Ankaragücü eski başkanı Cemal Aydın ile söyleşimizin ilk bölümünde kulübün Gökçek ailesine devredilişi ve mahkeme sürecini sormuştuk. İkinci bölümümüzde konumuz kulübün bu zor günlerinden Türkiye Futbol Federasyonunun tavrı üzerine.
Geçtiğimiz günlerde Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, federasyon ile görüşmüş gerekli desteğin sağlanmaması durumunda suç duyurusunda bulunacağını belirtmişti.
Kulübün vergi borçlarından başlayarak federasyon konusundaki önemli noktaları sormaya çalıştık.
Bir önceki başkan Mehmet Yiğiner, kulübün 30 milyon TL’den fazla vergi borcu olduğunu söylemişti. bu kadar vergi borcu nasıl oluştu?
Ankaragücü’nde ibra edilmemiş iki dönem var. Biri Gökçek dönemi, diğeri Atilla Süslü dönemi. Bu iki dönem hesapları ibra edilmediği için olsa gerek yönetimlerin verdiği rakamlar doğru olmayabiliyor. Mevcut yönetim de kulübün vergi borçlarını bunun için olsa gerek doğru hesap edemiyor diye düşünüyorum. Gökçek yönetimi Ankaraspor’da vergi bile vermedi. Her şeyi hukuk içinde hallettiğini söyleyen Federasyon, hukukun neresinden yer buldu ise Ankaraspor’un 12-13 milyon TL’yi bulan vergi borcunu dava açmaması için ödedi. Üstelik Ankaraspor, Ankaragücü gibi bir dernek değil. Hafriyattan başka iş kollarında faaliyetleri olan bir şirket. O vergi borcunun içerisinde bu şirketin ticari faaliyetlerinden oluşan vergi borcu bile olabilir. Federasyon bir hikaye uydurarak genel kurul kararı olmaksızın Ankaraspor’un vergi borcunu ödedi. Olsa bile yetkileri olmadığı halde bunu hukukta yer bularak yaptılar.
Gelelim Ankaragücü’ne. Federasyonun ana statüsünün 56. maddesi bir şey söylüyor. “Borçlanmalar, temlikler kulüp gelirlerinin %25’ini geçemez. Geçerse Federasyon duruma el koyar.” Ankaragücü’nün aşırı borçlandırılması yazılı, sözlü, denetçiler vasıtası ile hatta hiçbir bağlantım olmamasına rağmen sırf canım acıdığı için benim tarafımdan federasyona iletildi. Bugüne kadar hiç birini tutmadı. Hatta verdikleri sözlerin de hiçbirini yerine getirmedi.
Mahmut Özgener’den bugünkü yönetime kadar tüm Federasyon yönetimleri Ankaragücü’nün hukuksal haklarını gasp ettiler. Gasp edenlere de göz yumdular.
Daha önce bir haberde yazmıştım. Ankaraspor’un küme düşürülmesinden mağdur olan Ankaragücü oldu diye. Söylediklerinizden haklı olduğumu görüyorum. Doğru muyum?
Aynen öyle. Ankaraspor küme düşürülmüş. Liglere başlamadıkları için bir alt lige daha düşürülmesi gerekiyor. Düşürmüyorlar. Haklarını donduruyorlar. Bir de vergi borcunu ödeyerek 1.Ligden başlatılıyor. Doğrudur ya da yanlıştır. Dondurma başvurusunu biz yaptığımızda bu hakkı tanımıyorlar. Federasyon, kanunu Ankaragücü’ne başka Ankaraspor’a başka işletti.
Bu tabloyu sayın Cumhurbaşkanımız görüyor, Ankara’nın yeni Valisi inşallah görecek, Spor Bakanımız yeni görüyor. Önceki Spor bakanımız bu konular ile hiç ilgilenmedi. Kendi şehri Samsun’un bile elini tutamadı. Ne hallere geldiğini görüyoruz.
Hakkını yemeyin, geçenlerde “Ankaragücü mazi olmasın” diye twit attı.
İşi zaten artık twitlere kaldı onun.
