"BEN HAYAL DEĞİL GERÇEKLERLE UĞRAŞIRM"

“Bu ülke liginde Trabzonspor, İstanbul takımları dışında bu işi ilk kez başardı. Sonra da bir kez Bursa şampiyonluk yaşadı. Şampiyonluk uzun vadeli bir yatırım. Beş yıl on yıl ve daha fazlası. En azından buna sabır yok.”

“Yetişdirdikleri nitelikli, iyi futbolcularını bir süre sonra yaşamak için satmak zorunda kalan Anadolu’dan şampiyon çıkması benim için hayal. Ben de şampiyon olmak isterim ancak ne yazık ki işin gerçeği bu.”

Gençlerbirliği’nin çiçeği burnunda Teknik Direktörü Metin Diyadin, gelecek sezona ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve “Bursa’dan sonra Anadolu’dan şampiyon çıkması büyük hayal” dedi. 
Lig TV’deki röportajında gerçekçi saptamalar yapan Diyadin, Türk futbolunun anlık kararlarla hayatiyetini sürdürdüğünü dile getirdi ve “Bu ülkede günlük yaşıyoruz, anlık yaşıyoruz. Bu günümüz iyiyse yetirli görüyoruz. Günlük başarılar, anlık mutluluklarla yetinip, geleceğe ilişkin yapmıyoruz. Bu nedenle Türk futbolu hala altyapının öneminin farkına varmayı başaramadı. İyi bir altyapının kurumların geleceklerine olumlu katkısının anlamını kavrayamadı” diye konuştu.

OYUNCU HOCASININ ADALETİNE GÜVENECEK

Teknik adamların kaderlerini, saha sonuçlarının belirlediğini ifade eden Metin Diyadin, “Kazanırsan varsın, kaybedersen yoksun. Teknik adam için olay budur. Takımın sahaya yansıyan olumsuzluklarının bedelini, her zaman Teknik Direktörler öder. Bu ne yazık ki bu, gelenek haline gelen bir gerçektir” şeklinde konuştu. 
Kendisinin her zaman adalet ve vicdan gerçeklerinden yola çıktığını belirten genç teknik adam, “Takım içi adaleti sağlayamazsanız, önce kendi vicdanınız sizden hesap sorar. Oyuncu bilecek ki, tercih yapmak hocanın işi. O tercihe hocasını kendisi lehine zorlamak adına çok çalışacak, çaba gösterecek. Sonra da hocasının adaletine inanıp, güvenecek. Karşılıklı güven ve inanç, kurumlar için çok önemli. Bunu sağladığınız zaman, işin en zor kısmını çözersiniz” görüşlerine yer verdi.

HEDEFLERİ KOŞULLARA GÖRE REVİZE EDECEĞİZ

Gençlerbirliği’nin sezon hedefine ilişkin soruya ise Metin Diyadin şu yanıtı verdi: 
“İmza attığım törenin ardından yaptığım değerlendirmede de buna vurgu yapmıştım. Hedefim, geçen yıldan daha iyi bir derece elde etmek. Çıkış noktamız, iyi futbol oynayan, her maçı kazanmayı arzulayan ve bu arzusunu büyük ölçürde gerçekleştiren bir takım olmak. Tribünlere gelen, ekranları başında bizi izleyenlere futbol keyfi yaşatmak. Çıkış noktamız bu. Zaman geçtikçe, hedeflerimizi koşullara göre revize edeceğiz.”

DENGELİ, KÜLTÜRLÜ VE EĞİTİMLİ TARAFTAR

Başkent ekibinin az ancak nitelikli bir taraftar grubu olduğunu kaydeden Diyadin, “Dengeli, kültürlü ve eğitimli takımını çok seven kaliteli bir taraftar grubumuz var. Az ama öz bir grup bu. Doksanlı yıllarda Zecerias, Rinaldi’li takımın yarattığı çoşku ile taraftar sayımızda müthiş bir artış olmuştu. Aynı havayı Kona-Khuse, Mosheou’nun yer aldığı takımda da yaşadık. Tribanler dolmaya başlamış, destek müthiş düzeye çıkmıştı. O günleri futbolcu olarak sahada yaşayan biri olarak, bugün de başarabileceğimize inanıyorum. Biz sahada iyi işler yaparsak, destek de gelecektir” yorumunu yaptı.

BEN HAYAL DEĞİL GERÇEKLERLE UĞRAŞACAĞIM

Röportajın son bölümünde muhabirin sorduğu “Şampiyonluk gibi bir hedefiniz var mı?” sorusuna Diyadin’den şu yanıt geldi: 
“Bu ülke liginde Trabzonspor, İstanbul takımları dışında bu işi ilk kez başardı. Sonra da bir kez Bursa şampiyonluk yaşadı. Şampiyonluk uzun vadeli bir yatırım. Beş yıl on yıl ve daha fazlası. En azından buna sabır yok. Yetişdirdiklerini bir süre sonra yaşamak için satmak zorunda kalan Anadolu’dan şampiyon çıkması çok zor. İşin gerçeği ne yazık ki bu. Ben de şampiyon bir takımın parçası, hocası olmak isterim ama bu bir hayal. Gerçekçi olmak ve gerçeklerle uğraşmak benim açımdan daha doğru ve ben bunu yapacağım.”