MEHMET YİĞİNER "ADAMIM" DİYE GEZİYORSA...

MKE Ankaragücü Spor Kulübü başkanlığından istifa eden Mehmet Yiğiner, 10 Ocak'ta yapılacak olan Ankaragücü kongresi öncesinde Haber Ankara'ya konuştu. Yiğiner, Spor Bakanı'ndan Melih Gökçek'e, taraftarlardan kongreye kadar tüm konularda önemli açıklamalarda bulundu. 

Mehmet Yiğiner, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın hala Ankara'nın göbeğinde; Tandoğan tesislerinde alt yapı tesislerinin sahasının yenilenmemesine dikkat çekerek, "Türk Sporu bu kafayla bir adım ileriye gitmez." dedi.

- Sayın Yiğiner, Ankaragücü'nü yakından takip ettiğinizi biliyoruz. Sorunların boyutu ve çözümleri sizce şu anda ne durumda?

Sorunlar büyük. Örneğin Avrupa'da taraftar grupları geceler düzenliyor, kombineler satılıyor sponsorluklar buluyor. Getiriyor kulübüne destek oluyor. Almanya’da, İspanya’da, İngiltere’de bu iş böyle yürüyor. Maalesef Türkiye’de taraftar grupları ya deplasmana gitmek için otobüs parası ister ya bedava bilet parası ister. Geçimini Ankaragücü üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Bu şartlarda bu iş olmaz. Az bir kesim; % 5’lik kesim kulübü bu hale getirdi. Bugsaş’ı yeniyorsun ‘’Yönetim istifa’’ diyorlar. Trabzon'da Düzyurtspor'a 3 tane gol atıyorsun “Yönetim istifa” diyorlar. "Nedeni ne, söyleyin derdiniz ne? Size yardımcı olalım. Derdin ne?" diyoruz. “Derdim yok, yönetim istifa” diyorlar. Adamlar 30 yıldır bu kulübün sırtına kene gibi yapışmışlar. Para alamayınca hoplayıp, zıplıyorlar. Sakız parasına mı gireceksin maça, kulüp zaten bitik. En azından 5 TL, 10 TL, 15 TL vereceksin ki stadın masrafları çıksın. Stadın nereden baksan bir maçta 30 - 40 bin lira masrafı oluyor. Bir maç oynattığın zaman bunun güvenliği var, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne verilen harcamalar var. Yeni bir oluşum yapalım diyoruz. Adamlar maça gelmiyor. Niye? "Taraftarlar bizi keser" diyorlar. Taraftardan çekindikleri için maça gelmiyorlar. Eğer bu kulüp kurtulacaksa ve ayağa kalkacaksa, hiç kimse bu kulüpten bir gram para beklemeyecek. Herkes kendi işine gücüne bakacak. Bugüne kadar iş güç sahibi olamamışsa bu kendi suçu, kendi ayıbı. Artık Ankaragücü’nde "taraftar lideriyim" diye geçinen adam, Ankaragücü’nden bir gram para beklemeyecek. Tam tersi Ankaragücü’ne kaynak bulacak. Onun için işi gücü olmayan adam, bir lira geliri olmayan adam taraftar lideriyim diye çıkmasın. İşi gücü olan adam gelsin taraftara liderlik yapsın, ağabeylik yapsın. Gençleri iyi yöne yönlendirsin. İçkili maça stada kesinlikle girilmemesi lazım. Bunlar önemli şeyler. Bu düğüm çözüldükten sonra yumuşama olur. 

- Çok dertlisiniz taraftar konusunda...
Hepsini demiyorum. Bunlar daha önceden de dediğim %5'lik bir kesim. Örnek veriyorum; Maraş'a gitmişsin 3 puan alıp gelmişsin. Gelir gelmez burada "yönetim istifa" diye bağırıyorlar daha maç başlamadan. Yönetim istifa da; yerine yönetim bulursan yönetim istifa. Şimdi kayyuma gidecek. İyi mi olacak? Adamlar 105 yıllık kulübü bitirecek. Bunun sebebi kim? 3 kuruşun peşinde koşan bir kısım taraftarlar.

- Geçtiğimiz günlerde Ahmet Gökçek ve o dönemin yönetimi, kendilerine ait vergi borçlarını üstlendiler. Bunun kulübe artısı ve katkısı oldu mu?
Şimdi kulüp kapanırsa, herkes kendi dönemine ait vergi borcunu ödemekle yükümlü. Bu kanun, oradan kimsenin kurtuluşu yok. Cemal Aydın, Cengiz Topel Yıldırım... Bu kişiler de ödeyecek. Onlarında 2,5 milyondan toplam 5 milyon borçları var. Onlar vermedi daha. Ne olacak, onların üzerine de icra ile gideceğiz. Vergi borcu, SSK borcu önemli değil. Onlar zaten kanunen dönemden kim sorumluysa o ödeyecek.

