Elektronik bilet denen şeytan icadının cenneti İtalya’dır. ‘Tessera del Tifosi’ diyorlar, ‘taraftar kimliği’. 2010’dan beri uygulanıyor. Kart alan taraftarların bir dizi kişisel bilgisi, kulüp ve polis makamlarına emanet ediliyor. Kulüpler kendilerine ve kart sahiplerine birtakım ticari avantajlar sağlamak maksadıyla firmalarla da ‘paylaşabiliyorlar’ bu verileri, böylece insanların kişisel bilgileri daha da geniş bir ‘tabana’ yayılıyor. (Bu arada mesela Floransa’da, futbolla alakasız çok insan da birtakım alışveriş ‘fırsatlarından’ yararlanmak için Fiorentina taraftar kartı alıyormuş.)
‘Camdan taraftar’dan bahsediyorlar İtalya’da: Tamamen şeffaflaşmış, ne yapıp ettiği tamamen gözetim altında tutulan taraftar. Bu denetim saplantısı, deplasman bileti almak söz konusu olduğunda zirvesine ulaşıyor. Deplasmana gidecek taraftar, vakitlice, kimliği ve vesikalık fotoğrafıyla bir banka şubesine gidiyor, bunlarla beraber vergi numarasını da ibraz ediyor, polise teslim edilmek üzere birkaç sayfalık bir sözleşme imzalıyor. Bir hafta sonra postayla plastik bileti geliyor.
İtalya’da e-biletin gerekçesi, taraftarları sıkı denetim altına alarak tribünlerde şiddeti engellemekti. Şiddet, görünürde azaldı ama aslında stad çevrelerinden başka yerlere ve alt kümelere taşındı. Buna karşılık İtalya’da deplasmancılık bitti. Serie A seyirci kaybına uğradı. Biletler görece pahalı, stadlar bakımsız, bir de bu sıkı denetim koşulları, futbolseverin tadını kaçırdı. 2009’da maç başı 25 binin üzerinde olan seyirci ortalaması, 2012’de 22 bine düştü, 2013’te anca 23 binin üzerine çıktı. Bu denetim rejimine İtalya dışında pek itibar edilmedi; güvenlik amacıyla kişisel veri denetimi ancak sınırlı ve geçici olarak uygulanıyor. Türkiye’de futbolda e-bilete geçilirken, karşılığında konfor vaat ediyorlar ama geçen hafta da konuşmuştuk, TOKİ konforudur bu. Şehrin ıraklarında kurulu, apartman suratlı azman arenalar. İhale rezilliklerine hiç girmiyorum: Sivas ve Malatya’da kale direklerine 5 milyon yeni lira maliyet çıkartmışlar biliyorsunuz. E-bilet projesinin ticari partnerinin Çalık Holding olmasıyla ilgili iddialara da girmiyorum. (Genel olarak, kulüp yönetimlerini de es geçen bir apar toparlık göze çarpıyor bu süreçte. Taraftarları zaten kimse muhatap almıyor.)
Bu bir taraftar fişlemedir
Memleket paralel ve eşkenar dinleme-gözleme-kaydetme skandallarıyla çalkalanırken, özel hayat bilgilerinin mahremiyetiyle ilgili hassasiyetler dile getirilirken, tribün ahalisinin kişisel bilgilerini bir güzel depolayacak e-bilet uygulaması geldi kapıya dayandı. Bu işin, sezonun bitmesine iki ay kala başlatılmasının garabetine de burada girmiyorum.
E-bilet uygulamasının yasal çerçevesiyle ilgili sorunları, futbolhukuku.blogspot.com.tr adresinden teferruatıyla okuyabilirsiniz. Özetleyeyim: Özel hayatın gizliliği kapsamında, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili bir risk, bir arıza var burada. Veri tabanının İçişleri ve Maliye bakanlıkları erişimine açık tutulması ve kişisel verilerin kulüpler adına pazarlanabilecek olması, ihlal kapısını açıyor. Kişisel verilerin devlet otoritelerinin sınırsız erişimine sunulması ve ticari olarak pazarlanmaya açılması,‘sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi’ gerekçesinin ve amacının hudutlarını aşıyor. Verilerin saklanacağı süre kaydının bulunmaması da bir ihlaldir.
Taraftar Hakları Derneği, bu yasanın ’taraftarı şiddetin temel kaynağı görüp cezalandırma maksadına dayandığını’ düşünüyor. Dernek başkanı Devrim Cem Erturan, beş hafta önce katıldığı bir radyo programında şöyle demişti: “Bu tam manası ile taraftarı fişlemedir, spor stadlarını tiyatroya dönüştürme çabasıdır, taraftarı seyirciye çevirme çalışmasıdır.”
Sadece futbolu bilen futbolu da bilmez; sadece güvenlik düşünen güvenliği de sağlayamaz. Emniyet cinneti ortamı gerer, şiddet kuvvesini yükseltir. Trabzon’daki rezalet, e-biletle de olurdu. Bazıları ‘taraftarı eğitmek’ diyor; ben futbolun yönetimine taraftarları reşit özneler olarak katmak diyorum. Buna niyet etmedikçe, bunun zeminini hazırlamaya yönelmedikçe, her e-biletliye alan savunması artı katı adam markajıyla ‘önlem’ alsanız boştur.
Maç bileti (bir zamandır kombine kart da), sadece koleksiyoncular için seçkin bir efemera olmakla kalmaz, hatıralarda yaşayan futbolsever milleti için de bir folklor değeridir, o bahse de burada girmiyorum.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.