Perşembe günü Antalya’ya geleceği açıklanan Hikmet Karaman 6 yıl önce Antalyaspor’da görev aldığı dönemde ayrıldıktan sonra yaptığı basın toplantısı halen hafızalarda yerini koruyor.
İlginç olan ise Hikmet Karaman’ın o gün toplantıda hedef aldığı bir çok isim Antalyaspor ile bağları devam ediyor.
Karaman, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i hem basın toplantısında hem de sonraki katıldığı televizyon programlarında sık sık eleştirmişti. Karaman eleştirilerini siyaseti de bulaştırmıştı.
Antalyaspor’un şu anda Sağlık Heyeti Başkanı olan Dr. Burhanettin Çalım’a ağır eleştirilerde bulunan Karaman, o dönem kulüpte Genel Kaptan olarak çalışan Erdal Akpınar’ı eleştirmişti. Erdal Akpınar’ın oğlu Burak Akpınar, Antalyaspor’un bu sezonki en büyük sponsoru İati’nin temcilsi olarak kırmızı-beyazlı kulüpte yer alıyor ve Alt Yapı sorumlusu görevini üstleniyor.
Hikmet Karaman’ın hedefinde yer alan diğer isim Abdurrahman Yılmaz ise Antalyaspor Kulübü Derneği Denetim Kurulu’nda görev alıyor.
Hikmet Karaman’ın 15 Ağustos 2008 yılında yaptığı basın toplantısındaki açıklaması şöyle;
BENİ TÜREL ZORLA GETİRDİ
“Yönetim Kurulu bir karar almış. Biliyorsunuz, kulüplerin başkanları ve yöneticileri var, onlar yönetiyor. Onların verdiği karara da bişey demeye hakkımız yok. Ancak şunu söylemek istiyorum; beni buraya Menderes Türel getirdi. Ve gelirken de çalışmak istemediğimi söylememe rağmen, hatta telefonlarımı kapatmama rağmen sabah 07:00’de kendisi arayarak, büyük projelerden bahsederek Antalyaspor’a geldim. Gelmeden önce bir yayın bir kuruluşunda görev yapıyordum. Başka kulüplerden daha cazip teklifler olmasına rağmen tercihimi 2. Lig’den yana kullandım. Tabi burada herkesin yardımı ile takım Süper Lig’e çıktı. Özellikle internette ve yerel basında bazı yazılarla ilgili küçük küçük açıklamalar yapmak istiyorum ki doğruları herkes bilsin. Ayrılışımızla ilgili basın toplantısını bilahare yapacağım.
YALANCILARLA, GERÇEKÇİLER ORTAYA ÇIKSIN
Arkadaşlar, “Bir kulüple anlaşıyorsunuz. Ben buraya Bakan sokmadım, milletvekili sokmadım. Kendileri beni zorla getirdiler. Bir takım sözler üzerine geliyorsunuz. İmzayı atarken de birileri o sözleri yerine getirecek ki imza atacaksınız. İmza atmaya geldiğiniz zaman, daha biz sana şu zaman şunu söyle yapalım, şu çeki verelim veya 2 ay sonra şunu yapalım…Geçenlerde internette, Menderes Bey, hoca imzaya geldiğinde kırgınlık mı, kızgınlık mı bir yazı gördüm. Ya Antalyasporum.com’da ya da başka bir gazetede. Dolayısıyla ben bana verilen sözler üzerine hareket ediyorum. Sözü veren kimseler sözünü tutmadığı zaman normal tepkimi gösteriyorum ki o gün öyle küçük bir anlaşmazlık olmuştu, çözdük, imzayı attık.Sonradan Hikmet Hoca paracı dediler ve ya Hikmet Hoca tazminatını istediği için gitmiyor dediler. Bir sürü ayyuka çıkan söylentiler oldu. Keşke Abdurrahman Bey açıklama yapsaydı da mali işlere bakıyor ya. Hoca otelden çıkıp, eşyalarını tesise koyup, fuzuli masraftan kaçması. Yani yaptığımız fedakarlıkla para ödemişler mi bana bir onu söylesin. İhtiyacım olduğunun dışında onları bir sıkıştırma yapmış mıyım? Yeni sezona gelinmiş, sözleşmemizde yazılan sözler var. İstesem avukata verir çok farklı şeyler yapabilirdim. Hikmet Hoca, böyle bir şeye teşebbüs etmiş mi? Bunu niye söylüyorum. Paracı diyorlar ya tazminatını almak için, gitmemek için, ayıptır çocuklar ayıptır ya. Bugüne kadar sustum sustum, şahsımla ilgili bu tür suçlamalara cevap vermedim. Şimdi bırakın da kimsenin cevap vermediği bir yerde, yalancılarla, gerçekçiler ortaya çıksın.
