Güner, Türkiye'de dopingle mücadele konusundaki ilk bağımsız kuruluş olan Dopingle Mücadele Komisyonunun kurulduğu 2011'den bu yana Bakanlık ve federasyonlardan bağımsız olarak çalışmalarını yürüttüğünü kaydetti.
Türkiye'de geçen yıl, önceki yıllara göre beklemedikleri kadar yüksek sayıdaki dopingli sporcu sayısı gördüklerini aktaran Güner, şunları söyledi:
"Geçen sene atletizmde 44, halterde 47 dopingli sporcuya rastlarken 2014 yılı rakamlarına baktığınızda sıkıntı olan bir çok spor dalında dopingli sporcu sayısının çok çok azaldığını, bir ya da iki sporcuya kadar indiğini görüyoruz. Özellikle 2013 yılından önceki dönemlerde sporcuların dopingle mücadele konusunda çok hassas olmadıklarını, federasyonlarımızın bu konuya çok fazla hassasiyet göstermediklerini düşünüyorum. Komisyonun yaptığı çalışmalar ve federasyonlarla yaptığımız işbirliğiyle dopingle mücadelede önemli bir yol aldığımızı düşünüyorum."
- Doping, spor politikasıyla ilgili
Güner, dopingle mücadelenin sadece komisyonun işi olmadığını, bu konuda toptan bir plan yapılması ve program çıkartılması gerektiğini belirtti.
Müsabaka ve müsabaka dışı doping kontrolleri yaptıklarını, gidebildikleri her federasyonun kampına, eğitim programına, antrenörlük seminerinde dopingle mücadele hakkında bilgi aktardıklarını ifade eden Güner, "Dopingle mücadele yapılması gereken ve uzun soluklu bir iş diye düşünüyoruz. Dopingi bugünden yarına sıfırlama hayalimiz var ama bunu başarabilir miyiz başaramazmıyız... Başarmak istiyoruz. İşbirliği burada çok çok önemli" dedi.
Dopinge karşı sadece kontroller veya seminer programlarıyla mücadele edilemeyeceğine dikkati çeken Güner, "Bunda, ülkede iyi bir spor politikasının olması gerekir. Spor politikasıyla yetiştirilen sporcunun kalitesinin üst düzeyde olması hedeflensin. Üst düzey de hedeflenince bu sporcular dopinge ihtiyaç duymayacaktır" dedi.
- Altyapı için kaliteli antrenörler
Güner, sporcunun dopinge ihtiyaç duymaması için spor kültürüne sahip olması gerektiğini kaydetti.
Spor kültürü için de altyapının ve altyapıda görevli antrenörlerin çok önemli olduğuna, işaret eden Güner, şunları söyledi:
"Antrenör eğitim programlarında çok başarı elde ettiğimiz söylenemez. Burada bilgi birikimiyle sporcuları hem bireysel hem bilimsel antre edecek antrenörlerin çok çok yetişmiş olması gerekiyor. Programdan mezun olan öğrenciler altyapı antrenörü olarak görevlendiriliyor. Halbuki olması gereken en iyi bilgi birikimine sahip en üst düzeydeki antrenörlerin altyapı sorumlusu olması. Spor kültüründe altyapı çok önemli. Altyapıyı çok iyi şekillendireceksiniz, sporcuyu iyi yetiştireceksiniz, bir noktaya kadar getireceksiniz sporcu dopinge ihtiyaç duymayacak."
- Yasa hazırlığı
Güner, dopingle mücadelede doping yapmada kullanılan yasaklı maddelerle mücadelenin de önem taşıdığını belirtti.
Dopingde kolay saptanamayan maddeler olabildiğini ve bunların yurt dışından Türkiye'ye kolaylıkla girebildiğini ifade eden Güner, "Herhangi bir bavulun içinde girebiliyor ve sporculara bunlar dağıtılabiliyor. Böyle olunca da çok boyutlu bir mücadelenin olduğunu söylemem gerekiyor. Dopingde kullanılan maddelerle ilgili ceza yasasına bir madde de konulması düşünülüyor ki o da dopingle mücadele konusundaki çabalarımızı epeyice artıracak ve buna yön verecektir" diye konuştu.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.