GENÇLERBİRLİĞİ'NİN YENİ YILDIZI ATABEY ÇİÇEK

Gençlerbirliği alışılageleni yapıyor ve yeni bir genç yeteneğini Türk futboluna sunmaya hazırlanıyor. 1995 doğumlu 1,89’luk santrfor Atabey Çiçek, bu sezon 29 golle A2 Ligi’nde gol kralı oldu. Pek çoklarına göre Hakan Şükür sonrası Bursaspor’un Avrupa’nın devlerine şimdiden girmiş genç yıldızı Enes Ünal ile birlikte futbolumuzun en önemli pivot santrfor adayı.

Uzun boyum ve iyi zamanlamam sayesinde kafa toplarında etkiliyim. Boyuma rağmen ağır ya da yavaş olduğum söylenemez, hatta uzun mesafede hızlıyımdır. Güçlü olduğumu söylerler.

Atabey 35 kez genç milli takımların formasını giydi, şu sıralar U-19 milli takımının kadrosunda. Mart ayında U-18’den direkt olarak kendisinden üç, dört yaş büyük ve Süper Lig’in demirbaşları haline gelmiş Cenk Tosun, Emre Çolak, Necip Uysal, Özgür Çek’lerin oynadığı A2 Milli Takımına çağırıldı. Hatta bu kategoride Katar’a da gol atmayı başardı.

Henüz Süper Lig’de forma giymedi ama eski hocası Fuat Çapa, “Atabey, yakın bir gelecekte sadece Gençlerbirliği değil, Türk futboluna damga vuracak bir yetenek” diyerek ondaki potansiyeli ortaya koyuyor. Atabey de bundan emin zaten. Üç, dört yıla kalmadan “Türkiye’nin 1 numaralı pivot santrforu” olma niyetinde. Özgüven tam olunca, daha da ötesine geçip, “Avrupa’nın üst düzey takımlarında da rahatlıkla oynarım” diyor. Fuat Çapa, Kayseri Erciyesspor’a gitmeyip Gençlerbirliği’nde kalsaydı önümüzdeki sezonun takım planlamasında üçüncü santrfor olarak onu düşünüyordu.

FourFourTwo önümüzdeki sezon kısa süreler alsa da gündeme geleceğinden emin olduğu bu genç golcüyü her zaman olduğu gibi erkenden okurlarıyla tanıştırmaya karar verdi. Bu röportajı okuyup arkadaşlarınıza hava atabilirsiniz!

Futbola nasıl başladın, hikayeni anlatır mısın?

Futbola abimle apartman aralarında şut çekişerek başladım. O zamanlar İzmir’de oturuyorduk ve abim Göztepe’de oynuyordu, ben de sürekli onu izlemeye gidiyordum. Sonra Ankara’ya taşındık ve babam abimi Gençlerbirliği Futbol Okulu’na yazdırdı. Ben de futbol oynamak istediğimi söyledim babama ve yedi yaşında Gençlerbirliği’nde başladım.

Abin nerede şimdi, devam ediyor mu futbola?

Abim Mehmet Cansın da profesyonel oldu, Hacettepespor’da oynuyor. 1992 doğumlu ve stoper.

Okul durum nedir?

Liseyi bu sene bitirdim. Antrenmanlar çoğu zaman okul saatleriyle çakıştı ve bu beni epey zorladı. Ama okuldaki hocalarım durumumu bildikleri için her zaman yardımcı oldular.

A takıma çıktığında zorluk yaşadın mı?

A takıma geçen sezon başında çıkmaya başladım. Başlarda her genç oyuncu gibi zorluk yaşadım. Çekingen davranıyordum, kendi oyunumu gösteremiyordum. Ama Hurşut Meriç, kaleci Ferhat Kaplan ve kaptan Cem Can gibi büyüklerin yardımı ve öğütleriyle kendime geldim, güvenim arttı.

Futbol özelliklerini nasıl anlatırsın?

Uzun boyum ve iyi zamanlamam sayesinde kafa toplarında etkiliyim. Boyuma rağmen ağır ya da yavaş olduğum söylenemez, hatta uzun mesafede hızlıyımdır. Güçlü olduğumu söylerler. İki ayağımı da iyi kullanıyorum. Bitirici gol vuruşlarım iyidir, bir de bende biraz “golcü şansı” denen şey vardır.

Eksiklerin neler sana göre?

Tempo ve özellikle oyunun her alanında enerjimi kullanmakta eksiğim var. Dayanıklılığım çok iyi olmadığı için gücümü daha çok ceza sahasına saklıyorum. Buna rağmen toplu oyunda olduğu kadar topsuz oyunda da kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Çift yönlü oyunu daha iyi yapmaya gayret ediyorum.

Babam stilimi Manchester United’ın golcüsü Robin van Persie ve Chelsea’li Fernando Torres’e benzetir.

A takıma artık alıştığını söyledin; yeni sezonda hedefin ne?

Öncelikle önümüzdeki sezon kesinlikle Süper Lig’de oynamak istiyorum. Süre alıp kendimi geliştirip tecrübe kazanmalıyım. Oynama devamlılığına sahip bir futbolcu olmak hedefindeyim. Avrupa’da çok genç yaşta arkadaşlarım liglerde oynuyor. Ben de o gücü kendimde hissediyorum artık, hazırım ve güvenim tam.

Avrupa demişken, üç büyükler ya da Avrupa hedefin var mı?

İlk hedefim kendi kulübümde 11’in vazgeçilmez bir oyuncusu olmak. Daha sonra üç büyüklerden birinde oynamak ve A milli takım düzeyini yakalamak… Uzun vadeli en büyük hedefim ise Premier Lig’de Manchester City’de oynamak.

Önümüzdeki üç dört sene içinde kendini nerede görüyorsun?

Türkiye’de pivot santrfor denince akla gelen ilk isim olarak görmeyi umuyorum.

Seviye olarak kendi potansiyelini nasıl görüyorsun?

Avrupa’nın üst düzey kulüplerinde rahatlıkla oynayabileceğimi düşünüyorum.

Tarzın kime benzetiliyor?

Babam stilimi Manchester United’ın golcüsü Robin van Persie ve Chelsea’li Fernando Torres’e benzetir.

Beğendiğin ve örnek aldığın forvetler?

Zlatan Ibrahimovic, Robert Lewandowski, Edin Dzeko, Mario Gomez ve Radamel Falcao…

Çift forvet mi, tek forvet mi oynamak daha rahat geliyor?

Tek forvet oynamak bana daha rahat geliyor, çünkü daha rahat hareket ediyorum ve koşu alanlarım kapanmıyor.

“Golcü bencil olur” diye söylenir, sen onlardan mısın?

Bir golcü olarak bencil değilim, daha çok takım oyuncusuyum. Asist de yaparım çok. Ayrıca gol atamayınca da asla moralimi bozmuyorum.

A2 milli takıma çağırıldın, ama U-20’de yoksun. Yaşın küçük olmasına rağmen çağırılmayı ve Dünya Kupası’nda oynamayı bekliyor muydun?

U-20 Dünya Kupası’nda oynamayı çok isterdim ancak yaşım küçük ve benden büyükler çağırıldı milli takıma. Bundan sonraki turnuvalarda oynarım artık diye düşünüyorum.

Röportaj: Sinan Feradov