Kırmızı-siyahlı ekipte başarılı bir sezon geçirmesine rağmen sözleşmesi uzatılmayan tecrübeli teknik adam ile Başkan İlhan Cavcav, daha önce ara transfer döneminde karşı karşıya gelmişti. Özdilek, sezon bitiminde taleplerini yenileyince, ipler koptu.
Gençlerbirliği ile Teknik Direktör Mehmet Özdilek birlikteliği, hafta başında yapılan 2. zirve ile son buldu. Kimilerine göre beklenmedik bir ayrılıktı. G.Birliği ve özellikle de başkan İlhan Cavcav’ı yakından tanıyanlar için ise tıpkı daha önce yaşananlar gibi, kaçınılmaz bir sondu. Geçen sezon başında Fuat Çapa’nın gidişini hatırlayanlar açısından aslında bu gelişme çok da sürpriz olmadı.
Hem yapılan ilk zirvede hem de ikinci buluşmada, ikili arasında gelecek sezonki planlama ve özellikle de gönderilecek ve gelecek oyuncuların, kimler olacağı bu süreci hızlandıran birinci neden olarak gösterildi. Gerçekten de bu fikir ayrılığı önemliydi ama pek su yüzüne çıkmayan detaylar, bu birlikteliğin devamını engelleyen gelişmelerdi.
Filmi biraz geri saralım ve 26 hafta ‘balayı’ gibi geçtiği görünen bu ilişkinin, nasıl fırtınaları atlattığını görelim.
G.Birliği, 8 hafta sonunda 4 puan toplayıp, ligin dibine demir atınca, Cavcav, 1-2 haftadır ertelediği teknik operasyon için düğmeye basmaya karar verir. Operasyonda hem Teknik Direktör Metin Diyadin hem de genel menajer Cem Onuk’un kulüple ilişkisi kesilir.
Yeni adaylar gündeme gelip, Hikmet Karaman ve Yılmaz Vural gibi isimlerle yapılan görüşmelerden sonuç çıkmayınca, ibre Mehmet Özdilek’e döner. Cavcav, Özdilek ile yaptığı görüşmede, takımın içinde bulunduğu zor durumu göz önünde bulundurup, bazı talepleri kendisine uymasa da kabul eder. Özdilek’in, Antalyaspor’da görev yaparken izlediği; çalışacağı oyuncuları kendisinin belirleme, yönetimi, takımın içine sokmama ve idari anlamda takımla ilgili ceza, ödül ve prim belirleme gibi işleyiş üzerinde söz sahibi olma özelliği, Başkan Cavcav’ın canını sıkar. Öğleden önce gerçekleşen bu görüşmede, iki taraf da ‘olur’ derken, Cavcav, ‘Yönetim kurulundan onay çıkarmalıyım’ sözleriyle, arkadaşlarının da gönlünü almayı amaçlar.
"NE KADAR VERDİĞİMİZİ KİMSEYE SÖYLEMYİN”
Özdilek, takımın başında ilk idmanına çıkmak için malzemelerini giyip beklerken, Cavcav, yönetici arkadaşlarına ‘Özdilek ile çalışmayı düşünüyorum’ ne dersiniz diye sorar. Bu durumu, daha önce de yaşayan yöneticiler için gelen soru fazla bir etki yapmaz ama Özdilek’in, iki sezona yakın görev yapacağı kulübe, ekibi ile birlikte maliyetinin 4 milyon 200 bin TL’yi bulması, işin başında sıkıntıya yol açar. Cavcav, bu konuyu yönetimdeki arkadaşları ile paylaşırken, takımın içinde bulunduğu durumun iyi analiz edilmesini ister ve “Aman ne kadar para verdiğimizi, sağda solda konuşmayın” der. Diyadin ve ekibinin 800 bin TL’yi bulan maliyeti, zaten moralini bozmuştur.
