Başlığın gerekçeli açıklamasını yazının gelişme ve sonuç bölümünde görebileceksiniz. Öncelikle iki hafta öncesine dönelim ve ilham perimizin hangi uluslar arası havayolu şirketi ile beynimize yumuşak değil 'zonk' şeklinde iniş yaptığını anlatmaya başlayalım.
25.11.2012 tarihinde oynanan Levante-Barcelona karşılaşmasının 14. dakikasına gidiyoruz. Dani Alves sakatlanıp oyuna devam edemeyince Barcelona teknik heyeti Montoya'yı oyuna alıyor ve o an Barcelona'nın maç kadrosunun tamamı altyapı ürünü oyunculardan oluşuyordu.
Katalan futbolu fetişistleri her ne kadar ertesi gün 'Barcelona sahaya 11 altyapı ürünü ile çıktı' yazsa da Dani Alves'in Sevilla'dan transfer olduğu gerçeğinden yola çıkarak 14. dakikada Barcelona'nın sahada 11 altyapı oyuncusu olduğu gerçeği yüzümüze bir tokat gibi çarpıyordu.
Bu tokatın etkisi ile ligimizde oynanan 13. hafta karşılaşmaları incelediğimde bir sevgi kelebeği olarak öteki yanağımı da diğer tokat için çevirmek zorunda kaldım. Ligde oynanan 9 maç, 18 takım, 18 kişilik esame listesinde 324 futbolcu bulunmakta. Bu 324 kişilik listeden sadece 33 futbolcu o an formasını giydiği takımın altyapısından yetişme.
Bu 33 futbolcunun çoğu ise Türkiye Futbol Federasyonu'nun talimatları gereği ceza almamak için o esame listesinde yer almakta. Neredeyse %10 gibi bir dilime tekabül eden bu gerçek karşısında ise normal şartlarda bir futbolsever olarak endişelenmemiz gerekmekte lakin çoğunluk bu durumdan memnun gözükmekte.
'Butterfly Effect' girdabından kurtulabilmek adına geride bıraktığımız hafta maçlarını da mercek altına aldım. 324 kişilik listede geçen haftaya göre 6 kişilik bir artış ile 39 futbolcu o an formasını giydiği takımın altyapısından yetişme idi ama bu 39 futbolcudan sadece 9 tanesi takımının başlangıç kadrosunda kendisine yer bulabilmişti.
Gelelim Gençlerbirliği meselesine. Fuat Çapa 18 kişilik kadroda tam 6 altyapı oyuncusu bulundururken 2 futbolcuyu da 11'de yer veriyordu. Altyapısı ile Türk futbolunda bir devrim gerçekleştiren Trabzonspor'da ise başlangıç kadrosunda sadece Mustafa yer alıyordu. En iyi altyapı olgusu oluşturan Galatasaray'da Semih kendisine sahada yer bulurken Beşiktaş'ta ise bu oyuncu Necip oluyordu.
Fenerbahçe başlangıç kadrosunda altyapıdan hiç oyuncu bulunmazken bence süper ligde en iyi altyapıya sahip olan Bursaspor'da ise sadece Serdar Aziz 11'de yer alıyordu.
Yukarıdaki gerçeklik çok dikkat çekmemekte zira biz hala 1980'li yılların imkanları ile futbola matematiği sokan Valeriy Lobanovski verileri ile hareket etmeye çalışıyoruz. En çok koşan oyuncuları incelerken esasında hesaplara o futbolcunun sahada attığı adımın dahi girdiğini görmezden geliyoruz.
Türk futbolu için matematik istiyorsanız son 2 haftanın esame listesini incelemek yeterli olacaktır. Fuat Çapa'yı oyuncu yerleşimleri ve belirli bir formasyon için sabit fikirli olmasından sebep eleştiren bir futbolseverim ama bu haftanın en başarılı takımı benim matematik anlayışıma göre Gençlerbirliği.
Tarihten bir yaprak
Konu Gençlerbirliği olunca geçmişe dönüp Gençlerbirliği-Trabzonspor maçının ilk gol görüntüsünü eşleştirmemek olmazdı. Takvim yapraklarına elektrikli süpürge tutarak ( Hollywood tarzı flash-back ) 15 Mayıs 2005 tarihine gidiyoruz. Galatasaray şampiyonluk yolunda Ali Sami Yen'de Gençlerbirliğini ağırlıyordu. Maçın 4. dakikasında kazanılan köşe vuruşunu Ergün kullanıyor ve arka direğe aşırılan topu Cihan Haspolatlı tamamlıyor ve sarı-kırmızılılar 1-0 öne geçiyordu. Aradan neredeyse 8 yıl geçtikten sonra aynı golü aynı zaman diliminde Trabzonspor'dan yine Gençlerbirliği yiyordu.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.