Ligler başladı…Maçlar adeta boş tribünlere oynanıyor. Yani anlayacağınız Passolig futbolun tadını tuzunu kaçırdı. Tribün demek coşku demek, tribün demek renk demek, hareket demek, tribün demek dayanışma demek, hep bir ağızdan zafer şarkılarını haykırmak demek. Tribün demek renklerin kardeşliği demek. Sezonun ilk haftası tribünlerde alışık olduğumuz o görsel şöleni yaşayamadık maalesef. Passolig uygulaması bu güzelliğe engel oldu. Taraftar ve tribün futbolun vazgeçilemeyecek unsurlarıdır. Geçen sezonun son haftalarından itibaren taraftar grupları passolige karşı tepkilerini ortaya koymuşlar ve uygulama devam ederse taraftarların maçlara gelmeyeceklerini açıklamışlardı. Nitekim öyle de oldu. Tribünler boş maçlar ruhsuz ve coşkudan uzaktı. Sezonun ilk haftasında Süper Lig’de yaklaşık 8 bin seyirciye oynandı. Bu rakam çok önemli bir mesaj. Taraftar diyor ki “Passolig varsa taraftar yok” Taraftar Hakları Dayanışma Derneği (Taraf-Der), Taraftar Hakları Derneği, Fenerbahçe Sol Açık taraftar grubu, Gençlerbirliği Kara Kızıl, Alkaralar sezon öncesinde gerek alanlarda gerekse kendi sosyal medya gruplarında peş peşe açıklamalar yaparak passolige tepkilerini dile getirdiler. Taraftar Hakları Dayanışma Derneği (Taraf-Der), avukatlarından Cem Cihan, passolig hakkında dava açtıklarını ve yürütmeyi durdurma kararı alındığını ama sonra bu kararın bozulduğunu ifade ederek passolig davasında bir sonraki duruşmanın 25 Eylül’de yapılacağını söyledi.
Taraftarlar passolige nedne karşı olduklarını şöyle açıklıyor;
Sol Açık taraftar grubu Passolig ve E-Bilet uygulamalarına karşıdır!!! “Türkiye'de taraftarlığı, terörizm ile eş değer tutan zihniyet şimdi gözünü taraftar gruplarına dikmiş durumda. Bizler arma ve sevdiğimiz renkler uğruna ,binlerce kilometre yolu tepip deplasmanlara giden, yasaklardan dolayı içeri taraftar alınmayan maçlarda dahi stat dışından takımımızı destekleyen; yağmur,çamur,kar demeden sevdamız uğruna stadları dolduran bu armanın ve renklerin gerçek sahipleriyiz. Bu gün e-bilet ve passolig uygulamasıyla hedeflenen; endüstriyelleşen futbol ekonomisi içinde, makul,itaatkar ve paralı bir müşteri kitlesi yaratmak ve endüstriyel futbola direnen tribün gruplarını fişleyerek kontrol altına almaktır.
E-Bilet varsa Alkaralar yok
E-Bilet/Passolig sistemi taraftarları kredi kartı edinecekleri bir bankaya müşteri haline getirmeye ve bu kredi kartını işletebilmek için de ekstra meblağları gözden çıkarmaya mecbur bırakmasıyla şüphe götürmezcesine nurtopu gibi yepyeni bir rant çarkı oluşturma ve taraftarı müşteriye dönüştürme niyetinde olduğu aşikardır. Hele bu bankanın elinden 15 yaşındaki çocukların kanı, cebinden ülkenin dört bir yanındaki vatandaşlarının alınteri akan bir hükümetle yakın ilişkilerde bulunan Çalık grubuna ait Aktif Bank olması E-Bilet'in yaydığı pis kokuları tümden katlanılamaz bir boyuta taşımaktadır. Alkaralar, tribünleri müşterilerin değil, taraftarların mesken tutacağı vakte dek Gençlerbirliği maçlarını boykot edecek, sesleri 19 Mayıs'ın üzerinde yankılanmayacak, pankartı C Blok'un hemen önünde yer almayacaktır.”
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.