Özdilek ile birlikte üst üste alınan puanlar camianın yüzünü güldürürken, başkan ve yönetimin de keyfi yerine gelir. Takım, dipten çıktığı gibi, küme düşme potasındaki takımlarından da puan olarak arayı açınca, Beştepe’deki hava yumuşar.
İLLE DE NECATİ ISRARI ARAYI SOĞUTTU.
Cavcav ile Özdilek’i ciddi anlamda karşı karşıya getiren ilk çatışma, ara dönemde olur. İlk yarıyı, rahat bir konumda ve puanda geçiren G.Birliği’nde Cavcav, ara transferde çok fazla oyuncu alınmasına karşıdır. Ancak Özdilek, takımın iyi bir yerde ligi bitirmesini hedeflemekte ve gelecek sezon için de iddialı bir kadronun temelini oluşturmak istemektedir. Bunun için, bazı isimleri yönetime verir. Bunların başında da Necati Ateş ve Giray Kaçar vardır.
Cavcav, G.Birliği yapısına ve transfer anlayışına, yaşı itibari ile ters gelen Necati’ye baştan karşıdır. Yine de hocasının ısrarlı talebi karşısında Necati ile masaya oturur. Ancak, tecrübeli oyuncu, 1.5 yıl için 2 milyon 250 bin Euro isteyince, Cavcav’ın tepesi atar. Özdilek’in ısrarı sonucu, 2. bir görüşme gerçekleşir. Necati, istediği parada küçük çaplı bir indirime gedince, başkan sinirlenir ve ‘Forvet almıyorum, ihtiyacınızı takım içinde karşılayın’ diye çıkış yapar.
“BEDELSİZ VERDİĞİMİZ OYUNCU İÇİN PARA MI ÖDEYECEĞİZ”
Özdilek’in istediği 2. oyuncu, Antalyaspor’da fazla forma şansı bulamayan Giray Kaçar’dır. G.Birliği’nden yetişen oyuncuyu iyi tanıyan Cavcav, bu isme de sıcak bakmadığını söyler. Giray’ın, yıllık 1 milyon 250 bin TL istemesi bardağı taşırır. Giray, Antalya’da 1 milyon 750 bin TL alıyorum, Gençlerbirliği için daha düşük bir rakam talep ediyorum dese de kapı kendisine kapanır. Cavcav, maliyetinin yanı sıra oyununu da fazla tutmadığı Giray ile ilgili olarak, “Bizim takımda Kulusiç, Giray’dan daha mı kötü ki oyuncu arıyoruz” diye söylenir. Savunmada sıkıntının yaşandığı dönemde, Galatasaray’a karşı forma giyen ve Drogba’ya adım attırmayan gurbetçi Ferhat Görgülü’nün başarılı performansına rağmen kadroya alınmaması ve ısrarla stoper transferi istenip, Ratzkov’un takıma dahil edilme girişimi, Başkan Cavav’ı kızdıran bir başka konudur.
Ramazan Köse’nin ilk yarıdaki performansından memnun olmayan Özdilek’in kaleci için talepte bulunması ise Cavcav’ı çileden çıkaran son gelişmedir. Sezon başında bedelsiz olarak Ankaraspor’a verilen ve gittiği kulüpte huzursuz olan Özkan’ı geri alabileceklerini teknik ekibe ileten Cavcav, Ankaraspor kulübünden gelen, ‘Oyuncuya bugüne kadar verdiğimiz parayı isteriz teklifine çok sinirlenir. Cavcav, “Bedelsiz kiraladığımız oyuncuyu geri almak için param mı vereceğiz” deyip, çok istekli olmasa da yabancı transferine onay vermek zorunda kalır.
