Fenerbahçe tarihinin en önemli günlerinden biri bugün. Şampiyonlar Ligi’nde Sarı-Lacivertli kulübün çeyrek final ve turu geçerse de yarı finalde eşleşeceği rakipleri bugün saat 14.00’te UEFA’nın Nyon’daki merkezinde çekilecek kurada belli olacak. Fenerbahçe’nin kaderini UEFA Genel Sekreteri David Taylor ile Rus efsane kaleci Rinat Dasaev’in çekeceği kura belirleyecek. Avrupa’nın en iyi 7 takımı arasında Fenerbahçe için artık kolay ya da zor bir rakip yok. Sarı-Lacivertli camiada ortak fikir “Kim çıkarsa çıksın”. Schalke’yi elemekle elenmenin fiyakası ile Barcelona’yı elemekle elenmenin fiyakası arasında dünya kadar fark var.
Tarihinde ilk kez çeyrek final oynayacak olan Fenerbahçe’nin yanı sıra kura çekimine katılan Arsenal, Chelsea, Liverpool, Manchester United, Barcelona, Roma ve Schalke arasında ülke farkı ve seri başı uygulaması yok. Yani her takım her takımla eşleşebilir. İki İngiliz’e iki İngiliz ya da her İngiliz’e diğer ülkelerden bir takım çıkabilir. Çeyrek finalin ilk maçları 1 ve 2 Nisan’da, rövanşları ise 8 ve 9 Nisan’da oynanacak. Kupada yarı finalde ilk maçlar 22-23 Nisan’da, rövanşları ise 29-30 Nisan’da yapılacak. Final maçı ise 21 Mayıs’ta Rusya’nın başkenti Moskova’daki Luzhniki Stadı’nda oynanacak. Öte yandan FB TV kura çekimini canlı olarak ekranlara getirecek. Bu arada bugün saat 15.00’te de UEFA Kupası çeyrek ve yarı final maçlarının kurası çekilecek.
Barcelona’nın potansiyel olarak Avrupa’nın en güçlü takımı olduğu aşikâr. Ancak bu gücü oluşturan parçaların bir arada bulunması her zaman o kadar da kolay olmuyor. Gerek futbolcuların egoları gerekse teknik adam Rijkaard’ın ara sıra ipleri elinden kaçırması sebebiyle Katalanlar’da sürekli bir kriz havası mevcut. Ronaldinho’nun “kendisinden daha iyi” olarak adlandırdığı Messi’nin sakatlığı da cabası. Ancak Barcelonalı futbolcular sadece futbola konsantre olduklarında yapabileceklerinin sınırları da ortadan kalkıyor.
Şampiyonlar Ligi’nde İtalya’nın tek temsilcisi olarak kaldığı için bütün gözlerin üzerine çevrildiği Roma takım logosundaki dişi kurt misali Avrupa’da başarıya aç bir ekip. En son 1961’de UEFA Kupası’nı kazandılar. İtalya’da taktik dehası olarak lanse edilen Spalletti Roma’nın başına geçtiği 2005’ten itibaren forvetsiz bir sistemle oynattığı Sarı-Kırmızılılarla İnter başta olmak üzere bir çok takımı eli boş göndermeyi alışkanlık haline getirdi. Totti, Mancini, Perrotta, De Rossi ve Aquilani gibi ofans yeteneği güçlü isimler Kurtlar’ın omurgasının vazgeçilmezleri.
Abramovich’in kulübü satın almasıyla başlayan Chelsea devrimi Mourinho’nun gidişiyle bir krize dönmüş durumda. Takım üstündeki tüm antipatiyi ve olumsuz eleştirileri üstüne çekerek oyuncularının sadece futbola konsantre olmasını sağlayan nevi şahsına münhasır teknik adam Mourinho yok artık. Kendilerini fırtınadan koruyan duvar kalktıktan sonra oraya buraya savrulan Chelsea’li futbolcuları ise yeni hocaları Avram Grant’ın kontrol etmekte zorlandığı görülüyor. Ancak bu savrulan oyuncularının toplam değerinin 400 milyon eurodan fazla olduğu bir takımdan söz ettiğimizi de unatmamak gerekir.
Sezon başında birçok otorite, Henry’nin Barcelona’ya gidişiyle Arsenal’in büyük bir düşüşe geçmesini bekliyordu. Ancak yaş ortalaması 24,5 olan gencecik Arsenal kadrosu bu otoritelere yanıldıklarını kanıtladı. İngiliz ekibin başında 12 yılı geride bırakan Arsene Wenger’in saha dışında, 20 yaşında olmasına rağmen “maestro” lakabını sonuna kadar hak eden Fabregas’ın da saha içinde önderlik yaptığı Gunners, üstüne oyun kurulması farz olan ağabeyleri Henry’siz kendi kimliklerini buldu. Ve sonuçta ortaya herkesin diline pelesenk olan “modern futbol”un nasıl olması gerektiğinin en güzel örneği çıktı. Ayağa paslarla, alan daraltarak ve olabildiğince hızlı oynayan genç Arsenal’e bu kıtada ciğeri yetecek takım yokmuş gibi görünüyor.
Liverpool’un Şampiyonlar Ligi’nde Premier Lig’den çok daha rahat ettiği bir gerçek. Birkaç yıl bu durum “rakibin oyun planını bozmaya yönelik” taktiksel anlayışıyla açıklanabilirdi. Ancak şimdi kendi oyun planlarını rakibe kabul ettirmeye yönelik gerek taktiksel gerekse kulüp anlamında bir değişim içindeler. Liverpool taraftarı, Milan’ı 3-0 geriden gelip penaltılarla yendikleri ve kupanını sahibi oldukları İstanbul mucizesini unutmuş değil. Şimdi hepsi takımlarından Moskova’da aynı başarıyı göstermesini bekliyor. Eğer yaşadıkları değişimini tamamlayabilirlerse bu sefer bir mucizeye de gerek kalmayabilir.
Birçok takım kurada Schalke’nin çıkmasını istiyor. Alman temsilcisine yönelik bu sevgi selinin bir sebebi var elbette. Bayern Münih’in domine ettiği Bundesliga’da yaşadığı “ikinci takım” sendromu Schalke’nin en büyük dezavantajı. 2. tur rövanş karşılaşmasında genç kalecileri Neuer’in mucizevi kurtarışları olmasa Porto’dan fark yiyebilirlerdi. Ancak şimdi çeyrek finaldeler. Tüm bu olumsuzluklar Alman temsilcisinin aynı zamanda en avantajları da. Çünkü rakipleri tarafından biliniyor ve küçümsenmelerine sebep oluyor.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.