Angara Havası - Basketbol (22 Ekim 2012)

Site İçi Arama


ANGARA HAVASI - BASKETBOL (22 EKİM 2012)

Angara Havası - Basketbol (22 Ekim 2012)

Basketbol'da mücadele eden Ankara takımlarının haftalık değerlendirmesini editörlerimizden Furkan Şimşek sizler için derledi...

5413 Okunma

Ted Ankara Kolejliler

Fenerbahçe Ülker-Ted Ankara Kolejliler

Ted Kolejliler için bu haftaki İstanbul deplasmanı her ne kadar hedef maçı olmasa da hafta arasında Fenerbahçe’nin Slovenya deplasmanına gitmesi, Kaya ve McCalebb’in sakatlıkları akıllara neden olmasın? Sorusunu getirdi. Bu maçın kazanılması için Ted Kolejliler açısından her şeyin yolunda gitmesi Fenerbahçe’nin de rehavete kapılıp tökezlemesi gerekiyordu.

Beklenen zemin oluştu ve Ted Kolejliler maça Jovo Stanojevic ve Nedim Yücel fırtınasıyla başladı.Oğuz Savaş’ın 2 faul alıp çıkması ve henüz hiç hazır olmayan,sahada adete ruh gibi gezen David Andersen’in oyuna girmesi Ted Kolejlilerin pota altında “at koşturmasına” sebep oldu.Özellikle 2. çeyreğin başında yakalanan 12-1’lik seri Ted Kolejlilerin bu maçı bırakmayacağını mesajını net bir şekilde rakibe iletti. Fenerbahçe maç boyunca Ted Kolejlilerin oynadığı ikili oyunlara neredeyse hiç çare olamadı Woodside dışarıdan, Stanojevic içeriden maç boyunca hücumu harika yönettiler.

Ted Kolejliler istedikleri gibi “rakibi uyuta uyuta” 3. çeyreğin sonuna kadar geldi, Ta ki tesadüf eseri (Bogdanovic’in sakatlığı ve kural gereği Ömer’in oyuna girememesiyle) Maxim Mutaf oyuna girene kadar. Mutaf oynadığı 6 buçuk dakikada sayı atıp, top çalıp,asist yapıp ağabeylerine adeta “uyanın beyler maç gidiyor” mesajını verdi ve bu dönemden Ted Kolejliler zor da olsa oyundan kopmadan çıktı.

Geçen yazımda Ted Kolejlilerin çok dar rotasyon ile oynadığını bunun ilerleyen haftalarda sorun olabileceğinden bahsetmiştim. Bu dar rotasyona birde Murat Kaya’nın sakatlığı eklenince rotasyon “7 buçuk” kişiye düştü ve skor yükü çok az oyuncunun elinde kaldı. İlk beşten 4 oyuncunun 30 dakika üzerinde süre aldığını görünce “felaket” denebilir fakat basketbolu biz bu yüzden seviyoruz. Basketbolu ilginç kılan olaylardan biri de her dezavantajın bir avantajı olması. Dar rotasyon bir felaket olarak görülse de eğer oyuncu yapıları buna yatkınsa; girip çıkmadan uzun süre oynayan oyuncu sürekli sıcak kalır, mental kopmalar yaşamaz ve maç içinde devleşebilir. Fenerbahçe’de 11 oyunculuk rotasyon ve 10 oyuncunun skor üretmesi bir avantaj gibi görünse de, maç içerisinde bir türlü doğru beşin bulunamaması, oyuncuların kenarda oturup soğumaları, mental kopukluklar gibi dezavantajları beraberinde getirdi. Hangisi doğru hangisi yanlış tartışılır, iki yöntem de zaman zaman olumlu sonuçlar verir ve basketbolu güzel kılan da işte budur. 

Ted Kolejlilere maçı getiren dar rotasyon ve sıcak oyuncuların maçın son bir dakikasında “pillerinin bittiğini” yaptıkları basit hatalar ve kaçan faullerden rahatça anlayabiliriz. Fakat şu da unutulmamalıdır ki maçın kaybedilmesini sağlayan faktör dar rotasyon olsa da maçı o noktaya getiren de dar rotasyondur.

Maç sonunda istatistiklere göz attığımızda ribaundlarda 39-29 (Nedim Yücel faktörü), asistlerde 19-7, 3 sayıda %33-%25 Ted Kolejlilerin ezici üstünlüğünü görüp maçın kaybedildiğini bilmek Ankaralı basketbol severlere bir ah çektirse de bu takımın çok can yakacağını, birkaç takviyeyle play-off potasına gireceğini hatırlatıp herkesi bu takıma desteğe davet ediyorum.

Hacettepe

Hacettepe - Anadolu Efes

Hafta arası Euroleague maçından dönen Anadolu Efes, Ankara deplasmanına gelirken bir gün önceki Fenerbahçe Ülker-Ted Kolejliler maçını akıllarının bi köşesine kazıdıklarını maçın başlangıcında bize gösterdi. Hacettepe’nin maçın içinde kalması için ilk çeyreği en azından makul bir fark ile kapatması gerekiyordu. Fakat maça 15-1 lik gibi kabus başlangıç neredeyse maçı ilk çeyrekte bitirdi. Hacettepe’nin kısıtlı bütçeyle oluşturduğu pota altı Anadolu Efes ile kıyaslandığında oyuncular en azından “bir kafa” aşağıda olduğu için beklenildiği gibi pota altı savaşını kazanan Anadolu Efes oldu. Hacettepe yakaladığı seriler ile bir ara farkı tek hanelere indirse de Jordan Farmar’ın 13 sayılık performansı ikinci yarının bir antrenman havasında geçmesine yetti. İlk yarı oluşan 24-12 lik ribaund farkı ve Hacettepe cephesinde Bennerman, Hüseyin Beşok ve Polat Kaya’nın bir türlü oyunun içine girmemesi  yorgun olan Efes’in ikinci yarı antrenman yapmasına neden oldu.