FANATİK’te ÇIKAN HABER ÇARPTIRILDI
Bugün bu kararı almış durumdayız. Almış durumdalar daha doğrusu. Böyle bir karar biz beklemiyorduk ama saygısızlık yapacak halimiz yok. Teknik adam olarak , transferlerle ilgili, kulübün ekonomik durumunu da düşünerek her hangi bir şey söylemedim. Kendimize olan güvencimizi takıma yansıttık. Takım içerisinden oyuncular çıkarmaya yönelik çalışmalar yaptık.
Gazete de çıkan Mehmet Ali Sabuncu’yu ben de okumuştum. Bu takım küme düşer. Böyle bir şeye inanıyor musunuz ya. Bir takımın teknik direktörü takımını çalıştıracak. Ondan sonra da diyecek ki bu takım küme düşer. Böyle bir saçmalık olabilir mi. Ama oradaki bir cümleyi alıp gazeteler manşet yapmışsa unda benim suçum ne. 2 gün sonra gene ona benzer bir yazı yine çıktı. Ben bunu, takımımızın kesinlikle bir orta saha, bir forvete ihtiyacı var diye dile getirdim. Bunları almazsak işimiz şansa kalır.
Hatta bir internet sitesinde Antalyaspor taraftarlarının %40’ının bu takım küme düşer diye anket yaptığını gördüm. Böyle bir halde olan bir takımın, şehirdeki bürokratların, işadamlarının, esnafların bir araya gelip bir futbolcu alması, yönetimin de bir jest yapıp iyi bir futbolcu alıp, lige daha emin adımlarla ilerleyebilmemiz gerekir diye ben beyanat verdim. Bunu bu adam çıkıp başlık yapmışsa, bu başlığı da bir takım deşelemelerle farklı yöne getirmişse, bunda bizim en ufak bir şeyimiz yok. Bunlar neyi konuştu, neyi göze aldı bilmiyorum.
Oradaki yazıyı kendim düzelttim. Takımın yara almayacak şekilde düzgün bir şey olsun diye o haberi didik didik ettim ama o nokta com bilmem nerde çıkan yazıyı başlık olarak kullanmış. Ne yapayım şimdi. Başlığın haricinde o haberin hepsi doğru, söylediklerimin hepsine imzayı atarım. Kötü bir şey yok ki orda başlığın haricinde. Siteden gördüm ben onu.
Şehirde heyecan yaratmak için yaptım. Kötü bir şey değil ki. Biraz tiraj yükseltmek için başlık kullanmışlar. Belki de yönetimin kızgınlığı ondan olabilir benim bundan alakam yok ki.
HASAN BAŞKAN KAVGA YAPTIYSAK AÇIKLASIN
31 kişiyle kampa gittik. Günde 4 idmana böldük. Yani bu çocukları geliştirelim, bu çocuklardan bir şeyler çıkaralım diye. Şimdi kimse açıklama yapmadığı için de, görüyorum teknik adamı, taraftarlarınız ona göre eleştiri yapıyor, medya ona göre eleştiri yapıyor. Hürriyet’in ilavesinde “Başkanla Kavga Yaptı” yazmışsınız. Ben o oyuncunun adını ilk defa gazetede okuyorum. Kamerun bilmem ne oyuncuymuş. Çıksın Hasan Başkan, kavga yaptıysa açıklasın. Böyle bir şey olabilir mi, lütfen.
SUAZO’nun SAKATLIĞINI GİZLEDİK
Yani Maynor’u açıklamadım. Başkan dedi ki, aramızda bazı şeyler var, adam sakat gelmiş. Ben boşuna mı burada nefes tüketiyorum. Bir orta saha lazım diye. Ama taraftar, medya bilmiyor ki, adam idmana çıkmıyor, oynamıyor . Bu adamın emarı çekilmiş Kızılcahamam’da. Bu adam takımın önemli oyuncularından biri. Bir teknik adam olarak takımın gerçek durumunu ortaya koymak, söylemek suç mu? Bu adamın emarda her şeyi belli. Dr. Burhan bilmiyor mu bunları.Bir sporcuya Voltaren’i vur vur vur nolur ya! Bakın 1 ay geçti. Atroskopi olsaydı şimdi düz koşulara başlayacaktı belki. Bu takımın aleyhine olan bir şey değil mi? Biz bunları niye gizli tuttuk, bugün niye söylüyorum, ben oyuncu isterken, elimde çok oyuncu var da boşuna mı oyuncu istedim. Biz bu ligde niye bu deneyimi kazandık.
