Özdilek, Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantında, bir gazetecinin, ''3 Temmuz sürecinden sonra futboldan keyif alıyor musunuz?" sorusu üzerine, futbolun içinde biri olarak kendi adına keyif almaya çalıştığını, seyircilere bakıldığında ise futboldan çok, futbol dışı etkenlerin konuşulmaya başlandığını söyledi.
Böyle bir süreci daha önce hiç yaşayıp görmediğine dikkati çeken Özdilek, "Aslında futbolu çok az konuşup, daha çok etkenlerini konuşan programların ön plana çıktığı, insanların çok büyük bir bölümünün futboldan uzaklaştığı, futbol sevgisinin yavaş yavaş körelmeye başladığı bir ortam'' diye konuştu.
Türkiye'nin seyirci ortalamalarına bakıldığında, Avrupa’da düşüşte olan ülkeleri arasında bulun belirten Özdilek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Futbolu bu kadar seven bir ülke olmamıza rağmen, Milli Takım'ın Avrupa ve dünya şampiyonalarında olamaması, insanları karamsarlığa itiyor. Futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülkenin insanları olarak bunu bir süreç olarak değerlendiriyorum. Bunun da artık sonuna gelinmesini ve nokta konulması gerektiğini her yerde ifade etmeye çalışıyorum. Son süreçte Trabzon'da yaşanan Fenerbahçe maçında yaşanan ve daha öncesinde yaşanan olaylardan dolayı insanlar artık yoruldu. Futbol yoruldu ve zarar görmeye başladı.
Bu marka değerini tekrar hep birlikte ayağa kaldırmalıyız. Sevginin olmadığı, özellikle futbol sevgisinin olmadığı hiçbir yerde başarı beklemek çok gerçekçi olmaz. Kendimizi 'check' etmeliyiz. Buna tekrar yapılandırma mı dersiniz, yeniden organizasyon mu tekrar şemalandırma mı dersiniz, ne derseniz deyin ama insanların içerisindeki futbol sevgisini öldürmemek önemli. Çünkü insanların futbola olan sevgisi ve bakış açısı değişmeye başladı. Bu futbol için en büyük tehlikedir.’’
''Çok şey değişir''
Mehmet Özdilek, ligde ikinci yarıların çok zor olduğunu daha önce de söylediğini hatırlatarak, ''Ligin sonu yaklaştıkça kimse altta kalmak istemiyor. Dokuz hafta var ve halen çok şey değişebilir'' dedi.
Hafta sonu Elazığspor ile karşılaşacaklarını ve evlerinde oynadıkları her maçın favorisi olduklarını dile getiren Özdilek, ''Burası Ankara. Biz burada oynadığımız her maçta, her takıma karşı favoriyiz. Seyircimiz ciddi manada motivasyonumuzu arttırıyor. Onların centilmence protestoları bile bizim gücümüzü artırıyor. Takımı ciddi manada yukarı taşıyorlar'' diye konuştu.
Kırmızı-siyahlı kulüpte göreve başladığı günden bu yana yukarıyı hedeflediğini belirten Özdilek, ''Hep dalgalanmalar oldu ligde, bazı takımlar buna dur diyemedi ama biz hep bir yerde bu dalgalanmaya 'dur' dedik. Lig ilginç bir hal aldı. İki hafta kaybediyorsunuz kabus, 2 hafta kazanırsanız da güzel rüyalar görmeye başlıyorsunuz'' ifadelerini kullandı.
Sezonda geri kalan hiçbir maçın kolay olmadığını dile getiren ''Şifo'' Mehmet, sözlerini şöyle tamamladı:
''Belki de daha iyi oynadığımız maçları kaybettik, vasat oynadığımız maçları da kazandık. Futbolda takım performansı çok önemli. Bireysel isimlerden ziyade, takım olarak birlikte oynayıp birlikte kazanıyoruz. Bizim için dönüş, Torku Konyaspor karşılaşmasının ikinci yarısıyla başladı. Fenerbahçe maçı seriye engel oldu. İstanbul'da oynamak kolay değil, bir de o dönemki süreci düşündüğünüzde zorluk daha da artabiliyor. Asıl dönüş maçımız ise Sivasspor karşısında oldu. O maçtan sonra da Kasımpaşa maçı ayrı bir önem kazandı ve galip geldik. Elazığspor maçında alacağımız 3 puan yolumuza daha net bakmamızı sağlayacak. Ramazan ve Oktay haricinde eksiğimiz yok. Uzun süre sonra tam takım olarak çalışıyoruz.''
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.