"BAKANLIĞIN GÖREVİ TÜRK SPORUNU BİTİRMEK Mİ?"

- Şu anda Ankaragücü’nün borcu ne kadar?
Onlar ödendiği zaman, vergiler çıktığı zaman 70 milyon civarı borç kalıyor.

- Tandoğan Tesisleri'ndeki sentetik çim ile ilgili Gençlik ve Spor Bakanlığı'na yaptığınız başvuruda gelişme oldu mu?
Biz bir sene öncesinden buranın projesini çizdirdik, bakanlığa verdik. Burada alt yapımızın, genç çocuklarımızın antrenman yapacağı yer patates tarlası desek patates tarlası daha düzgün. Burada çocuklar sakatlanıyor. Bilekleri dönüyor. Spor bakanlığının görevi nedir? Türk gençlerine spor imkanı sağlamak. Bizler de burada ne yapıyoruz. Yüzlerce Türk gencine orada eğitim vererek hem Türk sporuna kazandırmış oluyoruz hem de kötü alışkanlıklarını engellemiş oluyoruz. Diğer şehirlere 50 milyon lira, 100 milyon paraya stat yaptırılıyor. Hiç profesyonel ligde takımı olmayan adamlara stat yaptırılıyor. Burada Ankaragücü gibi bir kulüp, Başkent takımı, alt yapı tesisine 1 milyon, 2 milyon harcayıp da tesis yapılmıyor. Bunu da anlamakta zorlanıyoruz. Ondan sonra "Türk sporu gelişmedi, Türk sporu şöyle oldu" diyorlar. Türk sporunu nasıl geliştireceksin? Yap işte. Senden devasa bir yer istemiyoruz ki. Bir sentetik saha yapacaksın. Kenarını düzelteceksin. Gençlik ve Spor Bakanı bana göre görevini yapmıyor. Bu kafayla gittikten sonra, Türk sporu bu kafayla bir adım ileriye gitmez. Mümkün değil gitmez.

- Bahsettiğiniz konuyu özellikle Ankaragücü’ne yapılan bir uygulama olarak mı görüyorsunuz?
Bana göre doğrudan Ankaragücü’ne yapılan uygulama gibi gözüküyor. Ankara’nın göbeğindesin; 105 yıllık bir kulüpsün. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş‘tan sonra 100 yılını aşmış bir kulüp var; o da Ankaragücü. Çocuklar çamurda debeleniyor. Gidin çekin fotoğrafını. Yazık günah ya sizin amacınız ne? Türk sporuna hizmet mi yoksa Türk sporunu bitirmek mi bu bakanlığın görevi?

"MELİH BEY SÖZÜNÜN ESİRİ... GERİSİ ONUN PROBLEMİ"

- Büyükşehir Belediye Meclisi'nden geçen 2 milyonluk yardım konusunda bir gelişme var mı? 
Melih beyden istedik defalarca, "Bizim paramız yok. Biz bu parayı veremeyiz" diyor. O da kendine yakışanı yapsın yani, herkes kendine yakışanı yapar. Yalnız şunu söyleyeyim. Mehmet Yiğiner "adamım" diye geziyorsa, "Müslümanım" diye geziyorsa, Mehmet Yiğiner’den söz alıp da yerine getirmediğim bir tane adam var mı? Biz bu konuya öyle bakarız. Biz belediyenin parası olup olmadığına bakmayız. Yani söz verdin mi? Hz Ali ne diyor; "Söz ağızdan çıkana kadar söz senin esirin, söz ağızdan çıktıktan sonra sen o sözün esirisin." Bu sözü verdi Melih bey; bu sözün esiri... Gerisi kendi problemi, kendine yakışıyorsa vermesin.

- Sene başında taraftarlar "tüm oyuncular satıldı, hedef kalmadı" gibi eleştirilerde bulunuldu. Bu konudaki düşünceleriniz neler?