TÜREL NEREDE?
Antalyaspor, şehir olarak bakıyorsun müthiş ama diğer anlamda futbol takımının da kalıcı olması gerekir. İnsanlar bize güvenmişse, Menderes Bey, bana bir sürü projelerden bahsetti, bugün kendisi meydanda yok. Menderes Bey’den isterdim. Beni buraya sen getirdin, böyle olaylar…
Kendisine mesaj attım dün akşam. Bu konuyla ilgili açıklamalar ilerde yapacağım. Yani perde arkası durum.
Kaçıncı yüzyılda yaşıyorsun?
Raşit Hoca’da geldi, tıp diye gitti. Ümit Hoca’da gitti, tıp beni getirdiler. Hikmet Hoca gitti. Ya mantıklı olun biraz. Kaçıncı yüzyılda yaşıyorsun ya. Bir hocayla çalışmayacaksan konuşursun, hocam biz seninle devam etmek istemiyoruz dersin.
Tazminat lafı ayıptır
Hoca, tazminatını istedi için gitmek istemiyormuş. Ayıptır arkadaşlar, bu çok ayıp. Ne kadar insanı üzüyorsun. Hangi parayı ödedin. Geldiğimde ödedin. Benim bir ailem var. Ben buraya gelirken, yaptığım sözleşmeye göre kendime bir gelecek yapıyorum. Çoluk çocuğumu Almanya’dan getirmişim. Oğlumun oturma hakkını iptal ettiler çocuğum burada okula gittiği için. Geleceğe yönelik bir adım atmışız.
Siyasette yaşayacak
Senin yani insanlarla oynama hakkın yok ki. Beni buraya, bizleri buraya geçici getirip, işin bitince, şöyle olunca bunu yapmaya hakkınız yok. Yarın siyasette veya bürokraside veya iş kolunda, insanlar bunun karşılığını yaşayacak. Ya yaptığı işte yaşayacak ya siyasette yaşayacak. Yapılan haksızlıklar hiçbir zaman yere kalmaz. Fevkalade üzgünüm. Bir emek yaptığımıza, büyük fedakarlık yaptığımıza inanıyorum.
ESKİ YÖNETİM HABERİM OLMADAN FUTBOLCULARI GÖNDERDİ
Mustafa geldi Sabah Gazetesi’ndendi herhalde, benimle röportaj yaptı. Ne demişim işte. Ona da bu takım küme düşer böyle bir söz kullanmış mıyım yoksa taş gibi takım mı olduk demişim. Yaptığımız transferler ortada.
Benim haberim olmadan yönetimin gönderdiği bir sürü oyuncular oldu. Ne dedik, biz bunu niye sineye çektik. Bu kulübün ekonomik yapısı iyi değil. Biz daha çok çalışalım. Bu çocuklara daha çok idman yaptıralım. Bu çocuklar içerisinden oyuncu yakalayalım diye.
Serge bize Allah’ın bir lütfu. Mosheu önermiş Kocaelispor denemiş, “Gönderin bir bakalım” dedik. Baktık iyi oyuncu çıktı. Böyle bir transfer yaptık kulübümüzü düşündüğümüz için. Diğer taraftan da Hikmet Hoca paracı, şu, bu, ayıptır.
KORKAK İNSAN DEĞİLİZ
Benim çalıştığım kulüpler hepsi sonuncudur ve kümede kalmışızdır. Biz korkak insan olsaydık o takımları almazdık. Burada da bu takımı ligde bırakacağımız için durduk ama maalesef bu imkan elimizden alındı. Niye alındı, nasıl alındı mutlaka onlarda kendilerine göre bir açıklama yapacaktır veya bir takım şeyler vardır.
