Bursaspor’a 2-1 yenilen Gençlerbirliği’nde Teknik Direktör Mustafa Kaplan, maç sonunda basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bursaspor’un Gençlerbirliği’nden üstün oynamadan kazandığını söyleyen Kaplan: “Maç genelinde iki takımda iyi oynadı ama maçın ilk yarısında daha iyi oynadığımızı düşünüyorum. Öne geçtik ancak ikinci golü bulamayınca sıkıntıya girdik. Devreye 1-0 önde girdik, oyuncularıma şunu söyledim: ‘ Orta sahada pas trafiğini iyi yapan bir Bursaspor oyuncuları var, bu oyunculara yakın oynayıp pas trafiğini kapatırsak maçı en kötü 1-0 kazanırız’. Ama ikinci yarıda kalecimiz ve stoper oyuncumuzun anlaşamamasından dolayı bir gol yedik. Arkasından yediğimiz baskıyı bir türlü atamadık ve ikinci golü yedik. Bu şekilde de mağlup olduk. Kazanan takımı tebrik ediyorum. Bursaspor da iyi bir takım, kaliteli oyuncuları var. Bizim de futbolcularımız kaliteli, yürekli, adam gibi adamlar.. Biz de bugün kazanabilirdik. Maç, gelgit gibi oldu. Maçın geneline bakacak olursak Bursaspor bizden çok üstün değildi. Normal de maçın hakkı beraberlikti ama onlar bulduğu pozisyonları değerlendirdi ve mağlup olduk. Gençlerbirliği taraftarlarından ve camiasından mağlup olduğumuz için özür diliyorum.” dedi.
“Şeref tribününde maç izleyerek teknik direktörlük yapan insanları sevmiyorum.“
Eğer bazı şeyler düzelecekse biz gitmesini de biliriz diyen Kaplan: “İlhan Cavcav bizim başkanımız ve büyüğümüzdür. Eğer başkanımız görevden alındığımızı söylediyse biz kulüpte kendisiyle konuşuruz. Biz bu kulüpte daha önce de çalıştık, biz gelmesini de biliyoruz gitmesini de… Eğer bizim gitmemizle bazı şeyler düzelecekse başkanımızın elini öper ve gideriz. Ama benim üzüldüğüm nokta; devreye 1-0 galip girmiş Gençlerbirliği futbol takımının yukarıda ‘yok şu şöyle, yok bu böyle’ demesi bana göre etik değildi. Çünkü; orada bir teknik direktör ve yardımcıları vardır. Orada aslanlar gibi oynayan futbol takımı vardır. İçeriye de 1-0 galip girmişsin, devre arasında haber göndererek ‘şu oyuncu şöyle, bu oyuncu böyle’ demeleri bana göre etik değil. Bunu başkanımız dememiştir, ben eminim. Böyle olunca Türk futbolunun en büyük sıkıntıları meydana çıkıyor ve o zaman da teknik direktör ve yardımcılar çok oluyor! Bu futbolcularla 1 hafta boyunca çalışan ben ve benim ekibim. Biz doğruları gören insanlarız. Orada hangi futbolcumuz bize ne verecek onu görüyoruz. Biz de ona göre şekil alıyoruz. Biz bugün mağlup olmasaydık bunların hiç biri konuşulmayacaktı. Ama yine söylüyorum, gelip şeref tribününde oturan çok teknik direktör var ama çalışan teknik direktörlere de saygı duymaları gerektiğini düşünüyorum. Ben bugün Gençlerbirliği’nde çalışıyorsam yukarıda oturan bir teknik direktörün devre arasında yorum yapması hiç etik değil. Süper ligde çalışan tüm teknik direktörlere, çalışmayan teknik direktörlerin saygılı olması gerekir. Ben isim açıklayamam. Ben isim verirsem ortam gerilir. Dışarıda farklı tanınıyor olabilirim ama ben çok delikanlı bir adamımdır. Süper ligde yeni bir antrenör değilim, geçmişte de çalıştım. Çalıştığım kulüpler de bellidir. Ben hiç kimseye kırgın veya dargın değilim. Ben bu camiayı çok seviyorum. Başkanımızı da çok seviyorum. Ama şeref tribününde maç izleyerek teknik direktörlük yapan insanları sevmiyorum. “ dedi.
Sabır edilmesi gereken bir takım.
Bu takımın daha iyi yerlere gelmesi için sabırlı olmak gerektiğini söyleyen Kaplan: “Bir sonraki maçta Eskişehirspor ile karşılaşacağız. Savaşan bir takımımız var, bu takım ligde çok ses getirecek. Eğer sabır edilirse elimizdeki genç kadroyla bu ligin en iyi ekiplerinden birisi olacağız. Gençlerbirliği’nde sezon başında başladığımızdan beri söylüyoruz. Sabır edilmesi gereken bir takım. Biz buraya geldiğimizde bu takımın şablonu kurulmuştu. Biz ne yaptık, elimizdekiyle geçen seneden kalan şablonun üstüne alt yapıdan ve dışarıdan gelen oyuncuları da ekleyerek iyi bir karma yaptık. Biz geçen hafta da Rize deplasmanında iyi oynayarak buraya puanla döndük. Geçen hafta verilmemiş golümüzü hiç kimse konuşmadı. O golümüz verilseydi bugün Gençlerbirliği’nin 3 puanı vardı. Bugün burada da kazanabilirdik. Berabere de bitebilirdi. Sonuçta bu futbol, biri kazanacak biri kaybedecekti. Kaybeden, kazananı tebrik edecek. Maç sonunda Şenol hocayla ve hakemlerle helalleşerek ayrıldık, bunun böyle olması lazım. Tekrar söylüyorum; Türk futbolunda bazı şeylerin önüne geçmek istiyorsak çalışan antrenörlere ve teknik direktörlere, çalışmayanların saygılı olması lazım. Maça gelerek yukarıdan seyrediyorsan teknik direktörlük yapmayacaksın. O kadar iyi bir teknik direktörseniz tribünde neden oturuyorsunuz? “ diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.