Hacettepe Üniversitesi - Pınar Karşıyaka
Hacettepe bu hafta evinde ligin güçlü ekiplerinden Pınar Karşıyaka'yı ağırladı. Hacettepe için bu karşılaşma hedef maçı olmasa da takımın maça çok iyi hazırlandığını gördük. Karşıyaka gibi düzen dışına çıkmaya meyilli bir takıma boyalı alanı kapatıp, onları dış şutlara zorlamak gibi gayet mantıklı bir taktikle maça başlayan Hacettepe bu planıyla başarıya da ulaştı.
Hücumda maça harika başlayan Polat Kaya önderliğinde sürekli potaya giderek skor bulmak isteyen Hacettepe hücumda organize olmakta zorlansa da potaya gitmenin meyvesini ilk çeyrek boyunca aldı. Fakat yapılan sıkı ve sert savunmaya karşılık, Diebler ve Dixon'dan gelen ekstra 4 üçlük ve hücumda yapılan 4 top kaybı Karşıyaka'nın farkı açmasına neden oldu. İlk çeyreğin bitimine 4 dakika kala fark 9 sayıya çıktı.
Alınan moladan sonra bu sefer sahneye Önder Külçebaş çıktı. Çaldığı 2 top ve yaptığı blok takımı tekrar ateşledi ve ilk çeyrekte rakip potaya 13 sayı bırakan Polat Kaya ekstra hücum gayretiyle Hacettepe ilk çeyreği 19-18 önde kapattı.
Hacettepe boyalı alanı öyle etkili kapattı ki Karşıyaka'nın boyalı alandan ilk basketi devrenin bitimine 4 dakika kala geldi. Fakat Karşıyaka'nın temiz bilekli dış adamları ilk yarıyı 6/5 gibi yüksek bir üçlük yüzdesiyle bitirince Hacettepe'nin hamlesine cevap verip ilk yarıyı 38-31 önde kapatmayı başardılar.
Maçın ikinci yarısına oyuncular, kenar ekip veya seyirciler değil maçın başhakemi Emin Moğulkoç damga vurdu. Sürekli oyuncular ve staff ile laf dalaşına giren ve çaldığı anlamsız düdükler ile maçın seyrini değiştiren Moğulkoç, Hacettepe koçu Alp Bayramoğlu'na çaldığı teknik faul ve Elridge'e çaldığı sportmenlik dışı faul ile Karşıyaka'nın yapamadığını yapıp Hacettepe'nin gardını beline indirdi. Bu olayların ardından maç tamamen koptu ve Hacettepe maçtan 79-52 mağlup ayrıldı.
Maç sonunda ortaya çıkan tablodan Hacettepe'ye bir iyi bir de kötü haber verebiliriz:
Kötü haber; Hacettepe'nin yabancı oyuncuları bu maçta takıma nerdeyse hiçbir şey katmadı. İşi daha da vahim yapan, Elridge, Glover ve Bennerman'ın kayda değer katkı vermemeleri ilk kez rastladığımız bir durum değil. Yabancılardaki bu form düşüklüğü takımın fena halde skorunu kısıtlıyor. Maç içinde kasık bölgesinden sakatlanıp maçı tamamlayamayan Elridge'nin sakatlığının ne kadar ciddi olduğu da Hacettepe için çok kritik.
İyi haber; bu takımın çoğu ekibin ulaşamadığı bir savunma potansiyeli var. Özellikle boyalı alan savunması çoğu rakibinden daha üst düzeyde ve bu takım maç kazanacaksa bu savunma kaynaklı olacak. Ayrıca kendisinden patlama beklediğimiz Polat Kaya'nın birkaç maçtır kıpırdanma halinde olması skor kısırlığı çeken Hacettepe için gayet müspet bir gelişme.
Son bir serzeniş de Ankara seyircisine. Salonda tamamen Karşıyaka taraftarı ağırlığı vardı ve Hacettepe'ye deplasman havası yaşattılar. Takıma biraz daha sahip çıkıp Ankara Arena'da en azından takımlarına deplasman havası yaşatmaması dileğiyle.
Türk Telekom - Olin Edirne
BBL'de Türk Telekom, geçen hafta evinde Anadolu Efes'e ecel terleri döktüren Olin Edirne'yi ağırladı. Maç öncesinde iki takıma baktığımızda lige felaket başlayan Olin Edirne'nin yapılan takviyelerle gayet toparlandığını, Telekom'da ise M.Banks'in yokluğunun rotasyonu iyice daralttığını, pota altı zafiyeti için de Lance Williams'ın takıma katıldığını görüyoruz.
Maça Ceyhun'la potayı zorlayarak başlayan Telekom ilk çeyrekte oldukça iyi de şut atınca 15-7 gibi güzel bir skorla ilk 5 dakikayı geride bıraktı. Alınan molayla kötü gidişi durdurmaya çalışan Olin Edirne koçu Gökhan Taştimur takımına tam saha baskı uygulatarak Telekom'un hızını kesmeye çalışsa da Telekom bu süreci de atlattı ve ilk çeyreği 31-19 önde kapattı. (6/4 3'lük 14/8 2'lik)
Arayışlarına devam eden Gökhan Taştimur maç yavaş yavaş kopmak üzereyken devrenin bitimine 6 dakika kala mola aldı ve maçın seyrini değiştirdi. Moladan alan savunmasıyla dönen Olin Edirne o zamana kadar yüksek yüzdeyle şut atan Telekom oyuncularını adeta afallattı. Bir kaç üçlük isabeti alan savunmasını bertaraf edecekken Telekom değil üçlük, basket bile atmakta zorlandı.