Ve en önemlisi Türkiye Futbol Federasyonu görüyor. Bu işin sahibi Futbol Federasyonudur. UEFA, FIFA’ya karşı kulüplerin kefili, temsilcisi, hamisi Futbol Federasyonudur. Kulüpler bu hale geliyorsa mevzuatlarında değişiklik yapmaları gerekiyorsa yapmaları lazım. Bundan 5-6 sene önce de kulüplerin federasyonda temlikleri, icraları, FIFA, UEFA dosyaları vardı. Bizim yoktu ama diğer kulüplerde vardı. Ama bir de uygulama vardı. Kulübün alacakları tamamen temliklere, icralara ödenmezdi. Alacakların %25’i futbolculara ödenirdi. %25’i de yaşantısını sürdürebilmesi için kulüplere gönderilir, geri kalan da temliklere, icralara, UEFA, FIFA dosyalarına ödenirdi. Bu sistem yıllarca şıkır şıkır işliyordu. Şimdi ne söylesek hukuka uymuyor diyorlardı. Konu Ankaraspor olunca hemen hukuka uyduruyorlar. Bizim elimizde kesinleşmiş Yargıtay kararı olmasına rağmen kıvrak ifadeler kullanarak işleme sokmadılar ama Ankaraspor davadan vazgeçeceğim dedi diye 12-13 milyon TL borcu ödediler.
Bakın açık ve net söylüyorum. Federasyon Yargıtay kararını uygulamadı, yetkisiz kişilerin koyduğu borçları ödedi. Ankaragücü de davadan vazgeçsin. Ankaraspor’a yapılan kıyağı Ankaragücü’ne yapacaklar mı?
Ben tam anlamadım. Özgener ve sonraki federasyon yönetimlerinde, önceki sistem uygulansa idi Ankaragücü’nün Süper Ligden, 1.Ligden ve geçen sene 2. Ligden hakkı doğan paranın %25’ini futbolculara, %25’ini kulübe gönderilmesi gerekiyordu. Yani yaklaşık 9 milyon futbolculara, 9 milyon da kulübe göndermesi lazımdı. Geri kalanı Gökçek dönemi yöneticilerinin alacaklarına ödenmesi lazımdı diyorsunuz. Doğru anlamış mıyım?
Tamamen doğru anlamışsın. Kulüp yönetimleri Federasyon bu konuda işlem yürütmediği için kulüp yönetimleri alacakları için fatura kesememeye başlamıştı. Kulübün alacağı doğmadığı için kimseye ödenemiyordu. Ankaragücü’ne fatura kesilmesi için baskı yapmaya başladılar. O günkü yönetimlere hiçbir zorunluluk olmadığını söyledim. Ama federasyon sürekli baskı yaparak yönetimlere fatura kestirme zorunluluğunda bıraktı. Hatta Demirören’in kendisine kulübün alacaklarından FIFA’lık olan dosyaların ödenmesini istendi. Aslında bizim borçlarımıza doğal olarak Futbol Federasyonu kefildir. Kefili oldukları borcun alacaklarımızdan ödenmesini istedik. Federasyon hukukçuları olayı yönetime devretti. Hukukçuların bile olmaz demediği bu teklife artık kime söz verdilerse tamam diyemediler. Gökçek yönetimi görevde iken denetleyiciler noter kanalı ile Federasyon’a yazı gönderiyor. “Kulüp aşırı borçlandırılıyor, bize görevimiz yaptırılmıyor, 1 ay sonra kongre var. Gereğini yapın diyorlar.” Buradan soruyorum. Federasyon ne yapmış? Lütfen açıklasınlar.
Sizin söylediğiniz dönemlerde Federasyon ikinci başkanı Ankara kökenli Ufuk Özerten’di. Ne yaptı? Yardımcı oldu mu?
