AHLAT, HÜRRİYET'E KONUŞTU...

Kulüp hesaplarını, detaylı  şekilde uzmanlara inceleten yönetim, belirlenen usulsüzlükleri kamuoyuna açıklayacak. 

Göreve geldiklerinde Beştepe’de karşılaştıkları manzarayı ‘Çöp eve’ benzeten Bent Ahlat, “Ankaragücü’nün yaşam ünitelerini, naylon faturalar ve sahte defterlerle tükenme noktasına getirenlerin, hesap verme zamanı  artık geldi” diye konuştu. 

“Kız yurduna yapılan yardım, KDV eklenip kulübe fatura edilen trafik cezası, bu belgelerin sadece bir kaçı” diyen Ahlat, “Bir günde Ankaragücü’nün içini boşaltanların, 200 bin Euro ceza ile ilgili konuşmaya hakkı yok” ifadelerini kullandı.  

Büyük çınarı yaşatmak için çalıştıklarını vurgulayan Başkan, “Transfer yasağını kaldırma sözümüz vardı ancak 4 oyuncunun olumsuz tavrı, bizi zor durumda bıraktı. Bu konuda, taraftar kimi yargılaması gerektiğini iyi düşünmeli” dedi. 

Ankaragücü Başkanı  Bent Ahlat, 28 Temmuz’da göreve gelirken verdikleri ‘hesap soracağız’ sözü için son adımı atmaya hazır olduklarını söyledi. “Yakında bombanın pimini çekeceğiz ve etraf toz duman olacak” diyerek iddialı bir çıkış yapan Ahlat, “O zaman, geçmişte bu kulübün yönetiminde direk ya da dolaylı görev alan Cemal Aydın, Melih Gökçek ve Ahmet Gökçek gibi isimlerin sokağa çıkacak yüzü kalmayacak” ifadelerini kullandı.

A.Gücü’nün hesaplarını  detaylı şekilde, uzman mali müşavirlere incelettiklerini ve inanılması güç olaylarla karşılaştıklarını ileri süren Ahlat, şunları söyledi:

“A.Gücü, yalan yanlış ve sahte defterlerle borçlandırılmış. Usulsüz naylon faturalar hesaplara işlenmiş. Ahmet Gökçek yönetiminde A.Gücü’nün içi bir günde boşaltılmış. Şimdi soruyorum. Bu kulübün, naklen yayın ve iddiadan yaklaşık 55 milyon TL gelirinin olması gerekiyor. 50 milyon TL’ye yakın da Gökçek yönetiminin verdiği iddia ediliyor. Futbolcuların bonservisi ödenmemiş. Futbolcunun kendisi parasını alamamış. Tedarikçilerin alacakları duruyor. Sarih giderler duruyor. O zaman bu paralar nerede. Yakında nerede olduğunu kamuoyuna açıklayacağım. Diğer tarafta, Cemal Aydın ve Erk Toros’un hazırladığı, Hakan Kutlu ve diğer isimlerle ilgili sözleşmeler var. Bunları da ortaya dökeceğim. Bakalım o zaman bu isimlerin sokağa çıkacak yüzü olacak mı ?”

“Bu kulübe en büyük zararı Hakan Kutlu vermiştir. Önce 180 bin TL tazminat talep eden, 100 bin TL üzerinde anlaşan ancak sonrasında sözleşmeyi feshetmeyen kendisi. Bu olay, Hakan Kutlu ile Cemal Aydın arasındaki davadır. Cemal Aydın, kendisine 10 milyon TL kazandırmıştır. Nazmi Erdenerin, A2 takımının başında 17 ay maaş alamamışken, Hakan Kutlu kim oluyor da 100 bin TL maaş isteyebiliyor. Üstelik, Hakan Kutlu’nun sahaya çıkardığı kadronun nerdeyse tamamı, Nazmi hocanın talebesi. Kutlu, A.Gücü’nden gönderilmesini hazmedemediği için, bunları yapıyor.”