Buradaki hedef kulübün yaşamasıdır. Sen şimdi şampiyon olsan ne şampiyon olmasan ne? PTT'ye çıksan zaten tepetaklak gidersin. Bu FIFA borçları ödenmeden, futbolcu ailelerine borçlar ödenmeden seni kıpırdatmazlar. Bir gerçek var. Adamın 1,250 bin lira borcu var; 2. Lig’de, "biz öldük bittik" diye ağlıyorlar maçları izlerken. 2 milyon borcu olan adam bırakıp kaçıyor. Biz de 2. Lig’deyiz; hiç gelirimiz yok. İki tane tesisimiz var. Yüzlerce sporcumuz var. Onlarca antrenörümüz var. Öyle olduğu halde 93 milyon borçla biz bu kulübü aldık. Bugün 60-70 milyon liraya düştü borç. Milletin yaptığı borcu ödeyip kulübü ayakta tutuyoruz. Mesela Emre’yi kim sattı biz sattık. Kim bonservisini ödedi Şekerspor’a? Emre bizim topçumuz değildi. Yine diyorum Emre Taşdemir Şekerspor’un topçusuydu. Sonra da Ankaraspor’un. Biz bonservisini ödedik, yetiştirmeleri bizim oldu. Ondan sonra harcadık 200-300 bin lira, çocuğu oynattık. Sattık 1,5’a. O parayla döndürdük kulübü biraz. Mehmet Erdemoğlu’nu biz getirdik. Öbür türlü diğerleri kalmak istemiyor. Adamın sözleşmesi bitmiş, durmuyor adam. Ne yapacaksın, mecbur gidecek... 2015’in sonunda bitecek arkadaşlarımız  da var, nasıl tutulacak? 

- 10 Ocak'ta kongre var. Metin başkan "aday değilim" diyor. Siz "aday değilim" diyorsunuz. Peki ne olacak?
Yönetim istifa diye bağıran arkadaşlar paralı adamı bulmuşlardır herhalde; boşuna bağırmamışlardır. Bir bildikleri vardır herhalde.

- Aday olmamakta kararlı mısınız?
Tabi ki kararlıyız.

- Sanki aday çıkmazsa dayanamazsınız gibi bir izlenimimiz var?
Dayanamamak değil. Kulüp yaşasın diye desteğimiz olacak. Herkesten fazla yine desteğimiz olacak. Adam durmaz ki burada kim duracak. Çalışanın maaşını ödemezsen durur mu; durmaz. Hocalara, topçulara maaşlarını vermezsen onlar da gider. Hepsi de gider. Sırf yemeyle içmekle olmuyor bu iş. 7 takım deplasman yaptı 7 takım. Alt yapı diyorlar; kendiliğinden olmuyor ki. Onlarca hoca var. Hepsi de deplasmana gidiyor. Kim götürüp getirecek bunları? Otobüsü, konaklaması, yemesi... Adam çoluğunu çocuğunu götüremiyor gezmeye. Sen her hafta götürüyorsun. Bunlar parayla olur.

"İLÇE BELEDİYELERİNDEN YENİMAHALLE HARİÇ DAHA 1 KURUŞ ALMADIK"

- Metin Başkan ilçe belediyeleri tek tek dolaştı. Sonuç ne oldu?
Daha hiç birinden bir lira para gelmedi. Çankaya Belediyesi, Mamak, Keçiören... hiçbiri vermedi. Etimesgut vermeye çalışalım demiş; vermedi daha. Geçen sene Fethi Bey'den almıştık; Yenimahalle’den 200 bin lira.

- Bu sene takım alt sıralarda. Daha da altlara düşer mi? Takımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu takımın yaşaması lazım. Belediye’den destek lazım. Cumhurbaşkanı'nın veya Başbakan'ın el atması lazım. Bunun haricinde ilçe belediyelerin kulübü kurtaracak durumu yok. Ne olur? Ucundan kenarından destek olurlar. Onların desteğiyle de soluklanmış oluruz. Nasıl Keçiörengücü’ne yardım gidiyorsa, Osmanlıspor’a yardım gidiyorsa Ankaragücü de köklü bir kulüp. Yardım gelmeli diye düşünüyorum. Yoksa bunun bizim tek başımıza çözme şansımız yok. Tek başımıza çözüm olmayacağını bildiğimiz için biz aday olmayız.

- Siz takımın bu sen ligde kalamama ihtimali olduğunu düşünüyor musunuz?
Baktığın zaman şu takımın, kadronun play off şansı bile yüksekti. Ama şansızlık mı dersiniz beceriksizlik mi dersiniz... En son Diyarbakır BB maçındaki acemilik mi dersin... Bir de hakemler bir şekilde bize karşı kurulu geliyor. Karşı takımın oyuncusu var, kale çizgisinin yanında. Sen 2 metre ilerden topa vuruyorsun gol oluyor hakem "ofsayt" diyor. Olmayacak işlerle karşılaşıyoruz. Diyarbakır BB maçında bizim çocukların da acemiliği; 2-1 öne geçmişsin 87 dakikada. Hiç bir şey yapmazsan yat yere bir dakika soluklan. Böylece herkesin beynine oksijen gidecek. Dakika 88 olacak, ondan sonra "bye bye." Çocukların acemiliği var. Baktığın zaman bu ligde kalacak güçteyiz. Ama tabi bu işinde şakası olmaz. 

