‘Beni eskiler bilir, Gençlerbirliği’ne gönül veren yeni neslin beni yanlış tanımasını istemem’ diyen tecrübeli teknik adam, “13 yıl boyunca, bir kuruş menfaat beklemeden kırmızı-siyahlı formaya hizmet ettim. Cavcav, yanlış bilgilerle kamuoyunun kafasını karıştırmasın” ifadelerini kullandı.
Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın, Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen etkinlikte, Teknik Direktör Zeynel Soyuer’e yönelik sözlerine, Soyuer’den yanıt geldi.
Tecrübeli teknik adam, Cavcav’ın yanlış bilgilerle kamuoyunun kafasını karıştırdığını belirtti ve “Beni eskiler çok iyi bilir. Gençlerbirliği’ne gönül veren yeni neslin beni yanlış tanımasını istemem. 13 yıl boyunca, bir kuruş menfaat beklemeden kırmızı-siyahlı formaya hizmet ettim. ‘Rüzgar’ın oğlu Zeynel, yakıştırması bu kulübün sembol isimlerinden biri olduğumu gösteriyor. Benim, Cavcav’ın selamına ihtiyacım yok. Bu açıklamaları, kendisine değer verdiğim için değil, genç kuşaklar bizleri daha iyi tanısın, yanlış anlamasın diye yapıyorum” şeklinde konuştu.
OTEL ŞARTINI ÖNE SÜRMEDİM
İlhan Cavcav, kısa süre önce katıldığı etkinlikte, bir dönem takımın başına hoca olarak getirmeyi düşündüğü Zeynel Soyuer’in yüksek bir maliyet çıkarıp, İstanbul’daki maçlar için Tarabya Oteli’nde kamp şartı koştuğunu, bu nedenle kendisiyle anlaşmadıklarını, o gün bugündür de Soyuer’e selam vermediğini söylemişti.
Cavcav’ın anlattıklarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Soyuer, şunları söyledi:
“Öncelikle, takım İstanbul’a gittiğinde Tarabya Oteli’nde kamp yapmalıyız diye bir şart ileri sürmedim. Aramızda böyle bir konuşma geçmedi. Anlattığı, 82-83 sezonu başlamadan önce yaşanan bir gelişme. Bir önceki sezonun bitimine 2 hafta vardı ve ben çalıştığım Kocaelispor’dan ayrılmıştım. İskenderunspor’a gelen güçlü yönetim, şampiyonluğa oynayacak bir takım kurma hedefiyle yola çıkmıştı. Bana da teknik adam olarak teklif getirdiler. 5 milyon transfer parası, 200 bin TL de maaş önerdiler. Ankara’ya döndükten sonra, hoca arayışındaki Gençlerbirliği ile bir temasım oldu. Açıkçası onlardan bir teklif gelmedi. Türk futbolunun önemli isimlerinden İbrahim Onuk, beni, bizzat İlhan Cavcav’ın yanına götürdü. Kendisiyle konuştuk. Para lafı bile geçmedi. (İskenderunspor’un böyle bir teklifi var. Gençlerbirliği benim kulübüm, elbette hiç bir zaman bu kadar para istemem ama sizden de anlayış beklerim. Teklifinizi bana iletin) deyip, izin istedim. Bir süre bekledim arayan olmadı. İskenderunspor da bastırıyordu. Sonuçta Gençlerbirliği’nden teklif gelmedi.”
AİLEMİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNMEK ZORUNDAYDIM
“Daha sonra bana Tevfik bey vasıtası ile haber ulaştırıldı, (Cavcav, 1 milyon transfer parası, 100 bin TL’de maaş, geliyorsa gelsin) demiş. Ben de bunun üzerine İskenderunspor’a gittim. Sonra duydum ki (Ben bu kulüpte başkan olduğum sürece Zeynel Soyuer içeri giremez) diyormuş. Bunu duyunca, (Ben o kulübün sembol ismiyim. Kulübe girmek için Cavcav’a ihtiyacım yok) diye gazetelere yansıyan demeç verdim. Tüm hayatımı futboldan kazanmış bir insanım. Bakmak zorunda olduğum bir ailem ve 3 çocuğum vardı. Onların geleceğini düşünmek elbette en doğal hakkımdı.”
KIRAMAYACAĞIM İSİMLERİ DEVREYE SOKTU
“Yanılmıyorsam 88 yılıydı. Rahmetli Turgut Özal, kulüplere maddi yardım yapıyordu. Genlerbirliği’ne de yüklü bir yardımda bulundu. Daha sonra kulüp yönetimi, Özal’a teşekkür ziyaretine gittiğinde, Özal, (Sizin, Zeynel adında çok ünlü bir oyuncunuz vardı. Ben onun özel seyircisiydim, maçlarını izlemeye giderdim. Kendisi nerede görmek isterim) demiş. Ben o dönem Edirnespor’da çalışıyordum. İlhan Cavcav beni arayamadığı için devreye kıramayacağım isimleri soktu. Oktay Arıca ve Kemal Kaya beni aradı, durumu iletti. Bunun üzerine kulübe gittim. Turgut Özal, tesislere ziyarete geldiğinde, kendisine kulübün şildini ben takdim ettim. Gençlerbirliği denince akla gelen 5 isim varsa biri de benim. Hem toplumda hem de kulüpte, yerim bellidir. Biz Gençlerbirliği’nde dürüstlüğü ve kişiliği öğrendik. Hiç bir zaman yalanla dolanla işimiz olmadı. Gençlerbirliği küme düştüğünde, bakan İsmet Sezgin, federasyon başkanı Hasan Polat, MHK Başkanı Halim Çorbalı idi. Hepsi de Gençlerbirliği tarihinin önemli isimleri. Onların görev yaptığı dönemde, takımın küme düşmesi, bu kulüpte dürüstlüğün ne kadar önemli bir erdem olduğunun göstergesidir. Yeni kuşaklar, Gençlerbirliği’nin bu özelliklerini iyi öğrensin, anlasın ve sahip çıksın istiyorum.”
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.