Meriç Enercan "Ankaragücü'nün Savaşı"

Site İçi Arama


MERİÇ ENERCAN "ANKARAGÜCÜ'NÜN SAVAŞI"

Meriç Enercan "Ankaragücü'nün Savaşı"

Ankara'nın duayen gazetecilerinden Meriç Enercan, yayın hayatına yeni başlayan Çağdaş Gazete'de Ankaragücü'nü anlattı...

7066 Okunma

AYLAR yıllar boyunca konuşuldu tartışıldı, “Ankaragücü’nü kim mahvetti” diye…

Herkes kendi penceresinden bakıp, kendi doğrusuyla bir yanıt buldu.

Benimki ise ilk günden bu yana hep, “Melih Gökçek takviyeli Cemal Aydın” idi…

Ne zaman ki, bunlar bir araya gelip el ele verdi, sonra da bitip tükenmeyen kayıkçı kavgasına girdi; Ankaragücü de bitti…

Bu nedenle sağa sola bakıp, “Ama şu da vardı…” arayışları nafile çaba…

İşin doğrusu 30 Ağustos 2008 tarihli o ünlü Altınpark buluşması, Ankaragücü için sonun başlangıcı oldu.

Bitip tükenmek bilmeyen borçlar, icralar ve yüzlerce rezillik, 100 yıllık Çınar’ın 2. Lig Kırmızı Gruba kadar giden trajik yolculuğun ayrıntılarıydı.

Gördüğüm en acı fotoğraflardan biriydi, “Başkan makamında otururken, icra memurlarının odasındaki sandalye ve masalarını alıp gitmesi…”

Sivas maçında yedek forma olmadığından ıslak formalarıyla ikinci yarıya çıkması, Türk Spor Tarihine geçen gerçek bir trajedi idi…

Bu olaylar, sadece futbol değil Türk Kurtuluş Tarihi’nin en önemli unsurlarından MKE Ankaragücü’nün yaşadıklarından ilk akılda kalanlardı.

Doksanlı yılların sonundan başlayarak, son derece kötü yönetilen, gün be gün bataklığa gömülen çok önemli bir kulübün yaşadığı, hesap verilmesi gereken Trajik bir çöküş idi…

KADERİNE TERKEDİLEN TAKIM

Kaderine terkedilmiş, yalnızlaştırılmış, yok edilmek için çaba gösterilen bir kurumun inadına direnişi idi şu son Diriliş süreci…

Tribünlerinde kentinin milletvekillerini, belediye başkanlarını bu şehirden para kazanan iş adamlarını göremeyecek kadar yalnız bırakılmıştı.

Tümüyle tarifle haksızlık etmeyelim... Ankara’nın Milletvekili Aylin Nazlıaka, birçok erkekten daha delikanlı olduğunu gösterdi bu süreçte.

Kendisini “Büyük şov yapmakla” suçlayanlar, minik bir gösteriyi bile başaramadı. 

NEDEN ANKARAGÜÇLÜ BU İNSANLAR?

İlginçtir spor arenasındaki birçok kişi, insanların neden Ankaragücü’nü tuttuğuna bir türlü anlayamadı.

Açıklanması zor bu kara sevdayı, 100. Yaş günü nedeniyle Hürriyet Gazetesi’nde yazdığım yazıda,

“Aşkın sarı lacivert haliydi Ankaragüçlülerin yaşadığı...

Karşılıksız aşkın, dayanılmaz ağırlığını yaşadılar yıllarca...

Hepsi hepsi, iki Türkiye Kupası, bir de Devlet Başkanlığı Kupası’ydı 100 yılın hasılatı...

Sadece bu kadarı için verilen sevginin bir tanımı olabilir miydi?

1959’da başlayan resmi 1. Lig’de şampiyonluk görmediler.

Aslında göremeyeceklerini bile bile sevdiler Ankaragücü’nü.

Bu, öylesine bir sevda; dünyada eşi olmayan bir garip tutkuydu.”

Diye özetlemiştim.

İşte o Ankaragücü şimdi ayağa kalkma çabasında…

Tribünlerindeki 15 bin kişilik gönüllü ordusu ile Mehmet Yiğiner yönetiminde yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyor Ankaragücü…

Savaşarak ölmek ya da savaşıp inadına yaşamanın kavgasını veriyor… 


  • ÇAĞDAŞ HABER

Durali Akpınar'ın acı günü
Faruk Koca: Yeni stada yakışır bir takım yaratacağız.
Balıkesir engeli de aşıldı, Süper Lig'e 1 puan kaldı!
7
Ankaragücü'nden beklenmedik yenilgi!
1
Ankaragücü Şampi...!
4
İyi, kötü, çirkin!
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
2
Anıl
26 Şubat 201409:55
Ankaragüçlü olmak nedir? Ankaragüçlü olmak, işin kolayını seçmeden şehrinin takımıyla kalıp savaşan bir çift yürek olmaktır. Ankaragüçlü olmak nedir? İnadına yalnızlaşmak, inadına hayata, dünyaya, insanlığa, beşeriyete isyan etmek; hem de kazanmayacağını bile bile!.. Ankaragüçlü olmak nedir? İşi gücü bırakmak, yeri geldiğinde aileyi, eşi, herşeyi yok sayarak deplasman otobüsünde hayallere dalmaktır. Ankaragüçlü olmak nedir? Amerikan "Beat" kuşağındaki gibi toplumu yok saymak; hem de toplum seni dışlayıp, küçük beyniyle küçümserken ona ve onun basit kalıplarına girmeden onu sessizce aşağılamaktır!... İşte Ankaragüçlülük budur; Ne para ne pul Ne yıldız transfer, ne şampiyonlar liginde yarı final Sadece "tepki, isyan ve de ONURDUR!!"
1
yahya
24 Şubat 201414:59
Bir zamanlar bir taraftar forumundaki bir yoruma cok gulmustum. Kaderimiz oldun Lan Ankaragucu yazmisti bir canim kardesim. Hakliydi. Binlerce insanin Biraraya gelemeyiz sevgilimi hatta bazilarininda Seni buldum ya si Ankaragucu. Ama o Ankaragucu iste. O bir isyan, O bir destan. Insanin Ruhunun genisligine bagli bir sevgi. Sevilenin sevendeki sevgisinin buyuklugu sevenin ruhu kadardir. Ankaragucunu sevmek icin iste oyle bir ruh ve yurek ister. Ona ne olursa olsun bizim icin o kutsal bir miras ve Ankarali olma nisanidir.Biz bu kurtulus savasinida kazanir ozgurlugumuzu sonuna kadarda yasariz. Yeterki inanc daimi olsun.