“VERİMSİZ YABANCILARIN HEPSİNİ HEMEN GÖNDERELİM”
Ara dönemde, istediği iki oyuncunun transferinde sonuç alamayan Özdilek, gönderilmesini istediği futbolcular konusunda da umduğunu bulamaz. Özdilek, hiç forma giyemeyen Milan ile birlikte; Zec, Kulusiç, Petroviç ve Tomiç ile de yolların ayrılmasını ister. Bu talebi de karşılık bulmaz. Cavcav, oyuncu gönderelim demek kolay ama sözleşmesi süren oyuncularla anlaşmak o kadar da kolay mı. Bunu bir de bize sorun” diyerek, kestirip atar. Zec’in Beşiktaş, Petroviç’in de Antalya maçlarını kazandıran golleri, bu süreçteki krizi donduran gelişmeler olur.
Hem transfer edilmesini hem de gönderilmesini istediği oyuncular konusunda tam anlamıyla tatmin olmayan Özdilek, sezonun ikinci yarısı başlarken yaptığı “En önemli forvetimiz taraftarımız olacak’ açıklaması ile yönetime ince bir mesaj verir.
2. yarıda takım, yükselen performansı ile Avrupa Ligi hedefini canlı tutarken, son maçlardaki puan kayıpları ile bunu gerçekleştiremese de ligi 45 puanla 9. sırada bitirir. Başkent ekibi, Özdilek yönetiminde çıktığı 26 maçta 41 puan toplarken, 31 Mayıs’ta sona erecek sözleşmedeki, iki taraftan biri kontratı tazminat ödemeden feshedebilir şerhi, yolların ayrılacağının işareti olarak algılanır.
“BİZİM TOPLAM BÜTÇEMİZ BİR EMENİKE BİLE ETMİYOR”
Sezon bitimende, Başkan Cavcav ile ilk zirvede buluşan Mehmet Özdilek, gelecek sezonki planlamasını doğrudan açıklar. “Lekiç ve Ekigho ile verim alamadığım yabancılar, Milan, Tomiç ve Petroviç ile yerli isimlerden, Deniz Naki, Serkan Kurtuluş, Oktay ve Sedat’ı gönderelim. Sözleşmesi biten Zec ve Kulusiç’i düşünmüyorum. Dahlin, Tosiç, Stancu ve Ratzkov kalsın, Gosso ile sözleşme yenileyim. 3-4 tane de kaliteli yerli alalım’ diye konuşur. Giray Kaçar transferi için bir kez daha ısrarcı olur. İlhan Cavcav, bu talepler karşısında mali bir tablo çıkarır. “Hocam, sözleşmesi sürenleri hemen nasıl gönderelim. Hem bunu yapsak bile 6-7 milyon Euro lazım. Gelecekler için de 6-7 milyon Euro harcadık mı, eder sana 13-14 milyon Euro. Zaten bizim bankada 14 milyon Euro paramız var. Bir Emenike ancak ediyor. Tüm parayı transfere mi harcayacağız” diye çıkışır. Bu sözlerin üzerine Mehmet Özdilek, “Bu sezon takım 9. oldu. Ben de kariyerimi düşünmek zorundayım. G.Birliği’nin hedefini büyütmesi açısından da bu yönde bir planlama yapmalıyız” deyince, ipler kopma noktasına gelir ve başkan 3 gün sonra yeniden görüşelim diyerek, zirveyi bitirir.
2. zirvede, iki taraf da ilk görüşmedeki tutumundan geri atmazken, Özdilek, “Başkanım, ben bazı oyuncularla çalışmayacağımı söyledim. Bunlar da basına yansıdı. Tekrar dönersem, bu oyuncularla nasıl aynı ortamda olacağım. Bu şekilde başarı gelir mi ? der. Kısa süren bu buluşma sonrasında, kontratın karşılıklı anlaşarak bitirilmesi kararı alınır.
Özdilek, Başkan ile konuşmasında gündeme getirmediği ama kulüpteki çalışanlara duyduğu sitemi, “Sözleşmem devam ettiği halde ve ilk görüşme sonrasında durumum netlik kazanmadan, başka teknik direktörler ile kulüp adına bazı isimlerin görüşmesi hiç etik değildi ve bu camiaya hiç yakışmadı” sözleri ile dile getirir ve Beştepe’den ayrılır.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.