“Melih Gökçek’i belediye başkanlığına Ankaragücü taraftarı getirmiştir. Böyle giderse götürmesini de bilir. Gökçek, bizi Cemal Aydın’ın yönetimi sanıyor. Böyle bir şey yok. Melih beyin yönetimindeki 3 adam kendisini de kandırmış. Kız yurduna yardım yapılmış, Ankaragücü üzerinden ödeme gerçekleşmiş. Lotto firmasına gönderilen çeklerin hapsi belediye müteahhitlerinin. Bu çekler orada ne geziyor. Trafik cezasına KDV eklenip kulübe fatura edilmiş. Ahmet Gökçek, 200 bin Euro ödeyemediğimiz için gelen ceza için bizi eleştiriyor. Bu borçlar, onların dönemindeki 12 futbolcunun kulüp ve kendi alacağından doğan borçlar. Bunların parasını ben ödüyorum. 1.5 ay içinde Sestak’ın kulübüne 2 milyon 650 bin Euro ödenmesi gerekiyor. Sestak’ı bu yönetim mi transfer etti. Melih Bey, çok önceleri Ankaragücü küme düşer derken, kulübün borçlar nedeniyle karşı karşıya kalacağı cezaları biliyor, herhalde ona göre konuşuyordu.”

“Biz, İmalat-ı Harbiye ruhunun bekçileriyiz. Bu markayı yaşatmak için de bu ruhla mücadele edeceğiz. Ankaralı sanayici ve iş adamlarının Melih Gökçek korkusundan kurtulması gerekiyor. Lige eksi 6 puan ceza ile başlama sorununu çözdük. Eksi 12 puan ve küme düşme cezası konusunu da taksitlendirdik. Bu cezalar ile ilgili kararların 29 Nisan’da verildiğini de özellikle belirtmek istiyorum. Bednar’ın kulübüne 100 bin Euro ödedik. 100 bin Euro’yu da 15 Eylül’de vereceğiz. 25 bin Frank da mahkeme masrafımız oldu. İngiliz kulübü iyi niyetli yaklaşım gösterdi. FIFA Disiplin Kurulu’nun da futbolun marka değerini göz önünde bulundurup, eksi 6 puan cezasını kaldıracağı yönündeki beklentimiz yüksek. Bu sorunla uğraşırken, federasyondan hiç yardım almadık. Altay ve Beşiktaş’a gerekli yardım yapan federasyon, bizden bunu esirgedi. Onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız.”

“Transfer yasağı ile ilgili sorunun yüzde 98’ini çözdüğümüzü söylemiştik ama kesin sonucu alamadık. Kulüpten alacağı olan 40’a yakın isim var. Hepsi ile konuştuk. 4 kişiyi ikna edemedik. Buradan Hürriyet Güçer’e teşekkür ediyorum. Gerçek bir Ankaragüçlü olduğunu gösterdi. Bizim adımıza futbolcularla görüştü, yardımcı olmalarını istedi. Ancak, Baki Mercimek, Muhammed Hanifi, Mehmet Çakır ve Darius Vassell konusunda çözüm üretemedik. Oyunculara, (Alacaklarınızın yüzde 15’ini verelim, toplam alacağınız ve sıralamanız değişmeden 1 yıl bize opsiyon verin) teklifi götürdük. Hepsi kabul etti ama bu 4 isimle uzlaşma olmadı. Muhammed, futbolu bıraktığını, Mehmet Çakır paraya ihtiyacı olduğunu, Baki de düşük olan rakamın hapsini istediğini belirtip, olumlu adım atmadı. Vassell konusu ise tam bir arapsaçı. Oyuncunun 3 menajeri var hepsi de yetkili. Kiminle neyi konuşacağımızı, kime ne kadar para vereceğimizi bilemiyoruz. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Oyunculara yaptığımız, alacağınızın yüzde 15’ini ödeyelim teklifinin toplam tutarı 1 milyon 600 bin TL. Hürriyet, Ediz, Uğur, Bora, Barbaros ve Umut gibi isimler bunu kabul etti. Transfer yasağına bağlı borçların muhatabı bizim yönetimimiz değil. Ahmet Gökçek, Cemal Aydın ve Cengiz Topel Yıldırım gibi isimler sorumlu.”

