulübün başkanı o kulübün sahibi olmalı. Yönetim kurulu listeleri var ama kulüplerin sahibi yok. İşyeri sahibi gibi düşünmeliyiz çünkü işinin değerini bilecektir."
Her ismin tartışılabileceğini tartışılması da gerektiğini çünkü tartışmanın amacının doğruyu bulmak olduğunu kaydeden Şenol Güneş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mesele para değil, kimsenin parası konuşulmaz. Benim aldığım para konuşuldu, Fatih hocanınki TBMM'ye bile geldi. Benim meselem değer meselesi, para alma meselesi değil. Değeriniz varsa o parayı her zaman kazanabilirsiniz. Alıyorsunuz da. Bak kaç yıl geçti, ben daha çok para aldım o zamana göre. Milli takım bu ülkenin göstergesidir. Onlar tepededir, ben tabandaki antrenörler için söylüyorum. Ders çıkarmalıyız, ayrıca ders için de yüksek paralar ödenebilir, yüksek paralardan vazgeçilebilir. Ben tartışıldım Fatih hoca tartışıldı. Biz paramı çalıyoruz. Örnek oluyoruz, davranışlarımıza dikkat edersek çocuklarımızın davranışları da iyi olur. Unutulmamalı ki Fatih Terim Türkiye'yi temsil ediyor."
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.