Ayrılmayla ilgili aslında konuşulacak çok şey var. Bunları bugün konuşmayacağım, konuşmama gerek yok. Sadece gazetelerde ve Antalyasporla ilgili, taraftarlarımızın kendi aralarında yapmış oldukları internetteki söyleşilere cevap vermek istedim. Gerçek olayları bilsinler. Hikmet Hoca paracı olsaydı , Hikmet Hoca’nın elinde sözleşmesi var. Bir gün önce avukatına yazı yollattırırdı buraya. Bütün parasını tahsil ederdi. Hikmet Hoca bir şey yapmış mı bakalım?
ABDURRAHMAN YILMAZ ÇIKSIN KONUŞSUN
Abdurrahman Bey ne demiş ya, çocukların kolej para istiyor banka beni zorluyor, şu çocukların parasını mı yatır demiş veya evin giderlerini ver yeter, diğerlerini siz işinize bakın mı demiş. Çıksın konuşsun.
Diğer taraftan da suçlamalar başka türlü oluyor. Yalan mı arkadaşlar?
Ben bu kulübün teknik direktörüyüm. Şimdi de söylemek istemiyorum ama şahsımla ilgili. Yönetimi suçlamak istemedim. Kulüp çağdaş oldu. Bizim buradan ayrılmamız yöneticilerin. Bu kulüp oyuncak değil. İstedikleri zaman bu kulüp düşüyor, istedikleri zaman çıkıyor. Çağdaş yönetime teslim edecekler bu kulübü.
KULÜPTE İYİ ATILIMLAR VAR
Bu kulübün profesyonel idaresinden tut , teknik adamından tut, sağlığından tut, soyunma odasından hepsi yapılıyor, müthiş. İyi atılımlar var. Çok güzel. Bunun devam etmesi gerekiyor. Tesisi yapıyorlar helal olsun.
KİMSEDEN ZORLA BİRŞEY İSTEMEDİM
Eşyalarım burada 1,5 aydır. Yukarda bir sürü eşyam var. Otelden çıktım. Otelci bana dedi ki; Hocam dedi, ne zaman çıkıyorsunuz? Bundan daha kaç ay önce. Ben daha hayatımda ilk defa burada yaşıyorum bunu. Teknik direktör istediği zaman kalır, istediği zaman gider. Böyle bir şey olur mu ya? Hatta Abdurrahman beye dedim lig başlayana kadar eşyalarım dursun idare ederiz dedim. Fuzuli masraf olmasın diye ben eşyalarımı tesislere getirip 1,5 aylık otel parasının tasarrufunu düşündüm. Diğer taraftanda ne diyorlar Hikmet hoca paracıdır diyorlar ayıptır ya. Ben kimseden zorla bir şey mi istemişim?
SABRİ ÜNVER, ERK TOROS’a SORMUŞ
işime son verildiğini bana yönetici Sabri Ünver tebliğ etti. Aynı Sabri Ünver, dün Genel Müdür Erk Toros’u arayıp, “Gazetelerde hoca gidiyor diye yazıyor, durum nedir” diye soruyor. Dün bu soruyu soran yönetici bugün bana kararı tebliğ ediyor. Başka bir şey söylemeye gerek yok ki. Başkan Hasan Akıncıoğlu’nu aradım. Başkan’ın mesajları da var. Şefik beye gösterdim ama gerek yok. Başkanada birileri telefon açıp Hikmet hoca istifa etti diyormuş. Ben de böyle bir medya görmedim. Medya beni arasın. Neden görevden alındığım ile ilgili yönetime soru sormama gerek yok. Başkaları sorabilir ama ben sormam. Neyi soracağım. Zaman ortaya koyacak. Futbolcular da şaşırmış durumda bu olaya. Benim bildiğim hiç birşey yok. Biz kamptan geldik aklımdan 50 tane şey geçiyor ama inanın anlamış değilim. Yönetim kurulu kararı benle çalışmak istenmediği söylendi.
GELMEK İSTEMEDİM
Bende gizli saklı yok, herşey net. Ben buraya gelirken takım 2. Lig’deydi ve ben 2. Lig’de çalışmak istemiyordum. Yayın kuruluşunda çalışıyorum, oradan para almışım, aylık ücretim de var. Başka bir takımdan çok daha fazlası bir teklif de var. Ben “Gelmeyeceğim” diyorum. Siz beni ikna ediyorsunuz. Saklamaya gizlemeye gerek yok “125 bin Euro, takım çıktığında da primi alırım” dedim. Takım küme çıktığım zamanda artısını alırım dedim. Zaten takım öyle bir hale gelmiş ki, beni mecburen getirmişler. Takım çıkmasaydı ne olacaktı? Tüm bu şartlar konuşulduktan sonra Antalya’ya geldim.
