Türk Telekom Basketbol Şube Sorumlusu Batuhan Akyalçın, bekle-gör yılını geçirdiklerini seneye farklı bir çehre ile yola devam edeceklerini söyledi.
TBF’den Dilvin Yücebarlas’a konuşan Akyalçın oldukça ilginç açıklamalar yaptı.
Son iki yıldır Türk Telekom Kulübü geçmiş yıllara oranla hedef küçülttü. Bu küçülme bu sezon kendisini fazlaca hissettirdi ve takım tarihinde ilk kez ligde kalma mücadelesi vermeye başladı. Şampiyonluk parolasının var olduğu, Avrupa Kupaları’nda boy gösteren bir kimliğe sahipken bu dönemlere nasıl gelindi?
İlk olarak şunu söylemeliyim ki; basketbol bir şovdur. Bünyenizde ne kadar yıldızı bulundurursanız o kadar fark edilir oluyorsunuz. Biz bunu geçen sene Mehmet Okur ile yaşadık. Bir anda seyirci profilimiz arttı ve farklılaştı. Geride bıraktığımız bir sene ile ilgili konuşmam gerekirse; bu dönem Türk Telekom için stratejik karar verme dönemiydi. Bu zamana kadar daha yüksek bütçelerle mücadele ettiğimiz ligde, düşük bütçe ile ne yapabileceğimizi görmemiz gerekiyordu. Harcanan paraların karşılığında ne aldığımızı ölçmemiz lazımdı. Ayrıca bildiğiniz üzere alt yapı takımlarına verdiğimiz destek doğrultusunda oradaki küçük kardeşlerimize örnek teşkil edebilecek bir takıma sahip olmamız gerektiğini düşündük. Aslına bakarsanız şu anda kadromuzda bulunan yerli ve yabancı oyuncularımız hem birey hem aile yaşantısı hem de sporcu olarak örnek oyuncular. Evet, dediğiniz doğru hedefte bir küçülme oldu ve bekle-gör yılını yaşarken testi de başarıyla geçtik. Seneye her şey farklı olacak.
Bu startejik olarak düşünme ve planlama sürecinde bir de antrenör değişikliği yaşadınız…
Evet, Koray hocamızın istifasının ardından kendi bünyemizden yetişmiş ve senelerdir bizimle birlikte olan Ahmet hocaya görevi verdik. Şu ana kadarki performanstan da memnunuz.
Ligin geri kalanında takımınızdan neler bekliyorsunuz?
Çok şanssız maçlar kaybettik. Eğer onları kazanmış olsaydık şu andaki galibiyet sayımız ve puan durumundaki yerimiz farklı olabilirdi. Geçen hafta Tofaş karşısında takımımız geriden gelerek kazandı ve bu sezon ilk defa maçın içinde takım bir reaksiyon göstererek önemli bir hamle yaptı. Bu galibiyet Türk Telekom gibi bir takım için çok da fazla sevinilecek bir galibiyet değil elbette ama bir bütün olmak adına bizim için önemliydi. Bundan sonrasında da bu şekilde devam edeceğiz. En baştaki sorunuzda ligde kalma mücadelesi içinde olduğumuzu söylediniz ama ben Türk Telekom’un ligden düşme gibi bir olayı yaşayacağına kesinlikle inanmıyorum ve bu inancı oyuncularda da görüyorum. Biz bunu aklımızın uçundan bile geçirmiyoruz.
Ligin sonunda iki seçenekli duruma göre Türk Telekom’un gelecek için planları neler olacak?
Gelecek sene için bütçe konusunda yönetimimize sunacağımız bir raporumuz var ve bu sene de bir şeyleri ispatlıyoruz. Olması gerekeni ortaya koyduk. Yönetimimizden de gerekli mesajı aldık. Türk Telekom’un gerek kendini gerekse camiadaki alışkanlıkları değiştirecek gücü var. Bu gücü de değişim için kullanacağız. Bir şeylerin değerini bilmek için önce kaybetmek gerekiyor. Biz de önce kaybettik, şimdi ise yeniden hedefe kilitlenmiş durumdayız.