Toplantıların hemen hepsinde vardı. Hepsinde makul bir şekilde yardımcı olunması gerektiğini söyledi. Hatta “Ankaraspor’u benim muhalefetime rağmen dondurdunuz. Ankaragücü’nün bu talebine siz hayır derseniz ben evet diyeceğim” dedi. Bakın o dönem bu teklife karşı çıkmışlardı. Eğer o dönem kulübü dondursalardı kulübün hukuki süreci tamamlandıktan sonra tekrar 1.Ligden mücadele etmeye başlayacak, 2.Ligden çıkma ile uğraşmayacaktı. Bu şehrin Belediye Başkanı “Ankaragücü amatöre kadar düşer” diyerek niyetini belli etmiş ve bunun için uğraşmış da. Mali durumu netleştirmeden bu mücadeleyi sürdürmemek için o talepte bulunuldu. Doğru karardır ya da yanlıştır. Tartışılır. Ancak Federasyon Ankaraspor’a verdiği bu hakkı Ankaragücü’ne vermeyerek bu zor süreçleri yaşamasında en büyük mimar olmuştur.
Şimdi “Ankaragücü dilekçesini verdi geri çekti” diyebilirler. Kabul etmeyeceklerini, çekilmesi gerektiğini bizzat söylediler. Bir tek Ufuk Özerten bu karara karşı çıktı.
Kulüplerin ziyan olmaması için, kulüplerin ortadan kalkmaması için, taraftara saygı için, Ankara’ya, başkente saygınızdan dolayı, unvanlarınızı bu kulüplerden aldığınız için kulüplerin hata yapmalarını profesyonel kadrolarınız ile engellememiz lazım. Kulüplere ceza yazarak para göndermemenin yolunu bularak Federasyonu yönetmeye çalışıyorlar. Yönetimdekileri ana statüden imtihan etsinler bütünlemeye bile kalamayacak adamlar var.
2000’li yılların ortasından itibaren bir UEFA kriterleri uygulanmaya başlandı. Ankara takımları da Avrupa’ya gidemeseler bile bu belgeyi alan nadir kulüplerden olmuştu hep. UEFA Kriterlerinde bir Financial Fair Play maddesi sürekli ertelendi. Uygulanmadı. Kulüplerin gelirlerinden fazla borçlanmasını engelleyen bu kural uygulansa Ankaragücü şu an bu durumda olur muydu?
Evet, 2004’den görevi bırakana kadar önce Gençlerbirliği, ardından biz UEFA kriterlerini alan takımlar olduk. Fenerbahçe’nin bile eksikleri var. İki kulüp belgeleri olmamasına rağmen belgeleri varmış gibi gönderildi. Şimdi bazı yazar çizerler bilmeden konuşuyorlar. Bizim 2009’a kadar gelirimiz ile dengeli olarak borcumuz olmuş. Arkadaş; kulüpte 23 ayda borç 5 kat artmış, hacizler, temlikler sana geliyorsa, denetleme organları sana bildiriliyorsa, bir kulübün futbolcu kadrosu Ankaraspor’dan getirilen oyuncular ile şişirilip 54 kişiye çıkarılıyorsa, sen Federasyon olarak seyrediyorsan ve duruma el koyup 56. maddeyi uygulamıyorsan sen de bu suçun ortağısın. Federasyonu bırak Türkiye’de hiçbir hukukçu bana bunu anlatamaz.
Turgut Doğan Şahin konusu var bir de. Federasyon aracı olmadı mı o işe?
Futbolcu tek taraflı fesih yapacaktı. Parayı saat 5’ten önce yatırttım. 1 maçta oynayıp elini, kolunu sallayarak gitti. İhtilafın çözümü için Demirören, başkanlar, Kulüpler Birliği başkanı , hukukçular toplandılar. Ben de oradaydım. Hatta Gaziantepspor başkanının o dönem bir davası vardı. Ankaragücü de bu duruma müdahil olacaktı. Federasyonun ricası ile Ankaragücü şikâyetçi olmadı. Sonrasında yapılan toplantıda Demirören, “Ben bu işin kefiliyim” dedi. Sonradan öğreniyoruz ki federasyon haksız feshi işleme sokmamış. 900 bin TL alacağınızı gidin mahkemede alın demiş. Bu Ankaragücü’nden Federasyon ne istiyor anlayabilmiş değilim. Kuvvetli bir Ankaragücü yönetimi varken diş mi geçiremediler onun intikamını mı alıyorlar, yoksa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Ankaragücü’nü yok etme kararı vermiş de ona yardım mı etmek istiyor anlayabilmiş değilim.
3.BÖLÜM: ANKARAGÜCÜ NE OLACAK? NASIL KURTULACAK?
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.