YARIN SEÇİM MEYDANINA ÇIKACAKLAR
Her şeyi konuştum, imza atacağız “Hocam sana 1 aylık çek verelim, şimdi sana 3’te biride değil şunu da verelim, gerisini sonra verelim” diyorlar. İyi de böyle konuşmamıştık. Beni böyle ikna etmemiştiniz. Ben de “Arkadaşlar ben sizinle böyle konuşmadım. Beni, telefonumu kapatmama, buraya gelmek istemememe rağmen sabahın 7’sinde arayıp evimden aldınız, buraya getirdiniz, şimdi niye böyle oluyor” dedim. Bu dedikoduları dürüst konuşsunlar. Adam gibi.
Yarın herkes seçim meydanına çıkacak. Adam gibi konuşacak herkes. Sen beni bu şartlarda getirmediniz. Ben dedim ki, “Arkadaşlar, benimle böyle konuşmadınız, bırakın ben gideyim, bu şartlardan buraya gelmiyim, diğer teklifleri düşüneyim” dedim. Sonra parayı getirdiler ve imza attım. Bunda alınacak kırılacak ne var?
Takım çıktı, Hikmet Hoca para istemiş mi, sorun kendilerine. Zaruri ihtiyaçlarım olduğunda istedim sadece onu da sürekli geciktirerek verdiler. Sonunda kızdım ve “Bu ne yaa dedim, ayıptır dedim”. Bunlar farklı şekilde farklı dile getiriliyor. Bunun paracılıkla ne ilgisi var? Türkiye’de takımlarda yöneticiler takımı doğru yönetecek. Bu doğaldır. Daha fazla konuşup kulübe zarar vermek istemiyorum. Ama ayıptır, ayıp ediyorlar. Ayıp etmesinler.
TUZAK GİBİ
Benim sözleşmemde, “Yardımcılarını kendisi seçer” maddesi var. Yardımcılarımla önümüzdeki sezon için mukavele imzalanmasını istedim. Kızılcahamam kampından sonraya bıraktılar. Geldik Avusturya dönüşü dediler. Avusturya dönüşü de bu gelişmeler yaşanıyor. Sanki bu bir tuzak gibi geliyor insana. İnsanın aklına 50 tane şey geliyor.
TÜREL’e SESLENİYORUM: “PROJELERİN NEREDE?”
Menderes Başkan’a buradan sesleniyorum; Ayıptır,ayıp. Bu adamlar 2 ay maaş almadı, ayıp ediyorsun. Beni buraya böyle mi getirdin, nerede projeler? Yardımcım Engin korukır, Brezilya’ya futbolcu izlemeye gitti. Kulübün cebinden delikli 5 kuruş para çıkmadı. Ben Almanya’ya Maynor’u izlemeye gittim. Başka maçları kulüp adına izlemeye gittim. Muhasebeden bana bir tane kağıt çıkarsınlar, “Hikmet Hoca şu parayı talep etti” diye. Kulüp adına oyuncu izlemeye gittiğim maçlarla ilgili bir tane uçak bileti veya faturası çıkarsınlar. Bir de “Paracı” diyorlar, ayıptır yaaa. Bu bir terbiyesizlik. Yöneticiler verdiği paraları nasıl geri alıyorlar? Beni paracı olarak gösterip hedef gösteriyorlar. Ama Allah yukarıda. Günah.
AT SOĞUTUCUSU KULLANILIYORDU
İlk geldiğimde atın ayağına sürülen soğutucu ile futbolcu tedavi yapılıyordu. Ne diyorsunuz siz ya? Bazı şeyleri değiştirmeye çalıştım, şahsi menfaatim için değil. Biz burada gelip geçiciyiz ama doktor, masör, fizyoterapist adam gibi adam, işinin ehli insanlar olacak. Konuşulacak çok şey var ama takıma zarar vermeyeceğim.
MUSA ve FATİH’i OYNATACAKTIM
Musa Nizam ve Fatih’i banko oynatacaktım. Zaten hazırlık maçlarında oynattım. Ama birşeyler dönüyor. Küçük hesap peşindeler birileri. Ben hesap peşinde olsaydım, avukata yetkiyi verir 20 gün önce paramı alırdım. Şampiyonluk priminin yarısını aldım, diğer yarısı duruyor. Benim aylık giderlerimi ödeyin, sonra takımı düşünün dedim, Abdurrahman Yılmaz da “Saol hocam, Allah razı olsun” dedi. Ben daha ne yapayım.