Son birkaç senedir her sezon bittiğinde Türk Telekom’un başka bir kulüp ile sponsorluk anlaşması yapması üzerine çeşitli haberler çıkıyor. Bu devamlı yinelenen durumla ilgili de net bir şey söylemeniz mümkün mü?
Türk Telekom gibi bir marka ile herkes kendini bir arada görmek istiyor elbette. Sporu bu kadar destekleyen bir kulüp kimliği için de bu normal. Ancak şunu da net olarak söylemeliyim ki; Türk Telekom’un kesinlikle bir kulüp ile birleşmesi söz konusu değil. Şu anda İstanbul ve Ankara’da inşaatları süren 2 spor okulu projemiz var ve bunlar da hayata geçtiği zaman her şey çok daha farklı olacak. Sadece basketbolda değil diğer spor branşları için de hizmet verecek bu tesislerin dışında kendi yaptığımız Türk Telekom okullarında okuyan öğrencilerimiz var. Bu çocukların da kötü alışkanlıklardan korunarak spora yönlendirilmesi konusunda çalışmalarımız oluyor. Olimpiyatlar için de yatırımlar yapıyoruz. Spor, şirketimizde bu kadar geniş bir çerçevede yer alırken, kendi takımımızı da hak ettiği yere getireceğiz. Ankara’nın bu takıma ihtiyacı var. Doğru yöneterek, seneye daha da hassas çalışarak yolumuza devam edeceğiz.
Türk Telekom’un marka değerini düşündüğümüzde reklam anlamında sporun ve basketbolun iyi bir araç olduğunu da sanırım yönetim olarak değerlendiriyorsunuz…
Elbette, dün Halkbankası’nın Avrupa’da elde ettiği şampiyonluk ile yapılan reklamın para olarak karşılığı yok. Spor ile elde edilen başarının markalar için ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Anadolu Efes’in geçtiğimiz günlerde yayınlanan reklamı da buna güzel bir örnek. Bu noktada daha önce Vakıfbank Kurumsal İletişim Daire Başkanı olarak görev yapan Aslıhan Ahıskal artık bizimle birlikte. Kendisi Pazarlama İletişimi Direktörü olarak görev yapıyor. Sporu ve spor ile yapılan reklamın değerini bilen birisi. Halen de Vakıfbank Voleybol Takımı’nın yönetiminde görev alıyor. Onun da rüzgarını arkamıza alarak daha güzel işlere birlikte imza atacağımızı düşünüyorum. Artık Türkiye’de ailelerin çocuklarını futbol dışında başka sporlara da yönlendirmesi gerekiyor. Ben, şirket olarak böyle bir sosyal sorumluluğunda içinde olduğumuzu düşünüyorum. Futbolda yaşanan fanatiklik ile ülkemizin spor kültürü maalesef giderek bozulmakta. Bu noktada da bizim spor okulu projemizin önemi daha da artıyor. Aslına bakansanız bu durum reklam hedefini aşan da bir durum. Biz Türk halkı için bir şeyler yapmanın peşindeyiz. Şirket olarak hizmet verirken de bunu gözeterek vatanın her bir köşesine kar amacı gütmeden ulaşıyoruz.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Türk Telekom ‘un spor faaliyetleri ile ilgili başka bir birimi daha var ve bu birimin çalışmaları ile Türkiye genelinde 4500 lisanslı sporcuya sahip bir aileyiz ve 40 ilde 27 branşta faaliyet gösteriyoruz. Bu yolda kulüp olarak lokomotifimiz ise basketbol. Türk sporunda başarılı bir geçmişimiz var ve istatistiklere baktığımızda da altyapıdan oyuncu yetiştiren kulüp sıralamasında dördüncü sırada bulunuyoruz. Şu anda basketbolda önemli görevlerde bulunan antrenör, menajer ve oyuncuların mutlaka bir Türk Telekom geçmişi var. Türk Telekom’un Türk Sporuna olan desteği hiç de küçük değil ve bundan sonra da devam edecek.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.