İkinci yarının ilk birkaç dakikası farkı kapatmaya uğraşsa da takımın ana skorerleri Elridge, Bennerman ve Hüseyin Beşok’un toplam 14 sayı ürettiği maçta Hacettepe’nin Efes karsısında maça tutunma şansı zaten imkansıza yakındı. Maç koptuğu için fazla teknik analiz yapmanın lüzumu yok ama 24/3 üç sayılık yüzdesi ve maç boyunca alınan 27 ribaund ilerleyen haftalar için tehlike çanlarının habercisi.

En az bir yabancı takviyesi ile bu takım  çok iş yapabilir ama maddi koşulların el vermediği ve şu an planlar içerisinde transfer düşünülmediği göz önüne alınırsa mevcut takımdan oyuncuların bir şekilde vites yükseltmesi gerekiyor. Bu maç için belkide tek sevindirici haber Ali Işık’ın hücumda daha fazla insiyatif alıp iyi bir maç çıkarması.Sonraki maçlarda bu aşamayı Polat Kaya ve Önder Külçebaş’dan görmek dileğiyle.

Türk Telekom

TÜRK TELEKOM-ANTALYA BŞB

İlk hafta Beşiktaş ile kafa kafaya oynayan ama maçın sonunu getiremeyen Türk Telekom için o maç olmasa da bu maç kazanması gereken bir hedef maçıydı. Belki de maça bu stresle tutuk başlayan Telekom, özellikle Pasalic’in pasif ve “yumuşak” oyunuyla maçın başından pota altı üstünlüğünü Antalya’ya verdi. Antalya ne zaman potaya doğru gitse ya sayı buldu yada faul çıkardı. İlk beş dakikayı 13-7 geride kapatan Telekom alınan mola  sonrası Pasalic’le beraber tutukluğunu da kenarda bıraktı ve Polat Kocaoğlu-Miha Zupan ikilisi (özellikle hücumda Miha Zupan takımın fitilini ateşledi) pota altına mücadele gücü kattı.Tabi bunda Antalya’nın potaya gitmeyi unutmasının da önemli payı olduğunu atlamamak lazım. İlk periyodu 20-19 geride kapatan Telekom Pasalic’in tekrar oyuna girmesiyle pota altını amiyane tabirle “otobana” çevirdi ve 9-0’lık seri yedi. Alınan mola tekrar takımı kendine getirse de ilk yarıyı 38-35 geride kapatan Telekom maçtan kopmamayı bildi. Koca bir ilk yarı sonunda Telekom’un hiç faul çizgisine gitmemesi kısaların ne kadar savunmayı “zorladığını” gösteriyor. Penetre yerine dış şuta yönelen Telekom’un ilk yarı 19 üç sayılık atış kullanması doğru basketboldan uzaklaşıldığının göstergesi.

İkinci yarı da ilk iki periyodun kopyası gibi başladı desek yalan olmaz. İlk beş dakikayı 51-44 geride kapatan Telekom yüksek yüzdeyle şut atan Antalya kısalarını ve Telekom pota altına göre sertlik olarak bir gömlek üstün Carter’ı durduramadı. Ama Telekom yine doğru hamleler ve Dee Brown’un hücumun içine Banks ve Polat’ı da dahil etmesi Telekom’un inatla maça tutunmasını sağladı.

Son çeyrek karşılıklı basketlerle geçerken maç sonu gerçekten büyük heyecana sahne oldu. Barış Güney’in ekstra üçlüğü  ile son bir dakikaya önde giren Antalya’ya maç gelmişti aslında ama tam bu sırada takımın “inatçı, mücadeleci yüzü” Ceyhun Altay ortaya çıktı. Yaptırdığı hücum faul ve insiyatif alıp atığı basket ile maçı Telekom’a getirdi ve maçın kader adamı oldu.

Maçın sonunda galibiyete rağmen kafada oluşan soru işaretleri ilerleyen haftalar için çok hayati. Skor hanesine baktığımızda sadece 5 oyuncunun sayı attığını görüyoruz bu gerçekten ilginç bir görüntü. Zupan,BanksCeyhun ve özellikle Dee Brown (sadece 1 buçuk dakika dinlenebildi) gibi oyuncuların 30 dakika üzeri süreler almasının onları çok yıprattığı aşikar. Ve son olarak Pasalic, Polat ve Zupan üçlüsünün oyun karakterlerine baktığımızda temastan hoşlanmayan oyuncular olduğunu görüyoruz ve özellikle Pasalic savunmada çok aksıyor. Atletik bir uzun Telekom için ilerleyen haftalarda birçok şeyi değiştirebilir.


  • KLASSPOR ÖZEL DERLEME - FURKAN ŞİMŞEK

ETİKETLER
Boks’ta sular durulmuyor
Metin Gören adı ölümsüzleşti
Durali Akpınar'ın acı günü
Gençlerbirliği'nin yeni transferi antrenmana çıktı
Arif Ölmez'den flaş açıklama...
Trabzonspor'dan Gençlerbirliği'ne arka kapı oyunları!
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
2
rasim
24 Ekim 201217:07
helalolsun telekom
1
Abdi Pekcan Söylemez.
23 Ekim 201212:50
Beğenmedim.