ERDAL AKPINAR NEREDE?
Erdal Akpınar içimizdeydi. Bugün burada aramızda olmasını isterdim. Bir ay orada beraberdik nerede şu an. Ayrılıyoruz, insan bir veda eder. Şu anda neden yok onu da merak ediyorum.
MENDERES TÜREL ALEYHİME HABER YAPTIRDI
Kızılcahamam kampına giderken, Ankara’dan haber çıktı. “Hikmet Karaman gidiyor” diye. Ertesi gün başkan yalanladı. Kızılcahamam’da o yazıyı yazan gazeteciyi buldum. Tesadüf röportajı geldi arkadaş. Çocuk yemin ederek dedi ki, “Hocam bu yazıyı Antalyaspor Yönetimi’nden biri zorla aradı, ısrarla üsteledi, defalarca aradı ve (Bunu Menderes Başkan istiyor, bunu mutlaka böyle yazacaksınız) dedi ben de yazdım” dedi. Dedim ki “Kardeşim nasıl yazarsın utanmıyor musun,bana niye sormuyorsun” dedim. İHA muhabirine sorun. Enteresan şeyler.
TAZMİNAT MADDESİNİ BEN İSTEMEDİM, KENDİLERİ KOYDU
Sözleşmeme tazminatı ben koymadım. Tazminat maddesini yönetim koydu. 250 bin Euro yazıyorlardı, ben 100 bin Euro’ya düşürdüm. Abdurrahman Yılmaz, Murat Süğlün ve Şefik Öz buradalar. Kendilerine sorun. Bunu söyleyenler Allah’tan korksun. Yönetim 250 bin Euro yazıyordu, ben 100 bin’e düşürdüm. Ayıp kardeşim. Ben birçok kulüpten ayrıldım. Rizespor Başkanı Ekrem Cengiz’e sorun nasıl ayrıldığımı. Alın terim olmayan hiçbir parayı istemem. Ama bana yapılan haksızlığın bedelini çekilmesi gerekiyor. Benim bir hayatım ve ailem var. Geleceğimi imzaladığım mukavelelere göre belirliyorum. Yapılanlar ahlaki değil.
KUMAR OYNADIM
Euro 2008 maçlarını izlemek için gittiğim İsviçre’de kumar oynayıp Antalya’daki yöneticileri arayarak para istediğim doğru. Ama kamuoyuna yansıdığı gibi 60 bin frank değil. 60 bin frank parayı yanımızda bulunan bir başkası istedi. Ben kredi kartım dolduğu için 10 bin dolar istedim. Kulüpten çok daha fazla alacağım olmasına rağmen sadece ihtiyacım olanı istedim. Ama bu konuyu da kamuoyuna farklı yansıtmaya çalıştılar. Antalyalı bir gazeteci vardı maçta. Tüm medya vardı. Gaziantespor Başkanı, Rizespor Başkanı, Galatasaray’ın ikinci başkanı ordaydı. Şefik beyde bana gazetecinin ismini söylemişti.
BEŞİKTAŞ MAÇINDA LİG TV YORUMCUSU OLARAK GELEBİLİRİM
Benim kariyerime hiç birşey olmaz. Bakarsınız Beşiktaş maçında Lig Tv’de yorumcu olarak gelirim. Diğerlerinin kulağını o zaman çekerim. Sezon bittikten sonra teklifler geldi ama biz esas kendimizi bu seneye hazırlamıştık.
TÜREL BENDEN İNTİKAM ALIYORSA SEÇMENLERİ CEVABINI VERİR
Türkiye’de Genel Kaptanlık müesesi kaç yıl oldu kalkalı. Fazla konuşmaya gerek yok. Kendimle ilgili açıklamaları yapmak istiyorum. Bu bizi enterese etmiyor. Kulüp kendi bilir.
Kılıçla gelen kılıçla gidiyor arkadaşlar.
Yöneticiler gönderilmemle ilgili bir şey söyleyemeyiz diyorlar. Eğer benden intikam alınıyorsa bugünde seçmenler cevabını verir.
Bana bir meslektaşım dedi ki şu insan sakın güvenme sahtekardır dedi. Bütün herşeyini sağlama al dedi.
Kaynak: antalyasporum.com
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.