İkinci çeyrekte Telekom sadece 9 sayı atabildi. Alan savunmasıyla ivme kazanan Olin Edirne farkı altıya kadar indirdi ve devre 40-34 Telekom üstünlüğüyle sona erdi. 6/4 3'lük 14/5 e 14/8 2'lik 23/11 e geriledi.
Üçüncü çeyrekte de alan savunmasına devam eden Olin Edirne, bir türlü ceza şutlarını sokamayan ve özellikle Pasalic'in başı çektiği yumuşayan savunmayı iyi değerlendirdi ve skor 40-40'a kadar geldi yakalanan 21-9’luk seriden sonra alan savunması bitti ve Telekom Zupan ve Dee Brown'un sayılarıyla rahat bir nefes aldı. Ama bu sefer de koç Koray Eş'in aldığı teknik faul alması üstünlüğün tamamen Olin Edirne'nin eline geçmesine neden oldu. Bu süreçten Olin Edirne 8 sayılık fark yakalayarak çıktı.
Son çeyrekte Telekom rakibi uyuta uyuta farkı 2'ye kadar indirdi ve sahneye hiç beklenmedik bir isim Can Uğur Öğüt çıktı. O dakikaya kadar potaya dahi bakmayan Can çok hayati bir üçlük attı ve takımını öne geçirdi. Son dakikalarda Telekom'u maçta tutan attığı 8 sayı ile Can oldu. Artık kafa kafaya giden maçlara alışkın olan Telekom'da sahneyi Can'dan alan Dee Brown attığı son saniye basketiyle maçı uzatmaya taşıdı.
Uzatmaya da damgasını vuran Dee Brown, attığı el üstü 3'lüklerle, ürettiği 29 sayıyla "buranın lideri benim" mesajı verdi ve skor 78-78 iken Olin Edirne'ye hançeri saplayıp 81-78’lik skorla maçı kazandıran isim oldu.
Telekom için çok kritik olan bu galibiyet soru işaretlerini hala gideremedi. Pota altındaki zafiyet, rotasyon darlığı, M. Banks'in durumu ve takıma yeni katılan Lance Williams'ın takıma nasıl katkı sağlayacağı akla gelen sorular arasında.
Bu arada kritik anda sorumluluk alan Can Uğur Öğüt'ü kutlamamız gerekir. Bu özgüveni ilerleyen haftalara taşıyabilirse Telekom'da oldukça az olan skor kaynaklarına çeşitlilik getirmesi açısından oldukça hayati bir katkı sağlamış olur.
Aliağa Petkim - Ted Ankara Kolejliler
Bu hafta İzmir'de Aliağa Petkim'e konuk olun Ted Ankara Kolejliler baştan sona çekişme içinde geçen maçı 70-68 kaybetti. Ted Koleji maçlarını ya farklı kazanıyor ya da farklı kaybediyor. Çekişme içinde geçen maçlar içinse olumlu şeyler söylemek zor. Kafa kafaya geçen Fenerbahçe ve Antalya BŞB maçlarını da son topa kadar taşıyan Ted Kolejliler yapılan basit top kayıpları ile kaybetmişti. Aliağa Petkim maçında da geriden gelen Ted Kolejliler son bir dakikaya daha avantajlı girdi ve iki defa maç ellerine geldi fakat top kayıpları yine maçın kazanılmasına engel oldu. Nitekim Berent'in son saniye de yakaladığı pozisyon basket de olabilirdi bu yüzden bu mağlubiyeti çok önemsememek gerekir.
Ligde artık ilk altı şekillenmiş görünüyor. Galatasaray MP, Beşiktaş, Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker, Banvit ve Pınar Karşıyaka bütçeleriyle ve kurdukları takımlar ile bir adım öndeler. Ted Koleji bu takımların ardından belki de en büyük potansiyele sahip takım ama bu maç yine 29 sayı atan Jovo Stanojevic'e çok bağımlı oynamaları takımı zaman zaman zor duruma sokuyor. Kirk Penney, Woodside, Murat Kaya, Nedim Yücel gibi oyuncuların skoru daha paylaşarak zaten dar olan rotasyonda dengeleri sarsmayarak oynamaları gerekiyor. Takımın potansiyeli kafaya oynayacak takımları zorlayacak kadar olsa da, daha önceki yazılarda bahsettiğimiz sorunların çözülememesi Ted Kolejliler'i ligin aşağı sıralarında görmemizi sağlayabilir. Haftaya Evinde Anadolu Efes'i ağırlayacak olan Ted Kolejliler, Olin Edirne ve Erdemir'in salladığı ama yıkamadığı Anadolu Efes'i devirebilir.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.