Gençlerbirliği'nin bir hafta önce TSYD turnuvasında Sivasspor'u 7-1 mağlup etmesi 'herkesi' heyecanlandırmıştı.
'Herkesi' derken, yanlış anlaşılmasın, 'Ankaralıları' kastetmiyorum elbette.
Sadece Başkent'in sporuna değer verenleri kastediyorum.
Yoksa çoğu Ankaralının ne kentinde olup biten ile ilgisi var ne de spor kulüpleriyle!
Buna, kentin kerli ferli yöneticileri de dahil.
İşte Pazar akşamı oynanan maç.
Gençlerbirliği kentin Süperlig'deki tek temsilcisi olarak kalmış.
Sezonun açılış maçına çıkıyor.
İyi transferler yapmış, hedef büyütmüş.
Sivas maçındaki futboluyla takdiri ve ilgiyi hak etmiş.
Ama tribünler boş, Şeref Tribünü bomboş.
Kulüp yöneticileri ile birlikte bir tek Erdal Beşikçioğlu, nam-ı diğer 'Komiser Behzat' var, tanıdık sima...
'Tribünler boş' demekle, Gençlerbirliği taraftarının hakkını yemeyelim.
Onlar, olabildiklerince oradaydı.
90 dakika boyunca sesleri yettiği kadar bağırdılar da.
Ama yanlarında Ankara yoktu!
* * *
TSYD maçlarını Ankara dışında olmam nedeniyle canlı gözle izleyememiştim.
Açıkçası, Gençlerbirliği'nin 65 dakikalık futbolu da benim için hayal kırıklığıydı.
Önümdeki not defterine "Fidan gibi ümitler, döndü birer iğdeye" yazıyordum ki, Antalyaspor'un gölü geldi, düşüncelerimi tasdik edercesine.
Ne olduysa, işte o anda oldu.
Önce İlhan Cavcav yerinden kalktı.
Basamakları ağır ağır tırmanıp Şeref Tribününden dışarı, locaya doğru çıktı.
Ardından Fuat Çapa'nın hamleleri geldi.
Oktay Delibalta'yı ve genç yetenek Artun Akçakın'ı sahaya sürdü.
Anlaşılan Cavcav'ın tepkisi, topçuların da gözünü korkutmuştu.
Ne de olsa yılların başkanı...
'Padişah' gibi, astığı astık, kestiği kestik!
Ve Oktay maçın kaderini değiştiren adam oldu.
10 dakika içerisinde 3 puanı rakibin tepsisiden çalıp, ağıza atmaya hazır lokma gibi takımına olarak sundu.
Fuat Hoca maç sonununda "Takım oyunu oynayacağımızı söylemiştik, bugün de bunu başardık" dedi, ama...
Bence biraz da oyuncularını heveslendirmek istedi.
Çünkü Gençlerbirliği'nin dün sahada gördüğüm en önemli eksiği 'takım olamayışıydı'.
Savunmadan çıkarken dahi, sıkışan oyuncunun yardımına, pas almaya kimse gitmiyor.
Takım 'Centilmenlig Şampiyonu', ama futbolun erkek oyunu olduğunu da unutmamak lazım.
Savunmadaki kibarlık, hücumdaki nezaket mutlaka aşılmalı.
Okuyucuların Tercihi
Copyleft 2015 - klasspor.com. "İnsan beyninin ürettiği hiçbirşey bize ait değildir." Klasspor editörleri ya da yazarları tarafından üretilmiş tüm haberleri, yazıları, fotoğrafları ve videoları sormadan, kaynak göstermeden kullanabilirsiniz.Kaynak gösterirseniz o sizin güzelliğiniz olur. Göstermeyene küfür, gösterene teşekkür etmiyoruz.
klasspor.com basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Sitemizde yapılan tüm yorumlardan yazarları mesuldür. Boşuna hukuki süreç yaşamamak için biz kontrol etmeye çalışıyoruz ancak gerekli durumlarda IP adresleri "Aman tanıdıktır" diye düşünülmeden savcılara verilebilir.