“Sestak konusunda FIFA’dan taksitlendirme istedik. Kulüp de buna olumlu yaklaştı. Eğer, bu sorun çözülmezse, Ankaragücü’nü küme düşme tehlikesi bekliyor. FIFA’daki borçların büyük çoğunluğu Gökçek döneminin. Melih Bey, A.Gücü küme düşer, tarih olur diyeceğine, önce Ankaragücü’ne olan borcunu ödesin. Gökçek döneminde, oyuncularla tadil sözleşmeleri yapılmış ve futbolcuların alacakları yükseltilmiş. Sestak ve Vittek’in kulübe maliyetleri ile gidişlerinde kazandırdıkları arasında müthiş fark var. Sestak’ın geldiği kulübe parası ödenmeden, Bursaspor’a verilmiş. Ediz, Ankaragücü’nde yıllık 1.5 milyon TL’ye imza atmış. Eskişehirspor’da yıllık ne kadara oynuyor, araştırın. Ankaragücü’nde ‘Bizans oyunları’ oynanmış derken bunları anlatmaya çalıştım. Bundan sonra bu tür oyunlar olmayacak. Bu oyunları kimler nasıl oynamış, bir hafta içinde belgeleri ile açıklayacağım.”

“Ankaragücü, son dönemde çok şey kazandı. Bunu herkes iyi anlamalı. MKE Genel Müdürü ile görüştüm. Ankaragücü’nün tarihi ile olan bağının asla koparılamayacağını söyledi. Böyle bir gücü yanımızda hissetmek bize müthiş bir güven verdi. Şu an Ankaragücü’nün geliri sıfır, gideri kalem kalem. Taraftarın, bundan sonra; bedava bilet, bedava kombine, deplasmana otobüs gibi beklentilere girmemesi lazım. Ankaragücü’nü ayağa kaldıracaksak bunu hep birlikte yapacağız. Üyelik güncellemesini bugünden itibaren başlattık. Giriş aidatı bin TL, yıllık aidat da 50 TL olacak.”

“Biz yönetime geldikten sonra defterleri 10 Ağustos’ta teslim aldık. 875 bin TL, İshak Doğan’ın çeki, 200 bin TL de nakit para vardı. Bilançoda da bunlar yazılı. Bizden önceki dönemin borçları, bilançoları bizi ilgilendirmez. Ben Ankaragücü yaşasın diye buradayım. Göreve geldiğimizde, Beştepe’nin görüntüsü, çöp evi andırıyordu. Ankaragücü’nün, kapısına kilit vurulmak üzereydi. Takım maça çıktıysa, lisanslar tescil edildiyse, Ankaragücü’nün geleceği satılmadıysa, bu yönetimin sayesindedir. Ya burada öleceğiz ya bu kulübü düzlüğe çıkaracağız dedik. Bunun için çalışıyoruz. A.Gücü’nün ticarethane olmadığını, Ankaragücü bayrağının sancak olduğunu göstermek için buradayız. Kim bu kulübün bir lirasını yemişse, o boğazından gelecektir. Bunu ortaya çıkarmak için buradayız. Bize kimin adamısın diyorlar. Kimsenin adamı değiliz. Bizde herkes Ankaragücü’nün adamıdır. Cemal Aydın ile kongre öncesinde bir kere görüştüm. Onun dışında bir temasımız olmadı. Görüşmemizde de kongrenin yapılması için ricada bulundum. Destek olun gibi bir talebim olmadı. Biz Ankaragücü’nü tarih olmaktan kurtardık. Tesisi, çöplükten farksızdı ve yaşam  üniteleri iflas etmişti. Biz yaşam ünitelerini hayata geçirdik. ”  

• HÜRRİYET ANKARA - ÖZGÜR ŞAHİNER