- Play off şansının olduğunu düşünüyor musunuz?
Şu anki tabloda play off şansımızın çok az olduğunu düşünüyorum. Sakatlıklar olacak. Kart cezaları olacak. Bu kadroya takviye lazım. Eğer play off düşünülecekse, transfer yasağı açılıp takviye yapılması şart.

- Transfer yasağının kalkması için gerekli tutar nedir?
Toplam 8-8,5 milyon para lazım. Ama önemli olanları halledersek, biz bunu 8 değil de 2 milyon liraya çok rahat kaldırırız. 

- 2 milyon gelse kalkar bu yasak diyorsunuz...
Tabi ama ondan önce topçuların da alacakları var. Firmalar var. Topçulara vermezsen nasıl oynayacak? Futbolda eğer sen futbolcunun parasını yatırmazsan federasyona ihtar çeker. Aradan bir ay zaman geçer. O bir ayda da yatırmazsan futbolcu boşa çıkar. Bedava gider. Buraya gelecek arkadaşımız, kim olursa olsun kulübün yaşamasını sağlamalı. Dolayısıyla camiamızın bizden istediği neydi. Yönetim istifaydı. Biz camiamızın sesine kulak verdik. İstifa etik. İstifa ettiysek neden bir daha dönelim? İstenmediğin yerde neden duracaksın?

- Ama hala maçlara gidiyorsunuz, takip ediyorsunuz, sanki bir adaylık seziyoruz.
Ben alayından daha iyi Ankaragüçlüyüm. Çünkü ben dışarıdan destekliyorum para almıyorum, para veriyorum.

- 10 Ocak’ta bir sürpriz olur mu?
Sürpriz olması için, olmayacak işlerin olması lazım. Yani en azından masada 3-4 milyon para olması lazım.

- Aday söylentileri var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Valla biz insanların önünü açtık. Şunu da söyledik: "Aday olup da delege olmayan varsa onları da kaydederiz". Biz kulübün önünü açalım diye yaptık. Biz de onları dışarıdan destekleriz; gurur yapmayız. İnsanların önünü açtık; 3 kez fırsat verdik. Bu dördüncü fırsat. Ben her altı ayda bir başkan oldum. Var mı böyle bir şey? 

- Aday çıkmazsa ne olacak?

Çıkartmak için biz de bir mücadele edeceğiz yani, kulübün yöneticisiz bırakmayacağız. Birilerine destek vereceğiz. Sürpriz gelişmeler olabilir mi olabilir. Daha iki günlük bir süreç var. Bir ekip kurulur, "biz bu işe talibiz" derler. "Tamam kardeşim biz de size destek veriyoruz. Güvence veririz şu şu giderleri biz karşılarız." deriz.

- Öyle bir duyum var mı?
Öyle bir duyum yok ama oldurmaya çalışıyoruz. Bizim arkadaşlarımız çalışma içerisinde. Kulüp yaşasın, bizim derdimiz o. Bizim derdimiz şampiyonluk falan değil şu an. Kim yapacakmış; öyle bir babayiğit var mı? Bizimkiler aç tavuk, kendini darı ambarında zanneder.

- Aklınızdan geçen bir aday var mı?
Şu an da yok. Bizim dediğimiz "Getirin ortaya para koyun, ciddiyetinizi anlayalım. Alın ondan sonra kulüp sizin". Biz ciddiyetinizi anlayalım. Gelip para koyan yok ki. Nereden bileceksin adamın biri geldi buraya; gelir gelmez dolandırdı piyasayı, topçuların alayını sattı gitti ne yapacaksın? Öyle de bir tehlike var. O kadar emek vermişsin, borç ödemişsin. Ara dönemlerde olduğu gibi; adam aldı - sattı futbolcuyu; gitti Kıbrıs’ta kumar oynadı. Turgut Doğan Şahin’in parası nerede? 650 bin lira gitti. Böyle dolandırıcılar var piyasada. Herhalde öyle dolandırıcı, üç kağıtçılara kulübü bırakacak halimiz yok. Kapısının önünden geçirmeyiz. Öyle yok; parasız kimse gelmesin. Cebine parayı koysun gelsin, kulüp onun.

- Teşekkür ediyoruz Sayın Yiğiner, bizi kabul ettiğiniz ve verdiğiniz röportaj için.

Ben teşekkür ederim. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.

Kaynak: www.haberankara.com